|

Üniversite yolunda tercih zamanı

Milyonlarca öğrenciyi yakından ilgilendiren YKS’de tercih dönemi başladı. Açıklanan sonuçlara göre tercih yapmaya hak kazanan öğrenciler 23-29 Temmuz tarihleri arasında tercih formunu ÖSYM’ye iletecek. Tercih sonrasında kayıt dönemi ise 19-23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

09:08 - 26/07/2019 Cuma
Güncelleme: 12:41 - 26/07/2019 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Öğrenim hayatının en önemli basamaklarından olan üniversite öğrencilerin hayallerini süslüyor. Hayatlarında yeni bir kapı açmaya hazırlanan 2 milyona yakın 15-16 Haziran tarihleri arasında katıldıkları Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) parlak bir gelecek için ter döktü. Hayalindeki üniversiteye girebilmek için yıllarca çalışan adaylar için gerçekleştirilen sınav sonrası ise sonuçların açıklanmasıyla beraber tercih sürecine girildi. Öğrenciler ve ailelerini yakından ilgilendiren bu süreçte sınavdan aldıkları puana göre tercih yapacak ve gelecekleri için en doğru kararı vermeye çalışacak. Eğitim düzeyinden sosyal olanaklara kadar pek çok farklı etmenin göz önüne alındığı bu dönemde üniversitelerde farklı farklı özellikleriyle ön plana çıkıyor.

SONUÇLAR AÇIKLANDI
YKS’nin üç oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT) AYT (Alan Yeterlilik Testi) ve YDT (Yabancı Dil Testi) 15-16 Haziran 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen sınavın sonuçları da geçtiğimiz gün ÖSYM’nin resmi sitesinde yayınlandı. Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile
üzerinden çeşitli alanlarda aldıkları puanı öğrenebilecek. Ayrıca e-Devlet uzantısı ile ÖSYM AİS’e giren adaylar ise e-Devlet şifreleri ile sonuçlara ulaşabilecekler. Yeterli puanı alan öğrenciler için bir sonraki süreç ise tercih dönemi olacak. Tercih yapmaya hak kazanan katılımcılar puanlarına uygun lisans, önlisans ve açıköğretim fakültelerine yerleşmek için tercih yapacaklar.
KLAVUZU DİKKATLİ İNCELEMEK ÖNEMLİ

YKS tercihleri 23-29 Temmuz 2019 tarihleri arasında alınacak. İnternet sayfasındaki duyurular adaylara tebliğ hükmünde olacak. Ayrıca YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu yayınlandı ancak bu yayınlanan kılavuz ön bilgilendirme amacı taşıyor. ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, “Kılavuz, adaylara ve diğer ilgililere ön bilgi vermek amacıyla yayımlanmaktadır. Bu nedenle adayların, tercihlerini belirlemeden önce tercih süresi içinde ÖSYM’nin internet adresinden yeniden yayımlanacak 2019-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu dikkatle incelemeleri ve ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmektedir” denildi.

KONTENJAN
1 MİLYONUN
ÜZERİNDE

Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 150 ve üzeri puan alanlar önlisans, Alan Yeterlilik Testleri (AYT) veya Yabancı Dil Testi’nde (YDT) ilgili puan türünde 180 ve daha fazla alanlar ise lisans programlarını seçebilecek. Bu yıl açıköğretimle birlikte toplam 1 milyon 7 bin 191 kontenjan bulunuyor. Adayların, 24 tercih hakkı var. Tercih sonrasında herhangi bir programı kazanan adaylar için kayıtlar, 19-23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Elektronik kayıtlar ise 19-21 Ağustos’ta yapılacak. Kayıtların tamamlanmasının ardından boş kalan kontenjanlara, ÖSYM ek yerleştirme yapacak.

SOSYAL ÇALIŞMA PROGRAMINDA İLK ADIM
ATILDI

İş hayatına
genç takviyesi

İşkur ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışmaları sonrası hayata geçirilen Sosyal Çalışma Programı’nda ilk başvuruların sonuçları açıklandı. Buna göre 20 bin genç eğitim hayatları boyunca toplamda 90 gün çalışacak. Bu sayede hem iş hayatını keşfedecek olan öğrenciler hem de günlük 67 liralık kazanç sağlayacak.

İşkur tarafından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde gerçekleşen, Sosyal Çalışma Programı(SÇP) ile öğrenciler okulların tatil olduğu yaz sezonunda hem iş hayatına yönelik tecrübe edinecek hem de günlük 67 liralık kazançlarıyla cep harçlıklarını çıkarmış olacak. Programdaki öncelik ise üniversite öğrencisi gençlere iş hayatına girişlerinde en az teknik beceriler kadar önemli olan organize olabilme, takım içinde çalışma, analitik düşünme, iletişim kurabilme gibi sosyal becerilerini geliştirerek mezun olmalarının ardından iş hayatına girişlerinin kolaylaştırılması.

İLK ETAPTA 20 BİN KİŞİ

Hayata geçirilen programa başvuru yapanlar arasından 20 bin katılımcı kurayla belirlendi. Programın ilk talihlileri kısa süre önce “www.iskur.gov.tr” adresinde ilan edildi. Sosyal Çalışma Programı Cumhurbaşkanlığının İcraat Programları içerisinde yer alıyor. Programlarla gençlere hem çalışma disiplini kazandırılması hem de sosyal sorumluluk bilinci aşılanması hedefleniyor.

Programı gençlerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanırken, Türkiye’ye özgü yeni bir model olarak hizmete sunuldu. Programla birlikte gençlerin yetenekleri ve enerjileriyle iş hayatına hareket getirmesi de bekleniyor. SÇP’nin öğrencilerin öğrenim hayatını etkilememesi adına da program süresi temmuz, ağustos ve eylül aylarıyla sınırlandırıldı.

HAFTADA
3 GÜN SÜRECEK

Gerçekleştirilen kurayla katılıma hak kazanan öğrencilerin kendilerine de zaman ayırabilmeleri adına uygulama haftada 3 günle sınırlandırıldı. Çalıştıkları her gün için 67 lira ödeme yapılacak olan katılımcıların genel sağlık sigortalarının yanı sıra emekliliğe etki edecek SGK prim ödemeleri de devlet tarafından karşılanacak. İlk kura çekilişine 200 binin üzerinde başvuru gerçekleştirildi. 20 bin genç kura çekimiyle katılmaya hak kazanırken, kurumlar tarafından açılan programlara yine merkezi kurayla yerleştirmeler yapılacak. Bir yaz döneminde Sosyal Çalışma Programının azami süresi ise 3 ay olarak belirlendi. Bir katılımcı haftada 3 gün bu programa katılım sağlayabileceğinden bir yaz döneminde katılım sağlanabilecek toplam süre 42 gün olacak. 2019 yılı yaz dönemi ise 39 gün sürecek. Günlük sosyal çalışma süresi ise 8 saat olarak belirlendi. Bu sürenin 7,5 saati çalışma yarım saati dinlenme olacak.

Katılımcıların programa devam zorunluğu. Ancak çalışma süresi içerisinde yüklenici firmanın onay vermesiyle birlikte 5 güne kadar mazeret gösterilerek programa katılmama hakkı bulunuyor. Mazeret gösterilen 5 gün için ise herhangi bir ödeme yapılmayacak. Sağlık raporları da bu süreye dahil.

HEM SOSYALLEŞ HEM PARA KAZAN

Üniversiteli gençlere bulundukları şehirlerde sosyal, coğrafi durumuna göre yaşlı bakımı, sosyal hizmetler, eğitmenlik, koçluk, folklor eğitmenliği gibi alanlarda iş imkânı sağlayan program ilk kez bu yıl uygulanıyor. İŞKUR’un ‘Hem osyalleş Hem de para kazan’ sloganıyla duyurduğu program her yıl haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında düzenlenecek. Programlar kapsamında ödemeler aylık olarak, katılım sağlanan günler için asgari ücret düzeyinden yapılacak. Bu tutar 2019 yılı için günlük 67 lira 36 kuruş olarak belirlendi. Ayrıca katılımcıların emekliliklerine etki edecek sosyal güvenceleri de devlet tarafından sağlanacak. Program süresince KYK burs ve kredilerinde ise herhangi bir kesinti gerçekleşmeyeceği öğrenildi. Diğer kurumlardan alınan burslarla ilgili olarak ilgili kurumla görüşülmesi gerekiyor.

Hedef her yıl
100 bin genç

Gençler programa üniversiteyi okudukları illerde katılacak. Sigortaları 18-25 yaş arasında başlayacak. Yine bulundukları illerde öğrencilerle ilgili açılacak kurslarda eğitmenlik yapmaları sağlanacak. Her yıl 100 bin genç sosyal çalışma programına dâhil edilerek toplumsal konularda farkındalık yaratılacak. Gençler, çocuk evleri, huzur evleri, belediyelerin sosyal donatı alanları, halk evleri kampları, bilge evlerinde çalışabilecek. Yine orman müdürlüklerinin fidan dikim işleri, tarım müdürlüklerinin organik tarım, yerel tohum gibi ihtiyaç duyulan alanları belirlenecek.

OSTİM'DE TERCİH ZİRVESİ

OSTİM Teknik Üniversitesi’nde çok sayıda aday öğrenci ve ebeveynlerin katılımıyla tercih ve tanıtım danışmanlığı zirvesi başladı. 2017’de eğitim hayatına başlayan üniversite sağladığı olanaklarla yeni öğrencilerini bekliyor.

OSTİM Teknik Üniversitesi Tanıtım Günleri ve Tercih Danışmanlığı başladı. Kurum, üniversite adaylarını eğitim uzmanı ‘Bonus Hoca’ Süleyman Beledioğlu ile buluşturdu. Tecrübeli isim gençlere meslek ve bölümler hakkında soruları cevapladı, ardından tercihle ilgili tavsiyelerde bulundu. Programda OSTİM Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri de adaylara tanıtım yaptı. Etkinliğe Ankara ve çeşitli illerden çok sayıda öğrenci ve veli katıldı.

MESLEĞE DİJİTAL DESTEK ŞART

Üniversite adaylarına geleceğin meslek dalları ve uzmanlaşmaları gereken alanlarda açıklamalarda bulunan Beledioğlu, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: “Bilgisayarı iyi kullanmanız, yabancı dili çok iyi konuşmanız lazım. Yüz yüze iletişim artık ikinci planda. İletişim artık sanal ortamda, onun içine de bilgisayar giriyor zaten. Edindiğiniz her mesleği dijital teknolojilerle desteklemelisiniz. Dünya Ekonomik Forumu’nda, eğitim, gelişim, inovasyon dünyada bir numaralı konular olarak gösterildi ayrıca yapay zekâ ve makine yönetimi uzmanlığı, 2022’ye kadar öne çıkan mesleklerden.” Beledioğlu, “Üniversitelerin size hangi kapıları açtığına özellikle dikkat etmenizi rica ediyorum. Bilgisayar mühendisliğini bitiren bir öğrencinin bulut teknolojilerinde lisansüstü eğitim yapması kariyerine önemli katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

EN İDDİALI FAKÜLTE OLMAYI HEDEFLİYORUZ

OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Aydın da OSTİM’in kilometre taşlarını ve bölgedeki ekosistemi anlattı. Üniversitede uygulamaya dayalı sahanın içinde bir eğitim planladıklarını dile getiren Aydın, “Ankara’daki mühendislik fakültelerinin en iddialısı olmayı hedefliyoruz. Ankara’da 6 tane üniversitenin ortak olduğu teknoloji bölgemiz var. Kurumsal bir yapımız var” dedi. Tanıtım Günleri ve Tercih Danışmanlığı, 29 Temmuz tarihine kadar OSTİM Teknik Üniversitesi yerleşkesinde devam edecek.

2017’DE KURULDU

OSTİM Vakfı tarafından Temmuz 2017’de yayınlanan kanunla resmi olarak kurulan OSTİM Teknik Üniversitesi, 2019-2020 eğitim öğretim yılında öğrenci almaya hazırlanıyor. Başkanlığını Orhan Aydın’ın yaptığı, iş dünyasından önemli isimlerin Mütevelli Heyeti’nde yer aldığı Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek. Üniversite, “İŞ’e buradan başla” anlayışıyla öğrencilerine öğretim hayatları boyunca yoğun uygulama ve deneyim imkânları sunarak gerçeğe yakın bir eğitimle hem sosyal, hem teknik alanlarda tasarlayabilen, imal edebilen/hayata geçiren ve girişimci mezunlar vermeyi hedefliyor.

GELİŞMİŞ PROGRAMLAR

Gelişmiş laboratuvarlar, uygulama alanları, serbest garaj ve atölye imkânı, proje deneyimi, kuluçka merkezi, sektör uzmanlarıyla marka dersler ve deneyim paylaşımı, çift anadal ve yandal imkânı, yurt dışı değişim programları sunan üniversitenin lisans bölümlerinde eğitim dili %100 İngilizce olacak. Ön lisans bölümlerinde ise İngilizce hazırlık isteğe bağlı olacak. Üniversitenin iş dünyası ve topluma dönük yüzü olarak Hayat Boyu Eğitim Merkezi, öğrencilerine kayıt oldukları bölümün yanı sıra ek yetkinlik ve beceriler vermeyi de hedefliyor. Sertifikalı eğitimler, iş dünyasının her alanında geçerli olacak.
GİRİŞİMCİ FİKİRLERİ
HAYAT BULACAK
qOSTİM Teknik Üniversiteli öğrenciler İngilizce hazırlık yılında aynı zamanda teknoloji hazırlık, temel girişimcilik, proje yönetimi, bilim ve teknoloji tarihi, medya okuryazarlığı, yenilikçi düşünme, ileri düşünme teknikleri gibi derslerle yeni iş yapma modellerini öğrenecek geri kalan dönemlerinde bu araçları kullanarak eğitim görecekler. Gerek sosyal gerekse teknoloji tabanlı girişimciliği destekleyen üniversite; öğrencilerin kayıt olduğu andan mezuniyetlerine kadar devam eden çeşitli seviye ve türlerde girişimcilik ders ve uygulamaları geliştiriyor. Kayıttan itibaren girişimci numarası verilen öğrenci tamamladığı uygulamalardan puan alarak girişimci karnesini tamamlıyor. Mezun olurken kendi işini kuran öğrencilere girişim sermayesi, iş ve yatırım ortaklığı gibi imkânlar da sağlanacak. Sosyal girişimleri onaylanan öğrenciler proje desteği alacaklar.

104 FARKLI ÜLKEDEN ÖĞRENCİNİN BULUŞMA NOKTASI OLDU

104 farklı ülkeden 6 bini aşkın uluslararası öğrencisi ve toplamda 40 bine yakın öğrencisi, 50 bin mezunu ile Türkiye’nin en büyük vakıf üniversitesiolan İstanbul Aydın Üniversitesi, alanının en iyilerinden oluşan akademik kadrosuyla, dünya standartlarında yükseköğretim imkânı sağlıyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ), uzman akademik kadrosundan geniş burs yelpazesine, uluslararası işbirliklerinden son teknolojiyle donatılan altyapısına, sosyal, kültürel ve akademik aktivitelerinden mezunları için geniş iş olanaklarına kadar tüm üniversite adaylarını cezbedecek özelliklere sahip. İstanbul’un merkezinde büyük bir kampüse sahip olan ve toplam 50 bine yakın mezununu iş hayatına kazandıran İstanbul

Aydın Üniversitesi, yine 40 binden fazla öğrenciye yükseköğretim veriyor.

DÜNYA STANDARTLARINDA YÜKSEKÖĞRENİM

İstanbul Aydın Üniversitesi, bilimsel literatürdeki son gelişmeleri yakından takip ederek öğrencilere aktaran, alanının en iyilerinden oluşan akademik kadrosuyla, dünya standartlarında yükseköğretim imkânı sağlıyor. İAÜ, halen bünyesindeki 12 fakülte, 2 yüksekokul, 3 meslek yüksekokulu ve 3 enstitüde verdiği; toplam 300’e yakın ön lisans, lisans ve lisansüstü programında dünya standartlarında akademik eğitim veriyor.

6 BİNDEN FAZLA Y
ABANCI ÖĞRENCİ

Eğitim verdiği 6 binden fazla uluslararası öğrencisiyle, Yükseköğretim Kurumu (YÖK) verilerine göre “Türkiye’nin en çok uluslararası öğrencisine sahip vakıf üniversitesi” olan İstanbul Aydın Üniversitesi, bu özelliğiyle Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “Türkiye’nin En Büyük 500 Hizmet İhracatçısı” ödüllerinde, “Eğitim Hizmetleri İhracatı” alanında ödül de aldı.

Türkiye’nin
en büyüğü
olacak

İstanbul Aydın Üniversitesi, özellikle sağlık alanında eğitim almayı düşünen öğrencilere büyük bir kompleks sunuyor. Üniversite; Tıp Fakültesi, İAÜ VM Medical Park Hastanesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi (Dentaydın), Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile vakıf üniversiteleri arasında Türkiye’nin en büyük sağlık eğitimi kampüsü olma yolunda ilerliyor. İAÜ Tıp Fakültesini tercih edecek tıp öğrencilerini başarı sıralamalarına göre tam burslu olarak kabul edecek olan İAÜ, ayrıca öğrencilere burs imkanı da sunacak. İAÜ, hastalarını dünya standartlarında kurduğu 293 yatak kapasiteli Tıp Fakültesi Hastanesinde ağırlayacak.

Konforlu yurt
imkanı

İAÜ bünyesinde bulunan İAÜ Kız Öğrenci Yurdu ve Yaşam Merkezi, 640 yatak kapasitesine sahip, öğrencilerin rahatını ve güvenliğini sağlamak amacıyla her türlü ayrıntının düşünüldüğü bir kompleks olarak tasarlandı. Ayrıca öğrenciler, üniversitenin yakın çevresinde bulunan resmi ve özel yurtlardan da yararlanabiliyor.

Geniş burs olanakları

İAÜ, her 100 öğrencisinin 86’sına burs imkânı sunuyor. Üniversite, sadece kayıt esnasında değil, yükseköğretime devam ederken öğrencisine burs vermeye başlayan bir sisteme de sahip. Akademik, kültürel ve sanatsal alanda yurt ve dünya çapında başarı sağlayan öğrencilerine de burs veren İAÜ, ayrıca, belli şartlara sahip öğrencilerine nakdi eğitim desteği de veriyor.

YÜZDE 100 BURSLA İKİNCİ DİPLOMA

İAÜ, çift anadal programı (ÇAP), yandal programı ve bölümler arası geçiş uygulamalarını başarıyla yürüterek öğrencilerine aynı anda iki lisans diplomasına birden sahip olma olanağı tanıyor. Üniversite, ÇAP’a katılan öğrencilerine yüzde 100 burs imkanı da veriyor.

YERLİ ÜRETİMLE BÜYÜK TASARRUF

Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından nehir yatakları, köprü yıkılmasıyla ilgili köprü ayaklarındaki oyulmaları ve nehir akımlarını çalışmak için hidrolik kanal dizayn edildi. Avrupa’da 120 bin Euro’ya satılan hidrolik kanal Türk mühendisler tarafından 100 bin TL ye mal edildi.

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi’nin tasarımıyla yerli ve milli üretimle yapılan hidrolik kanal üniversitenin gurur kaynağı oldu. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından nehir yatakları, köprü yıkılmasıyla ilgili köprü ayaklarındaki oyulmaları ve nehir akımlarını çalışmak için dizayn edilen, yerli ve milli üretimle yapılan ve Avrupa’da 120 bin Euro’ya satılan hidrolik kanal Türk mühendisler tarafından 100 bin TL ye mal edildi.

YURT DIŞINA PAZARLANABİLİR

Hidrolik kanal ile kanal ve nehir yataklarındaki, denizlerdeki pek çok olayı modelleyebildiklerini söyleyen BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu cihaz öyle piyasada bulabileceğiniz bir cihaz değil. Artık yurt içine, yurt dışına pazarlanabilir bir ürün oldu. Bu hakikaten bizim için gurur verici bir cihaz olarak ortaya çıkmış durumda. Firmalarımız tarafından yurt dışına pazarlaması yapılabilir” dedi. İş adamlarına ve üreticilere seslenen Kutoğlu, “Son zamanlarda Zonguldak çelik üssü olsun diyorlar. Biz Zonguldak’ta üretim yapacaklara şunu söylemek istiyoruz. Deney cihazları bilgi yoğun cihazlardır. Bunlar maliyetinin çok üzerinde satılır. Gelin iş birliği yapalım biz tasarlayalım, siz üretin, yurt dışına satın ihracat yapın” şeklinde konuştu.

MALİYETİ ÇOK
DAHA DÜŞÜK

İnşaat Mühendisliği Araştırma Görevlisi Onur Dündar ise konuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Yurt dışındaki örneklerinden hiç bir farkı yok. Birçoğuna göre avantajları var. İmalatı ve maliyeti yurt dışındaki benzerlerine göre çok daha düşük oldu. Kendimiz ürettiğimiz için değişiklikler yapabiliyoruz sistemi dönüştürebiliyoruz. Bunun yanı sıra sistemin içinde yine yurt içinde Türk bir firma ile beraber otomatik veri toplama sistemi kurduk. Bunun da dizaynını firma ile beraber gerçekleştirdik. Tüm ekipmanlar firma tarafından üretildi. Ayrıca üzerinde otomatik veri toplama sistemi yapısını sağlayan bir yazılım hazırlandı. Şu an o sistem ve yazılım beraber sorunsuz olarak çalışıyor. Toplam ücreti dünya’da ki örneklerine göre çok düşük bir maliyete geldi.”

EĞİTİMDE MEDİPOL AYRICALIĞI

İstanbul Medipol Üniversitesi, Türkiye’nin en parlak zekalarına sınırsız araştırma olanağı sunuyor. Bilim insanı yetiştirme vizyonuyla öğrencilerin önündeki engelleri kaldıran Medipol, 15 araştırma merkezi, 12 fakültesi, 4 Meslek Yüksekokulu, 1 Yüksekokulu ve 4 Enstitüsüyle öğrencileri geleceğe hazırlıyor.

İstanbul’un en eski bölgesi olan tarihi yarımadada; Haliç kenarında ve Unkapanı Köprüsü’nün kara ile buluştuğu noktada 2010 yılında eğitim faaliyetlerine başlayan İstanbul Medipol Üniversitesi; modern derslikleri, laboratuvarları, kütüphanesi ve sunduğu olanaklarla kısa sürede İstanbul’un merkezinde bir eğitim kompleksi hali gelmiş durumda. Toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilen bireyler yetiştirmeyi ilke edinen İstanbul Medipol Üniversitesi, eğitim olanaklarının yanı sıra öğrenci yurtları, spor alanları ve araştırma laboratuvarlarını kapsayan Kavacık Kuzey ve Kavacık Güney Yerleşkelerini de 2014 yılında hayata geçirdi. Türkiye’nin en büyük özel sağlık yatırımı olan Medipol Mega Hastaneler Kompleksi ile iş birliği anlaşması olan Üniversitenin bugün geldiği noktada 12 fakülte, 4 Meslek Yüksekokulu, 1 Yüksekokulu ve 4 Enstitüsü ile tüm öğrencilerini başarılı olmaya teşvik ediyor.

BÜTÜNLEŞİK PROGRAMLARLA
BAŞARI DESTEKLENİYOR

Medipol, başarılı öğrencilerine lisans eğitimleri devam ederken lisansüstü programlara katılma imkânı sunuyor. Öğrenciler bu programların sunduğu olanaklarla kariyer eğitimlerine erken başlayabiliyor ve uzmanlıklarını zamandan bağımsız olarak kendi gayretleriyle kazanabiliyor.

Böylece, dünya bilimine katkı potansiyeli yüksek olan üstün yetenekli lisans öğrencilerine yüksek lisans ve doktora bütünleşik programlarına erken başlayabilme olanağı tanınıyor. Gerekli başarı kriterlerine sahip öğrenciler, lisans eğitiminin 4. yarıyılını tamamladıktan sonra, 4 yıl eğitim veren fakültelerde Bütünleşik Yüksek Lisans Programına; 5 ve 6 yıl eğitim veren fakültelerde Bütünleşik Doktora Programına başlayabiliyor. Üstelik gerekli başarı kriterlerine sahip öğrenciler, eğitimlerini burslu olarak yapabiliyor.

Medipol’de
ebelik günleri

2.Uluslararası İstanbul Ebelik Günleri ülkemizden ve üç kıtadan ebeleri bir araya getirdi. Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün yanı sıra pek çok üniversite, kamu hastanesi ve STK’nın katkı sunduğu zirve, İstanbul Medipol Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşti. ‘Ebeler İçin Uzman Eğitim, Hayat İçin Sağlıklı Bir Adım’ temasıyla yola çıkılan zirvede doğal doğumun ve ebelik mesleğinin önemine dikkat çekildi. Medipol’ ev sahipliğinde 2. kez düzenlenen zirveye İstanbul Medipol Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı, Medipol Eğitim ve Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Koca, Rektör Prof. Dr. Sabahattin Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Ceran, Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Lale Say ve Uluslararası Ebeler Konfederasyonu’ndan

(ICM) Prof. Dr. Hora Soltani’nin de aralarında olduğu akademisyenler ile yurt genelinden 700’e yakın ebe ve ebelik öğrencisi katıldı.

