|

Soluksuz mücadele

Devleti 50 yılda koza gibi saran FETÖ’nün sinsi niyetinin 7 Şubat 2012 MİT kumpasında gün yüzüne çıkması ile birlikte artan mücadele 15 Temmuz’u izleyen dönemde zirveyi gördü. Beş yılı aşan süreçte FETÖ ile mücadele kripto ve mahrem yapılanmasına yönelik operasyonlarla halen sürüyor. Örgüte önemli darbeler indirilen beş yıllık mücadelenin dönüm noktaları şöyle.

Nur Banu Aras ve
00:00 - 15/07/2021 Perşembe
Güncelleme: 10:38 - 15/07/2021 Perşembe
Yeni Şafak
FETÖ ile mücadele kripto ve mahrem yapılanmasına yönelik operasyonlarla halen sürüyor.
FETÖ ile mücadele kripto ve mahrem yapılanmasına yönelik operasyonlarla halen sürüyor.

DERSHANE DÜZENLEMESİ

MİT kumpası ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alma stratejisi çökertilen FETÖ’ye karşı ilk hamleler gelir ve eleman kaynağı olan dershanelere yönelik getirilen tedbirler üzerinden geldi. 2013’te dershanelerin kapatılıp özel kurslara dönüştürülmesi örgütü daha da agresifleştirdi.

İLK YENİLGİSİ YARGIDA

15 Temmuz darbe girişimine en erken ve etkili cevap veren devlet kurumlarından biri yargıydı. Adeta ağ gibi sardığı yargıyı kumpas aracı olarak kullanan FETÖ'ye karşı en önemli adımlardan biri 2014’te atıldı. Yargıdaki FETÖ vesayetini kırmak isteyen yargı mensupları, siyasi farklılıkları bir kenara bırakarak "Yargıda Birlik Platformu" adı altında FETÖ'ye karşı birleşti. Nitekim FETÖ'nün hayat-memat meselesi gördüğü 12 Ekim 2014'teki HSYK seçimlerini kaybetti. Nihayetinde farklı siyasi görüşlere mensup yargı mensuplarından oluşan çoğulcu bir HSYK oluştu ve sonuçta yargı, örgütün elinden kurtarıldı. Yargı ve Emniyet’teki mensupları üzerinden 7 Şubat MİT krizi ve 17-25 Aralık darbe girişimleriyle meşru hükümeti hedef alan FETÖ'nün yargının kritik noktalarındaki adamları bir bir tasfiye edildi.

PARALEL YAPI’DAN FETÖ’YE

Bu gelişmeler yaşanırken devlet, Gülen hareketine karşı savunma refleksini artırdı. Örgüt önce Paralel Devlet Yapılanması (PDY) adıyla 2014’te, darbe girişimi sonrası 20 Temmuz’da toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda ise Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak Türkiye’nin iç ve dış tehdit algılamalarını ortaya koyan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) girdi.

FİNANS AYAĞI KOPARILDI

FETÖ/PDY'nin finanstaki en önemli sacayağı olan Bank Asya 2015’te BDDK kararı ile TMSF’ye devredildi. Sonrasında ise kapatıldı. Örgüt yönetim devrini, hükümete karşı bir kampanyaya çevirmeye çalıştı.

OHAL AYIKLAMASI

Söz konusu gelişmeler yaşanırken TSK’daki FETÖ’cülere 2016 ağustosunda toplanacak Yüksek Askeri Şura’da neşter vurulacağı konuşulurken örgütün 15 Temmuz darbe girişimi geldi. 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimini bastıran devletin ilk ve önemli tedbiri Anayasa’nın 120. maddesine dayanılarak olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesi oldu. OHAL, 21 Temmuz 2016'da ilan edildi, 3 ay aralıklarla 7 kez uzatıldı. 20 Temmuz 2018’de sona erdi. Darbe girişimi sonrası alınan en acil ve etkili hukuki tedbirlerin başında OHAL’i “kanun hükmünde kararnameler” izledi. İlki 23 Temmuz 2016’da, sonuncusu ise 8 Temmuz 2018’de olmak üzere toplamda 34 KHK yayınlandı. FETÖ iltisaklı personelin kamudan ihracı başta olmak üzere örgüt bağlantılı yayın organları ve sözde sivil toplum kuruluşları KHK’lar vasıtasıyla kapatıldı.

TEMİZLİKTE ZAMANA KARŞI YARIŞ

KHK’lar kapsamında yargılama usullerine ilişkin radikal tedbirler devreye alınırken, 17/25 Aralık süreci ile birlikte FETÖ’nün yargı ağını temizleme çalışmaları 15 Temmuz sonrası süreçte hızlandı. Mücadele kapsamında gözaltı, tutuklama ve yargılama işlemleri hızlandırıldı. OHAL dönemiyle sınırlı kalmak kaydıyla yargı ve kolluk güçlerinin mücadelesini kolaylaştıracak gözaltı süresinin uzatılması, yürütülen soruşturmalar kapsamında görev ve unvan ayrımı yapılmaksızın kamu görevlileri de dâhil olmak üzere bütün şüpheli, mağdur ve tanık ifadelerinin adli kolluk görevlileri tarafından da alınabilmesi gibi uygulamalar hayata geçirildi.

