|

Açılsın perdeler

Sonbaharın gelmesiyle hareketlenen kültür sanat hayatımızdan tiyatro da nasibini alıyor. Bu sezon İstanbul Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve özel tiyatrolar yepyeni metinlerle karşımıza çıkıyor.

Harun Karaburç
00:00 - 28/09/2014 Pazar
Güncelleme: 19:50 - 27/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Açılsın perdeler
Açılsın perdeler

Yazlıkçılar döndü, okullar açıldı, sergi salonları ve galerilerde açılışlar tertip edilmeye başlandı, sinemada festivallerle birlikte hareketli günler yaşanıyor ve elbette müzik serin bir sonbahar rüzgarı gibi etrafımızı sarıyor. İstanbul dopdolu bir kültür sanat sezonuna daha girerken şehrin tiyatro sahnesindeki hareketlilik tiyatro izleyicisinin yüzünü güldürüyor. Yılın en çok bu zamanını seviyoruz. Sonbahar doğa için dökülen sarı yaprakları temsil etse de tiyatro için yeni metinler, yeni oyunlar, yeni sahneler demek. Bu sezon yine çok eğlenecek, bol kahkahalar atacak, gözyaşlarına boğulacak, şaşıracak, gözlerimize inanamayacak, boğazımız düğümlenecek, ellerimiz acıyana kadar alkışlayacağız. İşte bu sezon tiyatroda izleyeceğimiz, izlemelere doyamayacağımız yepyeni oyunlar.

DEVLET SANAT İLİŞKİSİ

İlk olarak Devlet Tiyatroları''nın perdelerini aralıyoruz, bakalım neler var diyerek. İstanbul Devlet Tiyatrosu, perdelerini 1 Ekim''de açıyor ve bu yıl programına 11 yeni oyun ekliyor. Toplamda 34 prodüksiyon seyirciyle buluşuyor. Devlet Tiyatroları''nda sahnelenen oyunlara o kadar yoğun bir ilgi oluyor ki bilet bulmak için haftalarca uğraşıyorsunuz. Bu sezon da öyle olacağa benziyor. Keşke daha çok gösterim olsa. Yeni sezonda birebir gerçek karakterlere ya da gerçek yaşam öykülerine dayanan bu bakımdan bir belge değeri taşıyan dört önemli oyun yer alıyor. Bunlardan birincisi Yeton Neziray''ın yazdığı ve Ali Atilla Şendil''in yönettiği Geçtim Ama Tiyatrodan. Kosova Devlet Tiyatrosu''nda gerçek bir olaydan yola çıkılarak yazılan oyun, devlet- sanat ilişkisini tam bir kara mizah örneğiyle sunuyor.

Darülbedayi''de ilk oyun

Şehir Tiyatroları''na göz attığımızda bu sezon 17 yeni oyunun tiyatro izleyicisiyle buluşacağını öğreniyoruz. Bunlardan beş tanesi Ekim ayı içinde sahnelenecek. Amerikan Edebiyatı''nın önde gelen ismi Lillian Hellman''ın Aliye Uzunatağan yorumuyla izleyeceğimiz Lillian, Ekim ayında tiyatroseverlerle buluşacak oyunların ilki. McCarty döneminin baskıcı izlerini gözler önüne seren oyunda Lillian''ın yazar olarak çok renkli kişiliğini izliyoruz. Türk Tiyatrosu''nun başyapıtlarından biri olan Muammer Karaca''nın Cibali Karakolu, usta oyuncu Zihni Göktay''ın ellerinde yeniden hayat buluyor. Nedret Denizhan''ın yönettiği oyun geniş oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Şehir tiyatroları denince akla gelen isimlerden Engin Alkan, bu kez Çürük Temel için yönetmen koltuğunda. Engin Alkan''ın çağdaş dokunuşuyla yeniden sahnelenen oyun Darûlbedayi''nin sahnelediği ilk oyun.

YİNE YENİDEN SAHNEDELER

12 jüri üyesi üzerinden adalet kavramını sorgulayan sinema ve sahnede bir klasik olmayı başarmış On İki Öfkeli Adam, yepyeni rejisiyle yıllar sonra yeniden sahneye taşınıyor. Beş yıldır Devlet Tiyatroları sahnelerinde Ankara seyircisinin ayakta alkışladığı Kerbela, Ayşe Emel Mesci''nin yönetiminde ortak tarihimizi Şehir Tiyatroları oyuncularıyla sahneye taşıyor. Oyun, İslamiyetin doğasında var olan insancıl ve demokratik düşüncelerin iktidar mücadelesiyle geçirdiği dönüşümü anlatıyor.

SEZONUN KABUSU TİYATROTEM''DE

Tiyatrotem, 2014-15 tiyatro sezonuna Sezonun Kabusu adlı oyunuyla başlıyor. Oyunun hikayesi şöyle:

Oyuncunun biri bir gece bir tiyatro kâbusu görür. Sahnededir. Seyirci karşısındadır. Hazırlanmadığı, ezberini yapmadığı bir oyunda başrolü oynamak zorundadır. Karşısında da oyunu oynamaya hevesli iki tuhaf oyuncu vardır. August Strindberg''in Matmazel Julie adlı oyunundan hareketle oluşturulan tek perdelik oyunda Sezin Bozacı, Şehsuvar Aktaş ve Ayşe Selen oynuyorlar. Kostüm/dekor tasarımı ve uygulaması Hilal Polat''a, ışık tasarımı ve uygulaması Utku Kara''ya, görsel iletişim tasarımı Behiç Alp Aytekin''e ait. Oyun, Ekim Kasım Aralık boyunca Sekizincikat''ta sizlerle buluşuyor.