Kalitesini perçinledi

Programlarını ulusal ve uluslararası değerlendirme kuruluşlarının denetimine açan İstanbul Medipol Üniversitesine bağlı çeşitli fakülte ve bölümler yıl içerisinde akreditasyon süreçlerini tamamlayarak kalitesini perçinledi.Toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilen bireyler yetiştirmeyi ilke edinen İstanbul Medipol Üniversitesine bağlı 2 fakülte, 3 fakülteye bağlı 19 bölüm ile Medipol Dil Okulu akreditasyon süreçlerinde mutlu sona ulaştı. Akredite olan fakülteler arasında yer alan Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (ECZAKDER) tarafından, Tıp Fakültesi ise Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) tarafından 2025 yılına kadar akredite edildi. Medipol Dil Okulu da 2017 yılında başlayan uluslararası akreditasyon çalışmalarını tamamlayarak tüm eğitim süreçlerinde “Pearson Assured Sertifikası”na sahip oldu.

PRESTİJ ÖDÜLÜ
İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Rejeneratif ve Restoratif Tıp Araştırmaları Merkezinin (REMER) Müdür Yardımcısı olan Prof. Dr. Ertuğrul Kılıç, 2018 yılında bilime yaptığı katkılardan ötürü iki prestijli ödülün sahibi oldu. Kılıç, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından; bilim insanlarının ve araştırıcıların yetiştirilmeleri ve geliştirilmelerine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri’ töreninde 2018 yılı ‘Bilim Ödülü’nün sahibi oldu.

6G için kolları sıvadı

Türkiye’de bir ilk olan 5.nesil (5G) kablosuz iletişim teknoloji konusunda araştırma yapmak için 5G laboratuvarını kuran İstanbul Medipol Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinin mucit akademisyenleri 6G laboratuvarı için de kolları sıvadı. Medipol bu kapsamda iki ayrı 6G çalıştayı düzenleyerek ülkemizde haberleşme alanındaki araştırmaları bir üst noktaya taşıdı. Kamu, üniversite ve endüstriden üst düzey katılımın sağlandığı çalıştaylarda haberleşme teknolojilerinin geleceği masaya yatırıldı. Medipol’ün mucit akademisyenleri 5G’nin bile ülkemizde olmadığı noktada, araştırmalarını 6G alanında yoğunlaştırarak öncü rolü üstleniyor.

Engelsiz üniversite açıldı

İstanbul Medipol Üniversitesi ve Bağcılar Belediyesi iş birliği çerçevesinde geliştirilen “Engelsiz Üniversite Projesi” hayata geçti. Toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilen bireyler yetiştirmeyi kendisine ilke edinen Medipol, bu kapsamda 40 branşta 1600 engelliyi eğitimle buluşturacak. Oluşturulan atölyelerde ve sınıflarda eğitim verilerek bilgi, beceri ve yeteneklerinin geliştirilmesi sağlanacak. Bunun yanında engelliler konusundaki proje, protokol, eğitim modelleri de denenmiş olacak. Üniversite öğrencileri, ergoterapi, odyoloji ve fizyoterapi dallarında staj yaparak engellilerle birebir çalışma yapmış olacak. Üniversite öğretim üyeleri de dil eğitimi, mesleki eğitim, kariyer eğitimi gibi dersleri verecek. Eğitimi tamamlayan engelli kursiyerlere iş bulma imkanlarını genişletecek sertifikalar verilecek.

Avrupa’nın öncü araştırma merkezi: REMER

Medipol’ün prestij merkezlerinden biri olan Rejeneratif ve Restoratif Tıp Araştırmaları Merkezi (REMER) sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem başta olmak üzere hasarlanmış ve işlevini yitirmiş doku ve organların yenilenmesine yönelik, alanında öncü olacak araştırmalara ev sahipliği yapıyor. Müdürlüğünü Prof. Dr. Gürkan Öztürk’ün yaptığı REMER, profesyonel bilim insanlarına olduğu kadar Medipol öğrencileri için de eşi bulunmaz fırsatlar sunuyor. Öğrenciler, müfredatlarının bir parçası olan bilimsel projelerini gerçekleştirmek üzere REMER laboratuvarlarına erişim elde edebildikleri gibi tatil dönemlerinde gönüllü olarak da araştırmalara katılabiliyor.

BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLU: Esenyurt Üniversitesi

İstanbul’da üniversite eğitimi almak isteyen öğrenciler için iyi bir seçenek olan İstanbul Esenyurt Üniversitesi, 2013 senesinden bu yana mühendislik, sağlık, spor ve sanat alanlarında ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitimi sunuyor. Tüm bölümlerinde başarıyı hedefleyen ve özellikle sağlık ve mühendislik alanlarında iddialı olan üniversite, uygun eğitim öğretim ücretleriyle geçtiğimiz yıllar içerisinde en çok tercih edilen üniversitelerden oldu. Bir şehir üniversitesi modeli çizen, kamu kurum ve kuruluşlarıyla bir arada yer alan üniversite, özellikle sanayinin kalbinde Esenyurt ’ta bulunuyor.

DENEYİM İMKANI

Üniversite, özel eğitim programları ile öğrencilere pratik tecrübe kazanma fırsatları sağlayıp, öğrenci deneyimlerini zenginleştirerek, alanlarıyla ilgili network yapmalarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda öğrencilerine özel burslar tanıyarak değerlendirilmesi gereken eğitim kurumlarının başında geliyor. İstanbul Esenyurt Üniversitesinde öğrenciler uygulamalı araştırma, stajlar, kampüs dışı çalışmalar ve daha birçok konu ile ilgili tecrübe elde edebiliyor. Endüstrinin, toplumun ve çevrenin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde oluşturulmuş bölümlerinin çeşitliliği ve kalitesiyle, İstanbul Esenyurt Üniversitesi diğer üniversitelerden ayrılıyor.

50’DEN FAZLA İŞBİRLİĞİ

Gittikçe sınırsızlaşan bir dünyada, uluslararası deneyimin gerekliliğinin farkında olan üniversite, dünya genelinde 20’den fazla ülkeden 50 partner yükseköğretim kurumu bağlantısıyla kapsamlı bir öğrenci değişim programı fırsatı sunuyor. İstanbul Esenyurt Üniversitesinden mezun olan öğrenciler, işverenlerin aradıkları yetkinlikleri kazanarak mezun olduklarından işe yerleşmekte güçlük çekmiyor.

Geleceğinizi Final’le belirleyin

Uluslararası Final Üniversitesi, kurulduğu 2015 yılından bu yana birçok başarıya imza atarak yoluna devam ederken, gelecek vadeden bir profil çiziyor. 2018-2019 akademik yılına 30 farklı ülkeden gelen öğrencileri ile başlayan Uluslararası Final Üniversitesinde on dokuz lisans programının yanı sıra yeni dönemde öğrenci kabul edebilecek iki yüksek lisans programı da bulunuyor.

ÖĞRENCİ ODAKLI BİR YAKLAŞIM

Türkiye’de herkes tarafından bilinen Final Eğitim Kurumları ve Final Dergisi’nin mimarları tarafından hayata geçirilen üniversite ile ilgili bilgileri Uluslararası Final Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel verdi. Taşel, uluslararası nitelikte, öğrenci odaklı bir yaklaşımla kaliteden ödün vermeden eğitim verdiklerini ve gerek akademik kadrosu gerekse öğrencileri ile birçok farklı milletten dokuyu barındırdıklarını anlattı.

BİR ADIM İLERİ GİTME HEDEFİMİZ VAR

Final Eğitim Kurumları'nın 1980 yılında kurulduğunu ve o günden bu yana çeşitli kademelerde 4 milyon öğrenciye eğitim verdiklerini anlatan Taşel, “Final Eğitim Kurumları olarak eğitim sektöründeki faaliyetlerimizi her zaman bir adım daha ileriye götürme anlayışıyla sürdürdüğümüz çalışmalarımızı bir üniversite ile taçlandırmak için yola çıktık” diye konuştu.

KKTC ELVERİŞLİ BİR ÜLKE

Taşel, KKTC'yi tercih etmelerinin nedenlerini ise şöyle anlattı: “KKTC’nin köklü ve saygın firmalarından DMG Grup ile ortaklık çerçevesinde Uluslararası Final Üniversitesi’ni hayata geçirdik. Bizlerin eğitim alanındaki tecrübemiz ve DMG Grubun turizm, denizcilik ve lojistik alanındaki güçlü geçmişini arkasına almış olan Uluslararası Final Üniversitesi, başta eğitim bilimleri ve turizm alanında son derece iddialı bir şekilde eğitime başladı. Üniversitenin KKTC’de hayata geçirilmesinin esas nedeni KKTC’nin eğitim-öğretim faaliyetleri açısından elverişli bir ülke olması. Öğrencilere güvenli bir ortam sunması yanında, uluslararası öğrencilerin tercih ettiği bir ülke. Son akademik yılımıza 30 farklı ülkeden gelen öğrencilerimizle başladık. Öğrencilerimizin dünyanın farklı yerlerinden gelerek birbirleri ile aynı ortamda ve güvenle eğitim almaları üniversitemizin iklimini ortaya koyuyor. Öte yandan Akdeniz’in en güzel yerlerinden birinde, Girne’de kaostan, trafikten ve mega kentlerde bir öğrencinin hayatını zorlaştıracak her türlü karmaşadan uzakta; iklimi yumuşak, çevresi güzel ve güvenli bir ortamda eğitim sunuyoruz. Öğrencilerimizin eğitim alırken karmaşadan uzak olması önemli bir ayrıcalık.”

ALANINDA EN İYİ MEZUNLAR

Üniversitenin ana misyonu hakkında bilgi veren Taşel, şunları kaydetti: “Bizler eğitime alelade ticari bir iş olarak yaklaşmıyoruz. Üniversiteler bir ülkenin bilimsel düzeyine katkıda bulunmak ve meslek alanlarına donanımlı elemanlar yetiştirmek gibi iki temel işleve sahiptir. Uluslararası Final Üniversitesinin temel misyonu ülkenin bilimsel standartlarını yükselten, dünya bilimine katkıda bulunan akademisyenler yetiştirmek yanında; mesleğe uygun, alanında en iyi olan bireyler mezun vermektir. Kalite konusunda son derece hassas olduğumuzu vurgulamak isterim.”

YÖK prosedürlerini tamamladık

2016-2017 öğretim yılında KKTC’nin Yüksek Öğretim, Denetleme ve Akreditasyon Kurulu’nun (YÖDAK) onayı ile 7 programla eğitime başladıklarını anlatan Taşel şu bilgileri verdi: “Kısa sürede önemli bir yol kat ederek gerekli denetlemeleri geçtik ve YÖK prosedürlerini tamamladık. ÖSYM kılavuzuna giren bölüm sayısını on dokuza çıkardık. Yeni eğitim yılımızda Eğitim Bilimleri Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Turizm ve Mutfak Sanatları Yüksek Okulu’nun bölümlerine öğrenci kabul ediyoruz.”

İngilizce eğitim kalitemize güveniyoruz

Yabancı dil eğitiminde kalitelerine güvendiklerini söyleyen Taşel, “Mühendislik Fakültemizdeki üç bölümde, Mimarlık, İşletme, İngilizce Öğretmenliği, Uluslararası Finans, Psikoloji ile Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümlerimizin eğitim dili İngilizce. Yabancı Diller Yüksek Okulumuzda da İngilizce eğitim kalitemize güveniyoruz. Gerek uygulama imkanlarımızın fazlalığı gerekse öğrenci sayımızın bize sağladığı avantaj sayesinde öğrencilerimiz akademisyenleri ile çok yakın iletişim kurma şansına sahip oluyor” dedi.

Öğretmen yetiştirmenin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Taşel, “Bu nedenle Eğitim Fakültesi’ne çok önem veriyoruz, daha önce de belirttiğim gibi bu bölümlerden mezun öğrencilerimize de iş garantisi veriyoruz. Eğitim Fakültesine bağlı Okul Öncesi Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, İlköğretim Matematik Öğretmenliği, İngilizce Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programları, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okuluna bağlı Beden Eğitimi Öğretmenliği programı, Mühendislik Fakültesi’ne bağlı Elektrik Elektronik Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği programları, Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesi’ne bağlı Mimarlık bölümü, İşletme, Uluslararası Finans ve Turizm ve Otelcilikprogramlarımız ile hem akademik hem de mesleki alana kaliteli bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Taşel ayrıca, mevcut bölümlere bu yıl Hukuk Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Turizm ve Mutfak Sanatları Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları programlarının da eklendiğini, ayrıca Özel Eğitim Öğretmenliği programı ve İngilizce Psikoloji bölümünün eklendiğini de ekledi.

Üniversitede aile ortamı oluşturduk

Eğitimde iddialı bir üniversite olduklarını belirten İbrahim Taşel şöyle devam etti: “Bu iddiayı ortaya koyarken de bu hedefi yakalamak için üstün bir gayret harcıyoruz. Kaliteli eğitimi yakalayabilmek için her şeyden önce donanımlı bir altyapı ve kaliteli öğretim kadrosu gereklidir. Bu nedenle fiziki altyapımızı öğrencilerimizin rahat ve kaliteli koşullarda, pratik becerilerini arttırabilecekleri ortamlarda eğitim alabilecekleri şekilde oluştururken, öğretim kadromuzu da titizlikle oluşturduk. Gerek Türkiye ve KKTC, gerekse yurt dışında alanında en iyiler arasında yer alan akademisyenleri kadromuza kattık.”

HER TÜRLÜ SORUNLARIYLA İLGİLENİYORUZ

Öğrencilerle yakından ilgilenmek felsefelerinin olduğunu söyleyen Taşel, “Öğrenciye yüksek standartta hizmet ve ilgi göstermeyi prensip edinmiş öğrenci odaklı bir anlayışa sahibiz. Üniversitemizde aile ortamını oluşturmayı başardık. Öğrencilerimizin ihtiyaç ve taleplerine kulağımızı tıkamadan, onların her türlü sorunlarıyla yakından ilgilenerek ilerliyoruz” diye konuştu.

Özgür ve özgün
düşünen öğrenciler

Uluslararası Final Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel, üniversitenin misyonunu şöyle özetledi: “Uluslararası Final Üniversitesi olarak misyonumuz günümüz teknolojisini etkin şekilde kullanma becerisine sahip, özgün de düşünebilen, mesleki bilgi ve becerilerle donatılmış, sosyal ve duygusal zekası oyuncuları yetiştirmektir. Üniversitemiz, gerçek yaşam deneyimleri ile pratik becerileri geliştirmeyi amaçlıyor.”

Yüksek katılımlı konferanslar

İbrahim Taşel, Uluslararası Final Üniversitesi’nin imza attığı projeleri şöyle anlattı: “Kaliteli eğitim vermenin yanında, hizmetlerimizi sürdürdüğümüz ülkemizin gelişimine katkı koymak, bilimsel yaklaşımlarla ekonomik ve toplumsal konulara görüş açıları sunmak, kuşkusuz bir bilim yuvası olan üniversitelerin görevleri arasındadır. Bu anlayışla da daha bir yıllık bir üniversite olmamıza rağmen kaliteli bilimsel çalışmalara imza attık.”


Yurt olanakları sunuyoruz

İbrahim Taşel üniversitenin konaklama ve diğer sosyal imkanları hakkında şu bilgileri verdi: “Üniversitemizin kendine ait yurtları mevcuttur. Kayıt yaptıran öğrencilerimize öğrenimlerini tamamlayana kadar tercihleri doğrultusunda yurt olanağı sunmaktayız. Üstelik küçük bir şehir olan Girne’de öğrencilerimizin ulaşım konusunda da sıkıntı yaşamamaları bir avantaj olarak değerlendirilebilir.”

İstinye Üniversitesi dünyanın en iyileri arasında

Üniversitelerin toplumların sürdürülebilir gelişimine kattığı değeri ölçmeyi hedefleyen ve dünyanın en saygın Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu olan Times Higher Education (THE) tarafından gerçekleştirilen Üniversitelerin Etki Sıralamasında (University Impact Rankings) İstinye Üniversitesi Türkiye’den listeye giren en genç üniversite oldu. Üniversitelerin toplumsal etkisini ölçmeyi amaçlayan sıralamada İstinye Üniversitesi, elde ettiği bu başarı ile dünyanın “en etkili” üniversiteleri arasında yerini aldı. Genç bir üniversite olmasına rağmen dünyadaki köklü üniversitelerle beraber 300 bandında yer alan İstinye Üniversitesi gelecek hedeflerine doğru hızla ilerleyen bir üniversite olduğunu bu başarısı ile doğruluyor.

YAPAY ZEKAYA YÖNELİK EĞİTİM

İstinye Üniversitesi, yapay zekâ çağının gerektirdiği donanımlara sahip, teknoloji ve bilimin gücünü uzmanlık alanında iyi kullanacak şekilde gençleri geleceğe hazırlıyor. Üniversite bünyesinde kurulan Yapay Zekâ Laboratuvarı geleceğe şekil verecek bireyleri yetiştirmenin yanı sıra ülkemizin ihtiyaç duyduğu katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkartılacak bir merkez olma rolünü üstleniyor.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, bir konunun uzmanı olup yapay zekâyı öğrenmenin ve uzmanlık alanında yapay zekâ kullanmanın çok büyük bir avantaj olduğunu söyledi. Koç, “Örneğin; Finans konusunda uzman olsanız dahi yapay zekâyı öğrenmeniz gerekiyor. Finans alanında yapay zekâ kullanımı ile çok ilgiliyiz. Yazılımcı akademisyenlerimizle finans modelini bilen akademisyenlerimizi bir araya getireceğiz. Yapay zekâ öğrenimine çok önem veriyoruz” dedi.

BİLİM ORTAYA
ÜRÜN KOYMALI

Yapay zekanın geleceğinin mesleklerini belirlediğini söyleyen İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, “Türkiye teknolojiyi dışardan transfer eden ülke olmaktan çıkmalı ve kendi ürünlerini ortaya koymalı” dedi. Bilimin ortaya ürün koyması gerektiğinin altını çizen Bulu, bu noktada en büyük sorumluluğun üniversitelere düştüğünü kaydetti. Bulu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilim yuvası olan üniversiteler, onların ürün ortaya çıkmasını destekleyen Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) ve iş dünyası bir araya gelerek bu coğrafyada ürettiğimiz teknolojiyi dışarıya transfer etmeliyiz. Böylece ülkemizi teknolojik gelişim ve değişimlerin öncüsü bir ülke haline getirmeliyiz. İstinye Üniversitesi olarak biz bu nihai hedefe katkı sunmak üzere çalışıyoruz. Günün sonunda bilim ortaya ürün koymalıdır.”

YAPAY ZEKAYA YOĞUNLAŞTIK

Yapay zekânın en yoğunlaştıkları alanların başında geldiğini aktaran Melih Bulu, “Çin, ABD gibi ülkelerin önde gelen üniversiteleri ve şirketleriyle ortak projeler üstünde çalışıyoruz” diye konuştu.

Bulu, dünyada kanser tedavisinde devrim yaratacak yapay zekâ programını ortaya çıkardıklarını vurguladı. Bulu şu ifadeleri kullandı: “Üniversitemizi fikirlerin ürüne dönüşeceği bir yapay zekâ üssü yapmak için çalışıyoruz. Öğrencilerimizi geleceğe bu vizyonla hazırlıyor, onları Türkiye’yi ileriye taşıyacak güç olarak görüyoruz.”

SAĞLIKTA AR-GE DEVRİMİ

İstinye Üniversitesi Ar-Ge Merkezleri aynı zamanda sağlık alanında dünya çapında araştırma ve ilerlemelere de ev sahipliği yapıyor. Bünyesinde bulunan 4 araştırma merkezinde alanında akademik çalışmaları ile öne çıkan bilim insanları ve öğrenciler birlikte çalışarak geleceğin tıbbını şekillendiriyor. Üniversitenin sağlık alanındaki Ar-Ge merkezlerinde onunüzerinde TUBİTAK projesi yürütülüyor ve bu projelerde öğrenciler aktif rol alıyor.

Yaşayan kampüs hayat katacak

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) tarafından öğrencilerin ders dışında kampüste daha fazla vakit geçirebilmelerine ve yarı zamanlı çalışmalarına olanak sağlamak amacıyla “Yaşayan Kampüs Projesi” uygulamaya konulacak.

Uygulamayla birlikte doğal güzelliklerin yanı sıra öğrencilerin ders çalışabileceği, kitap okuyabileceği ve boş vakitlerini değerlendirebileceği sosyal ve spor alanlarıyla yaşayan bir kampüs özelliğine sahip olacak. Ayrıca proje kapsamında oluşturulacak yeni alanlarda, özellikle kantin ve kafeteryalarda öğrencilerin istihdam edilmesi hedefleniyor.

SOSYAL DONATILAR GELİŞİYOR

Öğrenciler, kampüs sınırları içerisinde daha güvenli ortamlarda yarı zamanlı çalışarak gelir elde ederken, aynı zamanda eğitimlerine de devam edebilecek. Yapılacak alanlardan elde edilecek gelir ise üniversite toplulukları, araştırma ve geliştirme faaliyetleri, laboratuvar imkanları ve teçhizatlara harcanacak. SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, yaptığı açıklamada, eğitim, araştırma ve sosyal fayda üretme konularında Türkiye’de önemli yer edinmiş bir üniversite olduklarını söyledi. Savaşan, Yaşayan Kampüs Projesi’nin, SAÜ öğrencileri, çalışanları ve kentteki vatandaşların daha fazla sosyal imkan, spor alanları ve daha fazla hoşça vakit geçirebilecekleri alanlara kavuşmasına yönelik bir proje olduğuna değindi.

GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Esentepe Kampüsü’nün Türkiye’de beğenilen nadir kampüslerden olduğuna da değinen Savaşan, “Biz bu doğal güzellikle yetinmek istemiyoruz. Doğal güzelliğin yanında bir de sosyal ve spor imkanlarının da artmasını istiyoruz. Aşama aşama inşallah hayata geçecek projeyle öğrencilerimiz, daha da mutlu olacakları kampüs alanına kavuşmuş olacak” diye konuştu.

KANTİNLER EĞİTİM BİNALARININ DIŞINA ALINACAK

İlk etapta öğrencilerin sınıfa ve kütüphanelere giderken en çok kullandığı rotaları hareketlendirmek istediklerini aktaran Savaşan, ardından Sapanca Gölü imkanından daha fazla yararlanmaya çalışacaklarını belirtti. Rektör Savaşan, kantinlerin öğrencilerin en fazla vakit geçirdiği ve gün içerisinde ihtiyaç giderdiği mekanlardan birisi olduğuna işaret ederek, süreç içerisinde bunları eğitim binalarından dışarı çıkaracaklarını bildirdi. Kantinlerin birtakım güvenlik risklerini barındırdığına dikkati çeken Savaşan, “Hiç istemeyiz ama bir yangın çıkması veya cihazdan kaynaklı sıkıntı olması halinde bunun eğitimi aksatmaması lazım. Dolayısıyla bu güvenlik risklerini minimize etme anlamında kantinlerimizi aşama aşama eğitim binalarının dışına çıkarmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Savaşan, SAÜ’nün Esentepe dışındaki diğer fakülte binalarında da aynı standartta hizmet vermek için adımlar atacaklarını söyledi. Öğrencilere hijyen, konfor ve fiyat anlamında daha cazip olanaklar sunacaklarını, öğrencilerin proje ödevlerini grup halinde yapabileceği alanlar oluşturacaklarını anlatan Savaşan, “Temennimiz, kampüs, 7/24 çalışan, her gün hareketli bir alan olsun” dedi.

Öğrencilere
istihdam imkanı

Projenin öğrencilere istihdam imkanı da sunacağını vurgulayan Savaşan, şunları kaydetti:”Bizim şu andaki öngörümüz, 150 civarında öğrenciye istihdam imkanı sağlanmış olacak. Kendi öğrencimiz kendi üniversitemizde, derslerine uygun saatlerde yarı zamanlı olarak çalışabilecek. Bunun dışında tabii ki profesyonel destek anlamında Sakarya’daki vatandaşlarımızdan da iktisadi işletme bünyesinde istihdam imkanı bulanlar olacak. Yaşayan kampüsün tamamı, kâr gütmeyen bir proje. Bunun içerisinde kantinler aslında önemli ama küçük bir bölümünü oluşturuyor. Projenin kantinlere indirgenmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bir eğitim projesi bu.”

