ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezinde (CDC) mikrosefali uzmanı olan Cynthia Moore, Zika virüsü ve mikrosefali vakalarının görüldüğü Paraiba eyaletinde düzenlenen eğitim toplantısında, "Sınırlı bilgiye sahibiz ve daha fazlasını araştırıyoruz. Gün geçtikçe Zika virüsüyle mikrosefali arasındaki nedensel bağa dair kanıtlar artıyor. Öte yandan virüsün fetüsü nasıl etkilediği, enfeksiyon riskinin büyüklüğü ve diğer faktörlere ilişkin sorular cevapsız kalıyor" dedi.
Moore, çalışma grubunun, mikrosefalili bebek sahibi 100'den fazla annenin kan örneklerini, aynı bölgede sağlıklı bebekler dünyaya getiren annelerin kan örnekleri ile karşılaştıracağını dile getirdi.
Konuyla ilgili yayımlanan akademik makalelerde, Zika virüsü ile mikrosefali arasındaki bağı kanıtlayacak yeteri kadar bilimsel veri bulunmadığı savunuluyor.
Zika virüsünün etkili olduğu Brezilya'da ekim ayından bu yana yaklaşık 4 bin 200 mikrosefali vakası raporlara girdi. Salgın öncesi ülkede yılda ortalama 200 mikrosefali vakasına rastlanıyordu.
Aedes sivrisinek türünün taşıdığı Zika virüsünün DNA dizilimini keşfeden Brezilyalı bilim adamları, bunun, virüsün insan vücudunda nasıl hareket ettiğinin anlaşılmasının yanı sıra yeni aşı ve testlerin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım olduğunu bildirmişti.
Sivrisinek ısırması dışında, kanla ve cinsel yolla da bulaştığı ortaya çıkarılan Zika virüsüne ilk kez 1947 yılında Uganda'nın Zika ormanlarındaki maymunlarda rastlanmıştı. Uzun yıllar görülmeyen Zika virüsü 2015'in mayıs ayında Brezilya'da tekrar ortaya çıkmıştı.
Ateş, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, baş, kas ve eklem ağrısı gibi belirtileri bulunan hastalığın özgün bir tedavisi ve önleyici aşısı bulunmuyor. Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre, Zika virüsü 2007-2016 yılları arasında toplam 44 ülkede görülürken 33 ülkede salgın şeklinde yayılıyor.
