Otobanda takım elbisesi ve evrak çantasıyla beraber bisiklet süren bir adam veya çocuğunu okula yetiştirebilmek için hızla pedal çeviren bir anne mi gördünüz? Gözlerinizi oğuşturmanıza gerek yok. Çünkü bu manzara son günlerin en heyecan verici trendi. Kalabalık kuyruklar, küfürlü cümleler, sıkılan canlar, geç kalınan evler, yetişilemeyen onlarca buluşmadan bunalan insanlar bisikleti hayatımıza geri getiriyor. Bisiklet, ekonomik, dakik ve sağlıklı bir ulaşım aracı artık. Üstelik sayıları da hiç az değil. Hedefleri ise İstanbul trafiğinde üstünlüğü elde etmek.
Bisikletle yeni tanışmadık. Çocukluğumuzun neşesi, gençliğimizin adrenalin kaynağı olan bu ulaşım ve eğlence aracının 7'den 70'e hepimizin hayatında yeri var. Ama onun çocukluğumuzdan çıkıp günlük hayatımızın içine geri dönmesi hayli şaşırtıcı. Trafik yoğunluğu bu geri dönüşün temel nedeni. Hayatı yavaşlatmak, stresten, kalabalıktan ve kaostan uzak kalmak isteyenler bisikletlerle sokağa çıkıyor. Üstelik sadece gezmek, eğlenmek için değil. İş yerlerine, evlerine, akraba ziyaretlerine bile pedal çevirerek gidiyorlar. Evet, otobanda, ana caddelerde kısacası trafikte bisiklet kullanmak cesaret gerektiriyor gibi görünüyor. Ama onların bu ön yargıyı yıkmasına da az kaldı.
Sosyal medya üzerinden bir araya gelen bisiklet sürücüleri de toplu organizasyonlara imza atıyor. Bisikletli Ulaşım Platformu, Bisikletli Yaşam Derneği, Bisikletli Kadın İnsiyatifi bu yönde çalışma yapan gruplardan bazıları. Hafta sonu şehir dışına kadar uzanan eğlenceli, macera dolu turlar da yine her yaştan insan için etkinlik de düzenleniyor. Ama bir çoğunun esas amacı bisikleti gündelik yaşamın bir parçası haline getirmek. Trafikten ve stresten uzaklaşıp aynı zamanda sağlıklı olmayı kim istemez! İşte bu motto ile bisikletli yaşama davet ediyorlar. Tabi bunu yaparken kullanıcıları yalnız da bırakmıyorlar. Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde bisikletliler için trafik, servis ve tamirci bilgileri paylaşılan hesapların sayısı ise her geçen gün artıyor. Yusuf Aslan şehrin trafiğine meydan okuyanlardan sadece biri. İstanbul Sultangazi'de oturan Aslan şehrin trafik stresinden iyice bunalınca çareyi bisiklete binmekte bulmuş. Aslan, bisikletle ilk işe gidişinde biraz korkmuş. Ancak güvenli bir şekilde ofise ulaşınca içi rahatlamış. Aslan, “O gün kafamda kaskı gören iş arkadaşlarım gülmüştü. Her sabah minibüsün ya da otobüsün içinde oturacak yer bulamadığı, aracı ilerlemediği için sıkıntıdan patlayan insanların yanından bisikletimle keyifle geçip gidiyorum.”
Bisikletle 3 yıl önce yakın bir arkadaşıyla spor ve günlük aktiviteler arayışıyla tanışan Mert Yıldırım da trafikte zaman öldürmek istemediğinden işe giderken de pedal çevirmeye başlamış. Yıldırım, “İş yerine bisiklet ile gidip gelmeye başlayınca aynı zamanda spor da hayatıma girdi. Sabah güne sporla başlamak gibisi yok. Bana göre spor sağlıklı yaşamın bir şifresi. Mesaim sabah erken saatlerinde başladığı için ulaşımda bisikleti tercih ediyorum. Hem İstanbul›un en yoğun saatlerindeki trafiği çekmemiş oluyorum hem de sabah sporumu yapmış oluyorum” diyor. Yıldırım, her gün işe gidiş-dönüş 32 kilometrelik bir yolculuk yaptığını söylerken ekliyor: “Trafiğe bisikletiniz ile çıktıktan sonra insanlar size gülümseyerek bakıyor, küçük bir çocuk sizi şaşkınlıkla işaret ettiğinde çok değişik bir mutluluk yaşıyorsunuz.” Sadece işe gelip giderken değil, doğa turları, şehir içinde gezintiler, 250 kilometreye varan yolculuklar için de pedal çeviren Atilla Arslan ise 10 yaşından bu yana bisiklet sürücüsü. Arslan, bisikleti bir gezi ya da ulaşım aracı olmaktan çok sosyal ağ aracı olarak görüyor. Bisiklet gruplarıyla çıktıkları turlara yeni arkadaşlıklar kurduğunu söyleyen Aslan bu arkadaşlarıyla devamlı olarak bir bisiklet kafede buluştuklarını söylüyor.
