|

Sessiz çığlık

Suriye’de Esed rejiminin cezaevlerinde tuttuğu kadınlar için 60 otobüsle İstanbul’dan yola çıkan ‘Vicdan Konvoyu’, Dünya Kadınlar Günü’nde 200 otobüsle Hatay’a vardı. Konvoyda yer alan 15 Temmuz şehidi Erol Olçok’un eşi Nihan Olçok, “Suriyeli mahkum kadınlar yalnız değildir. Biz onların sesi olmaya çalışıyoruz. Allah onlarla birlikte” dedi. Kadınlar omuzlarındaki oyalı yazmaları ellerine kelepçe yaparak ‘sessiz çığlık’ attı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/03/2018 Cuma
Güncelleme: 12:13 - 12/03/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
60 otobüsle İstanbul’dan yola çıkan ‘Vicdan Konvoyu’, Dünya Kadınlar Günü’nde 200 otobüsle Hatay’a vardı.
60 otobüsle İstanbul’dan yola çıkan ‘Vicdan Konvoyu’, Dünya Kadınlar Günü’nde 200 otobüsle Hatay’a vardı.

Suriye’de Esed rejiminin hapishanelerinde hukuka aykırı şekilde tutulan ve işkencelere maruz kalan kadınların seslerini duyurmak için düzenlenen ‘Vicdan Konvoyu’ Hatay’a ulaştı. İstanbul’dan yola çıkan, 55 ülkeden katılımla oluşturulan konvoyun yolcuları, 3 günün ardından Hatay’ın merkez Antakya ilçesi Akasya Mahallesi’ndeki fuar alanına vardı.


Çeşitli ülkelerden omuzlarındaki oyalı yazmalarla bir araya gelen kadınlar, “Katil Esed, vicdanları boşalt” sloganı atarak tekbir getirdi. İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez, bir dünya kadının, Hatay’da buluştuğunu söyledi. Sönmez, “Bizleri yollara düşüren kız kardeşlerimize ve çocuklara yapılan zulme isyanımızdı. Artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. Suriye hapishanelerinde işkenceye maruz bırakılan tutsakların hürriyetini istediğini belirten Sönmez, “Yol aldıkça kalabalıklaştık. Sesimiz dünyayı dolaştı. Suriye rejiminin yedinci yılındayız, artık yeter diyoruz. Kaybolan geleceğimizin yanında vicdanımızı kaybetmekten korkuyoruz” dedi.


SURİYELİ KADINLAR YALNIZ DEĞİLDİR

Vicdan Konvoyu’nda Yeni Şafak’a konuşan 15 Temmuz şehidi Erol Olçok’un eşi Nihan Olçok, konvoy sırasında her kesimden kadınla bir araya geldiğini ve hepsinin ortak amacının barış olduğunu söyledi. Olçok, “Suriyeli mahkum kadınlar yalnız değildir. Biz onların sesi olmaya çalışıyoruz. Allah onlarla birlikte. Gerçekten çok güzel bir çalışmanın içerisinde bulunduk” dedi.


Vicdan Konvoyu’nun kadın uyanışı değil vicdanın ve erdemin uyanışı olduğunu söyleyen Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Habibe Öcal, “Bugün burada kalbi dualarımızı fiili duaya çevirdik. Sorumluluğumuzu yerine getirip dualarımızı eyleme dönüştürdük” dedi. Çin’in Doğu Türkistan’daki zulmünü yaşayan Uygur Türkleri adına konuşan Muammer Uygur ise şunları söyledi: “Biz mazlumun dilinden anlarız. Bizler buradayız Suriyeli kız kardeşlerim sizi asla bırakmayacağız.” Konuşmanın sonunda tüm kadınlar, yere oturup omuzlarındaki oyalı yazmaları ellerine kelepçe yaparak 'sessiz bir çığlık' attı.



Saatlerce işkence gördük

Hapishanedeki Suriyeli kadınlar adına konuşan Mecit Çorbacı da Suriye zindanında yaşadıklarını anlattı. Yaklaşık 7 ay zindanda kaldığını belirten Çorbacı, kendisi hapisteyken, eşi ve 3 çocuğunun da gözaltına alındığını kaydetti. Bu 7 ay boyunca çeşitli işkencelere tabi tutulduğunu ifade eden Çorbacı, şöyle devam etti: “Yirmi metrekarelik alanda onlarca insanı bir arada tutup onlara işkenceyle cevap veriyorlardı. 20 kişinin küçücük bir alanda günlerce tutulduğunu düşünebiliyor musunuz? Günlerce, saatlerce gördüğümüz işkenceler oldu.” Çorbacı, çıktıktan 6 ay sonra, eşinin gördüğü işkenceler yüzünden hayatını kaybettiğini öğrendiğini söyledi.

#Vicdan Konvoyu
#Kadın
6 yıl önce