|

Türkiye hayrete düşürüyor

İnsan hakları ihlallerini yerinde incelemek üzere Türkiye'ye gelen Justice International heyeti, inanç özgürlüğüne yönelik hak ihallelerini şaşkınlıkla karşıladı.

.
00:00 - 14/10/1999 Perşembe
Güncelleme: 11:54 - 17/12/2013 Salı
Yeni Şafak
Türkiye hayrete düşürüyor
Türkiye hayrete düşürüyor

ANKARA- Türkiye'de özellikle inanç özgürlükleri üzerinde yoğunlaşan insan hakları ihlalleri, dış dünyada şaşkınlıkla karşılanıyor. Merkezi İngiltere'de bulunan Justice International heyeti hak ihlallerini incelemek üzere Türkiye'ye geldi. Heyet Başkanı Avukat Seyyid Muhyittin, Türkiye'deki hak ihlalleri konusunda İngiliz kamoyunu harekete geçireceklerini belirtti. Heyette yeralan ve İngilizler'in ünlü Başkanı Churchill'in de bir zamanlar avukatlığını yapan John Patt Mills, gördükleri manzara karşısında şaşkına döndüklerini söyledi. Geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen Justice International heyeti, Ankara Temsilcimiz Fehmi Koru'yu da ziyaret etti. Justice International Yönetim Kurulu Başkanı Seyyid Muhyittin, danışman ve Avukat John Patt Mills ve Avukat Ali Azhar, Türkiye'de edindikleri izlenimleri anlatarak Temsilcimiz Fehmi Koru'nun düşüncelerini sordular. Muhyittin, Türkiye'de inanç özgürlükleri üzerinde yoğunlaşan hak ihlallelerinin, anayasada belirtilen demokrasi ve laiklik anlayışı ile uyuşan hiçbir yönünün olmadığını ifade etti. Bazı liberal isimlerin, kendilerine rejimin otoriter tutumunun uzlaşmacı olmaktan uzak olduğunu anlattığını kaydeden Muhyittin, "Laiklik insanların nasıl giyineceğini belirleyen bir şey değildir. Laiklik hoşgörüdür. Acaba Türkiye bu şartlarla gerçekten Avrupa Birliği'ne katılabilmeyi düşünüyor mu ?" diye konuştu. İngiltere'de bir zamanlar Churchill'in avukatlığını yapan John Patt Mills de, Malatya'da edindikleri ilk izlenimlerin kendisini şaşkına çevirdiğini dile getirdi. Başörtüsü yasağının öncelikle bir kadın hakları ihlali olduğunu vurgulayan Mills, "Müslüman kadınlar, bin 400 senedir böyle giyiniyorlar. Kendi ülkelerinde böyle bir olayın yaşanmasını anlayamıyorum" dedi. Mills ayrıca, başörtüsü yasağına karşı çıkan bayanların idamla yargılandığı Malatya DGM'de, hakimin "Milli onuru ayaklar altın aldırmam" diyerek kendilerini salona almamasının da yargının şeffaflığı açısından bazı soru işaretleri oluşturduğunu söyledi.

"TV ve konferanslarda Türkiye'yi anlatacağız"

Heyette bulunan Ali Azhar da, Malatya DGM'deki davaya hakim tarafından alınmamaları ile burada gördükleri manzaranın, kendilerine Türkiye'de mahkemelerin halka açık olmadığı izlenimini verdiğini söyledi. Bunun Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalara aykırı bir durum arzettiğine işaret eden Azhar, Türkiye'de gördükleri insan hakları ihlallerinin İngiliz kamouyunun gündemine taşıyacaklarını, buradaki radyo-TV programları ile konferans ve seminerlerle bu konuyu işleyeceklerini bildirdi. Yaptıkları ziyaretin bazı gazeteler dışında basın yayın organları tarafından ilgi gösterilmemesine de şaşıran Azhar, "Belki de bunun arkasında gizli bir şey vardır" dedi. Ankara Temsilcimiz Fehmi Koru da, Türkiye'de AB üyeliğini isteyen çevreler olduğunu ancak bazı çevrelerin bu üyeliğe, demokrasiyi güçlendireceği korkusuyla örtülü olarak karşı çıktıklarını dile getirdi. Türkiye'deki parlementonun 120, çok partili hayatın da 50 seneye yakın mazisinin olduğunu ifade eden Koru, buna rağmen Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın geçtiğimiz günlerde Fazilet Partisi'nin durumuna atfen "demokrasi tehlikeli olabilir" dediğini hatırlattı. Koru, inanç özgürlüğü üzerindeki baskıların yıllardır varolduğunu ancak 28 Şubat Süreci ile birlikte bunun iyice yoğunlaştığını anlattı. Son yıllardaki önemli gelişmelerde Silahlı Kuvvetler'in etkisinin açıkça hissedilir hale geldiğini söyleyen Koru, demokratikleşme sorunu çözülmedikçe pekçok hak ihlalinin devam edeceğini dile getirdi. Koru, "Türkiye'nin de kabul ettiği Kopenhag kriterleri, bir ülkenin silahlı kuvvetlerini o ülkenin sınırlarının savunulması gibi asli bir sorumluk alanı içinde görüyor. Ancak Türkiye'de Silahlı Kuvvetler'in yetki ve sorumluluk alanına, Cumhuriyet'in korunması da giriyor" dedi. Koru ayrıca, Türkiye'de üç askeri darbe yaşandığını ve 28 Şubat'ta da bu durumlara benzer bir olayın dolaylı biçimde gerçekleştiğini ifade etti. Haberleşme özgürlüğü konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığından sözeden Koru, BBC World'un "tehlikeli yayınlar" yaptığı gerekçesiyle Türkiye'deki yetkililer tarafından kablolu televizyondan çıkarıldığını kaydetti. Koru, Yeni Şafak'ın da hak ihlallerini gündeme getirmesi nedeniyle son günlerde üst üste toplatıldığını bildirdi.


25 yıl önce