Özellikle İstanbul'daki trafik problemini çözmek için bisikletin önemli bir araç olduğunu hatırlatan Arabadanİn organizasyonu da dikkat çekici bisiklet gruplarından. Arabadan İn grubuna üye bisiklet sevdalıları, pedal çevirmeninhayatta yetişmeye çalıştığımız her şeyin karşında durduğunu söyleyrek ekliyorlar: “ Bisiklet basittir ve tüm yetişilemeyen şeylerin karşısında duruyor.”
İstanbul içinde bisiklet kullanmak isteyenlere İspark'ın Kadıköy-Kartal güzergâhında bisiklet kiralama “Akıllı Bisiklet İstasyonu” önerebiliriz. Bu istasyondan aldığınız bisikleti başka istasyonlara bırakabiliyorsunuz. Akıllı Bisiklet uygulamasından yararlanmanın iki yolu var. İlki için sadece bir kredi kartı yeterli. Sisteme kayıt olmak isteyenler güzergah üzerindeki 10 istasyondan herhangi birinde kredi kartı bilgilerine dijital paneller yardımıyla girerek bisiklet kiralayabiliyor.Bunun dışında İsparl'larda abonelik sistemine kayıt olabilirsiniz. Sistem sayesinde bisikletleri yanınızda taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Kiraladığınız araçların emniyeti ise GPS'le izlenerek sağlanıyor.
Aktif bisiklet gruplarından en dikkat çekici olanı Bisikletli Kadın İnsiyatifi. Amaçları kadınları gündelik hayatta bisiklet kullanımını arttırmak ve bu yöndeki ihtiayaçlarını karşılamak. Grup aynı zamanda Kadınlar için Bisiklet Kılavuzu çalışmasını da hazırlıyor. Kılavuzda yolda, bakım ve tamir için nelere dikkat edilmeli gibi soruların cevaplarını ve hatta kadınlar için bisiklet güzellik önerilerini dahi var. Henüz basılmamış olan kılavuzdan yararlanmak veya katkıda bulunmak için bisikletli kadın insiyatifiyle iletişime geçebilirsiniz.
İnsanların arabadan inip bisiklet kullanmak konusunda cesaretlendirmeye ve farkındalık oluşturmaya çalışan sosyal medya hesaplarından biri de Arabanİn. Arabadanİn organizasyonu, 'neden bisiklet?' sorumuza şu şekilde cevap veriyor: “Tüketimi iliklerimize kadar yaşayan bir toplum olarak hareket etmeyen ve sadece alışveriş yaparak tüketmeye odaklı hayatlar yaşamakta olduğumuz aşikar. Birinin veya birilerinin bu gidişe dur demesi gerekiyor. Bisiklet bireyin iç dinamiklerini harekete geçirerek sağlıklı mutlu ve üretken bir birey hale gelmesini sağlayabilir.”
İstanbul'da bisiklete binmek için farklı rotaları kullanabilirsiniz. Zorluk derecesine göre değişen parkurlardan bazıları Ortaköy-Bebek, Samatya-Kocamustafapaşa, Büyükada, Caddebostan Sahili, Belgrad Ormanı, Aydos Ormanı, Polonezköy, Bostancı –Kartal, Yoros-Riva ve Haliç. Tabi bu rotalar en iyi bilinenler. Büyükada, Aydos ve Belgrad Ormanı elverişli yolları ve ormanın içindeki rotası ile bisiklete binerken çok rahat edeceğiniz bisiklet rotalarından. Anadolu Yakası'nda Bostancı- Kartal sahilinde ise bir bölümün özellikle bisiklet ve koşu yolunun da ayrılmış olması, buranın sıkça tercih edilmesini sağlıyor. Bisiklet rotalarında bir diğer favori de elbette Beşiktaş – Sarıyer sahil yolu. Trafiğe yakınlığı nedneiyle zaman zaman zorluk yaşama ihtimaliniz olsa da deniz kenarından ayrılmadığınız için en keyifli ratolardan birini oluşturuyor. Bunların dışında 13 KM'lik Sirkeci- Bakırköy rotası ise İstanbul'un en eski parkurlarından biri. Ama pedal çeviren herkesin rahatlıkla bitirebileceği bir yol. Yol düzeninin bisikletlilere uygun olmasının dışında güzergahta mola yerleri de mevcut.
Obeziteyle mücadele için Cumhurbaşkanlığı'nın desteğiyle tam 1 milyon bisiklet halka dağıtılacak. Projenin hedef kitlesi ise gençler ve çocuklar. 40 bin bisikletin bu yıl sonuna kadar dağıtılacağını açıklayan Sağlık Bakanlığı ise gelecek yıl hedeflenen rakamın 300 bin olduğunu 2018'e kadar toplam 1 milyon bisiklet dağıtmayı planlandığını açıkladı. Projenin gençleri obeziteden korumanın dışında, trafik problemine de alternatif bir çözüm getireceği düşünülüyor.
