Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından, “Gönül Coğrafyamızda Ayağa Kalkan Tarihimiz” Konferansına konuşmacı olarak katılan TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, TİKA’nın gerçekleştirdiği faaliyetleri ele aldı. Maskan konuşmasında Batı’nın bilgi üzerindeki hâkimiyetini eleştirirken, mimarinin kültür ve sosyal doku üzerindeki etkilerinin altını çizdi. Konuşmasına TİKA’nın amaçlarını ve misyonunu değerlendirerek başlayan Maskan, “Biz TİKA olarak bir takım kavramları yeniden tartışmak istiyoruz. Düzeni yeniden tartışmak, mevcut bildiğimiz doğruları yeniden sorgulamak istiyoruz. Amaç bu… Bunu yaparken de tabii ki farkında olmak, kendimizin farkında olmak, geçmişimizin farkında olmak, değerlerimizin farkında olmak gerekli” dedi.
SON CAMİYİ KURTARDIK
Bugün Türkiye’de birçok insan kendi geçmişinin farkında olmadığını söyleyen Maskan, “Geçmişinin farkında olmayan bir insanın geleceğini bulabilmesi ve hayal edebilmesi zaten mümkün değil. Biz tarihimizi bilirsek, ne yaptığımızın idrakine varırsak, bizler de ne yapabileceğimizin farkına varırız” dedi. TİKA’nın Balkanlarda gerçekleştirdiği faaliyetleri konusunda bilgi veren Maskan, TİKA tarafından restore edilen, Bayraklı Camii’nin Belgrat’ta ayakta kalan tek camii olduğunu söyledi. Maskan konuşmasında, “Osmanlı Döneminde sadece bu şehirde 163 tane camii vardı. Belki bu camiyi de ortadan kaldırmış olsalardı belki de 50-60 yıl ya da 100 yıl sonra Sırbistan’da bir Osmanlı Kültür ve Medeniyetinin varlığından söz edilemeyecekti. Dolayısıyla biz tarihimizi ve kültürümüzü bu eserler üzerinden yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Bunları korumaya çalışıyoruz. İnsanlar bütün dünyada neler yaptığımızı ve neler yapabileceğimizi görsünler” dedi.
TARİH YENİDEN YAZILABİLİR
Moğolistan toprakları içerisinde tarihi yeniden yazacak olan kanıtlar olduğunu vurgulayan Maskan şöyle devam etti: “Bazı mezarları açtık, bazı mezarlara girdik. O mezarlarda bunu çok net bir biçimde görüyoruz. Ama bunları dünyaya açmak lazım. Bu yapılan yol sayesinde bile, Tonyukuk’a giden yol sayesinde bile bugün yüzlerce Moğol öğrenci ve turist bunları görüyor. Cezayir Kurtuluş Savaşı’nda 1962’ler restorasyonunu bitirdiğimiz bir camide yüzlerce Cezayirliyi öldürdüler. Caminin hemen her şeyini değiştirmişler. Camiye çan yerleştirmişler. Mozaiklerini ve çinilerini Haç’a çevirmişler. Camiyi tamamen restore ettik.”