Kültür noktaları yolda

Projenin senato onayıyla kurulan iktisadi işletme tarafından yürütüleceğini dile getiren Savaşan, “Bu sistem, birçok üniversitede var. Burası üniversitenin bir birimi olacak” dedi. Rektör Savaşan, uluslararası öğrencilerin de kendi kültürlerini buraya getirebilecekleri, tanıtabilecekleri mekanlara kavuşmalarını istediklerini sözlerine ekledi.

Çift diploma imkanı

Trakya Üniversitesi, eğitimde yeni bir dönem başlatıyor. YÖK denkliğine sahip, ÖSYM Kılavuzunda yer alan Kuzey Makedonya’daki ilk ve tek üniversite olan Uluslararası Balkan Üniversitesi ile Trakya Üniversitesi arasında imzalanan protokol ile öğrenciler iki üniversitede de eğitim alabilecekler. Bu protokolle öğrenciler, hem yurt dışında eğitim alma imkanında faydalanacak hem de iki üniversiteden de diploma sahibi olacaklar. 2019-2020 ÖSYM Kılavuzunda yer alacak İngilizce Mimarlık Çift Diploma Programı’na kayıt olan öğrenciler, öğrenimlerinin 2 yılını Trakya Üniversitesinde, 2 yılı ise Uluslararası Balkan Üniversitesinde tamamlayacaklar. Balkanlara yönelik gerçekleştirilen projelerde artık farklı bir noktaya gelindiğini vurgulayan Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Murat Türkyılmaz, çift diploma sistemi ile yükseköğretime yeni bir bakış açısı kazandırdıklarını ifade etti.

ÖNÜMÜZDEKİ YIL YENİ BÖLÜMLER GELECEK

Bu yıl Uluslararası Balkan Üniversitesi ile başladıkları 2+2 Çift Diploma sisteminin önümüzdeki yıl farklı bölüm ve üniversiteleri de kapsayacağını paylaşan Doç. Dr. Türkyılmaz, “Bu programların üniversitemiz ve Balkanlara çok önemli katkıları olacaktır” dedi. Türkiye’de 2+2 programının öncülerinden olmaktan ve Balkanlarla iş birliğini yeni bir boyuta ulaştırmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Yükseköğretim kalitemizi sınırlarımız dışarısına çıkarmak için iş birliklerimizi farklı bir boyuta taşıyoruz. İmzaladığımız protokolle ülkemiz ve Kuzey Makedonya’dan öğrencileri ikişer yıl karşılıklı olarak ağırlayacak ve eğitim vereceğiz. İngilizce verilecek eğitimleri başarı ile tamamlayan öğrenciler dört yılın sonunda çift diploma sahibi olacaklar.”

Selçuk Üniversitesi ilk uçağını aldı

Selçuk Üniversitesi (SÜ) “Sivil Havacılık Uçuş Akademisinin” pilotaj eğitiminde kullanılmak üzere 2017 model tek motorlu eğitim uçağı üniversite filosunu kaydedilen ilk uçak oldu. Üniversiteden yapılan açıklamada, “Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak yapılan yoğun ve titiz çalışmalar neticesinde kalıcı adımlar atılmış ve pilotaj eğitimi verebilmek aynı zamanda ülkemiz havacılığına katkı yapabilmek için 2018 yılı sonunda ‘Sivil Havacılık Uçuş Akademisinin’ kuruluşu gerçekleştirildi” ifadelerine yer verildi. Akademinin kuruluşunun ardından ise ICAO standartlarına uygunluk çalışmaları ile gerekli izin ve bilgi yazışmaları yapılan 2 bin 500 metre uzunluğunda 45 metre eninde tüm uçakların iniş kalkış yapabileceği kapsamlı bir meydan ve pist çalışmasında temel atma aşamasına gelindi. Bakım ve hangarlama hizmetlerinin verilebileceği bir meydan özelliği taşıyan pist bölgesi Konya merkezine 30 kilometre mesafede Sarayönü ilçesinde bulunuyor.

MEF Üniversitesi değişime ayak uydurdu

MEF Üniversitesi, aktif öğrenme yöntemi olarak bilinen Flipped Learning’i 2014 yılından bu yana tüm programlarında uygulayan dünyadaki ilk ve tek üniversite olarak kurulduğundan bu yana yükseköğretimde yürüttüğü çalışmalar ile adından söz ettiriyor. MEF, Flipped Learning çalışmalarının ardından 2017-2018 Akademik Yılı’nda adaptive learning (uyarlanabilir öğrenme) uyumlu, yapay zeka destekli dijital ders platformlarını programlarına dahil etti. Yükseköğretimin dijitalleşmesinde 2016’da İngiltere’de ve 2019’da Amerika’da yayınlanan iki önemli kitabı ile öncülük yürüten MEF Üniversitesi, yeni bir girişime daha imza attı. MEF’te gelecek akademik yıldan itibaren, öğrencilerin lisans eğitimi süresince alacağı toplam seçmeli derslerden en az 2’si veya yüzde 20’sinin açık kitlesel çevrimiçi ders platformlarından alınması zorunluluğu getirildi.

FİNAL SINAVLARI KALDIRILDI

Harvard ve MIT tarafından kurulan ve 120’den fazla uluslararası kurumsal partneri olan Edx ile birlikte Stanford’tan iki profesörün başlattığı ve şimdi uluslararası 191 partneri olan Coursera başta olmak üzere, gelişmekte olan diğer açık kitlesel (FutureLearn, Cognitive Class, iversity, Udacity,…) ders platformlarından seçmeli derslerini alacak öğrenciler değişimi yaşayacak. Bu sayede öğrenciler kendini geleceğe yetiştirebilecekken, mezuniyet sonrasında CV’lerinde aldıkları açık kitlesel platform eğitimleri ile fark yaratacak. MEF Üniversitesi, bu değişime ilave olarak yenilikçi bir projeyi daha hayata geçiriyor. İki yıl önce başlatılan örnek uygulamaların sonucunda, gelecek akademik yıldan itibaren, “Proje ve Ürün Odaklı Eğitim” sisteminin tüm lisans programlarında yaygınlaşması kararı alındı ve bunun neticesinde final sınavları akademik takvimden kaldırıldı.

3 BİN 600 ÖĞRENCİ ÖĞRENİM GÖRÜYOR

Rektörlüğünü Prof. Dr. Muhammed Şahin’in yaptığı MEF Üniversitesi bünyesinde Eğitim Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi olmak üzere 5 fakültede 15 program bulunurken güncel öğrenci sayısı ise 3 bin 600. Kurumun akademik kadrosunda ise toplamda 165 akademisyen bulunuyor. MEF Üniversitesi’nde öğrenciler merkezi yerleştirme puanlarına göre %100, %75, %50 ve %25 oranlarında burslu alınıyor. Ayrıca ilk 5 bine giren öğrencilere de değişik kategorilerde burs imkanı sunuluyor.

İKİ YENİLİK DAHA
DEVREYE GİRİYOR

MEF’li öğrencilerin dersleri, proje ve ürün odaklı eğitim modeliyle tasarlanacak, öğrenme içselleştirilecek, öğrenilen yaşanacak. Deneyimleyen öğrenci, öğrendiğini unutmayacak.

Tüm bu öğrenci merkezli değişimler ile ilgili Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin şunları söyledi: ‘‘MEF’in kuruluşundan bu yana yürüttüğü öğrenci merkezli yapıyı destekleyen iki yenilik daha önümüzdeki yıl itibariyle devreye giriyor. Öğrencilerimizin öğrenmeyi öğrenmesi, kendisini keşfetmesi ve sürekli geliştirmesine daha çok olanak sağlanacak bu iki değişim için heyecan duyuyoruz. Bizim yükseköğretimde yürüttüğümüz bu değişimler, yeni kuşakla örtüştü.”

%72’Sİ HEMEN İŞ BULDU

Flipped Learning ile yetişen ilk mezunların yüzde 72’sinin hemen iş bulduğunu söyleyen Şahin, yüzde 12’sinin yüksek lisans yaptığını, yüzde 12’sinin kişisel gelişim eğitimi aldığını ve sadece yüzde 4’ünün iş arayışında olduğunu söyledi. Şahin, “Bu zor ekonomik şartlarda aktif öğrenme ile öğrenen, kendini geliştiren öğrencilerimizi sektörleri

hemen sahiplendi. Doğru yolda olduğumuzu biliyoruz. Onların daha da başarılı olması için yükseköğretimi modernleştirmeye davam edeceğiz” dedi. Yeni kuşağın algısına en uygun aktif öğrenme yöntemi olarak bilinen Flipped Learning’i dünyada ilk kez tüm programlarında uygulayan dünyada ilk ve tek üniversitedir.

MEF ÜNİVERSİTESİ
KÜNYESİ

Rektör: Prof. Dr. Muhammed Şahin

Kuruluş Tarihi: MEF 2012’de kuruldu ve ilk öğrencilerini 2014’te aldı.

Bulunduğu İl: İstanbul

Akademik Birimleri:

Eğitim Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi olmak üzere 5 fakültede 15 program bulunmaktadır.

Öğrenci Sayısı: 3160

Akademik Personel Sayısı: Prof. Doktor: 25, Doçent Doktor: 14, Doktor Öğretim Üyesi: 52, Öğretim Görevlisi: 45, Araştırma Görevlisi: 29 Toplam: 165 Akademisyen

Burs Olanakları: Yerleştirme puanlarına göre %100, %75, %50 ve %25 oranlarında burslu olarak alıyoruz. Bu burslara ilave olarak Türkiye Özel Okullar Derneğine Üye Okullar Eğitim Bursu, Hakim, Savcı ve Avukat Eğitim Bursu, Türkiye Geneli Başarılı Devlet Liseleri Eğitim Bursu ve Nazmı Arıkan Eğitim Kurumları bursları da bulunmaktadır. Ayrıca ek olarak ilk 5.000 sıralamadaki öğrenciler için değişik kategorilerde burslar kazanacaklardır. Burslar ile ilgili koşul ve detaylar web sayfamızdaki 2019-2020 Burs Yönergemizdedir.

Yurt Olanakları: Yürüme mesafesinde 280 kapasiteli kız öğrenci yurdu, erkek öğrencilerimiz için ise anlaşmalı yurtlarımız vardır.

Öğrenci Kulübü Sayısı: 52 Öğrenci Kulübü ve 14 Spor Takımı

Yurt içi ve yurt dışı üniversitelerle ikili anlaşmalar: MEF Üniversitesi, tüm akademik programlarında dünyanın önde gelen üniversiteleri ile iş birliği yaparak 3+2 Programıyla; MEF’ten lisans ve yurt dışı anlaşmalı üniversiteden yüksek lisans dereceleri sağlamaktadır.

Öğrenciler neden sizi seçsin? Yeni kuşağın algısına en uygun aktif öğrenme yöntemi olarak bilinen Flipped Learning’i dünyada ilk kez tüm programlarında uygulayan dünyada ilk ve tek üniversitedir. MEF Üniversitesi Yükseköğretimin dijital dönüşümünde global liderlik yürütmektedir. 3+2 modelini tüm programlarında uygulayan Türkiye’de ilk ve tek üniversitedir. Sosyal, kültürel, bilimsel ve sanatsal etkinliklerin yer aldığı, İstanbul’un finans ve ticaret merkezi olan Maslak’ta ayrıcalıklı konumuyla öğrencilik hayatını zenginleştirecek imkanlarla dolu bir yaşam alanı sunar.

İletişim Bilgisi: Adres: Maslak Ayazağa Cad. No:4 Maslak 34396 Sarıyer/İstanbul Telefon: 0212 395 36 95 Web:

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ’NDE TERCİH GÜNLERİ BAŞLADI


Öğrenci, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) 17 Temmuz’da YKS sonuçlarını açıklamasının ardından Çankaya Üniversitesi’nin düzenlediği Tanıtım Günleri’ne büyük ilgi oldu. 17 Temmuz’da başlayıp 29 Temmuz’da sona erecek ‘Tanıtım Günleri’ üniversitenin 100. Yıl’daki Balgat Kampüsü ile Eskişehir Yolu 29’ncu kilometresindeki merkez kampüsü’nde gerçekleştiriliyor.

BİLGİ VERİLİYOR

Tanıtım Günleri kapsamında, üniversiteye adım atacak gençlere Çankaya Üniversitesindeki fakülte ve bölümler hakkında bilgi veriliyor, barınma imkanları ve sosyal-kültürel-sportif imkanlar anlatılıyor. Laboratuvarları, kütüphaneyi, yurt ve spor alanlarını gezme olanağı bulan gençler fakülte dekanları ve bölüm hocalarıyla da görüşebiliyor.

ÜCRETSİZ
SERVİS İMKANI

Balgat ve Merkez Kampüs’e kendi imkanlarıyla ulaşamayan öğrenci ve veliler için ücretsiz servis imkanı sunuluyor. Tanıtım Günleri boyunca hafta içi Sıhhiye’den servis kalkıyor. Bu servis ilk olarak Balgat Kampüs’e uğruyor, ardından Merkez Kampüs’e hareket ediyor.

TAM ZAMANLI
AKADEMİK KADRO

5 Fakülte, 20 Lisans Programı, 2 Meslek Yüksekokulu, 3 Ön Lisans Programı’nın yer aldığı Çankaya Üniversitesi, tam zamanlı akademik kadrosuyla dikkat çekiyor. Hukuk, Adalet Meslek Yüksek Okulu, Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü hariç yüzde 100 İngilizce eğitim verilen Çankaya Üniversitesine burslu yerleşen öğrencilerin bursları hiçbir nedenle kesilmiyor . Üniversite, gençlerin akademik başarısını da spor, sanat ve kültürel etkinliklerle destekliyor.

Köklü bir Osmanlı vakfından araştırma üniversitesine

Fatih Sultan Mehmet’in 1471 yılında kurduğu vakfının öncülüğünde 2010 yılında kurulan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), “Sadece eğitim değil, değer de veriyoruz” mottosuyla bir araştırma üniversitesi olarak eğitime başladı. Üniversitenin kurucu vakıfları ise şöyle: Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bi Abdurrahman (Mimar Sinan) Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı.

HEDEF BİLİMSEL GELİŞİM

İstanbul'un Asya ve Avrupa yakalarındaki tarihi yerleşimlerinde sosyal bilimler, mimarlık, mühendislik ve sanat alanlarında sahip olduğu güçlü akademik kadrosu ile ulusal ve uluslararası alanlarda yeni değerler kazandırmayı hedefleyen üniversite, ayrıca ulusal savunma, metalürji, tarihi analiz, mimari restorasyon ve sahip olduğu araştırma merkezleri aracılığıyla tıbbi teknolojiler alanında araştırma gibi çeşitli alanlar için bir araştırma ve geliştirme platformu sunarak, Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve bilimsel gelişimini desteklemeyi amaçlıyor.

ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI

FSMVÜ'nin ana odak alanlarının başında kamu ve özel sektör için bugünü ve geleceği şekillendiren teknolojilerin araştırılması-geliştirilmesi ve üretilmesi için çeşitli platformlar ve fırsatlar sağlarken aynı zamanda geçmişi de korumak yer alıyor.

Uluslararası öğrencilere burs olanakları

Kar amacı güdülmeksizin devlete ait vakıflar tarafından finanse edilen FSMVÜ’nun tüm uluslararası öğrenciler, çeşitli derecelerde öğrenim bursları (en az %50) ile öğrenim görüyor ve bazı programlar için ise yalnızca tam (% 100) öğrenim bursu ile uluslararası öğrenciler kabul ediyor. Akademik, bilimsel ve spor alanlarında üstün başarı sergileyen öğrenciler ise, başarılarının niteliğine bağlı olarak çeşitli miktarlarda burslar alabiliyor.

Maltepe’de dünya üniversitesi

Eğitim serüvenine 1997 yılında başlayan Maltepe Üniversitesi; bugün 9 fakülte, 3 enstitü, 2 Yüksekokul, 1 Meslek Yüksekokulu ve Konservatuvarıyla eğitim-öğretim hayatına devam ediyor. Bin dönümlük bir arazi üzerinde kurulu olan üniversite, fakülte/yüksekokul binalarının dışında açık amfileriyle, spor merkezleriyle, öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarına cevap veren tüm mekânlarıyla, Marmara Eğitim Köyünde, doğanın içinde öğrencilerini karşılıyor. Türkiye’de Avrupa Birliği Eğitim Komisyonunun gereklerine dayalı olarak çalışmaya başlayan ilk üniversitelerden olan Maltepe Üniversitesi, çalışmaların tamamlanmasıyla beraber Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında öğrenci ve öğretim elemanı değişimi programı olan Erasmus+’a en çok öğrenci gönderen üniversitelerden de biri oldu.

DÜNYA VATANDAŞI
ÖĞRENCİLER

Maltepe Üniversitesi’nde öğrenciler aldıkları diploma ekiyle uluslararası geçerliliği olan bir diplomaya sahip oluyorlar. Bu da öğrencilerin dünya vatandaşı olmalarında önemli bir etken. Örneğin Maltepe Üniversitesi diplomasına sahip olan bir öğrenci, Avrupa Birliği ülkelerinde dilediği üniversitede lisansüstü çalışmalar yapabiliyor; marka yaratan firmalarda yer alabilecek yeterliliğe sahip olabiliyor. Maltepe Üniversitesi Avrupa dışı coğrafyaya da her geçen gün daha fazla uzanıyor ve sürekli olarak işbirliği anlaşmaları imzalıyor. Üniversite bunun yanı sıra, dünyanın farklı bölgelerinden gelen öğrencileri yerleşkesinde ağırlayıp, bilgi ve kültür alışverişinde bulunmalarını sağlayarak, küresel sorunlara çözüm aramalarında onlara rehberlik ediyor. Yedi yıldır 2500’den fazla öğrencinin İngilizce olarak hazırladıkları bildirileriyle, poster sunumlarıyla ve sanatsal etkinlikleriyle katıldığı MUISC (Maltepe University International Student Congresses) kapsamında bu yıla kadar toplam olarak 53 kongre düzenlendi.

FARKLI UYGULAMA ALANLARI

Üniversitedeki hemen her akademik birimin kendine özgü uygulama alanları var. İletişim Fakültesinde bulunan kapalı ve açık plato ve stüdyolarda öğrenciler kendi alanlarıyla ilgili uygulamalı eğitim alabiliyorlar. Ayrıca öğrenciler, Türkiye’nin en köklü yapım firmalarınca kiralanan stüdyolarda staj yapma olanaklarına da sahip oluyorlar. Çizimin, el becerilerinin, teknolojinin çok önemli bir yer tuttuğu Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde de durum farklı değil. Maltepe Üniversitesindeki “Hangar”da mimar adayları derslerde aldıkları kuramsal bilgilere ek olarak uygulamalar yapıyor ve dünya mimarisinin önde gelen isimlerini düzenlenen uluslararası çalıştaylar çerçevesinde burada ağırlıyorlar.

Üniversite öğrencilerinden cep boyutunda biyosensör

Sabancı Üniversitesi master öğrencileri Doğukan Kaygusuz, Sümeyra Vural ve Öğretim Üyesi Meltem Elitaş, GDO analizi ve kimlik belirleme gibi DNA bazlı birçok testin ev ortamında yapılmasına olanak sağlayan cep boyutunda biyosensör yaptı. GDO’lu DNA’yı 30 dakikada tespit edebilen sensör ile GDO’lu gıdalar evlerde, tarlalarda ve üretim alanlarında kolayca tespit edilebilecek. Verilen bilgiye göre, çıkış noktası GDO tespiti olan projede, sistem kurulduktan sonra cihaz hemen hemen her örnekte kolayca DNA tespiti yapılabiliyor. Laboratuvar ortamında en az 160 dakika süren DNA tanısı, Sabancı Üniversitesi’nde geliştirilen biyosensörün ile 30 dakikaya iniyor.

KAN HASTALIKLARINDA KULLANILACAK

Uygulama GDO tespitinin yanı sıra kan hastalıkları, enfeksiyon, kimlik belirleme gibi DNA tanısı gerektiren çalışmalarda kullanılabilecek. Sensör bebeğine verdiği mamada GDO olup olmadığını anlamak isteyen bir anneden, bakteriyel enfeksiyon tanısı yapmak isteyen bir hemşireye kadar farklı katman ve bilgi birikimine sahip kişi ve kurumlar tarafından kullanılabilecek. Cihazı geliştiren ekip ,önümüzdeki dönemde biyosensör cihazı ile bir AB projesinde yer almayı da planlıyor.

PATENT BAŞVURUSU YAPILDI

Açıklamada verilen bilgiye göre, soya ve mısır ürünlerinde GDO tespitinde başarılı sonuçlar elde edilen biyosensör için patent başvurusu yapıldı. Patent araştırması sırasında yapılan çalışmaya göre, biyosensörün Türkiye’de benzerinin olmadığı, dünyada ise en düşük maliyet ve kolay kullanılabilen biyosensörlerden biri olduğu tespit edildi. Ürün prototipinin, uluslararası üretim normlarında son haline getirilerek en kısa vadede satışa sunulması hedefleniyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen projenin ekibinde Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Programı Yüksek Lisans Öğrencisi Doğukan Kaygusuz, Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Yüksek Lisans Öğrencisi Sümeyra Vural ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Meltem Elitaş’ın yanı sıra Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Araştırmacısı Stuart Lucas ile Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Özhan Aytekin yer alıyor.

Bir yüksek öğrenim vahası: Kuzey Kıbrıs

Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan ve Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında yer alan Kıbrıs, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla Doğu ve Batı kültürünü harmanlıyor. Yüzyıllar boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapan kültür zengini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yapılan eğitim yatırımları ve açılan üniversiteleriyle yüksek öğretimde bir dünya lideri haline geldi.

ELVERİŞLİ ORTAM

Hareketli sosyal çevresi ile dünyanın her yerinden gelen öğrencilere İngilizce dilindeki yüksek öğretimde kazançlı fırsatlar sunulan Kuzey Kıbrıs, avantajlı iklimi, doğal çevresi, neredeyse varolmayan suç oranı ile siyasi, dini ve etnik çatışmaların bulunmamasıyla eğitim için elverişli bir destinasyon. Yüksek kaliteli ve uluslararası kabul görmüş ve onaylanmış üniversitelerden alınan diplomalar ile öğrenciler için başarılı kariyer fırsatları da sunuluyor.

KALİTELİ EĞİTİM

2019 verilerine göre, Kuzey Kıbrıs’ta 131 ülkeden toplam 102 bin 944 öğrenci ile 19 üniversite ve 65 ülkeden öğretim elemanı bulunuyor. Türkiye'den 54 bin 966 öğrenci, 12 bin 506 Kıbrıslı Türk öğrenci ve 35 bin 472 uluslararası öğrenci Kıbrıs'ta eğitim görüyor. Uluslararası öğrenciler toplam öğrenci sayısının üçte birini oluşturuyor ve bu rakamlar Kuzey Kıbrıs’taki yüksek öğrenimin uluslararası kalitesini gösteriyor.

AKREDİTASYONLARI VAR

Kuzey Kıbrıs’ta bulunan üniversiteler, KKTC Yükseköğretim, Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) ile Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylanmıştır. Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerin çoğu AS, ABET, ASIIN, MUDEK, TedQual, Edexcel-UK, MIAK, FIBAA, IACBE, ECBE, EAQUALS, ACPE, AACSB, UK-NARIC gibi uluslararası akreditasyon kurumları tarafından akredite edilmiştir. KKTC üniversiteleri, Avrupa Üniversiteleri Birliği (EUA), Uluslararası Üniversiteler Birliği (IAU) ve İslam Dünyası Üniversiteleri Federasyonu’nun (FUIW) tam üyesidir.

DEVLET DESTEKLİYOR

Üniversite sayısı ve eğitim kalitesindeki artış ile Kuzey Kıbrıs’taki üniversiteler dünya çapında tanınmış, akredite olmuş ve adım adım dünya standartlarında bir kurum haline gelmiş durumda. Kuzey Kıbrıs ekonomisinin yüzde 40’ını oluşturan yüksek öğrenim, Devlet tarafından aktif olarak teşvik ediliyor ve destekleniyor. Bu nedenle bir ada Devleti olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti “yüksek öğrenim vahası” olarak kabul ediliyor.

Yunus Emre Enstitüsü yaz okulları başlıyor


Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki dostluğun ve kültürel bağların pekişmesi amacıyla 2009’da kurulan Yunus Emre Enstitüsü, dünyanın dört bir yanından gençleri bir araya getiren yaz okullarına bu yıl bir yenisini daha ekliyor. Bu yıl 10.su düzenlenen “Türkçe Yaz Okulu”nun yanı sıra Arkeoloji, Edebiyat, Bilim ve Türk Sineması alanlarında da yaz okulları düzenleyen enstitü bu okullarda tüm dünyadan gençleri Türkiye’de buluşturuyor. Türk Sineması, Türk Edebiyatı ve Arkeoloji Yaz Okulu için 141 farklı ülkeden 7500’e yakın açık başvuru arasından toplam 75 kişi kabul edildi.Alanında uzman katılımcılar yaz okulları kapsamında gerçekleştirecekleri Türkiye yolculuğu ile 2 hafta boyunca unutulmaz anlar yaşayacaklar.

