|

Uyuyakaldı FETÖ’nün tuzağından kurtuldu

FETÖ’nün askeri sınavlarındaki soru hırsızlığını soruşturan bir komiser, örgütün şeytanca tuzağını anlattı: TSK’dan istediğimiz evraklar vardı. 13 Temmuz’da arayarak, 15 Temmuz için Genelkurmay’a davet ettiler. 14 Temmuz’da geç yatıp uyuyakaldığım için gidemedim. Gitseydim derdest edeceklerdi.

Şahin Şen
04:00 - 15/07/2023 Cumartesi
Güncelleme: 21:54 - 14/07/2023 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz gecesi ele geçirmeye kalkıştığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü destansı bir direnişe sahne oldu. O gece yerleşkede bulunan vatansever polis amirleri ve polisler canla başla FETÖ’cülerle mücadele etti. FETÖ’nün darbe girişimini yönettiği sözde ‘Yurtta Sulh Konseyi’nin’ WhatsApp yazışmaları da o gece FETÖ’cü eski polis müdürü Mithat Aynacı’nın yakalanmasıyla deşifre edildi. Konseyin mesajlarının çözüşmesiyle darbe girişiminin seyrini değişti. Dönemin polis amirlerinden olan ve darbecilere karşı verilen gözaltı kararını telsizden anons geçen bir başkomiser, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı.

DARBECİLER SAAT 20.20’DE SOKAKTAYDI

Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli olan Başkomiser, FETÖ’cü askerlerin o dönem ki adıyla Boğaz Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kapatmadan önce saat 20.20 civarında Beylerbeyi Polisevi’nin karşısındaki trafik polislerini derdest etmeye çalışmalarıyla darbe girişimi olduğunu sezdiğini anlattı. Başkomiser, “Polisevinde yemek yiyen arkadaşlarımız beni arayarak durumu haber verdi. Ben de ‘Muhtemelen darbe girişimi var’ diyerek tepki verdim. Ben de büromuzdan bir amirimizi aradım ve bilgi istedim. Bir yandan da sosyal paylaşım ağlarından ‘darbe’ diye arattırdım ve bir şey bulamadım. Kısa bir süre sonra amirlerimiz ‘Sıra dışı bir hareketlilik var’ diyerek bizi uyardı” dedi. Başkomiser şunları kaydetti:

HELİKOPTER ZIRH DELİCİ SİLAHLA VURULDU

“Daha sonra durumu dönemin emniyet müdürlerine bildirdik. Güvendiğimiz, kendisinden emin olduğumuz arkadaşlarımızı emniyete çağırdık. Bu girişime hangi askerler katılabilir diye bir ön çalışma yaptık. Zaten o dönem FETÖ’nün soru çalma soruşturmaları vardı. Biz de o konulara çalışıyorduk ve elimizde kısıtlı da olsa veri vardı. Hepsini değerlendirdik ve önlem alınması gereken yerler konusunda çalışma yaptık. İlerleyen saatlerde darbe girişimi açığa çıktı, emniyete helikopterle inmeye çalışan FETÖ’cüler vardı. TEM Şubede operasyon timinde görevli arkadaşlar emniyetin çatısına çıktı ve zırh delici silahla ateş açtı. O helikopter kurşun alınca 66. Mekanize Piyade Tugayı’na indi. İçinde yaralı FETÖ’cüler vardı. İşte onları bizim ekipler vurarak püskürttü.”

