FETÖ’cülerin 15 Temmuz gecesi darbe girişimiyle ilgili davaları takip eden avukatlar, aylarca süren zorlu dava süreçlerinde sanıkların gerekli cezayı alması için mücadele ediyor. 15 Temmuz ruhunu duruşma salonlarında devam ettiren avukatlar, binlerce sayfalık iddianame ve duruşma tutanaklarını inceleyerek hazırlandıkları duruşmalarda darbecilerin hak ettikleri cezayı almalarında önemli rol oynuyor. Duruşmaları, 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu’na üye 250 avukat takip ediyor. Platform, 320 davanın ilk derece mahkemelerindeki süreci tamamladı. 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı Av. Mehmet Alagöz, “15 Temmuz davaları Türkiye’de bir ilktir. Bizim tarihimizde darbelerin ardından yargılamalar hep darbeciler tarafından yapılmıştır. Ama 15 Temmuz’da gerçek anlamda darbecilerin yargılandığı davalara, duruşmalara şahitlik yaptık, görevler aldık. Bu hâkimlerimiz daha önce darbe yargılaması yapmamıştı. Savcılarımız ve avukatlarımız görev yapmamıştı. Ama her şeye rağmen, darbe yargılamaları olabildiğince hukuka uygun yürütüldü” dedi.
DAVALAR TAMAMLANDI
Platformu gazi ve şehitlerin hakkını savunmak için kurduklarını belirten Alagöz, “Platformumuzda yaklaşık 250 civarında avukat arkadaşımız var. Türkiye’nin bütün illerindeki darbe yargılamasında şehit yakınları, gazilerin, avukatlığını üstlendiler. Yaklaşık 320 davaya bakıyoruz. Bu davaların ilk derece mahkemelerinde olanların tamamı bitti. Fakat istinafta bazı bozmalar oldu. Şu anda dosyaların büyük bir kısmı Yargıtay’da. Onanmayı bekliyor. Kısmi bozmalar oluyor” şeklinde konuştu. Davalarda ayıklama yapılması gerektiğinin altını çizen Alagöz, “Darbeciler, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyorlar. Aynı zamanda 251 şehidimizden dolayı, adam öldürme suçundan gazilerimizle ilgili de adam öldürmeye teşebbüs suçu veya yaralama suçlarından davalar açıldı” diye konuştu.
SAVUNMALAR KAYIT ALTINDA
Savunmaların kayıt altına alındığını belirten Alagöz, “Duruşmaların büyük bir kısmı SEGBİS’le yapıldı. Sanıkların günlerce süren savunmaları, sesli ve görüntülü şekilde kaydedildi. Yakalanan İlk darbecilerden bazıları, olayın sıcaklığı içinde önce suçlarını itiraf edip ‘Kandırıldık’, ‘Terör olayları vardı’ derken, sonra inkâr ettiler. İfadelerin Sulh Ceza Hâkimliklerinde SEGBİS’le kaydedilmesi, yargılamaların hukuk çerçevesinde ve sağlıklı olmasını sağladı” ifadelerini kullandı.
TORBA YARGILAMA YAPILMADI
Alagöz sözlerine şöyle devam etti: “Darbe yargılamaları olabildiğince hukuka uygun yürütüldü. Sanıkların hiçbiri avukatsız savunma yapmadı. Yani kamuoyundaki örgüt yargılamalarıyla, darbe yargılamaları, fiili darbe yargılamalarını ayırt etmek gerekiyor. 15 Temmuz’da darbe yargılamalarında işimiz daha kolaydı. Çünkü darbecileri suçüstü yakaladık. Darbecilerin telefonlarından bazı dijital veriler elde ettik, kamera kayıtlarına yakalandılar. Bazı şehit yakınları ve gaziler darbeye karşı dururken, aynı zamanda onların görüntülerini de cep telefonlarıyla kaydettiler. Bunlar da yargılamalarda kullanabileceğimiz deliller oldu. Mahkeme ayıklamaya çalıştı. Olaylara karışanlarla karışmayan, bilerek oraya gidenlerle kandırılarak gidenleri ayırt etmeye çalıştı. Torba yargılama yapılmadı.”
Lise öğrencileri ceza almadı
Sadece FETÖ’cülerin değil Mehmetçiklerin de tutuklandığı iddiasının doğru olmadığını vurgulayan Alagöz, “Şehitler Köprüsü davamızda yargılanan 143 sanık vardı. Bu sanıkların 99’u ceza aldı, 44’ü ceza almadı. 44 tanesi, eylemlerine bakılarak darbeye karışmadıkları düşünülerek ayırt edildi. Ve aynı şekilde İstanbul’daki pek çok yargılamada bu oldu. Ceza Kanunumuzun hükümlerinde, hile hükümleri var. Kamuoyunda askeri öğrencilerle ilgili bir tartışma var. Harp Okulundaki lise öğrencileri, Kuleli Askerî Lisesi gibi lise öğrencilerinin bir kısmının yargılandığı davalarda büyük oranda ceza verilmedi. Ama suç olduğunu bile bile eylemlere katıldığı düşünülen, özellikle vatandaşların ‘bakın bu bir darbe girişimidir’ demesine rağmen olaylara komutanlığıyla beraber hareket edenlere ise cezalar verildi” dedi.