Türkçe için 10. Yılda 10. Yaz Okulu

Yunus Emre Enstitüsü kuruluşunun 10. yılında Türkçe Yaz Okulu’nun 10.su ile tüm dünyadan gençleri bir araya getiriyor. Türkiye meraklısı, 18-35 yaş aralığında, B1 ve üzeri seviyede Türkçe öğrenmiş ve henüz Türkiye’yi görme fırsatı bulamamış gençlerin misafir edildiği Yaz Okulu kapsamında öğrenciler, Türkçe derslerinin yanı sıra yemek, halk oyunları, fotoğraf, tiyatro, okçuluk, müzik, kaligrafi ve resim gibi birbirinden farklı atölye çalışmalarına katılacak. Hafta içi öğleden önceki zaman diliminde profesyonel öğreticilerden Türkçe dersleri alacak olan öğrenciler kısa bir zaman dilimi içinde Türkçelerini geliştirme imkânı bulacaklar. Bununla birlikte İstanbul’dan Bartın’a, Bursa’dan Amasra’ya, Bolu’dan Ankara’ya Türkiye’nin farklı şehirlerini gezecek olan öğrenciler yöresel lezzetleri yerinde tadarken kimi zaman dalından meyve toplayacak, kimi zamansa atölyede çömlek yapmayı öğrenecek. Ayrıca Türkiye’deki düğün merasimleri, Karagöz ve Hacivat gösterimleri, masal anlatımı, film etkinlikleri gibi deneyimlerle Türkiye’yi ve Türk dilini yaşayarak öğrenme fırsatı elde edecek.

Gençler Anadolu’nun kadim
tarihini keşfe çıkıyor

Anadolu Kültür Mirasına Yolculuk: Arkeoloji Yaz Okulu Türkiye’nin kültürel mirasının daha yakından tanıtılması amacıyla düzenlenen Dünya Kültür Mirasında Türkiye-Arkeoloji Yaz Okulu bu yıl ilk kez kültürel mirasa ve arkeolojiye meraklı üniversite öğrencilerini Türkiye’de buluşturuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Çorum Valiliği iş birliğinde, Troya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof.

Dr. Rüstem Aslan’ın akademik danışmanlığında gerçekleştirilecek programda yurt dışındaki üniversitelerin arkeoloji, kültürel antropoloji, sanat tarihi, tarih, halkbilim, coğrafya gibi sosyal bilimler alanlarında eğitim alan farklı ülkelerden 25 öğrenci, Anadolu’nun geniş yelpazedeki kültürel birikimini yerinde görecekler.

Bilim dolu bir yaz

T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütülen Türkiye Akademik ve Bilimsel İş Birliği Projesi (TABİP) kapsamında uzay ve havacılık alanında Türkiye’nin önde gelen üniversite ve şirketlerinin katkılarıyla ilki düzenlenen TABİP - BİLİM Yaz Okulu;Türkiye’nin sahip olduğu bilimsel kapasiteyi, Türk reel sektörünü ve Türk akademik çevrelerini dünyaya tanıtmak amacıyla 22 Temmuz-4 Ağustos 2019 tarihleri arasında İstanbul’da başlıyor.

Geleceğe açılan kapı
İstanbul Şehir Üniversitesi

İstanbul Şehir Üniversitesi, yüksek oranlardaki ÖSYS burslarının yanı sıra bu yıl ilk kez vereceği Komşu Bursu ve Anlaşmalı Okul İndirimi ile hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen öğrenciler için geleceğe açılan kapı olacak. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin 29 Temmuz tarihine dek sürecek ve Dragos Kampüs’te gerçekleştirilecek olan 2019-2020 Akademik Yılı Tercih Günleri Tanıtım Etkinliği’nde, her gün 09:00-18:00 saatleri arasında, deneyimli tercih danışmanları tarafından her öğrenciye özel danışmanlık hizmeti verilecek.

ULUSLARARASI ÜNİVERSİTE

Yaklaşık 6 bin öğrencisi, 2 bin 500’e yakın mezunu, 83 ülkeden bin civarında uluslararası öğrencisiyle önemli akademik başarılara imza atan İstanbul Şehir Üniversitesi, Dragos Kampüs’ünde üniversite adaylarını ağırlıyor. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin sunduğu akademik ve sosyal olanaklar uzman rehberler tarafından aday öğrencilere ve velilere detaylı bir şekilde anlatılacak. Etkinliklerde öğrenciler, üniversitenin deneyimli akademik kadrosuyla tanışıp merak ettikleri soruları sorma fırsatı da bulacak.

SEÇİM KOLAYLAŞIYOR

Değişen sınav sistemi dolayısıyla sınavların içeriğine ve puanlama sistemine yansıyan değişiklikler neticesinde birçok öğrencinin istediği bölümlere yerleşemediğini hatırlatan İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan “Geçtiğimiz yıl Yüksek Öğrenim

Kurumu (YÖK) tarafından yapılan Tercih Anketi’ne göre öğrencilerin vakıf üniversitelerini tercih etmesinde en önemli kriterlerden biri burs oranı. Biz de bu tercih eğilimini dikkate alarak; hem başarıyı ödüllendiren pek çok burs seçenekleriyle hem de yüksek oranlarda artan ÖSYM burs oranları ile öğrencilerin daha rahat seçim yapmalarına olanak sağlıyoruz. Öğrenci, akademisyen ve mezunlarımızın ulusal-uluslararası başarıları, güçlü akademik kadromuz ve burs olanaklarımız hakkında bilgi almak isteyen tüm aday öğrencilerimizi kampüsümüze bekliyoruz” dedi.

ŞEHİR’DEN KOMŞU AYRICALIĞI

İstanbul Şehir Üniversitesi, sahip olduğu 30 lisans ve 13 önlisans programıyla, kurulduğu günden bu yana ÖSYS puanına göre hak edilen burs ve indirimler ile sınırlı kalmayarak, her öğrenciye hitap edebilecek çeşitli burs ve indirim imkanları sunuyor. Başarılı öğrencileri ödüllendiren ve bilimsel arayışlarında onlara her türlü desteği veren İstanbul Şehir Üniversitesi, bu yıl ilk kez vereceği “Komşu Bursu” ile Kartal, Maltepe ve Pendik ilçelerinde ikamet eden veya bu bölgelerdeki liselerden mezun olan öğrenciler yüzde 10 indirim uygulayacak. Ayrıca yine bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ‘Anlaşmalı Okul İndirimi’ sayesinde de, ikili protokol yapılan liselerde okuyan öğrencilere, burs imkanı sağlanacak.

KESİNTİSİZ
BURS İMKANI

Adaylar, üniversiteye giriş sınavında aldıkları puana göre; İstanbul Şehir Üniversitesi’nin sunduğu Tam Burslu, %75 İndirimli, %50 İndirimli, %25 İndirimli ya da Tam Ücretli kategoride, farklı programlara yerleşebiliyor. Tam burslu kategoride yerleşen öğrenciler, ücretten % 100 muafiyetin yanı sıra ilk 5 bin içinde yer almaları durumunda yurt bursu, yemek bursu ve aylık nakit ödeme gibi farklı olanaklardan faydalanabiliyor. %75, %50, %25 ve tam ücretli kategoride bir programa yerleşen öğrenciler ise bununla sınırlı kalmaksızın aranan şartları sağlamaları durumunda, farklı burs ve indirim seçeneklerini mevcut burslarıyla birleştirebiliyor. Öğrencilerine kesintisiz burs imkanı sunan üniversitede; öğrenim ücretinden muafiyet, aylık ödenen nakit burslar ve ek haklar, belirlenen azami süreler içinde öğrenci öğrenimine ve derslerine devam ettiği sürece veriliyor.

Eğitimde ülkenin parlayan yıldızı KTO Karatay Üniversitesi

KTO Karatay Üniversitesi 2019-2020 akademik yılında da atılımlarını hız kesmeden sürdürüyor. Üniversite, 68 program, 8 bin 500’e ulaşan öğrenci sayısı, 6 fakülte, 3 enstitü, 3 yüksekokul ve 3 meslek yüksekokulu ile eğitimde öncü üniversite olma hedefine ise gün geçtikçe daha da yaklaşıyor. Temelleri “Ahilik” kültürüne dayanan ve 1251 yılında Emir Celâleddin Karatay tarafından kurulan Karatay Medresesinin ruhunu yansıtan Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, gün geçtikçe ülke ve Konya’ya değer katmaya devam ediyor.

İNSANA YATIRIM

İnsanlığa faydalı olma çabasında olan KTO Karatay Üniversitesi, gücünü misyonundan ve 20 binin üzerinde üyesi ile Türkiye’nin en eski ve güçlü odalarından olan Konya Ticaret Odasından alırken, hızlı büyüme evresini de sürdürüyor. Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Konya Ticaret Odası ile KTO Karatay Üniversitesi, iş dünyasının geniş tecrübesini, insana yatırım olarak gün geçtikçe ileri taşıyor. KTO Karatay Üniversitesi yaklaşık 400 akademisyen, 300’ün üzerinde idari personeli, 68 program,40 ön lisans ve lisans programı, 28 lisansüstü programı eğitimde öncü üniversite olma hedefine gün geçtikçe daha da yaklaşıyor.

Türkiye’de Planör Eğitimiyle Pilot Yetiştiren Tek Üniversite “İş Hayatına Açılan Kapı” vizyonuyla çalışmalarını sürdüren KTO Karatay Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu bünyesinde açılan Pilotaj Bölümü’ne ilk öğrencilerini 2019-2020 akademik yılında alacak. Türkiye’de planör eğitimiyle kendi uçaklarıyla ve kendi pistinde pilot yetiştiren tek üniversite unvanına sahip olan KTO Karatay Üniversitesi, Pilotaj Bölümü’ne ilk yıl 5’i yüzde yüz burslu, 35’i ise ücretli olmak üzere toplamda 40 öğrenci kabul edecek. Ayrıca Sanayi ve Ticaret Meslek Yüksekokulu ile KTO Karatay Üniversitesi, meslek yüksekokulu sayısını 3’e yükseltiyor. Yeni dönemde Dış Ticaret ve Mekatronik programlarına öğrenci kabul edecek olan üniversite, sanayinin ihtiyaç duyduğu ara eleman sorununa da katkı sağlamayı amaçlıyor.

HUKUKTA GÖZLEM PROJESİ

Hukuk Fakültesi mezunlarının, mezuniyet sonrasında doğru adım atabilmeleri ve staj yapacakları alanları doğru belirlemeleri adına oluşturulan proje ile öğrenciler hâkim, savcı veya avukat, hangi kimlik üzerine yoğunlaşmaları gerektiğini eğitim aldığı süre zarfı içerisinde görebilme imkânı buluyor. Öğrenciye her daim değer veren bir anlayışı benimseyen üniversite, Türkiye genelindeki 172 üniversiteden 26 bin öğrencinin katıldığı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA) 2018 verilerine göre “Vakıf Üniversitelerinin Öğrenci Memnuniyeti Genel Sıralaması’nda” 20’nci sırada yer alıyor. Ayrıca “Öğrenim Deneyiminin Tatminkârlığı” ve “Yerleşke Yaşamının Doyuruculuğu” kategorilerinde A Plus üniversite olarak başarısını ortaya koyuyor.

8 Farklı Yabancı Dil Öğrenme İmkânı

Öğrenciler, günümüzde sadece bir yabancı dil bilmenin yetersiz kaldığı durumlarla karşılaşabiliyor. Yabancı dil olarak yalnızca İngilizce bilmek, günümüzde yetersiz olabiliyor. Bunun yanı sıra farklı bölümlerde farklı diller ön plana çıkabiliyor. Orta Doğu’da çalışmak isteyen biri, Farsçaya ya da Arapçaya gereksinim duyabilirken, gelecek planları arasında Uzak Doğu olan biri, Japoncaya ihtiyaç duyabiliyor. Dil eğitiminin gelecek nesiller için önemini bilen KTO Karatay Üniversitesi öğrencilerine sekiz farklı dili öğrenme imkânı sunuyor. İngilizcenin yanı sıra ikinci bir dilde de kendini geliştirmenin önünü açan üniversite öğrencilerini 6 dönem boyunca Almanca, Fransızca, Arapça, Rusça, Farsça, Japonca ve İspanyolca dillerini öğrenmeleri konusunda destekliyor.

Sağlık eğitiminde dünyanın çekim merkezi

Sağlık eğitiminde sadece Türkiye’de değil dünyada da söz sahibi bir üniversite olma hedefiyle yola çıkan Acıbadem Üniversitesi, güçlü akademik kadrosu, gelişmiş teknolojik altyapısı ile alanında donanımlı ve sürekli gelişime açık sağlık profesyonelleri yetiştirmeyi hedefliyor. Eğitim ve araştırmada ulusal düzeyde model olan, dünyada referans gösterilen sürekli öğrenme ve gelişime odaklı bir eğitim politikasını benimseyen Üniversite, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi olmak üzere 5 fakülte, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Meslek Yüksekokulu olmak üzere toplam 2 meslek yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler olmak üzere 3 enstitüden oluşuyor. Ayrıca klinik uygulamalar ve saha eğitimleri için Acıbadem Üniversitesi Atakent ve Maslak Hastaneleri olmak üzeri iki üniversite hastanesi de bulunuyor.

BİRİKİM VE DENEYİMİ
EĞİTİME TAŞIDIK

Acıbadem Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Ali Aydınlar üniversitenin kurulduğundan bu yana katettiği yolu şu şekilde özetliyor: “Acıbadem Üniversitesi, sağlık hizmetlerinde 25 yılı aşkın bilgi birikimi ve deneyimi eğitim alanına taşımak amacıyla kurulmuş bir üniversitedir. Sağlık sektöründeki deneyimimizden gelen öncü ve bütüncül bakış açımızı sunduğumuz eğitime yansıtarak fark yarattık. Bu farkı, kampüsten laboratuvara, eğitim kadrosundan sosyal olanaklara kadar bir öğrenci için gerekli her noktada görmeniz mümkün. Çünkü biz, üniversite yıllarını, öğrencimizin her yönüyle yaşama hazırlandığı bütüncül bir süreç olarak ele alıyoruz.”

SAĞLIĞA ODAKLANDIK

Acıbadem Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Şahin de Türkiye’nin sağlık alanında en iyisi olma, dünyanın da bu alanda sayılı üniversiteleri arasında yer alma hedefiyle yol aldıklarını vurguluyor. Bu yıl itibariyle öğrenci sayılarının 4 bin’i aştığını belirten Prof. Dr. Ahmet Şahin “Acıbadem Üniversitesi sağlığa odaklanmış bir üniversite. Amacımız nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirmek.”

Dünyanın en kapsamlı medikal simülasyon merkezi: CASE

Acıbadem Üniversitesi, bünyesindeki tüm departmanlar ve teknolojik alt yapısı ile alanında dünyadaki en kapsamlı medikal eğitim merkezlerinden biri olan Klinik Simülasyon ve İleri Düzey Endoskopik – Robotik Cerrahi Eğitim Merkezi – CASE’e sahip. Simüle hastaları, elektronik öğrenme ve beceri laboratuvarları ve gelişmiş teknolojiye sahip medikal simülatörlerle özel bir eğitim modelinin uygulandığı merkezde, mezuniyet öncesi ve sonrasına yönelik eğitim programları gerçekleştiriliyor.

UZMANLIK EĞİTİMLERİ VERİLİYOR

Merkez; Klinik Simülasyon Eğitim Merkezi ve İleri Düzey Endoskopik - Robotik Cerrahi Eğitim Merkezi olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Klinik Simülasyon Eğitim Merkezi’nde öğrenciler için, elektronik öğrenmeyle, simüle hastalarla ve simülasyon uygulamalarıyla harmanlanmış eğitim metodolojisi kullanılıyor. Sanal bir hastane olarak tasarlanmış Klinik Simülasyon Eğitim Merkezi’nde öğrenciler farklı kriz senaryolarını uygulayarak klinik eğitimlerindeki stajlara hazırlanıyorlar. Endoskopi ve robotik cerrahi alanında uzman hekimlerin becerilerini geliştirmek amacıyla oluşturulan İleri Düzey Endoskopik - Robotik Cerrahi Eğitim Merkezi’nde mezuniyet sonrası uzmanlık eğitimleri gerçekleştiriliyor.

Yurtdışı
programlarına katılma
imkanı veriyor

Acıbadem Üniversitesi, Avrupa Birliği Erasmus+ Değişim Programı’nın bir üyesidir. Bu program dahilinde öğrenciler, bir ya da iki dönem anlaşmalı Avrupa üniversitelerinde öğrenim görme ve / veya staj hareketliliği kapsamında farklı bir ülkede mesleki deneyim edinme fırsatına sahiptirler.

Araştırma
çalışmaları için
öz
el altyapı

Acıbadem Üniversitesi’nin temel faaliyet alanlarından biri de ‘araştırma.’ Üniversite, toplumun yararına yönelik öncelikli olarak sağlık, yaşam bilimleri ve biyoteknoloji alanındaki araştırmalarla bilimsel ilerlemeye katkı sağlamak, kamu/özel sağlık sektörü ve sanayi kuruluşları ile iş birliği içinde translasyonel araştırma projeleri gerçekleştiriyor. Kerem Aydınlar Kampüsü içinde araştırmacıların etkinliklerini yürütebilmeleri için ortak alanlar, farklı disiplinlerdeki araştırmaların yapılmasına olanak sağlayan ileri teknolojik altyapı ve cihazlara sahip laboratuvarlar bulunuyor.

Sağlıkta yeni fikirlere destek:
Kuluçka Merkezi

Üniversite, başta Acıbadem Üniversitesi öğrencileri olmak üzere girişimcilerin sağlık alanındaki düşünce, fikir ve projelerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için uygun faaliyet alanları oluşturmaya da gayret ediyor. 2017 yılında kurulan Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi, sağlık sektörünün gelişmesine hizmet edecek teknoloji bazlı her türlü iş fikrini, girişimi desteklemeyi hedefliyor. Merkez, girişimcilerin öğrenme, uygulama ve iş planlama süreçlerine destek oluyor. Girişimciler eğitimlerin yanı sıra Acıbadem Üniversitesi’nin teknolojik alt yapısından ve laboratuvarlarından yararlanırken Acıbadem Üniversitesi akademisyenlerinden de danışmanlık desteği alıyor. Girişimciler, üniversitenin iş birliği içinde olduğu şirket ve partner kuruluşlardan danışmanlık alma olanağına da sahiptir. Olgunlaşan girişimlerin artı değere dönüştürülebilmesi, yatırımcıyla buluşması ve ticarileşmesi konusunda da destek sunuluyor. Henüz iki yıldır faaliyet gösteren Merkez 100’ün üzerinde projeye destek veriyor.

İstanbul’un merkezinde
bir şehir üniversitesi

Acıbadem Üniversitesi yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alana kurulu Kerem Aydınlar Kampüsü’nde eğitim veriyor. LEED Gold – Leadership in Energy and Environmental Design (Çevre ve Enerji Tasarımında Liderlik) sertifikasına sahip çevre dostu bir mimari anlayışla tasarlanan kampüs öğrencilere akademik ve sosyal birçok olanak sunuyor. Kampüs içinde yer alan 750 kişilik konferans salonu her yıl ulusal ve uluslararası akademik organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Çok amaçlı spor salonu, yarı olimpik yüzme havuzu, fitness salonu, spinning ve pilates stüdyoları ile Spor Merkezi, öğrencilere kampüs içinde spor yapma olanağı sağlıyor. Üniversitede bilimden sanata farklı birçok alanda faaliyet gösteren Öğrenci Kulüpleri bulunuyor. Kulüpler faaliyet alanları kapsamında yıl boyu çeşitli organizasyonlar gerçekleştiriyor. Acıbadem Üniversitesi, kampüs içinde ve kampüse yürüme mesafesinde olan Acıbadem Üniversitesi Kerem Aydınlar Öğrenci Yurtları ile öğrencilere konaklama imkanı da sunuyor.

AGEM’den öğrencilere davet

Gençlerin eğitim geleceklerinin planlanmasında önemli destekler sağlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Gençlik Merkezi bünyesinde 7. ve 11. sınıf öğrencileri için lise ve üniversite sınavlarına hazırlık kursları düzenliyor. Kurslara kayıt olmak isteyen gençler için 19-20 Ağustos tarihlerinde kabul sınavları düzenlenecek.

BAŞVURU ŞARTLARI BELİRLENDİ

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Manisalı gençlerin eğitim hayatlarına tuttuğu ışıkla örnek oluyor. MABEM, Çocuk Kültür ve Sanat Merkezleri başta olmak üzere MASMEK ve Gençlik Merkezleri ile her yaştan vatandaşın kendilerini istedikleri alanda geliştirebilecekleri eğitim ve kurs olanakları sunan Manisa Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Gençlik Merkezi bünyesinde 7. ve 11. sınıf öğrencileri için lise ve üniversite sınavlarına hazırlık kursları düzenliyor. Kurslara katılmak isteyen gençler için 22 Temmuz-9 Ağustos tarihleri arasında sınav başvurularının alınacağı, 19 ve 20 Ağustos tarihlerinde de kabul sınavının gerçekleşeceği belirtildi. Sınava katılmak isteyen gençlerin belirtilen tarihlerde Atatürk Gençlik Merkezi’ne 1 adet fotoğraf, öğrenci belgesi ve kimlik fotokopisiyle başvurabilecekleri bildirildi.

Japonya’dan ÇOMÜ’ye büyük ilgi

G20 ile eşzamanlı olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve International University of Kagoshima işbirliğinde Japonya’da düzenlenen “Uluslararası Barış ve İnsan Hakları Konferansı’na davetli konuşmacı olarak katılan ÇOMÜ öğretim üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Higashitotsu Kutluk ve Prof. Dr. Murat Yiğit, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat’ı makamında ziyaret etti.

Özel bir mektup ve hediyeler gönderen Kagoshima Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Danışmanı Prof.Dr. Hiroto Maeda, 2019 yılının Japonya’da Türk Kültür Yılı olması sebebiyle; ikili ilişkilerin geliştirilmesi, Japon üniversiteleriyle anlaşmaların yenilenmesi ve yeni anlaşmaların yapılması için Rektör Prof. Dr. Sedat Murat’ı kasım ayında Japonya’ya davet etti. Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, Türkiye-Japonya ilişkilerinin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi vasıtasıyla daha üst düzeye taşınacağını umarak, çalışmalarından ötürü Dr. Öğr. Üyesi Higashitotsu Kutluk, Prof.Dr. Murat Yiğit ve Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku’ya teşekkür etti.

Üsküdar Üniversitesi adaylara kapılarını açtı

YKS sonuçlarının açıklanmasıyla beraber öğrenciler için “ikinci maraton” olan tercih dönemi başladı. Doğru meslek ve üniversite seçiminde bu dönemin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Üniversite adaylarını bu süreçte yalnız bırakmayan Üsküdar Üniversitesi, tercih danışmanlarından oluşan uzman ekiple adaylara yol gösteriyor. Üsküdar Üniversitesi’nin yerleşkelerini ziyaret eden adaylar aralarında Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Sevil Atasoy, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Prof. Dr. Sinan Canan’ın da bulunduğu önemli isimlerle bir araya gelme fırsatı da buluyor.

KILAVUZ OLACAK

Tercih ve tanıtım günleri kapsamında Üsküdar Üniversitesine gelen aday öğrenciler, gün boyu kendilerini bekleyen öğretim üyeleri, birim yöneticileri ve rehber öğrenciler eşliğinde kampüsü gezerek bölümler hakkında bilgi alıyor, üniversiteyi ve bölümleri yakından tanıma fırsatı yakalıyor.

Adaylar, Uzman Psikolojik Danışman ve Kariyer Danışmanı Ece Tözeniş önderliğinde 10 kişiden oluşan rehber uzmanları ile tercihlerini yapabiliyor.

AKADEMİSYENLERLE BULUŞMA İMKANI

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, adli bilimler uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, siyaset bilimci Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Prof. Dr. Sinan Canan, Prof. Dr. Haydar Sur, Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ın aralarında bulunduğu akademisyenlerle yüz yüze görüşme şansına sahip olan adaylar, alanlarıyla ilgili görüşebiliyor.

ÖĞRENCİLER BİLGİ VERİYOR

Üsküdar Üniversitesini ziyaret eden adaylara, üniversitenin öğrencileri yardımcı oluyor. Üniversitenin bölümlerini ve laboratuvarlarını gezdiren öğrenciler, adaylara merak ettikleri her konuda bilgi veriyor. Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi, Uzman Psikolojik Danışman ve Kariyer Danışmanı Ece Tözeniş, tercih döneminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini, detaylı araştırma yapılmasını ve adayların tercih danışmanları ile görüşmesi gerektiğine dikkat çekti.

