Vatikan Sözcüsü Federico Lombardi Papa'nın Türkiye'ye yapacağı ziyaretle ilgili soruları cevaplandırdı. Lombardi, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün yemek davetinin Papa 16. Benediktus tarafından reddedildiği haberlerinin hatırlatılması üzerine, papaların politikacılarla yemek yeme adedinin bulunmadığını söyledi. Lombardi, hiçbir papanın politikacılarla yemek yemediğini ve kendisi ev sahibi olduğunda hiçbir politikacıya yemek vermediğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Papa ile görüşemeyecek olmasına ilişkin olarak da Lombardi, "Başbakan Erdoğan, eğer NATO zirvesini daha önemli görüyorsa bu kendi seçimidir ve bu konuda bizim söyleyecek bir şeyimiz yok" dedi.
Papa'nın ziyaretine karşı Türkiye'de bazı çevrelerin düzenlediği protestoların anımsatılması üzerine Federico Lombardi, "Bu tür gösterilere Vatikan'ın alışkın olduğunu" ifade ederek, ancak Türk halkının büyük çoğunluğunun Papa'yı misafirperver bir biçimde karşılayacaklarına inandıklarını belirtti.
Papa'nın ziyaretinin dinler arası karşılıklı güven ve anlayışı geliştirmeyi hedeflediğine işaret eden Lombardi, "Dinlerimiz barışa katkıda bulunmalı, şiddete değil" dedi. Papa'nın Türkiye'ye bir Türk dostu olarak geldiğini vurgulayan Lombardi, ziyaretin Müslüman dünyasıyla yakınlaşmak ve Türkiye ile Hristiyan dünyası arasında karşılıklı anlayışı arttırmak için bir fırsat teşkil edeceğini söyledi. Kendilerini dinler arası diyaloga adadıklarını ifade eden Lombardi, bu diyalogun dünya barışına katkıda bulunacağını belirtti. "Dünyada çok fazla gerginlikler yaşanıyor, birlikte barış mesajları vermeye ihtiyacımız var" diyen Lombardi, İslam ile Hristiyanlık arasında, insan haklarına saygı, temel özgürlükler, kanunlara saygı ve demokrasi gibi değerlerin ortak olduğuna ve bu ortak değerleri daha da ileri götürmeleri gerektiğine dikkati çekti. Lombardi, Vatikan olarak Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olmadıklarını vurguladı. Bununla birlikte, bunun politik bir konu olduğunu söyleyen Lombardi, Vatikan'ın da AB üyesi olmadığına işaret etti. Vatikan'ın bu konuda herhangi bir resmi demecinin de bulunmadığını ifade eden Lombardi, Türkiye'nin üyeliğinin AB'nin kriterlerini yerine getirmesine bağlı olduğunu belirterek, "Eğer bu koşulları yerine getirirse neden olmasın?" ifadesini kullandı.
