Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada “Halep yanıyor, dünya seyrediyor" diyerek Suriye'de yaşananlara dünyanın duyarsız kalmasını eleştirdi. Davutoğlu, özetle şunları söyledi: Maalesef yanı başımızda yaşanan acılar gün geçtikçe büyüyor. Esed rejimi ve Rusya, mazlum ve masum insanların ocağını başlarına yıkmak için her gün bombalar yağdırıyor. Düşünün, bir halk, Halep; İran, Rusya, Suriye güçlerinin yoğun baskısı altında hala direnişini sürdürüyor. Halep yanıyor ve dünya seyrediyor. Gün gelecek bu zulüm bitecek.
Uluslararası toplumun, ABD ve Rus yönetimlerinin samimi davranması gerekiyor. Suriye'de adil ve kalıcı bir barışın gerçekleşmesi için artık çok fazla vaktimiz yok. Çözüm için bölgede bulunduğunu söyleyenler, maalesef bugüne kadar çözümü sağlamak yerine, meselenin daha da düğümlenmesine sebep oldular. Rusya, terörle hiç ilgisi olmayan sivil hedefleri acımasızca bombalamaya devam ediyor. Tek tek elimizde Rusya'nın attığı her bombanın nereye düştüğünün bilgisi var.
Her bir bombanın düştüğü yerin bilgisi elimizde ve bunu ABD de BM de bütün uluslararası toplum da biliyor. Artık bu gidişe bir 'dur' demenin vakti gelmiştir. Tarih bugün bu zulme sesini çıkarmayanları da zulmün ortağı olmaları anlamında da kara lekeyle kaydına geçirecektir. Suriye'yi, o canım Halep'i, Bayırbucak'ı kan gölüne çeviren zalimler hiç merak etmeyin, bu yaptıklarının hesabını birgün mutlaka vereceklerdir.
Soğuk savaş günlerinde, muazzam bir güç olarak Afganistan'a giren Sovyet güçlerinin nasıl zelil bir şekilde burayı terk ettiğini kimse unutmasın. Bugün Suriye'ye girenler de zelil bir şekilde burayı terk edecek, Halep'e bomba atanlar tarih önünde hesap verecek ve mutlaka Suriye halkı nezdinde mahkum olacak.
Biz, halkımıza şefkatle, Türkiye'yi tehdit eden kim olursa olsun, hangi terör örgütü olursa olsun ona da kudretle davranmaya devam edeceğiz. Muhatabımız genç yaşlarında beyinleri şartlandırılarak barikat arkasına çıkarılan gençleri kurtarmak için bize yalvaran analardır. Muhatabımız bütün halktır, sivil toplumdurElinde silah olanın muhatabı milletin bileği, yüreğidir.
Yerel yönetimleri güçlendiren Büyükşehir Yasası'nı istismar eden belediyeler titizlikle takip edilecek. Teröre destek verdiği hukuken ispatlanan kamu personelinin kamuyla ilişkisi kesilecek.
Demokratik Açılım, Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci ve Çözüm Süreci gibi şu ana kadar sürdürdükleri ve demokratikleşmeyle pekiştirdikleri sürecin hızlanarak devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, hazırladıkları eylem planına “Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı" adını verdiklerini, bundan sonra da böyle anacaklarını söyledi. Davutoğlu, bu eylem planıyla birliği tahkim edeceklerini, huzuru pekiştireceklerini, demokrasiyi derinleştireceklerini vurguladı. Çözüm süreci bağlamında iki istismarın yapıldığını açıkça gördüklerini vurgulayan Davutoğlu, “Sanki çözüm süreci kamu düzeninin alternatifiymiş gibi çözüm süreci yürüyor diye kamu düzeni için gerekli tedbirlerin alınmaması veya bunun için mazeret teşkil edilmesi... Böyle olmayacak. Bundan sonra hiçbir süreç, kamu düzeninden taviz verilmesini mazur göstermeyecek" dedi.
Başbakan Davutoğlu bugün Hollanda'ya gidiyor. AB dönem başkanı olan Hollanda'da yapılacak görüşmelerde, vize muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşması'nın devreye girmesi öngörülüyor. Bu başlıklarla birlikte ikili ilişkiler masada olacak. Türkiye ile Hollanda arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulması da gündemde. Geçen ay Dünya Ekonomik Forumu toplantısı için Davos'ta bulunan Davutoğlu'nun Hollanda Başbakanı Mart Rutte ile görüşmesinde, iki ülke arasında “ortak kabine" olarak tanımlanabilecek istişare toplantılarının başlatılması kararı alındı. Bugün gerçekleşecek görüşmelerde, hükümetler arası istişare toplantılarının başlatılmasının kararı alınacağı belirtiliyor. Davutoğlu bu ziyaretin ardından 16 Şubat'ta Ukrayna'ya, 18 Şubat'ta ise Belçika'ya gidecek. Brüksel'deki temas trafiğinin odağında da Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili gelişmeler olacak.
Terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini belirten Davutoğlu, terör örgütünün tedarik kanallarını kapatmak üzere kara sınır kapıları ile deniz ve hava limanlarının tarama ve takip sistemleriyle operasyon imkanlarının güçlendirileceğini vurgulayan Başbakan, “Güvenlik riski yaşayan bölgelerde, güvenlik noktaları artırılacak. Silopi tümüyle temizlendi ama hiç kimse zannetmesin eski düzene geri dönülür bir gün. Her türlü güvenlik tedbiri alınacak. Bu çerçevede ihtiyacı karşılayacak miktarda geçici ve kalıcı polis güvenlik noktaları oluşturulacak. Terörle mücadelenin etkinliğini artırmak amacıyla ihtiyaç duyulan her türlü yasal düzenleme yapılacak. Yangın yerinde gül yetiştirecek, vatanımızı gülistana çevireceğiz" dedi.