ASKERİ EĞİTİM MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİNDE

Örgüte yeni bir kalkışma fırsatı tanımamak için kamudaki ihraçlar hızlı bir şekilde hayata geçirildi. Bu çerçevede FETÖ’yü silah gücünden uzaklaştıracak, kolluk kuvvetleri içindeki elemanlarını tasfiye edecek binlerce ihraç kısa süre içinde gerçekleştirilerek muhtemel yeni girişimler engellendi. FETÖ’nün büyük oranda sızdığı askeri okullar kapatılıp öğrencileri sivil üniversitelere kaydırılırken, askeri eğitim Milli Savunma Üniversitesi çatısı altında toplandı. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığına bağlanarak siyasetin etkinliği pekiştirildi. Başta savunma projelerindeki FETÖ’nün neden olduğu savsaklamalara son verilerek sonuca ulaşıldı.

ÖRGÜTE BYLOCK VE ANKESÖR DARBESİ

FETÖ, kurulduğu ilk günden itibaren barışçıl ve halka hizmet etmek isteyen "dini bir cemaat" maskesi altında gizli bir istihbarat örgütü gibi teşkilatlandı. Devleti ele geçirmeyi ve yıkmayı hedefleyen örgütün en iyi yaptığı iş ise takiye yapmaktı. Ancak özellikle 2014 HSYK seçimlerini kaybetmesinin ardından başlatılan FETÖ soruşturmalarıyla örgüt mensupları tek tek deşifre edilmeye başlandı. İlk olarak soru hırsızlığı soruşturmalarıyla çözülmeye başlanan örgüt, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası deşifre olan kripto haberleşme programı ByLock ile büyük darbe aldı. Yürütülen Bylock soruşturmalarında binlerce FETÖ'cü yakalandı.

İTİRAFLAR ÇÖZÜLMEYİ HIZLANDIRDI

Ülke genelinde yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen şüphelilerin verdiği bilgiler, örgütün çözülme sürecini de hızlandırdı. Tekirdağ'da 2017 yılında gözaltına alınan bir şüphelinin, "askerlerden sorumlu olan ve kendileriyle örgütsel faaliyetler kapsamında görüşmeler yapan sorumlu abilerin irtibat kurmak için ankesörlü telefon kullandıkları" yönünde ifade vermesiyle, örgütün mahrem yapılanmadaki ankesörlü telefon yöntemi de deşifre oldu. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'de yürütülen "ankesörlü telefon" soruşturmaları kapsamında binlerce kripto tespit edilerek yakalandı. Ayrıca yine "patates hat" olarak tabir edilen operasyonel hatlara yönelik yürütülen soruşturmalarda da çok sayıda kripto örgüt mensubu yakayı ele verdi. Bugün dahi örgütün kriptolarına yönelik söz konusu soruşturmalar sürüyor.

TERÖRÜN FİNANSMANI VE KAYYUM

Terör örgütlerinin finansmanında kullanıldığı veya terör suçu kapsamında elde edildiği hususunda kuvvetli şüphe bulunan durumlarda BDDK, SPK, MASAK vb. kurumlardan rapor beklenmeksizin el koyma işlemi gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı, diğer hallerde hâkim veya mahkeme tarafından gerçekleştirilebilmesi de KHK’lar vasıtasıyla sağlandı. Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılarak ağır ceza mahkemelerine soruşturma kapsamında taşınmaz, hak ve alacaklara el koymanın yanında kayyım atama yetkisi de tanındı. TSK, Emniyet, üniversiteler başta olmak üzere KHK’lar yoluyla ihraçlar gerçekleştirilirken, FETÖ’nün ekonomik gücünün tasfiyesi için de adımlar atıldı. Kapatılan okullar, kayyum atanan şirketler ve ihraç edilen bir kısım personele dönük mal varlığına, banka hesabı ve tapularına işlem uygulandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,FETÖ'ye ait okul, yurt ve vakıfların içinde olduğu 15 milyar liralık taşınmazın devlete geçti.

FETÖ DERS VE KÜTÜPHANELERDEN TEMİZLENDİ

FETÖ’nün eğitim alanındaki açık ve gizli varlığını da ağır darbeler indirildi. MEB, FETÖ ve diğer terör örgütlerini ders kitaplarından temizlemek, KHK ile ihraç edilmiş kişilerin kitaplarından alıntı olup olmadığını tespit etmek için ilk yerli ve milli yazılım programı kullanarak ders kitapları FETÖ unsurlarından temizlendi. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasında, bu yapıya ait olan özel öğretim kurumlarında çalışan yaklaşık 20 bin öğretmenin çalışma izinleri valiliklerce iptal edildi, 1400 civarında özel öğretim kurumu ile 800 civarında özel öğrenci yurdu kapatıldı. Okul kütüphanelerindeki 301 bin FETÖ kitabı imha edildi.

İHRAÇ KOMİSYONLARI

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL'in 18 Temmuz 2018'de kaldırılmasıyla birlikte kamu kurumlarından FETÖ'cülerin temizlenmesi için yasal düzenleme yapılmıştı. Söz konusu 7145 sayılı yasa, 31 Temmuz 2018'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Kanunda, FETÖ'cülerin ihracına imkân tanıyan geçici düzenlemenin 3 yıl yürürlükte kalacağı belirtiliyordu. Yani söz konusu süre, 31 Temmuz'da doluyor. Meclis'e sunulacak teklifle sürenin, 1 ilâ 3 yıl arasında uzatılması gündemde. Buna gerekçe olarak ise kripto FETÖ'cülerin deşifresine yönelik soruşturmaların hâlâ devam etmesi gösteriliyor.

#FETÖ
#15 Temmuz
3 yıl önce