DÜNYADA BİR İLK GERÇEKLEŞİYOR

Genco Demirer ve Berna Oğuzutku Demirer tarafından kurulan Türkiye''nin ilk bilingual (iki dilli) tiyatrosu TiyArtro, absürd tiyatronun kurucusu Samuel Beckett''in 1958''de yazdığı tek kişilik eseri ''Krapp''ın Son Bandı''nı dünyada ilk kez Kürtçe olarak sahneliyor. Hilmi Demirer''in çevirisiyle sahnelenecek olan ''Teyba Dawi A Krapp'', yaşlı bir adamın daha önceki band kayıtlarından kendi kendine nasıl yabancılaştığını ve eski kişiliğini artık anlayamadığını anlatıyor. Hilmi Demirer''i başrolde izliyoruz.

Filistin hikayesi

Özgür Yalım''ın yönettiği Bülbül Susturulduğunda, İsrail-Filistin savaşı sırasında Filistinlilerin yaşadıklarını, aydın bir yazar olan Raja Shehadeh''in günlüklerinden aktarıyor. Oyunun yazarı ise David Greig. Alman edebiyatının en önemli temsilcisi olan Johann Wolfgang von Goethe''nin,  Napoleon istilası altındaki ülkesinde geçirdiği dönemi iktidar-sanatçı ilişkileri ekseninden anlatan Güneş Batarken de Büyük, Kazım Akşar''ın yönetmenliğinde seyircisiyle buluşuyor. Gökhan Eraslan''ın yazdığı ve Mutlu Güney''in yönettiği Paşa Paşa Tiyatro yahut Ahmet Vefik Paşa isimli oyun ise son derece güncel tartışmalar içeriyor.

Savaşın izleri

Devlet Tiyatroları Birinci Dünya Savaşı''nı da unutmuyor. Savaşın 100. yılı olması hasebiyle 20. yüzyılın önemli yazarlarından F. Scott Fitzgerald''ın ünlü romanı Muhteşem Gatsby tiyatro sahnesine uyarlanıyor. Savaş sonrası toplumsal değişim dönemini etkileyici bir dille anlatan romanı Simon Levy, tiyatroya uyarlıyor, oyunun yönetmenliğini ise Faik Ertener yapıyor. Savaşın toplumlar üzerindeki etkilerini anlatan diğer iki oyun ise Funda Özşener''in yazdığı ve Metin Belgin''in yönettiği Sevgili Hayat ve Curzio Malaparte''nin yazdığı Galip Erdal''ın yönettiği Kadınlar da Savaşı Yitirdi.

Eror veriyoruz

Şakir Gürzumar''ın yönettiği, İsviçreli ünlü yazar Friedrich J. Dürrenmatt''ın Roma İmparatorluğu''nun son iki gününü, devlet birey ve iktidar kavramları çerçevesinde anlatan kara komedi oyunu Büyük Romulus, sezonun ilgi çeken oyunlarından. Siyaset ve medya meselelerine geliyoruz. Peter Ustinov''un yazdığı Ellerimin Arasındaki Hayat, yasaları var eden siyaset, medya ve insan gerçeğini trajik bir olay üzerinden anlatıyor. Devlet Tiyatroları''nda bu yıl ilk kez izleyeceğimiz son oyun ise Cüneyt Çalışkur''un yazdığı, Rüçhan Çalışkur''un yönettiği Eror Veriyor. Levent Niş''in yönettiği Barış Gezegeni, bu sezon küçük izleyicilerle buluşacak.

Bent veda ediyor

Yeni sezonda Tiyatro D22, ''Bent'', ''Yirmi Beş'' ve ''Karabatak'' oyunları sahnelemeye devam ediyor. Bunların yanında, sene içinde yeni bir oyun da sahneye konacak. Martin Sherman''ın yazdığı Meltem Cumbul''un yönettiği, XIII. Direklerarası Seyirci Ödülleri''nden ''En İyi Prodüksiyon Ödülü'' sahibi Bent,'' bu sezon sonunda izleyiciye veda edecek. Geçtiğimiz yıl 1 Mart''ta prömiyeri gerçekleşen, Berkay Ateş''in yazıp yönettiği, XIV. Direklerarası Seyirci Ödülleri''nden ''Özgün Yeni Oyun'' ödülü sahibi Karabatak ise yeni sezonda, yenilenerek sahnelenecek.

Dünyaya kör bakmak

4 Ekim''de perdelerini açacak olan Tiyatro Ak''la Kara, Kelebekler Özgürdür ve Kuş Kafesi isimli iki yeni oyunla bu sezona merhaba diyor. Jean Poiret''in yazdığı Atilla Şendil''in yönettiği Kuş Kafesi''nde Savaş Özdural, Levent Ünsal, Mustafa Dinç, Can Esendal, Pelin Turancı, Taylan Atlıhan, Arzu Akın Bahadır, Ilgın Angın, Arda Oğul Meriçliler rol alıyor. Dünyayı hiç görmemiş birinin gözünden anlatan Kelebekler Özgürdür de ise Kerem Kobanbay, Buket Dereoğlu, Bedia Ener, Hakan Çeliker yer alıyor. Ak''la Kara''nın diğer sezonlarından bildiğimiz Cyrano de Bergedac oyunu bu sezon da izleyici karşısına çıkıyor.

10 yıl önce