KARİYER TESTİ YOL GÖSTERECEK

Üsküdar Üniversitesi, meslek seçiminde kararsız olan adaylar için de Kariyer Testi ve Tercih Robotu gibi önemli seçenekleri sunuyor. Kariyer Testini çözen adaylar ilgi, yetenek ve kişilik özelliklerine uygun meslekleri görme şansına sahip olabiliyor.

9 ülkeye 5 dilde gazete

Son 5 yıldır yurt dışında birçok ülkede Türkiye’deki yatırım fırsatlarıyla ilgili yayınlar yapan Albayrak Medya Grubu, bu kez de eğitim ve turizm sektörü ile ilgili bir çalışmaya imza attı. Albayrak Medya Grubu, bu kapsamda yurt dışından Türkiye’ye gelen öğrenci sayısını arttırmak için Yeni Şafak Üniversite Gazetesi’ni hazırladı. Türkiye’deki eğitim fırsatları en ince detayına kadar, o ülkenin diliyle sınır ötesine taşındı. İlk olarak Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile başlayan çalışma Azerbaycan ve Kazakistan’la yoluna devam etti. Şimdi ise hedef Türk eğitim dünyasının sesini daha geniş bur coğrafyaya duyurmak. Azerbaycan Türkçesi, Kazakça, Arapça, İngiliz ve Soranice olmak üzere 5 ayrı dilde hazırlanan, Türk ekonomisine önemli bir katkı sağlayan projeyi Reklam Piri Genel Müdürü Abdullah Hanönü’den dinledik.

HEDEF 500 BİN

Türkiye’ye gelen öğrenci sayısını arttırmak için geçen yıl gerek yurt içinde gerekse yurt dışında faaliyet gösteren STK ve kamu kuruluşlarıyla istişare yaptıklarını belirten Reklam Piri Genel Müdürü Abdullah Hanönü, “Uluslararası öğrenciler dünya ekonomisinde 100 milyar dolarlık bir ekonomiye sahip. Yaklaşık 4.5 milyon öğrenci eğitim ABD ve İngiltere olmak üzere birçok farklı ülkeyi tercih ediyor. Türkiye’de şuan 140 bin civarında öğrenci var. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla beraber bu 140 bin öğrencinin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 500 bine çıkartılması öngörülüyor. YÖK’ün de bununla ilgili yurt dışında çalışmaları var” dedi. Albayrak Medya Grubu olarak yabancı öğrencilere Türkiye’deki potansiyeli tanıtma adına Yeni Şafak Üniversite gazetesini çıkardıklarını belirten Hanönü, “Gazeteleri o ülkelerin en etkin basın yayın organları ile birlikte milyonlara ulaştırdık” diye konuştu.

ULUSLARARASI
STK’LAR İLE ÇALIŞTIK

Yeni Şafak Üniversite’nin Türkiye’deki yüksek öğretim fırsatlarını tanıtan bir araç olduğunu dile getiren Hanönü, “Dünya da eğitimle ilgili ajanslar var. Bu ajanslar öğrencilerin başvuruları sonucunda bu öğrencileri yönlendiriyor. Bu ajansların Türkiye ile kontağı var ama daha geniş ne yapabiliriz diye YÖK, Yunus Emre enstitü, Yurt dışı Türkler, Maarif Vakfı, TİKA, TRT gibi birçok kurumu ziyaret ettik. Yurt dışında temsilciliğimiz olan isimlerle görüştük ve en güçlü medya kuruluşlarıyla ortak bir işbirliğine girmek istedik. Türkiye’deki üniversiteler ve eğitim fırsatlarını tanıtan ve öğrencilere neden Türkiye’ye gelmeleri gerektiğini, Türkiye genelindeki üniversitelerin yerini, konumunu, avantajlarını anlatan bir çalışma yaptık” şeklinde konuştu.

200 BİN YABANCI
ÖĞRENCİYE ULAŞTIK

Yeni medya destekli çalışma yürüttüklerini söyleyen Hanönü, “İlk etapta geçen sene çözüm ortağımız olan Katar ve Dubai gibi körfez ülkelerinde gazete yapıp dağıtmaya başladık. Bu ay içerisinde bu kez Azerbaycan ve Kazakistan ile beraber 8 ülkeyi daha ekliyor olacağız. Bu sene hedefimiz bu 8 ülkeyle beraber 10 ülkede bu gazeteleri dağıtmak. Bununla beraber Azerbaycan’da 80 bin tirajlı Halk gazetesi ile birlikte tüm Azerbaycan da Yeni Şafak Üniversite Gazetesini dağıttık. Sonra Kazakistan’da AIKYN Gazetesi ile de şuan 200 bin kişiye ulaşmış durumdayız. Artı bir avantaj daha var burada. O da bu gazetelerin hem sosyal medya, hem de dijital tarafında da bunlar yer aldı. Zaten hedef kitle olan gençler daha çok bu platformları kullanıyor. Böylece Türkiye üniversitelerini ve eğitim fırsatlarını tanımış oldular” dedi.

Beyin göçü
çok etkili

Yabancı ülke uyruklu öğrenci pazarının önümüzdeki 10 yılda 250 milyar dolara ulaşması bekleniyor. UNESCO tahminlerine göre, bir öğrencinin yıllık ortalama maliyeti 40 bin dolar civarında iken, dünyadaki 4.5 milyon öğrencinin uluslararası öğrenci bütçesi ise 145 milyar dolara ulaşıyor. 2020 yılında yüksek öğretimdeki uluslararası öğrenci sayısının 7 milyonu bulması beklenirken, bunun da yıllık 280 milyar dolarlık bir bütçeye denk geleceği vurgulanıyor.

Çalışmaya
devam

Abdullah Hanönü, Azerbaycan’da Azerice, Kazakistan’da Kazakça, Pakistan, Nijerya, Kenya, Tanzanya’da İngilizce, Ürdün ve Fas’ta Arapça, Kuzey Irak’da ise Soranice dilinde çalışmalara imza attık” dedi. 2020 hedefinin 20 ülkeye çıkmak olduğunu da ifade eden Hanönü, “YÖK tarafından, ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının yurtdışından öğrenci kabul kontenjanları ile ilgili yeni bir karar alındı. YÖK verilerine göre Türkiye’ye en fazla öğrenci gönderen ilk 20 ülkeye yönelik çalışmaları hayata geçireceğiz” ifadesini kullandı.

Gönül elçisi olarak ülkelerine dönüyorlar

Bu projeyle birçok amaçlarının olduğunu belirten Hanönü, “Hedefimiz Albayrak Medya Grubu olarak Türkiye’ye öncelikle ekonomik anlamda katkı sağlamak için bir aracı olmak istiyoruz. İkinci amacımız, yıllardır Amerika, Avrupa’nın yaptığı tanıtım faaliyetinin benzerini oluşturmak. Bu ülkeler, bir şekilde kendi kültürlerini, empoze ediyorlar. Yabancı öğrenciler, Türkiye’ye geldiklerinde yaklaşık 40-50 bin dolar civarında bıraktıkları ekonomik bir gelir var” dedi . Hanönü, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrencilerimiz Türkiye’nin kültürünü, eğitimini, tarihini ve yemeğini her şeyini öğrenip memleketlerine dönüyorlar. Türkiye’de yaşayıp ülkelerine döndüklerinde yine aynı zamanda hem kaldıkları ülkenin reklamlarını yapıyorlar hem bir gönül elçisi oluyorlar. 5-10 belki 50 yıl sonra Türkiye’de okumuş isimler iki ülke arasında diyaloğu güçlendirmiş olacaklar.”

Ülkemiz üzerindeki olumsuz algı kırıldı

Yurt dışında FETÖ etkisinin hala devam ettiğini belirten Hanönü, “Özellikle Azerbaycan ve Kazakistan’da yaptığımız çalışmalarda şunu gördük. 17-25 Aralık operasyonu, Gezi olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi ile ülkeden kaçan paralel yapılanmanın isimleri Avrupa’da, Kazakistan’da, Türki Cumhuriyetlerde ve Afrika’da bir şekilde hala faaliyetlerini sürdürüyor. Ve onlar Türkiye ile ilgili olumsuz düşünceler yayıyorlar. Biz bu çalışmayla aslına bakarsanız onların Türkiye’nin aleyhine çalışmalarını da tersine çevirmeye çalışıyor ve başarıyoruz. Kazakistan ABD’den sonra FETÖ’nün en güçlü olduğu yer olarak bilinir. Kazakistan’ın tamamında Türkiye’deki üniversitelerle ilgili pozitif bir çalışma yapmış olduk. Algıyı değiştirdik” dedi.

Birçok kuruluş bizi motive etti

Gazeteye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye sizin ikinci vatanınızdır’ başlıklı selamlama konuşmasıyla destek verdiğini belirten Hanönü, “Gazeteleri çıkardıktan sonra gerekli yetkili isimlere de gönderdik. Dışişlerinden YÖK’e Turizm Bakanlığı’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na yaptığımız çalışmaları ulaştırdık. En son Ekonomi Bakanımız Berat Albayrak’a yaptığımız projeden bahsettik. Gerçekten çok etkilendi ve bize devam konusunda moral verdi. Bu projede gerek özel sektördeki üniversiteleri gerekse kamu üniversitelerine yer verdik. Aynı zamanda STK’lar da bize çok ciddi destek oldular” bilgisini verdi.

Yeni Şafak’ın yurt dışı ekleri Kıbrıs Gazetesi’nde haber oldu

KKTC’nin etkin gazetelerinden Kıbrıs Gazetesi, Yeni Şafak Gazetesi’nin yurtdışı ekleri ilgili geniş bir haber yayınladı. Haberde, KKTC’deki üniversitelerin yükseköğrenimle ilgili sunduğu avantajları, gazetenin ulaştığı 9 ülkeye tanıtmak için çalıştığı ifade edildi. “KKTC’deki üniversiteler 9 ülkede tanıtılıyor” başlığı ile yayınlanan haberde, Kıbrıs’ı ziyaret eden heyetin adada yaptıkları temaslarda KKTC üniversitelerindeki eğitim fırsatlarını haberleştirip, hazırladıkları “üniversite tercih rehberi” eklerinde 9 ülkede yansıtılacağı da anlatıldı.

PROJELER ELE ALINDI

Haberde şu ifadelere yer verildi; Yeni Şafak’ın “üniversite tercih rehberi” ekleri her ülkenin yerel diliyle tanıtılacak. Yeni Şafak Gazetesi Reklam Departmanı Genel Müdür Yardımcısı Ziya Kadam başkanlığındaki heyet, Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile görüşerek, projeleri hakkında bilgi verdi. Görüşmede, Kıbrıs’a gelme sebeplerinin, adadaki üniversitelerin yükseköğrenimle ilgili sunduğu avantajları birçok ülkede öğrenci adaylarına aktarmak olduğunu vurgulayan Kadam, 10 ayrı ülkede, o ülkelerin kendi dillerinde, oradaki eğitim fırsatlarını anlatmak için yola çıktıklarını söyledi. Kadam, “Bugün itibariyle, bu yayınlarımızı tamamladık ve toplam 9 ülkede bu yayını gerçekleştirdik” dedi. Her ülkenin en prestijli ve tirajı yüksek gazetelerinin içinde Yeni Şafak eki olarak çıktıklarını anlatan Kadam, üniversite eklerinin çıktığı ülkelerde, o ülkenin dilinde veya İngilizce yayım yaptığını vurguladı.

9 ÜLKEDE YAYIN BAŞARISI

Ziya Kadam, üniversite eklerinin Azerbaycan’da Azerice, Kazakistan’da Kazakça, Pakistan, Kenya, Nijerya ve Tanzanya’da İngilizce, Kuzey Irak’ta Soranice, Ürdün ve Fas’ta Arapça olmak üzere çıktığını söyledi. Toplam 10 ülke olarak hedefledikleri yayın sayısını, 9 ülke olarak gerçekleştirme imkânı bulduklarını vurgulayan Kadam, bu ülkelerde olabildiğince o ülkenin insan yüzlerini, insan hikâyelerini, paylaşmaya çalıştıklarını belirtti. Yayım yaptıkları ülkelerdeki en önemli gazetelere ek olarak çıktıklarını ve amaçlarının yayınlarla, Türkiye ile KKTC’deki yükseköğrenim fırsatlarını, lisans, yüksek lisans olarak öğrenci adaylarına anlatmak olduğunu söyleyen Kadam, özellikle üniversitelerin bu yayınları çok beğendiklerini ve çok takdir ettiklerini kaydetti.

YENİ ÜLKELERE
ULAŞMA HEDEFi

Ziya Kadam, “Özellikle KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve YÖDAK Başkanı Akile Büke bizleri tebrik etti ve bu yayınların sürmesi konusunda, sonraki yıl için, daha sıkı işbirliği yapabileceğimizi söylediler, bu da bizi çok mutlu etti” dedi. “2020’de yeni hedefimiz 15 ülkeye yayın yapmak” 2020 yılında ocak ayı ile mayıs ayı arasında, yayın yaptıkları ülke sayısını 15 ülkeye yükseltmek istediklerini belirten Kadam, Yükseköğretim Kurulu’yla (YÖK) da istişare edip hangi ülkelerde yayın yapmanın daha doğru olduğu hakkında düşüncelerini alacaklarını vurguladı. Kadam, yayın yaptıkları ülkelerde çalıştıkları gazetelerin, hem ülke yöneticileri, hem de halk tarafından güvenilen, en etkin gazeteler olduğunu belirtti. “Yayın yaptığımız ülkelerdeki devlet yöneticileri de bu yayınları okuyor, KKTC’yi tanımasalar da üniversiteler aracılığıyla ülkeniz hakkında bilgi sahibi oluyorlar” diyen Kadam. “Bizim şu anki amacımız bu yayınlara devam etmektir” dedi. Ziya Kadam, asıl amaçlarının KKTC’deki üniversitelere eğitim desteği vermek olduğunu, bunun sadece yurt dışında yaptıkları yayınlarla sınırlı kalmasını istemediklerini söyledi.

2 YILIN EN BEĞENİLEN YAYINI

Her yıl Türkiye’deki üniversite tercih süreçlerinde, üst üste 2 yıl en beğenilen tercih rehberinin Yeni Şafak olduğunu belirten Kadam, üniversite tercih rehberleri ekinde, yeni kurulma aşamasındaki üniversiteleri de tanıttıklarını ve yayınlarda geniş bir şekilde yer verdiklerini kaydetti. Kadam sözlerini şöyle sürdürdü: “Medya grubumuzdaki TVNET haber kanalımızda her yıl üniversite tercih döneminde, tercih rehberi adı altında, üniversitelerimizin ekran yüzlerinin gelip üniversitelerini anlattıkları yayınlarımız olacak. Bu yayınlarımızı geçen sene de yaptık ve çok ciddi bir katılım aldık. Ekran yüzlerinin, üniversitelerin üstün yönlerini öğrenci adaylarına anlatıyoruz. TVNET haber kanalından, üniversiteleri konuk etmeye devam edeceğiz. KKTC’deki yükseköğrenime katkılarımız hem yurt dışında, hem de üçüncü dünya ülkelerinde devam edecek. Türkiye’deki üniversite adaylarına kendilerini kanıtlayabilmeleri ve tanıtabilmeleri için yayınlarımızda yer veriyoruz ve devam da edeceğiz.”

Türk Dünyasının ortak mirası: Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi

Ahmet Yesevi Üniversitesi, ortak tarihi ve kültürel değerlere sahip olduğumuz dost ve kardeş ülke Kazakistan’da eğitim alanında ilk somut adımı atarak, 31 Ekim 1992 tarihinde Türkiye ile Kazakistan arasında imzalanan uluslararası anlaşma ile kuruldu. Üniversite, Türkiye’nin ve Türk dünyasının özerk statüye sahip ilk ortak devlet üniversitesi olma özelliğini taşıyor.

75 BİNDEN FAZLA MEZUN

İlk olarak Kazakistan Hükümeti tarafından tahsis edilen 300 hektarlık arazi üzerinde 332 öğrenciyle eğitime başlayan Üniversite, bugün 13 bini aşan öğrencisine 180 bin metrekarelik kapalı alanda eğitim veren, 75 binden fazla mezunu olan bir kurum hâline geldi. Kaliteli bir yaşam ve eğitim ortamı sağlanması için üniversite yerleşkesinin genel mimari projesinde yer alan bina ve tesislerin inşası 27 yıllık süreçte tamamlandı. Uluslararası bir üniversite olmanın sorumluluğu ile hareket eden Ahmet Yesevi Üniversitesi›nde, 21 ülkeden 33 farklı Türk ve akraba topluluğundan öğrencinin bir arada eğitim görüyor. Üniversite, bölge ve dünyadaki üniversiteler ile eğitim alanında işbirliği protokolleri imzalıyor ve protokolleri etkin bir şekilde yürütmeye özel bir önem veriyor.

10 fakülte 1 yüksekokul

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Ünivesitesinde, örgün ve yaygın olmak üzere bugün 10 fakülte ve 1 yüksekokulda 13 binden fazla öğrenci öğrenim görüyor ve 900’ü aşkın akademik personel görev yapıyor. Üniversite bünyesinde bulunan fakülteler ise şöyle: Sosyal Bilimler Fakültesi, Beşeri Bilimler Fakültesi, Filoloji Fakültesi, Fen Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sanat Fakültesi, Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Hazırlık Dil Öğretim Fakültesi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.

Burs imkanı sağlanıyor

Üniversitede örgün eğitim-öğretim, harçsız, burslu veya ücretli olarak yapılıyor. Öğrencilerin bursları dönem sonundaki notlarına göre devam ediyor veya kesiliyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenciler ile Türk dünyasından gelen öğrencilere, yılda bir defaya mahsus olmak üzere ulaşım ücreti desteği sağlanıyor; barınma ve kişisel giderleri ise öğrencilerin kendileri tarafından karşılanıyor.

Yakın Doğu Üniversitesi’nde %100 tercih bursu fırsatı

Yakın Doğu Üniversitesi; öğrenciyi merkeze alan eğitim modeli, akademik başarısı, sportif faaliyetleri, sakin ve güvenli konumu, ücretsiz sağlık hizmeti, renkli kampüs hayatı, çeşitli burs ve ekonomik paket seçenekleriyle öğrencilere alanlarında en iyi eğitimi vermeyi hedefliyor. Dört yıldan beri Kıbrıs’ın en çok tercih edilen üniversitesi unvanını koruyan ‘Burs rekortmeni’ Yakın Doğu Üniversitesi ÖSYM Bursları dahil, tercih bursları ile bu yıl da binlerce öğrenciye Tam Burs vermeyi planlıyor.

ÜÇ ÖĞRENCİDEN BİRİ
TAM BURSLU

Yakın Doğu Üniversitesi’nin bu yılki tercih bursları yüzde 100’e kadar yükseliyor. Üniversitenin Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi, İç Mimarlık ve Görsel İletişim Tasarımı bölümlerini birinci sıradan tercih eden öğrenciler yüzde 100 tercih bursu kazanıyor. Üniversite tıp, hukuk, eğitim, fen-edebiyat, mimarlık, sağlık bilimleri fakülteleri ile turizm ve otelcilik yüksekokulu, sağlık hizmetleri MYO ve Meslek Yüksek Okuluna bağlı çeşitli bölümlerde de yüzde 25, yüzde 20, yüzde15 ve yüzde 10 oranlarında tercih bursu veriyor. Ayrıca ÖSYM’den tam burs, yüzde 75 burs, yüzde 50 ve yüzde 25 burs seçenekleri sunan Yakın Doğu Üniversitesi’nde Sporcu Bursu ile Kardeş İndirimi gibi çeşitli burs imkanları da bulunuyor. Yakın Doğu Üniversitesi’nde yurt, yemek ve öğrenimi kapsayan 'ekonomik paket' seçenekleri de bulunuyor. İngilizce ve Türkçe bölümlerin yer aldığı okulda uygulamalı eğitim ve staj seçenekleri de mevcut. Yakın Doğu Üniversitesinde ayrıca öğrenciler istedikleri saat diliminde kampüs içerisinde part-time çalışma imkanına da sahip.

FİYATLAR 5 BİN 750 LİRADAN BAŞLIYOR

Yakın Doğu Üniversitesi’nde öğrenim ücretleri 5 bin 750 TL ile 75 bin 500 TL (Tıp Fakültesi öğrenim ücreti) arasında değişiyor. Yüzde 50 burs seçeneği ile Tıp Fakültesi’nin yıllık öğrenim ücreti 37 bin 750 TL’ye kadar düşüyor. Üniversitenin, öğrenciler ve velileri tarafından sıkça tercih edilen “Ekonomik Paket”ler ise 15 bin 225 TL’den başlıyor. Dünyanın 44 ülkesinden 114 üniversite ile proje ortaklığı yürüten 118 ulusal ve uluslararası kuruluşa tam üye Yakın Doğu Üniversitesi, 2018 yılında Web of Science ve Scopus gibi uluslararası indekslerde taranan dergilerde bin 200’ün üzerinde bilimsel yayın yaparak öğretim üyesi ve öğretim elemanı başına düşen makale sayısı oranlarında Türkiye’deki Devlet ve Vakıf Üniversiteleri arasında 3’üncü, Kıbrıs’taki üniversiteler arasında ise 1’inci sırada yer aldı.

ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETİ

Yakın Doğu Üniversitesi öğrencileri, “Dünya Tıp Fakülteleri Listesi”ne girme başarısı gösteren YDÜ Tıp Fakültesi’nin hastanesinden ücretsiz sağlık hizmeti alabiliyor. Üniversitenin TC vatandaşı olan SGK’lı tüm öğrencileri, Yakın Doğu Üniversite Hastanesi’ndeki tıbbi birimlerinden yedi gün 24 saat faydalanabiliyor.

İyi bir eğitim için gereken her şey Beykent’te

Adem Çelik-Beykent Vakfı tarafından kurulan ve 1997-1998 eğitim öğretim yılında eğitime başlayan Beykent Üniversitesi, 4 ayrı Yerleşkede; 8 Fakülte, 4 Yüksekokul, 2 Enstitü, 9 Araştırma Merkezi ve Uzaktan Öğretim Sistemi ile öğrencilerini kabul ediyor.

30 BİN ÖĞRENCİ
EĞİTİM GÖRÜYOR

Bin 500’ü yabancı uyruklu toplam 30 bin öğrencinin eğitim gördüğü üniversitede, 61 lisans bölümü 75 ön lisans programı ve lisans üstü programları yer alıyor. Beykent Ünivesitesi’nde eğitim öğretim dili olarak ise Türkçe, İngilizce ve %30 İngilizce dilleri kullanılıyor.

KALİTELİ BİR
ÜNİVERSİTE YAŞAMI

Beykent Üniversitesi öğrencilerin ve mezunların üniversite ile bütünleştiği, kişisel, kültürel, sosyal ve profesyonel gelişimleri için üniversitenin her alanda desteğini hissettiği, sorunlarına rehberlik edilip çözümle buluşturulduğu, Beykentli olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadığı, verimli, aktif ve kaliteli bir üniversite yaşamı için gereken ortamı yaratmayı ve ilgili süreçleri sunmayı hedefliyor.

En çok yabancı
öğrenci gelen üniversitelerden

Beykent Üniversitesi, Uluslararası öğrenci değişim programı ile; farklı kültürlerdeki öğrencileri buluşturan bir dünya üniversitesi. Üniversite, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında en çok yabancı öğrencinin eğitim gördüğü üniversiteler arasında yer alıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversitelerle işbirliği yapan üniversite, yeni bilimsel partnerler kazanmanın yanı sıra, yurt dışındaki ofisleri vasıtasıyla dışarıdaki eğitim kurumlarıyla kurduğu bağlantılar sayesinde değişim programlarıyla yurt dışına öğrenci gönderiyor.

Tarımsal Yayım Stratejisi tartışıldı

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB) tarafından yürütülen “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi DOKAP Tarımsal Ön Kuluçka Merkezinde uzmanların katılımı ile çalıştay gerçekleştirildi. Prof. Dr. Cemal Taluğ’un proje koordinatörlüğünde Türkiye Tarımsal Yayım Stratejisi taslak raporunun tartışıldığı çalıştayda, ulusal yayım stratejisi taslağına ilişkin içerikler ve ileride oluşturulacak stratejinin ve projenin diğer aşamaları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Tarımsal Ön Kuluçka Merkezi beğenildi

DOKAP Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Cemal Taluğ’a ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden katılımcılar, Tarımsal Ön Kuluçka Merkezini çok beğendiklerini, burada verimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti. Ayrıca ileride Tarım ve Orman Bakanlığı ve FAO çalışmalarını OMÜ’de düzenlemek istediklerini belirtti. 2 gün süren çalıştayın katılımcıları arasında; FAO Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Proje Koordinatörü Ankara Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürşat Demiryürek, FAO Program Yetkilisi Sheik Ahaduzzaman, FAO Operasyon Yetkilisi Şebnem Gürbüz, Proje Uzmanı Nevin Şenol, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Elemanı Dr. Özdal Köksal, OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Elemanı Dr. Nur İlkay Abacı ve Dr. Mehmet Aydoğan ve Tarım ve Orman Bakanlığı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünden yayım bilim dalı uzmanları yer aldı.