AYNACI ‘BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM’ DEDİ

“FETÖ’nün emniyeti teslim almaya gelen imamı eski emniyet müdürü Mithat Aynacı ve darbeci eski yarbay Osman Akkaya’yı da arkadaşlarımızla birlikte derdest ettik. Aynacı ve Akkaya kardeş gibi birbirlerine benziyorlar. Tankın içinden askeri kamuflajla çıkan Osman Akkaya. Mithat Aynacı o da tankta ama o sivil olarak bulunuyor. Organize Şube Müdürlüğü’nde görevli emniyet amirlerimiz Aynacı ve Akkaya’yı gözaltına aldı. Biz de o andan sonra TEM Şube olarak gözaltılara başladık. Biz hemen darbeci yapıyı çözmek ve deşifre etmek için sorgulamalara başladık. Mithat Aynacı’ya ‘Sen kendi meslektaşlarına nasıl silah çekiyorsun?’ diye sordum. Mithat Aynacı bana ‘Ben görevimi yapıyorum’ dedi. Osman Akkaya’nın üzerinden çıkan cep telefonunun şifresi yoktu. Oradan biz bütün darbeci yapıyı öğrendik ve tek tek deşifre ettik. Böylece FETÖ’nün Yurtta Sulh Konseyi yapılanması da deşifre oldu.”

TEM ŞUBE MÜDÜRÜ ADINA İMZALADI

İlk yakalamalardan sonra olayın acil bir şekilde adli bir ağa dökülmesi için dönemin İstanbul Adliyesi Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay’ı aradım. Can Bey, Savcı Hikmet Pak’la birlikte adliyeye gelmişler. Kendilerine durumu anlattım ve gözaltı kararı verilmesini istedim. Ben talep yazısı bile göndermedim. Bize hemen darbeciler hakkında gözaltı kararı gönderildi. Akabinde ben üst amirlerime ve müdürlerime hiç sormadan o gelen gözaltı yazısını ‘TEM Şube Müdürü adına’ imzaladım ve bütün şubeler ile ilçe emniyet müdürlüklerine gönderdim. Çünkü o an hızlı karar alınması gerekiyordu. Hemen ardından telsizden de tüm İstanbul polisine gözaltı kararını okudum. Polis arkadaşlarımızın özgüveni arttı ve devletin bu girişimi sonlandıracağı mesajını verdik.”

FETÖ’CÜ İSTİHBARATÇI EMNİYETTE YAKALANDI

Darbe girişimi gecesinde yaşadığı enteresan bir olayı da paylaşan Başkomiser, FETÖ’cülere takviye gelebilecek darbeci kuvvetleri engellemek için emniyetin dışarısına çıktığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Emniyetin önünde toplanan duyarlı kalabalık arasında elimde megafonla anons yaparken kendimi birden bire omuzlarda buldum. Vatandaşları bilinçlendirmeye çalışırken, hatta aranızda bu darbeci hainlerden olabilir dikkatli olun derken, dikkatimi çeken biri oldu. Gayet sakin bir şekilde etrafı izliyordu. Yanımda bulunan polis arkadaşlara etrafı izleyen kişiyi gözaltına aldırdım. O kişi jandarma istihbarattan çıktı. Oraya gözlem yapmaya gelmiş ve durumu FETÖ’cülere bildiriyordu”.

UYUYAKALDI FETÖ’NÜN TUZAĞI BOZULDU

Darbe girişiminden önce FETÖ’nün soru çaldığı konulara ilişkin soruşturmalara baktıklarını ve uzun süren çalışmalar yürüttüklerini de anlatan Başkomiser, FETÖ’nün kendilerine kurduğu tuzağı anlattı: “13 Temmuz çarşamba günü dosyaya bakan savcımız beni aradı ve ayladır istediğimiz evrakları Genelkurmay’ın vereceğini söyledi. Ben ve dosyaya bakan polis arkadaşları 15 Temmuz Cuma günü için Genelkurmay Başkanlığına davet ettiler. Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Müşavirliği’nden aradılar. Ben de yeğenimle beraber 14 Temmuz akşamı Fatih Çarşamba’da bir arkadaşımızın restoranına yemeğe gittik. Orada da geç saatlare kadar oturduk. Oradan kalktık yeğenimle beraber Aziz Mahmud Hüdayi camine gittik. Orada sabah namazı kıldık. Sonra orada ballı su, simit falan dağıtıyorlardı onları da yedik. Sonra sabah 7’de eve gittik ve uyuduk. Aklımdan çıkmış Ankara olayı. Telefonu da kapatmışım. O gün Ankara’ya gidemedik. Bizi darbe günü derdest etmeye çağırdıklarını düşünüyoruz.”



#Milli İrade
#15 Temmuz
#FETÖ
10 ay önce