Yousif, 2. Türk-Arap Bankacılık ve Finans Forumu'nda yaptığı konuşmada, Ortadoğu ve Arap bölgesinin siyasi anlamda değişim süreci geçirdiğini belirtti.
Bu değişim sürecinin ekonomik anlamda ciddi etkileri bulunduğuna işaret eden Yousif, ''Arap Baharı'nın acısıyla tatlısıyla biliğiniz gibi sancılı bir dönem geçirmektedir. Bizler büyük bir ilgili ile bu sıkıntıları şüphesiz aşabiliriz'' dedi.
Yousif, Arap dünyasındaki ekonomik problemlerin çözümü için Türkiye'nin iyi bir ilaç olacağını belirterek, Türkiye'nin ekonomik alt yapısını güçlendirerek, Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nı 763 milyar dolara yükselttiğini ve bunun da Arap sermayesinin Türkiye'ye girişini teşvik ettiğini kaydetti.
Adnan Yousif, Arap ülkelerinden Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımlarının 2005 yılından bu yana 7 milyar dolara ulaştığını aktararak, ''Arap ülkeleri, emlak, sağlık, tekstil, turizm ve teknoloji alanlarının yanı sıra bankacılık sektörüne de önem veriyor. 2012 yılının 3. çeyreğinde Arap Bankaları'nın bütçesi 2,6 trilyon dolara ulaştı. Arap ülkelerinin yurt içi hasılası da 2 trilyon doları aştı'' diye konuştu.
Gelecek yıl içinde Türkiye'nin Mısır'daki yatırımlarını 1,5 milyar dolardan 3 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Yousif, ticari bağlamdaki değişimin geçen yıl 5 milyar dolara ulaştığını ifade etti.
Geçen yıl Türkiye ile Arap dünyasının ticaret hacminin gelişerek 47 milyar doları bulduğunu belirten Yousif, Türkiye mallarının Arap dünyasına olan ihracatında artış görüldüğünü Mısır, Tunus, Libya gibi ülkelere ihracatın yüzde 84 oranında arttığını kaydetti.
Yousif, gelecek yıl içerisinde ilişkilerin çok daha iyi noktalara ulaşması adına Mısır'daki yatırımların 3 milyar dolara artırılmasının beklendiğini ifade ederek, ''Ticari bağlamdaki değişimin de 5 milyar dolara arttığını görmekteyiz. 2015 yılı içerisinde 10 milyar dolar hedeflenmektedir'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Ankara, Kahire ve Avrupa'nın anahtarıdır'' sözünü anımsatan Yousif, aynı şekilde Kahire de Ankara ve Afrika'nın anahtarı olduğunu ve Mısır ile olan ilişkilerin de daha iyi noktaya ulaşmasını beklediklerini bildirdi.
Yousif, Türkiye'nin bu süreçte Arap ülkelerini yalnız bırakmadığını hatırlatarak, ''Türkiye, Arap Baharı'nı yaşayan ülkelere ekonomilerinin güçlenmesi ve ilişkilerinin gelişmesi için elinden geleni yaptı. Arap dünyası Türk ürünlerine ihtiyaç duyuyor. Türkiye'nin petrol doğal gaz gibi enerji ihtiyacını bizden, bizim de ekonomik, ihtiyaçlarımızı Türkiye'den karşılamamız kaçınılmazdır'' değerlendirmesinde bulundu.
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdelaziz Abou Hedna ise, Arap dünyasının çok iyi bir pazar olduğunu belirterek, ''Arap dünyası dünyadaki enerji üretiminin yüzde 6'sını, ithalatın ise yüzde 3'lük kısmını karşılıyor'' dedi.
Türk-Arap işbirliğinin arzulanan durumun altında olduğu değerlendirmesinde bulunan Hedna, Türkiye ile ilişkilerin sadece siyasi ve ekonomiyle ilgili değil, daha çok ekonomik çıkarların geliştirilmesi doğrultusunda ilerleyeceğini kaydetti.