Eğitimde Türkiye’nin uluslararası markası

Bilginin küreselleştiği, hızla paylaşıldığı bir çağda eğitim kurumları bugün dünya ölçeğinde bilim üretiyor. Üretilen her akademik değer, kendi farkındalığını yaratıyor, bütün bir insanlığın yararına sonuçlara dönüşebiliyor. Eğitimde uluslararasılaşmaya büyük önem veren Altınbaş Üniversitesi’nin kurulduğu günden bu yana amacı, global düzeyde rekabet edebilir bir eğitim kurumu tanımını kazanmak oldu.

EN ÇOK TERCİH EDİLEN 3 ÜNİVERSİTEDEN BİRİ

Altınbaş Üniversitesi, Türkiye’de “uluslararası üniversite” denince akla gelen ilk üniversite olma hedefiyle çalışıyor. Bu hedefle 10 yılı aşkın süredir, bir uluslararası eğitim markası olma yolunda birçok faaliyet gösteren üniversite, yabancı öğrencilerin kaliteli eğitim aldığı ve kendilerini evinde hissettiği bir öğrenme ortamını öğrencilerine sağlamayı başardı. Bunun bir sonucu olarak bugün Altınbaş Üniversitesi’ne kayıtlı toplam öğrenci sayısının dörtte birini tam zamanlı uluslararası öğrenciler oluşturuyor. Altınbaş Üniversitesi ayrıca, son üç yıldır uluslararası öğrenciler tarafından Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk 3 üniversitesi arasındaki yerini koruyor.

YÜKSEK KALİTEDE
EĞİTİM FIRSATI

En son teknoloji ile donatılmış hareketli bir kampüste, uluslararası ortamda tanınmış öğretim üyelerine sahip bir üniversitede akademik ve kişisel hedeflerinize ulaşmanız için gerekli her imkan sağlanıyor. Türkiye’nin en yeni üniversitelerinden biri olmasına rağmen, Altınbaş Üniversitesi, uluslararası standartlarda ve yüksek kalitede bir eğitim sunan, uluslararası ortamda tanınmış bir araştırma üniversitesi olmaya hazırlanmış durumda. Altınbaş Üniversitesi, 7 fakültesi altında Türkçe ve İngilizce dillerinde eğitim veren birçok program yürütüyor. Bu programlarda eğitim görmek isteyen öğrencilere birçok burs olanağı sunuluyor.

İngilizce eğitim

Üniversitenin tercih edilmesindeki en önemli etmenlerden birisi, eğitim dili İngilizce olan birçok program, uluslararası standartlarda eğitim ve araştırma olanakları ile geniş burs imkânlarının yanı sıra, öğrencilerine kazandırdığı uluslararası eğitim deneyimi.

Üniversitede Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, İşletme, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültelerindeki programların büyük bir çoğunluğunda eğitim dili tümüyle İngilizce. Hukuk Fakültesinde öğrencilerine %30 İngilizce eğitim sunan Altınbaş Üniversitesi, Köln Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen çift diplomalı hukuk lisans programında ise Almanca ve Türkçe eğitim sunuyor.

Geniş burs imkânları

Öğrencilerinin Sağlık Bilimleri dışındaki tüm programlarda %50 burs imkânlarından yararlanabildiği Altınbaş Üniversitesi uluslararası öğrencilere de geniş burs imkânları sağlıyor.

Öğrenciye verdiği değer tescillendi


Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından ülkemizdeki vakıf üniversitelerinin farklı kriterler açısından değerlendirildiği ve sıralandığı ‘YÖK Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2019’ raporu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. YÖK tarafından hazırlanan raporun önde gelen kriterlerinden olan ve nitelikli eğitimin başlıca göstergelerinden kabul edilen, öğretim üyesi (akademisyen) başına düşen öğrenci sayısı açısından Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi (KGTÜ), öğretim üyesi başına düşen 7 öğrenci ile Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında 2’nci sırada yer aldı. Öğrencinin akademisyenle etkileşimi, soru sorarak öğrenebilmesi ve öğrendiklerini tartışabilmesi açısından büyük önem arz eden öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısındaki sıralamasıyla KGTÜ, eğitim kalitesi açısından ülkemizin sayılı eğitim kurumlarından olduğunu ortaya koymuş oldu.

ÖĞRENCİYE YATIRIM

KGTÜ, YÖK tarafından hazırlanan rapordaki bir diğer önemli kriter olan “Öğrenci Başına Cari Gider” sıralamasında da raporda yer verilen 69 yükseköğretim kurumu arasında 2’nci sırada yer aldı. Öğrencilerine gerek eğitim gerekse araştırma ve proje geliştirme anlamında sağladığı üst düzey olanaklara ve fiziki altyapı imkânlarına ilaveten, öğrencilerine Türkiye’nin en kapsamlı burs paketlerinden birini sunan KGTÜ, eğitim kalitesi ile olduğu gibi öğrencilerine yaptığı yatırım açısından da yine ülkemizin sayılı üniversiteleri arasında yer aldığını gösterdi.

30 MİLYON LİRALIK
ARAŞTIRMA BÜTÇESİ

Raporda özellikle dikkat çeken bir diğer nokta olan ve ülkemizdeki vakıf yükseköğretim kurumlarının araştırma proje bütçelerine göre sıralandığı listede KGTÜ yaklaşık 30 milyon lira araştırma bütçesi ile 68 vakıf yükseköğretim kurumu içerisinde 15’inci sırada yer alarak henüz genç bir üniversite olmasına karşın pek çok vakıf üniversitesini geride bıraktı. Sanayi ile iç içe uluslararası bir araştırma üniversitesi vizyonu ile kurulan KGTÜ, söz konusu sıralaması ile kuruluş amacına uygun şekilde bilgiyi ürüne dönüştüren bir üniversite yaklaşımına sahip olduğunu ortaya koydu.

İstanbul’un kalbinde bir dünya üniversitesi


İstanbul’un kalbinde bir dünya üniversitesi’ sloganıyla 9 fakülte, 1 yüksekokul ve 2 meslek yüksekokuluyla eğitim veren Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), alanında uzman bin 47 akademisyenle ulusal ve uluslararası 26 bin 551 lisans ve yüksek lisans öğrencisini hayata hazırlıyor.

BOĞAZ’IN KENARINDA

Beşiktaş’ta, Boğaz’ın kenarında bulunan ana kampüste, günün erken saatlerinden itibaren başlayan ve tüm gün süren hareketliliğin içerisinde gençler, kampüsün hemen her noktasında bir etkinlikle karşılaşıyor.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN ÖĞRENCİ

Üniversitenin kapısından girildiği anda göze çarpan ilk şey ise yabancı öğrencilerin fazlalığı. Amerika Birleşik Devletleri’nden Çin’e, Fransa’dan Güney Kore’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyadan bini aşkın yabancı BAU’da eğitim alıyor. Niçin BAU’yu tercih ettikleri sorulduğunda ise cevaplar aynı: “Merkezi konumu ve uluslararası gücü.”

GLOBAL DÜZEYDE EĞİTİM İMKANI

BAU, öğrencilerine çeşitli anlaşmalar ve işbirlikleri ile dünyanın çok farklı noktalarında eğitim alma şansı sağlıyor. Üstelik bunu da Berlin, Toronto, Washington DC, Batum, Kıbrıs, Hanoi, Kiev, Pueblo, Brockwille gibi BAU Global üyesi kurumların bulunduğu kentlerde yapıyor. “International Office” birimi eğitimine BAU Global kampüslerinde devam etmek isteyen öğrencilerine programlarla ilgili tüm desteği sağlıyor.

Kampüsler arası
ücretsiz ulaşım

4 kampüste eğitimlere devam eden BAU’ya ulaşım oldukça kolay. İstanbul’un Kalbinde yer alan Beşiktaş Kuzey, Beşiktaş Güney, Göztepe ve Galata kampüsleri arasında üniversitenin kendi tekneleriyle öğrenci ve akademisyenlere ücretsiz ulaşım imkanı sağlanıyor. Beşiktaş’taki iskeleden günün belli saatlerinde hareket eden bu teknelerle Galata’daki kampüse keyifli bir yolculukla ulaşmak mümkün. Böylece öğrenciler yoğun İstanbul trafiğine takılmadan, üstelik deniz havası alarak kampüsten kampüse geçebiliyor. Galata’daki kampüs ise özellikle İletişim Fakültesi’nin yeni medya alanındaki çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Dijital medyadan tablet yayıncılığa, yine dijital oyun atölyesinden haberciliğin esaslarının öğrenildiği haber masasına kadar pek çok atölye bulunuyor.

Hedef ilk 500

Bahçeşehir Üniversitesi Türkiye’den sıralamaya giren üniversiteler içinde “uluslararası görünürlük (international Outlook)” alanında 5’inci, genel sıralamada ise 13’üncü oldu. BAU’nun hedefi Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılında dünyadaki en iyi 500 üniversite arasında yer almak. BAU 2017 “Türkiye’nin Eğitimde En İyi Marka Ödülü”nün sahibi oldu. Ayrıca 2017 ve 2018 yıllarında “Eğitim Dalında Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Büyük Ödülü”nün sahibi oldu.

Mezun olduktan
sonra desteğe devam

BAU’da yalnızca öğrencilere değil mezunlara ve mezun adaylara yönelik programlar da düzenleniyor. Mezunlar Ofisi tarafından yıl boyunca düzenlenen eğitimler ve etkinliklerle her geçen yıl büyüyen BAU ailesi mezun olduktan sonra bile güçlü bağlarını sürdürüyor.

Gedik Üniversiteli öğrenciler başarılarıyla gurur veriyor


İstanbul Gedik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin bir araya gelerek oluşturduğu Gedik Robotics Takımı ve Team Vega katıldıkları ulusal yarışmalarda aldıkları başarılarla adlarından söz ettiriyor. Farklı yarışmalarda ve kategorilerde başarılarını tescilleyen takımlar, lisans eğitimi sırasında edindikleri teorik bilgileri projelere dönüştürmekle beraber, başarılarını ve bu konudaki sürdürülebilirliklerini devam ettiriyor.

ROBOTİK TAKIMI ÖDÜL ALDI

Gedik Robotics Takımı, başarılarının devam edeceğinin nişanesini, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Olimpik Kapalı Yüzme Havuzunda gerçekleştirilen ve 28-29 Ninsan tarihlerinde iki gün boyunca düzenlenen MATE ROV Türkiye 2018 Sualtı Robot Yarışması’nda gösterdi. Gedik Robotik Takımı, Üniversitelerarası kategoride aldıkları Türkiye İkinciliği ile ilk başarısını elde etti.

ADINDAN SÖZ ETTİRİYOR

Gedik Robotics Takımı’yla birlikte, İstanbul Gedik Üniversitesi’nin bünyesinde bulunan ve farklı disiplinlerdeki Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin yer aldığı bir başka takım Team Vega da katıldığı yarışmada yer aldığı kategoride adından söz ettiren başarının sahibi oldu. Eylül ayının son haftasına doğru 20 -23 Eylül tarihlerinde İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen ve dört gün boyunca devam eden Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde Gedik Robotics ve Team Vega takımlarıyla yer alan İstanbul Gedik Üniversitesi, her iki takımının farklı kategorilerde katıldığı ve yarışmaya katılan üniversiteler arasından sıyrılarak beğeni toplayan çalışmalarıyla elde ettiği başarıya bir yenisini daha ekledi.

ÖDÜLLERİNİ ERDOĞAN’DAN ALDILAR

İnsansız Su Altı Sistemleri ve Model Uygulama kategorilerinde yarışan her iki takım Türkiye ikinciliği elde ederek ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İç işleri Bakanı Süleyman Soylu’dan aldı. İstanbul Gedik Üniversitesi’ni, 11 – 14 Eylül tarihlerinde Konya – Aksaray’da gerçekleştirilen Yüksek İrtifa Roket Yarışması’nda yine Roket Takımı Atlantis temsil etti.

İLK TEMATİK MÜZİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİ BEKLİYOR


Türkiye’nin ilk tematik müzik üniversitesi olma özelliğini taşıyan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Türkiye’nin zengin kültürel değerlerini yaşatmak misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Bir yılı geride bırakan üniversitenin yeni dönem projeleri ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Erol Parlak, ilk olarak lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde Müzik Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesinin eğitime açıldığını aktarırken, bu fakültede yaklaşık 100 öğrencinin öğrenim gördüğünü kaydetti.

ORTAOKUL VE LİSE
BÖLÜMÜ DE AÇACAĞIZ

Parlak, “Bu yıl İcra Sanatları Fakültesi ile Müzik ve Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesini aktive edeceğiz. İki fakültemizin de bütün çalışmalarını, eğitim kadrosunu tamamlamak üzereyiz. Eğitim programlarını, müfredatlarını hazırlayarak YÖK’e sunduk ve kabul oldu. Lisans, yüksek lisans ve kısa bir zaman içerisinde de doktora programlarını açarak iki fakültemize bu sene öğrenci alımına başlayacağız” diye konuştu. İcra Sanatları Fakültesinde ses, çalgı eğitimi, tiyatro, dans gibi performansa dayalı bölümlerin bulunduğunu belirten Parlak, “Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak icra sanatları bünyesinde ortaokul ve lise bölümünü de açacağız. Böylelikle öğrencileri alt yapıdan yetiştirebileceğiz. Çalışmayı bu yıl içerisinde tamamlayıp seneye ortaokul ve lisemizi de devreye sokmuş olacağız” dedi.

KONTENJANLAR BELİRLENDİ

Parlak, bu yıl toplam üç fakültedeki bölümlere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenci alımı yapılacağını belirterek, “Kontenjanlarımız aşağı yukarı belli oldu. Lisansüstü ile 200 civarında öğrenci almayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Lisans programlarına başvurmak için Yükseköğretim Kurumları Sınavı’ndan (YKS) taban puanı alma ve yetenek sınavında başarılı olma şartının bulunduğunu anlatan Parlak, “Üniversitemizin en temel özelliklerinden biri ülkemizin bütün potansiyelini bir değer olarak görüp buna bütünlüklü olarak sahip çıkması ve bu değerler üzerinden bir dünya üniversitesi olmayı hedeflemesi” dedi.

İKİ AŞAMALI YETENEK
SINAVI YAPILACAK

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesinin lisans programları için online başvurular 1-26 Temmuz tarihlerinde alınacak. Üniversite adayları özel yetenek sınavına ise 29 Temmuz-4 Ağustos tarihlerinde katılacak. Özel yetenek sınavları iki aşamadan oluşacak.

RUMELİ SENİ ÇAĞIRIYOR


İstanbul’da 2015 yılında eğitim hayatına başlayan Rumeli Üniversitesi toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak; bilgili, çağdaş, donanımlı, deneyimli, topluma yararlı, araştırmacı gençler yetiştirmeyi hedefliyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi 2019-2020 eğitim öğretim yılında 4 Fakültede 13 Bölüm, 1 Yüksekokul, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna bağlı 14 Program, Meslek Yüksekokuluna bağlı 11 Program, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsüne bağlı 3 farklı yüksek lisans programı ile öğrencilere çağrı yapıyor. 40 bin metrekare alana sahip olan İstanbul Rumeli Üniversitesi fakülte/yüksekokulu binalarının dışında, 20 bin metrekarelik alana kurulu zengin içeriğe sahip kütüphanenin yanı sıra konferans salonu, amfi derslik ve öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarına cevap veren tüm mekanlarıyla Mehmet Balcı Yerleşkesinde, doğanın içinde öğrencileri karşılıyor.

DOĞAYLA İÇ İÇE SOSYAL YAŞAM

İstanbul Rumeli Üniversitesi; merkezi konumunun yanı sıra denize olan yakınlığı ve doğal güzellikleri ile öğrencilerin sosyal yaşantılarında keyifli zaman geçirmelerini sağlayacak imkânlar sunuyor. Kafeterya alanlarından fitness salonuna, hobi bölümünden, yeşil alan dinlenme noktalarına kadar öğrencilerin keyifli zaman geçirebileceği her türlü sosyal alan imkanları bulunuyor. Tüm dünyada uygulanan Elektronik Sertifika- Akıllı Kimlik Kartı (Diplomacard-Europasscard) akreditasyonunu alan İstanbul Rumeli Üniversitesi öğrencileri kariyer yolunda bir adım önde.

Bu belge ile mezun olan öğrenciler Cardcert uluslararası standartla, dünyanın her yerinde edindikleri tüm lisans, mesleki yeterlilik belgelerine ek olarak transkript, diploma, dil pasaportu gibi tüm resmi belgelerinin de doğrulamasını sağlayabilecek.

BURS OLANAKLARI

İstanbul Rumeli Üniversitesi ,kendilerini tercih eden üniversite öğrencisi adaylarına yöre bursu, tercih bursu ve Rumeli destek bursu veriyor. Üniversitenin Tercih, Yöre ve Rumeli Destek bursları olmak üzere üç çeşit burs seçeneği yer alıyor. Tercih bursu ile lisans ve ön lisans bölümlerini ilk beş tercihinde yazan ve bu tercihine yerleşen tüm öğrencilere %30 oranında burs olanağı sağlıyor. Yöre bursu İstanbul İli Arnavutköy, Avcılar, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca, Esenyurt ve Silivri İlçeleri Tekirdağ İli ve tüm ilçeleri, Kırklareli İli ve tüm ilçeleri, Edirne İli ve tüm ilçelerini kapsıyor. Lisans ve ön lisans programları için, ilk üç tercihte yerleşen tüm öğrencilere %45 oranında burs veriyor. Yöre Bursu kapsamı dışında kalan bölgelerde de, üniversitenin tam ücretli ve %25 burslu önlisans ve lisans programlarını ilk 3 tercihte yazarak yerleşen öğrencilerin faydalanabilmeleri için Rumeli Destek Bursu adı altında çeşitli burs seçenekleri bulunuyor.

GELECEĞİN PİLOTLARINI YETİŞTİRİYOR

İstanbul Rumeli Üniversitesi, Sivil Havacılık alanındaki eğitim faaliyetlerini genişletiyor. Sürekli büyüyen Sivil Havacılık Sektöründe bilindiği üzere nitelikli pilot ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Ülkemiz ve dünya gençlerinin yoğun ilgi gösterdiği sektöre ; nitelikli pilotlar yetiştirmek üzere RumeliSEM Uçuş Okulu kuruldu. Nisan 2019’da YETKİLERİNİ ALAN RumeliSEM Uçuş Okulunda PPL(A), ATPL(A) Modüler ve Re-Take eğitimleri, “Üniversite ile Eş Zamanlı”

ABD’den patentli teknoloji

BUÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde çalışmalarını yürüten Araştırma Görevlisi Ahmet Karaküçük, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Emir Dirik’in danışmanlığını yaptığı doktora tezi kapsamında geliştirdiği yöntemle ABD’den patent aldı. Yöntem sayesinde fotoğraf makinesi ve video kullanan kişilerden onay alınmadan onları izlemek mümkün olmayacak. Yürüttüğü çalışma hakkında bilgi veren Karaküçük, çalışmayı geliştirilmiş teknolojili ‘Sayısal Fotoğraf Anonimleştirme Yöntemi’ olarak tanımladı.

İZİNSİZ KULLANIMA ENGEL

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Emir Dirik’in danışmanlığında yürüttükleri tez çalışmaları kapsamında bu projeyi geliştirdiklerini aktaran Karaküçük; “Günümüzde çekilen her sayısal fotoğraf ve videoda o kamera cihazı ile ilişkili bazı izler bulunmaktadır. Bu izler kullanılarak kişilerin onayları olmadan izlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu buluş sayesinde örneğin bir haber fotoğrafı çeken kişinin anonim kalması mümkün olabilmektedir. Buluşun uluslararası alanda bir son kullanıcı ürünü haline gelmesi durumunda, insanların özel bilgilerinin onayları dışında kataloglanmasının engellenmesi mümkün olabilecektir” diye konuştu.

GÜVENLİK HAD SAFHADA

Sanal dünyanın insanlara pek çok fayda sağladığına ve rahatlık getirdiğine işaret eden Karaküçük, buna rağmen pek çok alanda da insanlarda güvensizliğin oluştuğunu vurguladı. Birçok yazılımın kullanıcıların özel bilgilerini onayları olmadan topladığını, hatta 3. kişiler ile belli ücretler karşılığında bu bilgilerin paylaşıldığının altını çizen Karaküçük, “Kullanıcı onayı olmadan profilleme, izleme gibi uygulamalar günümüzde kullanıcı mahremiyetini tehdit etmektedir. Bu çalışma ile kullanıcılar paylaştıkları fotoğraf veya videolarda bulunan kendilerine ait kamera bilgilerini kaldırabilecek, 3. kişiler tarafından bu bilginin kullanımını kısıtlayabileceklerdir. Bulunan teknoloji, kişisel verilerin korunumu alanında dünya genelinde geliştirilen birkaç teknolojiden biri olmasına karşın, kişisel mahremiyetin korunması alanında daha çok çalışılması gerekmektedir” dedi. Karaküçük, tez çalışmaları sonrasında da projeyi geliştirmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

Fenerbahçe Üniversitesi’nde tanıtım günleri başladı


Medicana Grup ile Fenerbahçe Spor Kulübü işbirliğinde hayata geçirilen Fenerbahçe Üniversitesi’nin tanıtım ve tercih günleri, 19-29 Temmuz tarihleri arasında Ataşehir Kampüsü’nde gerçekleştirilecek. Haftanın her günü gerçekleştirilecek etkinliklerde öğrenciler, üniversitenin akademik kadrosuyla tanışıp merak ettikleri soruları sorma fırsatı bulacak. Yapılan bilgilendirmede; ‘dijital neslin yenilikçi üniversitesi’ sloganıyla ile eğitim-öğretim hayatına başlayacak olan Fenerbahçe Üniversitesi, 2019-2020 akademik yılında 5 fakülte ve 12 bölümüyle ilk öğrencilerine kapılarını açacak. Medicana Grup ile Fenerbahçe Spor Kulübü işbirliğinde hayata geçirilen Fenerbahçe Üniversitesi’nin hedefi, yeni dünya düzenini şekillendiren, dijital dönüşümü yöneten geleceğin küresel liderlerinin yetişeceği bir üniversite olmak.

İLK ÖĞRENCİLERİNİ
KABUL EDECEK

Fenerbahçe Üniversitesi ‘dijital neslin yenilikçi üniversitesi’ mottosu ile eğitim-öğretim hayatına başlayacak. Üniversitenin öncelikli hedefi; eğitim-öğretim süreçlerindeki yenilikçi yaklaşımlar, dijital teknolojik alt yapı ve sosyal ekosistem ile birlikte mesleki formasyonu yüksek ve entelektüel derinliği olan ‘dünya vatandaşları’ yetiştirmek. Fenerbahçe Üniversitesi, 2019-2020 akademik yılında, şehir üniversitesi konsepti ile Ataşehir’de eğitim-öğretime başlayacak. Öğrencilerinin iş dünyası ile bağ oluşturmasına öncelik veren üniversitenin kariyer merkezi de faaliyetlerine ilk günden başlayacak. Öğrenciler, Medicana Grup’un sağlık sektörü işletmelerinde sektörel deneyimler kazanacaklar. Öğrencilere Medicana Grup şirketlerinde staj ve öncelikli işe alım imkanları sağlanacak.

UYGUN BURS ORANLARI

Fenerbahçe Üniversitesi’nde YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçlarına göre ÖSYM tarafından ilgili kontenjanlara yerleştirilen öğrencilere yüzde 25, yüzde 50 ve yüzde 100 burslar sunuluyor. Üniversite tüm bölümlerine ilk öğrencilerini bu yıl alacağı için burslu programlarda geçen yıla ait herhangi bir taban puan bulunmuyor. Fenerbahçe Üniversitesi ve tanıtım ve tercih günleri ile ilgili ayrıntılı bilgiye fbu.edu.tr adresinden ulaşılabilir.

Atatürk Üniversitesi 8 alanda ilk 500’de


Atatürk Üniversitesi, 2018 yılında, 8 sıralama kuruluşunun yayımladığı raporlar doğrultusunda 8 alanda ilk 500’e girme başarısı gösterdi. URAP (Univercity Ranking by Academic Performance) Dünya Bilim Alanı sıralamalarında Türk Üniversitelerinin durum raporunu yayımladı. Raporda üniversiteler arasında dünya sıralaması yapan 8 kurumun 2018 yılındaki alan sıralamalarına girebilen üniversitelerin durumu listelendi. Sıralamada makale sayısı, öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel doküman sayısı, doktora mezun sayısı, doktora öğrenci oranı, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı olmak üzere 9 kriter esas alındı.

BAŞARIDA
HERKESİN PAYI VAR

Atatürk Üniversitesinin başarı grafiğini yukarı çıkarması adına çeşitli atılımlar yaptıklarına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı,“Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesinin” bu anlamda oldukça etkili olduğunu söyledi. Söz konusu başarıda Atatürk Üniversitesinin her ferdinin emeği bulunduğunu vurgulayan Çomaklı, azim ve kararlılıkla çalışmanın önemine değinerek bilimsel faaliyetlerin artarak devam edeceğini belirtti. Çalışmaların başarıya dönüştüğünü görmenin gurur verici olduğunu dile getiren Rektör Çomaklı, 62 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Atatürk Üniversitesinin mazisinde yer alan başarılarına bir yenisini daha eklemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek hedeflerine emin adımlarla yürüdüklerini söyledi.

ÇALIŞMALAR SÜRECEK

Atatürk Üniversitesi mensuplarının tamamı ile birlikte üniversiteyi daha iyiye taşımak ve tüm dünyada tercih edilen bir üniversite için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Çomaklı, sözlerinişöyle sürdürdü: “Atatürk Üniversitesi ailesi olarak daha güçlü bir Türkiye için sürekli yeni projeler üretiyoruz.Yeni yazılım ve programlar, fiziki koşulların iyileştirilmesi ve daha yeşil bir kampüs için çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin bilim üretebilmeleri için en uygun koşulu sağladık ve önemli atılımlar yaptık. Bu anlayışla planladığımız projeler de ulusal ve uluslararası düzeyde karşılık buluyor. Bölgemize ve ülkemize katkı sağlayacak çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek.”

18 ALANDA ADINI LİSTEYE YAZDIRDI

Dünya alan sıralamalarında, 10’dan fazla alanda sıralamaya giren Atatürk Üniversitesi; URAP’ta 6, ARWU’da (Academic Ranking of World Universities) 5, CWTS’te (CWTS Leiden Ranking) 3, NTU’da (National Taiwan University Ranking) 2, USNEWS’te (University Ranking by Academic Performance) 2 olmak üzere toplam 18 alanda sıralamaya girme başarısı gösterdi.

Atatürk Üniversitesinin sıralama kuruluşlarına göre sıralamaya girdiği alanlar ve sıralamadaki yeri şöyle: URAP’ta Farmakoloji ve Eczacılık 268, Biyolojik Bilimler 862, Kimyasal Bilimler 649, Mühendislik 855, Tıp ve Sağlık Bilimleri 718, Fiziksel Bilimler 973. ARWU’da Kimya Mühendisliği ve Eğitim alanlarında 401-500, Diş Hekimliği ve Ağız Bilimleri, Hemşirelik ile Eczacılık ve Eczacılık Bilimlerinde 201-300. CWTS’de Biyomedikal ve Sağlık Bilimleri 535, Yaşam ve Yer Bilimleri 555, Fiziksel Bilimler ve Mühendislik 683. NTU’da Zirai Bilimler 267, Farmakoloji ve Toksikoloji 351. USNEWS’te Biyoloji ve Biyokimya 311, Kimya 565.

Kıbrıs’ın ilk ve tek sanat üniversitesi

2017 yılında Kuzey Kıbrıs’ta kurulan Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD), sanat, tasarım ve iletişim alanlarını bir arada bulunduran tematik bir üniversite olma gayesiyle eğitime başladı. Sanat ve tasarım alanında bölgede lider olmayı ama amaçlayan ARUCAD, uluslararası deneyime sahip ve sanat çevrelerinde saygın akademisyenleriyle öğrencilerinin uluslararası sanat ağının parçası haline gelmesini hedefliyor.

ULUSLARARASI BAĞLANTILAR

Birleşik Krallığın prestijli iki yüksek öğrenim kurumu De Montfort Üniversitesi ve Manchester Sanat Okulu ile akademik programlar, değişim programları ve yaratıcı endüstrilerle bağlantılı projeler üzerinde yakın temasta bulunan ARUCAD, Azerbaycan üniversiteleriyle de özel bağlantılar kuruyor.

BURS OLANAKLARI SAĞLANIYOR
2018- 2019 akademik yılında eğitime başlayan YÖDAK onaylı ARUCAD, Sanat Fakültesi, Tasarım Fakültesi ve İletişim Fakültesi olmak üzere sanat, tasarım ve iletişim odaklı bir eğitim vermeyi amaçlıyor. Yetenekli ve yaratıcı öğrencilere değişik oranlarda burs olanağı sunan ARUCAD’da, Burs ve Yetenek Sınavı başvuruları yıl boyu devam etmektedir. Ayrıntılı bilgi ve başvuru için üniversitenin websitesi olan
ziyaret edilebilir.
3 fakülte 6 bölüm

Sanat, Tasarım ve İletişim Fakültesi olmak üzere üç fakülteden oluşan üniversitede her bir fakültenin altında iki bölüm, toplamda altı bölüm yer alıyor. Sanat Fakültesi’nde Plastik Sanatlar ile Fotoğraf ve Video Bölümü; Tasarım Fakültesi’nde İç Mimarlık ve Endüstriyel Tasarım; İletişim Fakültesi’nde ise Görsel İletişim Tasarımı ve Yeni Medya Bölümü bulunuyor.

EN ÖZEL DEVLET ÜNİVERSİTESİ Hitit Üniversitesi


Deneyimli kadrosu, dinamik ve yetkin öğretim elemanları ile şehriyle, yöresiyle ve sanayisiyle her yönden bütünleşmiş, yeniliklere açık çağdaş bir üniversite olarak hedefine emin adımlarla ilerleyen Hitit Üniversitesi, kısa zamanda en çok gelişme kaydeden üniversitelerden biri olarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

19 BİNİ AŞKIN ÖĞRENCİ

Eğitim hayatına başladığı 2006 yılından bugüne gelinen noktada; 11 fakülte, 3 enstitü, 1 yüksekokulu ve 7 meslek yüksekokulda 1.523’ü lisansüstü öğrencisi olmak üzere 19 bini aşkın öğrenci eğitim-öğretim faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Aynı zamanda 300’den fazla yabancı uyruklu öğrencimize de ev sahipliği yapıyor.

815 ÖĞRETİM ELEMANI

Bugün sayısı 20’ye ulaşan uygulama ve araştırma merkezlerimizle konusunda uzman öğretim elemanlarımızca pek çok konuda daha detaylı araştırmalar yapılmakta olup aynı zamanda 1 Eğitim ve Araştırma Hastanemiz bulunmaktadır. Tüm bu eğitim faaliyetleri, Üniversitemiz bünyesinde tam zamanlı çalışan 815 öğretim elemanı ve 610 idari personel tarafından yürütülmektedir. Böylece Hitit Üniversitesi yaklaşık 19.000’i aşan nüfusuyla Çorum’un tek, bölgesinin ve Türkiye’nin “En Özel Devlet Üniversitesi” oldu.

LİSANSÜSTÜ
PROGRAM 50’Yİ AŞTI

Hitit Üniversitesi enstitüleri bünyesinde araştırmacı insan kaynağı ve üniversiteye akademik kadro yetiştirmeye yönelik bulunan 52 lisansüstü program ile akademik kariyer yapmak veya alanında uzmanlaşmak isteyen öğrencilerimiz, lisans eğitimini tamamladıktan sonra gerekli sınav koşullarını yerine getirdikleri takdirde lisansüstü eğitimlerine devam edebilirler.

DÜNYADA İLK 2.500 ÜNİVERSİTE ARASINDA

University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından Türkiye’deki üniversitelerin sıralama sonuçlarına göre her geçen yıl başarısını arttıran ve üst sıralara tırmanan üniversite başarı grafiğini yükseltmeye devam etti. 25 bin yükseköğretim kurumu arasında ilk 2.500’ünün sıralandığı URAP 2018–2019 yılı Dünya Sıralamasında üniversite 2.274’üncü sırada yer alarak büyük bir başarı gösterdi. Aynı zamanda “2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler Genel Sıralaması”nda Üniversitemiz, istikrarlı bir şekilde başarısını sürdürmüş ve 14’üncü sıraya yerleşmiştir. “Tüm Üniversiteler Genel Sıralaması”nda ise 67’nci sırada yer almaktadır.

Boğaziçi Üniversitesi’yle hayaller gerçeğe dönüşür



Kuruluşu 1863 yılına dayanan Boğaziçi Üniversitesi başarıyla dolu 155 yılın ardından, bilgi üretimini, araştırmayı ve girişimcilik değerlerini, kültürünü geliştirerek bugün ülkemizin ve dünyanın önemli eğitim kurumları arasında yerini aldı. Üniversite, araştırma ve teknoloji üretimini desteklerken, edebiyattan sanata, bilimden teknolojiye, toplum yararına olacak şekilde her alanda insanlığa hizmet etmeye kendini adamış durumda.

EN İYİ ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİNDEN

Boğaziçi Üniversitesi vizyonunun ana ilkeleri, akademik araştırma alanındaki rekabet gücünü artırmak ve dünyanın en iyi araştırma üniversiteleri arasında yer almaktır. Stratejik önceliği gereğince Boğaziçi Üniversitesi, araştırma ve eğitim alanında, çok disiplinli bir anlayış içinde hareket eder ve uluslararası ortaklıklar kurmayı amaçlar.

YÜZDE BİRLİK DİLİMDEN KABUL EDİYOR

Uzun yıllara dayalı akademik mükemmelik geleneğinin sonucu, lisans programları, ülke çapında gerçekleştirilen merkezi yerleştirme sınavlarına katılan lise mezunları arasından yüzde birlik dilimde yer alan en yüksek puanlı öğrencileri kabul ediyor. Tüm fakülte ve enstitülerde, lisanstan, doktoraya kadar her seviyedeki eğitim dili İngilizce. Üniversite, dünyanın her yerinden 500’den fazla üniversite ile geniş çaplı değişim programlarını sürdürüyor ve kampüsleri, kayda değer sayıda uluslararası öğrencinin çekim merkezi haline gelmiş durumda.

17 BİN 337 ÖĞRENCİ VAR

Boğaziçi Üniversitesi’nde 4 fakültede 29 akademik bölüm, iki yüksek okul, 33 lisans programı, 65 yüksek lisans programı ile 33 doktora programı bulunuyor. Bir araştırma üniversitesi olarak 32 araştırma merkezi ve özgün araştırma konuları üstüne çalışmaların yapıldığı 141 araştırma laboratuvarı bulunuyor. 12 bin 351 lisans öğrencisi, 3 bin 570 yüksek lisans ve bin 461 doktora öğrencisi ile toplamda 17 bin 337 kayıtlı öğrenci eğitimine devam ediyor.

437 TAM ZAMANLI AKADEMİSYEN

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki tam zamanlı öğretim üyelerinin doktora dereceleri, yurtdışından veya Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden alınmıştır. Şu anda görev alan 437 tam zamanlı öğretim üyesinden 318’i doktora derecelerini yurtdışından almışlardır; 71’i Boğaziçi Üniversitesi, 14’ü Ortadoğu Teknik Üniversitesi, 10’u İstanbul Teknik Üniversitesi, 8’i İstanbul Üniversitesi ve 16’sı da Türkiye’nin diğer üniversitelerinden mezun. Akademik kadroda ayrıca 42 öğretim görevlisi ve farklı bölümlerde sözleşmeli çalışan 46 yabancı uyruklu öğretim elemanı da bulunuyor.

Araştırmacılar
destekleniyor

Boğaziçi Üniversitesi, araştırma merkezleri ve laboratuvarlarda çalışan araştırmacıları, yüksek nitelikli yayınlar ve yeni araştırma projeleri üretebilmeleri için motive etmeyi bir hedef olarak önüne koymuştur; bu hedefi gerçekleştirmek için araştırma-geliştirme-inovasyon, mükemmeliyet merkezleri ve geniş ölçekli, stratejik önemdeki çok disiplinli ve disiplinlerarası araştırmalara destek verir ve önde gelen ve yükselişte olan araştırma alanlarındaki kapasiteyi arttırır. Bu stratejik önceliği temel alan Üniversite, proje etkinlikleri ve araştırmacılar için destek hizmetini etkinleştirmek üzere yapılanmıştır. Boğaziçi Üniversitesi başlıca araştırma odağı olarak üç alan belirlemiştir: Biyoteknoloji Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma MerkeziEnformatikTeleiletişim ve Enformatik Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi

Etkili yayınlar

Boğaziçi Üniversitesi araştırma odaklı bir kurum ve 2017 yılının Ekim ayında, YÖK tarafından araştırma üniversitesi olarak ilan edildi. Araştırma çalışmaları, prestijli ulusal ve uluslararası dergilerde, özellikle de Thomson Reuters “Web of Knowledge” (daha önce ISI Citation Index Database olarak bilinen) veritabanında bulunan hakemli süreli yayınlarda yüksek nitelikli makalelerin yayınlanmasına önem veriyor. Boğaziçi Üniversitesi referanslı yayınların en göze çarpan tarafı, her bir makaleye verilen toplam referans sayısıyla ölçülen etki değerinin yüksekliğidir. Boğaziçi Üniversitesi, yarattığı toplam etkiye yani her bir makalenin alıntılanma sayısına bakıldığında Türkiye’nin tüm diğer üniversiteleri arasında ilk sırada yer alır.

Dünyanın en iyi 200
üniversitesinden biri

Boğaziçi Üniversitesi US News & World Report tarafından hazırlanan 2018 yılı En İyi Küresel Üniversiteler Sıralaması’nda en iyi 200 üniversite arasında yer alan tek Türk üniversitesi. US News & World Report En İyi Küresel Üniversiteler Sıralaması’nı 25 Ekim 2017’de yayınladı. Küresel sıralamada Boğaziçi Üniversitesi 190. sırada yer aldı. 58.3 küresel puanıyla Türkiye’deki en iyi üniversite oldu.

Kuluçka ve hızlandırıcı merkezler

Yeni düşünce biçimleri ve analitik, eleştirel tavır geliştirme yönünde öğrencileri teşvik etmek, inovasyonla ilgili yapılandırılmış bir eğitim sağlamak, girişimciliğin geniş bir alana yayılmasına destek verir. Teknoloji Transfer Ofisi, ticari potansiyeli yüksek olan projeleri destekliyor ve araştırmacılar için işletme yardımı sağlıyor. Kampüs içindeki kuruluşun etkinlikleri kapsamında iki kuluçka merkezi ve bir de hızlandırıcı merkez bulunuyor. Girişimciler ve girişimci adayları bu merkezlerden yararlanabiliyor. Aynı zamanda bu kapsamda girişimcilik, inovasyon, fikri mülkiyet hakları, finans, organizasyon, işletme hukuku, operasyonel yönetim, pazarlama ve satış gibi konularda uygulamalı eğitimler veriliyor.

ESTÜ’den uluslararası başarı

Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Hidrojen Enerjili Araç Projesi Hidroana, Londra’da düzenlenen Shell Eco Marathon Yarışından Dünya 6.’lığı Ödülü ile döndü. Alanında en prestijli yarışlar arasında yer alan 29 Haziran - 5 Temmuz 2019 tarihleri arasındaki etkinlikte 25 ülkeden 140 takım araç projeleri ile mücadele etti. Hidroana ekibi yarış öncesinde üç gün süren ve oldukça yüksek standartları içeren teknik kontrolleri tek seferde geçerek piste çıkmaya hak kazandı. Dünya devleri ile aynı platformda mücadele eden Hidroana, “Hidrojen Prototip” kategorisinde 337 km/m skor elde ederek yarışmayı Dünya 6.’sı olarak tamamladı. Hidroana ayrıca geçen sene düzenlenen aynı yarışta elde ettiği 313 km/m3 olan skorunu, 337 km/m3 değerine yükseltme başarısını da göstermiş oldu. Araç 1 metreküp hidrojen ile 337 kilometre yol alarak kendi derecesini de yukarıya taşımış oldu.

ÇEVRE DOSTU
TEKNOLOJİ ÖNEMLİ

Hidroana aracının Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Ülkemiz için gurur kaynağı olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Döğeroğlu ise Hidroana aracının elde ettiği başarıya ilişkin olarak şunları söyledi:

“Öncelikle dünya genelinden 140 takımın yer aldığı böyle önemli bir organizasyondan 6.’lık Ödülü elde ederek dönen Hidroana projesi ailesini gönülden kutlarım. Küresel rekabetin her geçen gün daha da arttığı ve buna bağlı olarak kaynakların tükenmeye yüz tuttuğu bir dönemde yaşamaktayız. Alternatif enerji arayışı içinde olduğumuz bu dönemde hidrojen enerjisi ile çalışan Hidroana aracı projesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamakta yarar olduğunu düşünüyorum. Her zaman bu ve benzeri projelerin destekçisi olacağımızı da belirtmek istiyorum.”

Eğitime yön veren ÜNİVERSİTE



Türkiye’nin 565 yıllık tarihe sahip ilk yükseköğretim kurumu olan İstanbul Üniversitesi, gücünü tarihinden, öğrenci odaklı eğitim anlayışından ve kaliteli akademik kadrosundan alıyor. 15 Fakülte, 12 Enstitü, 2 Yüksekokul, 2 Meslek Yüksekokulu’nda eğitim verilen üniversitede, 80 Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde spesifik alanlarda araştırmalar yürütülmeye devam ediyor.
3 BİN 340 KİŞİLİK AKADEMİK KADRO

911’si Profesör, 346’ı Doçent, 566’sı Dr. Öğretim Üyesi, 323’ü Öğretim Görevlisi, bin 369’u Araştırma Görevlisi toplam 3 bin 340 akademik personeli bulunan İstanbul Üniversitesi’nin, akademik kadrosunda ayrıca 111 yabancı uyruklu öğretim elemanı yer alıyor. Üniversitede toplam 75 bin 446 öğrenci eğitim alıyor. Toplam öğrenci sayısının yüzde 30’u ise lisansüstü eğitim yapıyor.

DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN

Yükseköğrenim alanında en etkili değerlendirme otoritelerinden biri olarak kabul edilen Çin’in Şhangay’daki Jiao Tong Üniversitesi’nin her yıl hazırladığı “Dünyanın En İyi İlk 500 Üniversitesi” listesine 14 yıldır giren tek Türk üniversitesi İstanbul Üniversitesi.

ALAN ODAKLI BAŞARI ÖDÜLÜ

YÖK tarafından İngiltere merkezli derecelendirme kuruluşu QS’e yaptırılan alan bazlı değerlendirmede İstanbul Üniversitesi 4 alanda dünyadaki ilk 1000 üniversite arasında yer aldı. Tıp, Eczacılık, Eğitim Bilimleri, Tarım ve Ormancılık alanlarında 251-300 bandında, biyoloji alanında 451-500 bandında yer alan İstanbul Üniversitesi “Alan Odaklı Başarı Ödülü”nün de sahibi oldu.

ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI SÜREKLİ ARTIYOR

İstanbul Üniversitesi’nde 145 ülkeden 6 bin 533 uluslararası öğrenci eğitim görüyor. 2015 yılında 5 bin 747 olan uluslararası öğrenci sayısı, şimdilerde 6 bin 533. 4 yılda İstanbul Üniversitesi’nin uluslararası öğrenci sayısı yaklaşık yüzde 13,68 arttı. Lisansüstü eğitim alan yabancı öğrenci sayısı ise 2015 yılında bin 467 iken bu sayı bugün bin 937. 2015 yılında yabancı öğrencilerin yüzde 25’i lisansüstü eğitim alırken, bugün bu sayı yüzde 29 seviyelerine çıkmış durumda. Uluslararası öğrencileri misafir değil mensup olarak niteleyen Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, şöyle konuşuyor: “Şu anda 145 ülkeden 7 bine yakın uluslararası öğrencimiz var. Kendilerine ‘misafir’ demiyoruz, çünkü onlar da bizim gibi bu üniversitemizin mensupları. Türkiye’nin en başarılı gençlerini yetiştiriyoruz. Üniversitemiz mezunları arasında, bulundukları ülkelerde devlet başkanlığına kadar yükselmiş olan kıymetli mezunlarımız var.”

221 öğrenci kulübü

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ve mensuplarının çeşitli sanat dallarında gerçekleştirecekleri kültür ve sanat projeleriyle ilgili çalışma alanlarını genişletmek ve onlara bu konularda çeşitli olanaklar sağlamak amacıyla 221 öğrenci kulübü yer alıyor. Dünya eğitimi ile sağlam ilişkiUluslararası anlaşmaların önemli olduğu İstanbul Üniversitesi’nde, 28 ülke ile 637 Erasmus, 16 ülke ile 41 Mevlana, 57 ülke ile 188 ikili anlaşma ve 91 Üniversite ile de Farabi anlaşma bulunuyor.

Lider öğretmenler Türkiye gezisinde


Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi (KISBÜ) Proje Araştırma ve Geliştirme Merkezi(PARGEM), Kıbrıs Vakıflar İdaresi, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği, Selçuk Üniversitesi ve Hak İş’in katkılarıyla Lider Öğretmenlere Ankara ve Konya’yı kapsayan 4 günlük bir gezi düzenlendi. “Okul Liderliği Sertifika Programı” nın ilk katılımcıları olan 22 öğretmenimizle birlikte KISBÜ Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Müezzin geziye eşlik ettiler. Ankara’da; Anıtkabir, 1. TBMM Binası, Etnografya Müzesi, Kocatepe Camii, Kızılay Meydanı, Kuğulu Park ve Ankara’nın önemli tarihi ve kültürel mekanları ziyaret edildi. Konya’da ise Mevlana Müzesi, Tropikal Kelebek Bahçesi, Sille Köyü, Selçuk Üniversitesi Binicilik Tesisleri ve Konya’nın önemli tarihi ve kültürel mekanları ziyaret edildi.

VİZYON KATACAK

Okul Liderliği Sertifika Programı ile programa katılan öğretmenlerin değişim ve gelişime liderlik yapabilecek bir öğretmen adayı, demokratik ve rekabetçi ortama hazır bir eğitmen, liderlik ve yönetim becerisine sahip, iletişimi etkin ve güçlü kullanabilen bireyler olması yönünde desteklenmesi hedefleniyor. KISBÜ-PARGEM Başkanı Aytül Bilen, ciddi fayda sağlandığını gözlemledikleri bu projenin hedefinin öğretmenlerin kültürel ve tarihi mekanlarla desteklenmesi ile kazanacakları yeni bilgi ve vizyonla daha da artacağına inandıklarını belirtti. ‘Okul Liderliği Sertifika Programı’ 2019-2020’de 2 bölüm olarak Ekim ayında devam edecek.


Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi: Sağlık alanındaki tercihlere yön veriyor


1845 yılından bu yana sağlık hizmeti veren ve 2010 yılında üniversiteye dönüşümü gerçekleşen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana sağlıkta kariyer yapmak isteyen öğrencilerin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor.

500'ÜN ÜSTÜNDE
AKADEMİSYEN

Sağlık alanında tematik bir üniversite olan Bezmiâlem, alanlarında uzmanlaşmış 500’ün üstünde akademisyeniyle Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Sağlık Bilimleri Fakülteleri ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nun yanı sıra Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Ensitütüsü, Gastroentoroloji Enstitüsü’nde öğrencilerine eğitim ve araştırma imkanı sunuyor.

BURS İMKANLARI
SUNULUYOR

3 binin üzerinde öğrencisi bulunan üniversite; doktora, yüksek lisans, lisans ve ön lisans programlarında, teorik ve pratik anlamda donanımlı sağlık personelleri yetiştiriyor. Ayrıca, Derece Bursu, Akademik Başarı Bursu ve Sporcu Bursu gibi çok çeşitli burs imkânları da sunuyor.

Sağlık alanındaki
başarılarını tescilliyor

URAP (University Ranking by Academic Performance) tarafından yayınlanan araştırma raporuna göre; Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi, Türkiye’deki 206 üniversite arasında 2018-19 genel puan sıralamasında 13’üncü, Tıp Fakültesi olan üniversiteler arasında 7’nci, vakıf üniversiteleri arasında 4’üncü sırada yer alıyor.

Uygulamalı eğitim imkânı

Bezmialem Vakıf Üniversitesi, yaklaşık her 7 öğrencisine 1 akademisyen düşmesiyle ön plana çıkıyor. 2 hastanesi ve ek hizmet binaları ile tüm öğrencilerin birebir pratik yapabileceği sayıda hastaya hizmet vererek ideal bir eğitim ortamı oluşturuyor.

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin, başta ABD’nin sağlık alanında önde gelen üniversitelerinden Johns Hopkins olmak üzere dünyanın sağlık alanında en saygın kuruluşlarının yer aldığı toplamda 35 ülkeden 70 üniversite ile iş birliği bulunuyor.

Almanca eğitim için imzalar atıldı

Yeditepe Üniversitesi, Türkiye’de ilk defa Almanca eğitim veren meslek yüksekokulu açtı. Üniversite tarafından açılan ve Almanca eğitim veren meslek yüksekokulunda her biri Alman ekolünden yetişmiş akademisyenlerden ders alacak olan öğrenciler, eğitimlerinin bir dönemini Almanya’da, mesleki iş yeri uygulaması şeklinde geçirecekler. Üniversite, Almanca eğitim veren yüksekokulun yanı sıra eğitim amaçlı faaliyet gösteren Alman F+U Eğitim Kurumları’yla da iş birliği anlaşmasına imza attı. İmzalar, Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Yusuf Akgün, Rektör Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl ve F+U Eğitim Kurumları Kurucu Başkanı Hans-Dieter Sauer tarafından atılırken, böylelikle öğrencilere Almanya’nın kapıları aralanmış oldu.

ALMANYA KAPILARI ARALANDI

İki kurum arasında yapılan iş birliği anlaşmasına göre öğrenciler, üçüncü yılın son döneminde ise F+U Eğitim Kurumları’nın anlaşmalı olduğu, Almanya’daki bin 800 firmadan birinde mesleki iş yeri uygulaması şeklinde eğitim alacak. Mesleki iş yeri uygulaması yaptıkları firmada, başarılı olmaları durumunda, bu firmanın referansı ile Almanya’da kalarak çalışma olanağına kavuşacak olan öğrenciler, isterlerse F+U Eğitim Kurumları’na bağlı Almanya’daki IBA Üniversitesi’nin mühendislik bölümlerinde lisans eğitimine devam edebilecek. “Elektronik Teknolojisi”, “İnternet Ağ ve Teknolojileri”, “Mekatronik” ve “Otomotiv Teknolojisi” bölümlerinden oluşan Meslek Yüksekokulu’na önümüzdeki yıl, 20’si tam, 196’sı yüzde 50 burslu olmak üzere toplam 216 öğrenci alınmasına karar verildi.

AKADEMİSYEN DEĞİŞİMİ OLACAK

Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 akademik yılında eğitim vermeye başlayacak. Bu bölümlerde eğitim gören öğrenciler, ilk yıl Almanca hazırlık eğitimini Yeditepe Üniversitesi’nin Ataşehir’deki 26 Ağustos Yerleşimi’nde alacak. İkinci yıl ve üçüncü yılın ilk döneminde, üniversitenin İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’deki yerleşkesinde yoğun uygulamalı eğitimden geçecek. Verilen bilgiye göre, eğitimleri sırasında her biri Alman ekolünden yetişmiş, sektörde üst düzey deneyimi olan Türk akademisyenlerden ders alacak olan öğrencilerin derslerine, hazırlık döneminde yoğun olmak üzere eğitimleri boyunca Alman akademisyenler de girecek. İş birliği anlaşması kapsamında ayrıca akademisyen değişimi de yapılabilecek.

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA’DA

Üniversite adayları, Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen “Geleceği Planla” tercih robotunu kullanarak vakıf ve devlet üniversitelerinin son 3 yılını kapsayan “kontenjan, başarı sırası, puan, akademisyen sayısı, ders programları ve ücretlerini” inceleyerek kendi tercih listelerini oluşturabilecek. Yeditepe Üniversitesi, Ankara irtibat bürosunda da 18-29 Temmuz’da üniversite adaylarının yanında olacak. Ankara irtibat bürosu; mesleki rehberlik alanının uzmanı, eski ÖSYM Başkan Yardımcısı ve Yeditepe Üniversitesi Rektör Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Sibel Uzer koordinatörlüğünde, Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü iş birliğiyle ve psikolojik danışma ve rehberlik alanı uzmanlarıyla yüz yüze ya da 0 312 446 14 03 numaralı telefon ve sevil.gunal@yeditepe.edu.tr mail adresiyle üniversite adaylarının sorularını yanıtlayacak.

Tercih günleri başlıyor

Yeditepe Üniversitesi, aday öğrencilerin üniversite tercihlerini, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda, meslek alanlarını tanıyarak yapabilmelerine olanak sağlamak amacıyla “Tanıtım Günleri” düzenleyecek. Yeditepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, “Tanıtım Günleri” bu yıl, 18-29 Temmuz’da, hafta sonu dahil saat 09.00 ile 18.00 arasında üniversitenin 26 Ağustos yerleşimindeki sosyal tesisler binasında gerçekleştirilecek. Bu süre içinde Yeditepe Üniversitesi kampüsünü ziyaret edecek adaylar, üniversite akademisyenleri, idari kadrosu ve öğrencileri ile tanışarak akademik eğitim, burslar, kampüs olanakları, laboratuvar altyapısı, Erasmus-Exchange anlaşmaları, öğrenci kulüpleri gibi pek çok önemli konuyu yerinde inceleme şansına sahip olacak.


5 bin mezun verdi


Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), 2018-2019 eğitim öğretim yılında 5 bin mezun verdi. NEÜ, 2018-2019 eğitim öğretim yılı mezunlarını verdi. Bu yıl içerisinde yaklaşık 5 bin öğrenciyi mezun etmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, mezun olan öğrencilerine hayatlarında başarılar dileyerek mezun öğrencileriyle de yakından ilgilendiklerini ve onların her konuda yanlarında olmaya gayret ettiklerini belirtti. 2012 yılından beri yaklaşık 25 bin öğrenci mezun ettiklerini söyleyen Rektör Cem Zorlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi mezunu gençlerin; ülkemizin her alanında çok değerli katkılar sunacaklarına inandığını belirtti.

ÖĞRENMEYE AÇIK OLUN

Zorlu, gençlere her daim kendilerini geliştirmeleri ve yaşam boyu öğrenmeye açık olmaları konusunda tavsiyede bulundu. Rektör Zorlu, “Okul bitip de iş hayatına başladığınızda vicdanın, ahlak ve merhametin en önemlisi de adaletin hakim olduğu bir çalışma biçimine sahip olmanız ve öyle bir dünya inşa edene kadar çalışmanız gerekliliğini hatırlatmak istiyorum. Hem kendi geleceğiniz için hem de yeni nesiller için, sizlerin başarı sayılarınızı artıracağınıza, zaferlerinizin çerçevesini genişleteceğinize, ülkemizi daha iyi noktalara getireceğinize gönülden inanıyorum” dedi.

ÖZEL SEKTÖRLE İŞ BİRLİĞİ

Rektör Zorlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak özel sektörle yürüttükleri iş birliklerine de değinerek, sanayi kuruluşları ile yaptıkları istişare ve değerlendirmelerin neticesinde daha nitelikli, işinin ehli mezunlar yetiştirebilmek için mühendislik fakültelerinin müfredatında değişiklikler yaptıklarını söyledi. Zorlu, “Gelişen teknolojiyle paralel olarak sürekli kendini yenileyen sanayi sektörüyle yürüttüğümüz iş birliği çalışmalarımızın odağında mühendis kadrolarımızın yeni gelişmelere adapte olması ve yeteneklerinin artırılması bulunuyor. Özel sektörle yürüttüğümüz çalışmaların yelpazesini genişleterek sanayi sektöründe olduğu gibi farklı sektörlere yönelik müfredat güncellemelerimizi sürdürecek ve yine farklı alanlarda özel sektör çalışanlarına yönelik lisansüstü eğitim programlarımızı artırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’ni kendi öğrencileri tanıtacak


Tanıtım stratejisini yüz yüze iletişim olarak belirleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin 2019-2020 öğretim yılı tanıtım günleri, başladı. Üniversitenin yerleşkelerini ziyaret eden adaylar, ilgilendikleri bölümü, o bölümde okuyan öğrencilerle birlikte keşfedecek. Üniversitenin Tanıtım ve Tercih Günleri, 17 Temmuz’da başlarken 29 Temmuz gününe kadar devam edecek. ÖSYM’nin YKS sınav sonuçlarını açıklamasıyla birlikte adaylar, 29 Temmuz tarihine kadar tercihlerini yapabilecek. Tercihlerine göre bir programa yerleşen öğrenciler ise üniversite kayıtlarını 19-23 Ağustos tarihleriarasında yaptıracak.

100 KİŞİLİK DEV EKİP

Üniversitenin Sütlüce ve Küçükyalı yerleşkelerinde eşzamanlı yapılacak tanıtım günlerinde adaylara ilgilendikleri bölümleri, üniversitenin o bölümünde halen okuyan öğrencileri gezdirecek. Bu amaçla İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde eğitim gören 100 öğrenciden oluşan dev bir ekip kuruldu. İşletme Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ve İletişim Fakültesi için Sütlüce Yerleşkesi’ne gelecek öğrenciler, tanıtım ekibi ve akademisyenlerden ilgilendikleri bölümle ilgili bilgi alabilecek. Adaylar daha sonra bankacılık uygulama şubesi, mahkeme uygulama salonu, Borsa İstanbul Laboratuvarı, mac laboratuvarları, stüdyolar, uygulama atölyeleri, seminer salonu ve sınıfları gezebilecek.

DANIŞMANLAR HAZIR

Küçükyalı Yerleşkesi’nde bulunan Mühendislik Fakültesi ile Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nin bölümlerine ilgi duyan adaylar da ilk bilgileri görevli tanıtım ekibi ve akademisyenlerden alacak. Tanıtım günleri boyunca 100 öğrencinin yanı sıra akademisyenler ve idari personel, Sütlüce ve Küçükyalı yerleşkelerinde adaylara geleceklerine yön verme konusunda destek olacak. Ayrıca tercih danışmanları da (rehber öğretmenler) görev yapacak.

WEB’DEN CANLI DESTEK

Üniversitenin bölümlerine ilgi duyan, ancak yerleşkelere gelemeyecek öğrenciler de unutulmadı. Dileyen adaylar, 444 0 413 numaralı telefonu arayarak üniversite hakkında merak ettikleri soruları sorabilecek. Üniversitenin web sitesini ziyaret edecek öğrenciler de canlı destek hattı sayesinde sorularına anında cevap alabilecek.

ÜNİTERCİH 2019’DA STANT

İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenmekte olan UNİTERCİH 2019 Fuarı’nda da stant açtı. Fuar boyunca, her fakülteden akademis-yenler, öğrenciler ve kurum-sal iletişim ekibi, aday öğrencileri karşılayacak ve sorularına cevap verecek.

Özyeğin Üniversitesi üst üste 3’üncü kez birinci

Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA) 2019 raporunun sonuçları açıklandı. Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜniAr) tarafından yürütülen çalışmada 2017 ve 2018’de de birinci olan Özyeğin Üniversitesi, öğrencilerin “Genel Memnuniyet” sıralamasında tüm üniversiteler arasında 2019’da da birinci olarak bu başarıyı üst üste üçüncü kez elde etti. Üniversite Araştırma Laboratuvarı (ÜniAr) kurucuları Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel tarafından yapılan araştırmada Özyeğin Üniversitesi’nin ardından Sabancı Üniversitesi ikinci, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi ise üçüncü oldu. Araştırmaya bu yıl 123 devlet ve 65 vakıf olmak üzere 188 üniversitede öğrenim gören 35 binin üzerinde öğrenci katıldı.

BAŞARI TESADÜF DEĞİL

2008 yılından bu yana Türkiye’nin her köşesinden yetenekli ve başarılı gençlerin dünya standartlarında eğitime erişebilmesine öncelik verdiklerini ifade eden Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, “Üniversitemizin 10 yılda elde ettiği başarılar hiç şüphesiz tesadüf değil. 2019’da Yükseköğretimin Oscar’ları olarak kabul edilen ve 14 yıldır üniversitelerde en iyi uygulamaların ödüllendirildiği uluslararası THE AWARDS programında, öğrenciler için Üstün Destek kategorisinde “Sektörel Eğitim Programı” ile en iyi 8 üniversiteden biri olmamız, öğrenci odaklı eğitim felsefemizin de göstergesi oldu” dedi. Özyeğin Üniversitesi, merkezi Londra’da bulunan yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) tarafından 2019’da ilk defa açıklanan ve 76 ülkeden 550 üniversitenin değerlendirildiği “THE Impact” üniversite genel sıralamasında da Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak için üniversitelerin topluma yaptıkları katkıda, Toplumsal Etkisi En Yüksek Türk Üniversitesi seçilmiş, değerlendirmeye alınan 11 küresel hedefin üçünde ilk 50’de yer almıştı.

Yabancı öğrencide sınır kaldırıldı


Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), üniversitelerdeki program kontenjanlarının en fazla yüzde 50'sine kadar yurt dışından öğrenci kabul etme sınırlaması kaldırıldı. Bu yeni düzenleme devlet ve vakıf üniversitelerinin tamamı için geçerli olacak. Üniversitelerin program bazında yurt dışından öğrenci kabul kontenjan talepleri, her eğitim ve öğretim yılı başlangıcından önce belirlenecek bir tarihe kadar sınırlamaya tabi olmadan YÖK'e bildirilecek. Talepler, YÖK tarafından değerlendirilerek karar verilecek ve üniversitelere duyurulacak.
TIP BÖLÜMÜNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMADI

"Tıp" ve "diş hekimliği" programları içinse bu alanların özelliklerinden dolayı bazı istisnai şartlar getirildi. Bu iki programın yurt dışı öğrenci kontenjanı, YKS kılavuzundaki bir önceki yıla ait kontenjanının yüzde 50'si ile sınırlandırılacak. Tıp ve diş hekimliği fakülteleri için istisnai şartlar, geçmiş yıllarda yurt dışı öğrenci talebi en çok tıp ve diş hekimliği fakültelerine yapıldığı, bu fakültelerdeki sınıflarda Türk öğrenciler uluslararası öğrencilerden daha az sayıda olduğu, bu durumun da Türk öğrencilerin nitelikli eğitim almalarını riske sokabileceği gerekçesiyle getirildi. Bununla birlikte belirli koşulları ve kriterleri sağlayan üniversiteler, uluslararası öğrenciler için ayrı bir sınıf açarak bu iki programa bu oranın üstünde de öğrenci kabul edebilecek.

148 BİN YABANCI
ÖĞRENCİ VAR

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, kaliteden taviz vermeden ülkeyi yükseköğretimde bir cazibe merkezi haline getirmek için adımlar attıklarını, başarılı sonuçlar aldıklarını ifade etti. Saraç, YÖK olarak ülkenin yükseköğretiminin uluslararasılaşmasına büyük önem verdiklerine işaret etti. YÖK’te Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığının ilk olarak bu dönemde kurulduğunu hatırlatan Saraç, Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi'nin hazırlanıp kamuoyu ile paylaşıldığını vurguladı. Saraç, şöyle devam etti: “Bir başka ifade ile son dört yılda imzalanan mutabakat sayısı 32 yılda imzalananın iki katını aşmıştır. Ülke ziyaretleri ve ikili görüşmeler neticesinde Türk yükseköğretimine olan güven ve ilgide de bir azalma yaşanmamış, artış çizgisi yükselmeye devam etmiştir. Bundan 4 yıl önce 40 binli rakamlarda olan ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısının bugün 148 bine ulaşmış olması uluslararasılaşma politikasının açık bir başarısıdır.”

100 MİLYAR DOLARLIK EKONOMİK BÜYÜKLÜK

Uluslararası öğrenciler dünya ekonomisinde 100 milyar dolarlık bir ekonomiye sahip. Yaklaşık 4,5 milyon öğrenci eğitim için ABD ve İngiltere olmak üzere birçok farklı ülkeyi tercih ediyor. Türkiye’de şu an 150 bin civarında öğrenci var. Bu kararla birlikte önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye’deki yabancı öğrenci sayısının 500 bine çıkartılması öngörülüyor. Yabancı öğrenci sayısının 500 bine yükselmesiyle Türkiye’de 100 milyar dolarlık pazardan büyük bir pay almış olacak.

ÖĞRENCİ RAKAMLARINDA SIÇRAMA YAŞANIYOR

Yekta Saraç, üniversiteler ile koordinasyon halinde uluslararası öğrenci çekme bağlamında son yıllarda yıl ölçeğinde yakaladıkları artış oranlarının, Batı Avrupa ülkelerinde bile benzerinin görülmediğini bildirdi. Bu rakamlarda sadece bir artış değil, adeta bir sıçrama yaşandığını kaydeden Saraç, bu gurur tablosunun arkasında ciddi bir planlama ve gayretin bulunduğunu vurguladı. Yeni kurguladıkları öğrenci ve öğretim üyesi değişim programı, güncellenen ortak diploma mevzuatı, yeni tür burs programları, nitelikli yabancı uyruklu öğretim elemanlarını çekmeye yönelik çalışmaların, yabancı uyruklu öğrenci sayısındaki büyük sıçramada etkili olduğunu ifade eden Saraç, şunları kaydetti: "Devlet ve vakıf bütün üniversitelerimiz için yurt dışı öğrenci kontenjan kısıtının kaldırılmasına yönelik aldığımız bu karar da bu sürece büyük katkı sağlayacaktır. YÖK olarak ülkemizi yükseköğretimde bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışırken, bunu kaliteden ödün vermeksizin gerçekleştirmenin ne denli önemli olduğunun da çok iyi bilincindeyiz."

YENİ ŞAFAK’IN ÇAĞRISI
KARŞILIK BULDU

Yeni Şafak Gazetesi’nde 6 Ocak 2018 tarihinde yayınlanan ‘Hedef 500 bin öğrenci’ başlıklı haberde yabancı öğrencilere uygulanan sınırlamaya dikkat çekilmişti. Bahsi geçen haberde uygulanan kontenjanın kaldırılmasına yönelik gerekçeler sıralanmıştı. Haberde ayrıca bu alandaki ekonominin büyüklüğü gözler önüne serilirken, uzman görüşler ile atılacak adımlar hakkında da okuyucular bilgilendirilmişti. Yeni Şafak’ın yayınladığı haberde eğitim alanında atılacak adımlara da yer verilirken, dünya ülkelerinin bu alandan lede ettiği gelirin ekonomilerine ne denli katkı sağladığı da ortaya konmuştu.

Tam yol ileri gelecek burada


Türk ve Dünya denizciliğine uzman yetiştirmek için 2008’de kurulan Pîrî Reis Üniversitesi’nde, denizciliğin her alanında ihtisaslaşma ve bilimsel çalışmalar yapılıyor. Ayrıca, teknolojiye hâkim, özgüveni yüksek, katılımcı, bilgiye ulaşmayı bilen, sorgulayan bireyler yetişiyor. Öte yandan, Hukuk Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi altında yer alan Bilişim Sistemleri Mühendisliği bölümüne bu yıl öğrenci alımı yapılacaktır. Üniversite, 13 lisans, 10 önlisans programında eğitim vermektedir.

ÇEŞİTLİ BURS İMKANLARI

Pîrî Reis Üniversitesi; sunduğu imkânların yanında, öğrencileri çeşitli burslarla da desteklemektedir. Sıralama olarak ilgili puan türlerinden ilk 30 bin dilimi içinde olup, ilk iki tercihten Üniversitenin; Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü, Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü, Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü ve Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Bölümlerine girenlere normal öğrenim süresince her yıl 9 ay süreyle ayda 500.00 (Beş yüz) TL nakit burs desteği sağlanıyor. Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi ve Anadolu Denizcilik Teknik Meslek Lisesi mezunu olup Lisans ve Ön lisans programlarına ücretli yerleşen öğrencilere, tercih sırasına bakılmaksızın %20 indirim yapılıyor.

EĞİTİM GEMİSİ İLE DENİZDE STAJ İMKANI

Üniversitenin 2015-2019 yaz dönemi stajları ile Pîrî Reis Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra, yerli ve yabancı başka üniversitelerden toplamda 1300 kadar öğrenciye uzman akademisyenler eşliğinde kendi eğitim gemisinde deniz stajı imkânı sağlanmıştır. Pîrî Reis Üniversitesi Deniz Kampüsü’nde kurulan Simülatör Merkezi’nde, Dünya denizcilik eğitim standartlarına tümüyle uygun, Dünya’nın tüm denizcilik rotalarını içeren simülatörler, çağdaşlarının içinde en güncel işletim biçimine sahip imkânları ile tamamlanmış ve 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren kullanılmaya başlandı.

ÇOK AMAÇLI
EĞİTİM HAVUZU

Uygulamalı Deniz Eğitim Merkezi bünyesinde bulunan Eğitim Havuzu iki işlevli olarak tasarlanmıştır. Eğitim havuzu, hem yüzme maksatlı kullanılabildiği gibi, dalga simülatörü olarak da hizmet vermektedir. Eğitim havuzu öğrencilere denizde hayatta kalma tekniklerini ve denizden personel kurtarma yöntemlerini öğretmek için tasarlanmıştır. Havuz aynı zamanda temel SCUBA (Self Contained Underwater Breathing Apparatus) Bağımsız Sualtı Solunum Cihazı dalış eğitimi vermek için uygun kapasiteye de sahiptir. Eğitim havuzunda STCW (Standards of Training Certification and Watchkeeping) Gemiadamlarının Eğitim ve Belgelendirme Standartları konusunda uygulamalı eğitimler düzenlenmektedir.

Kentin içinde
kampüs hayatı


İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi doğa harikası kampüsünde deneyimli akademik kadrosu, tam donanımlı derslikleri, teknolojik araştırma altyapısı, uluslararası işbirlikleri ve yurtdışında eğitim imkânları ile öğrencilerine iyi bir eğitim sözü veriyor. İZÜ 8 fakülte çatısı altında toplam 35 lisans programında öğrencilerine eğitim fırsatı sağlıyor.

DOĞA İLE İÇ İÇE ORTAM

Tarihin, şehrin ve doğanın iç içe olduğu kent içinde bir kampüs üniversitesi olan İZÜ öğrencilerine asırlık çınarların gölgesinde eğitim fırsatı sağlıyor. İZÜ’nün Halkalı’da bulunan ana kampüsü, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un öğrenci ve hocalık yaptığı Baytar ve Ziraat Mektebi’nin tarihi binasını içerisinde barındırıyor. Halkalı Kampüsü ile birlikte Eyüp, Fındıklı ve Altunizade gibi yerleşkeler ile şehrin merkez noktalarında öğrencilerini bekliyor.

YÜZDE 100 DOLULUK

İlim Yayma Vakfı’nın yarım asırlık eğitim tecrübesini, deneyimli ve aktif akademik kadrolarıyla pekiştiren İZÜ, Türkiye’de yüzde 100 doluluk oranı ile en çok tercih edilen vakıf üniversiteleri arasında yer alıyor. İZÜ’de lisans programlarına başvuran tüm öğrencilere tam veya kısmi burslar veriliyor. Bununla birlikte derece, konukevi ve ihtiyaç bursu imkânları da sağlanıyor. Ayrıca tüm öğrenciler kontenjan dâhilinde normal öğrenim süresine ilave bir yıl süresince ücretsiz çift anadal ve yandal yapabiliyor. 1 milyon kitap kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden biri olan İZÜ Merkez Kütüphanesi ve son teknoloji ürünlerin kullanıldığı araştırma laboratuvarları bilgi edinmek, edinilen bilgileri test etmek ve yeni buluşlar ortaya koymak için öğrencilere büyük kolaylıklar sağlıyor.

ERASMUS FIRSATI
SUNULUYOR

İZÜ, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Asya’dan Amerika’ya kadar dünyanın faklı ülkelerindeki üniversitelerle yapılan anlaşmalarla, öğrencilerine 3 kıtada eğitim fırsatı sunuyor. En çok tercih edilen öğrenci değişim programlarından biri olan Erasmus’ta 26 ülkeden 50’den fazla üniversiteyle anlaşması bulunuyor. Uluslararası öğrencilerin yoğun olarak tercih ettiği İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde, 84 farklı ülkeden 1600’den fazla uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Bu özellikleriyle İZÜ, Uluslararası bir üniversite olarak öne çıkıyor. Yıl içerisinde 600’den fazla etkinlik ile İstanbul’un en aktif üniversitelerinden biri olan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde, aktif olarak faaliyette bulunan 30 öğrenci kulübü bulunuyor.

EN AZ 3 YABANCI DİL ÖĞRENME İMKANI

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, yabancı dili, eğitimin ayrılmaz bir parçası kabul ediyor. Tüm öğrencilerine ilave ücret ödemeden İngilizce, Arapça, Rusça, İspanyolca ve Çince başta olmak üzere en az üç yabancı dil öğrenmeimkânı tanıyor. Bunun yanı sıra ELS eğitimi kurumu ile yapılan anlaşma sonucunda ABD’de 140 farklı kampüste dil eğitimi fırsatı sunuyor.


#ösym
#yks
5 yıl önce