İran resim sanatının ünlü ismi Ahmet Nejat 10 Aralık - 10 Ocak tarihleri arasında İstanbul Modern Sanatlar Galerisi'nde (IMSG) “AŞK ve HİÇ” konulu sergisiyle sanatseverler ile buluşacak…
Batı resminin biçimsel yapılarını bir potada eriterek sentez yapan Sanatçı, Doğu'dan Batı'dan seçtiklerini yaratıcı bir süreçten geçirip kah azaltıyor, kah çoğaltıyor ve nesneleri farklılaştırıp kendine mal ediyor. Sonuçta ortaya çıkan şey ise özgün bir görsel dil oluyor. Ahmet Nejat, vücudunun bir parçası olan diliyle değil, eserlerinin diliyle konuşuyor. Resimlerinde tematik bir gelişme ile ele aldığı bir konu veya bir nesneyi hiçbir zaman tek bir tuvalle sınırlı kalmayarak, aynı konuyu birbiri içinden çıkarak çoğalan, çeşitlenen, zenginleştiren Ahmet Nejat çalışmalarında farklılıklar yaratıyor. Ahmet Nejat'ın tuvallerinde işlediği konular kadın, doğa, atlar, ağaçlar ve yazılar…
Minyatür sanatında da önemli yeri olan atlar, Ahmet Nejat'ın resimlerinde farklı biçimlerle yer alıyor. Stilizasyona uğramış formlarıyla sakin, öfkeli, şiddetli, durağan, devingen atlar, duygusal yönden insan duygularıyla paralellik gösteriyor. Nefes, tutku, öfke, tevekkül ve hırs gibi insani duygular, insana en yakın hayvan olarak at figürleriyle dile getiriliyor. Büyük boyutlu tuvaller üzerinde şaha kalkmış tek bir at veya birkaç at ile oluşturulmuş dinamik kompozisyonlar, Ahmet Nejat'ın sanatına dair ipuçları veriyor.
Ahmet Nejat'ın seri şekilde yoğunlaştığı konulardan birisi de çiçek ve ağaç dalları arasında minyatürvari kadın görüntüleri. Kaligrafiyi çok iyi bilen Ahmet Nejat, resimlerinde zaman zaman başat bir öğe olarak bunu kullanıyor. Bu şekilde çalışmalarını çağdaş soyut bir kompozisyona dönüştürüyor. Ahmet Nejat'ın resimlerinin felsefesini ise varlık, doğum, ölüm, yaşam, kardeşlik, özgürlük, sonsuzluk, hiçlik gibi kavramlar oluşturuyor. Bu kavramlar Doğu felsefesinin güçlü ifadeleri olarak tuvallere yansıyor. Örneğin, seri resimlerin konularından biri olan ağaç, bir imge olarak yaşamla ölüm arasındaki tükenmez bir döngünün göstergesi. Topraktan gelip toprağa dönmenin sembolik bir aktarımı…
“Firdevsi Ağacı”nda yazı ile ağaç iç içe iken, “Hiç Ağacı”nın tümü “hiç” yazısıyla dolduruluyor. Nefsin uyanışı, nefse yenik düşme, dünyevi hırslar ve yeniden doğuşu işaret eden “Nevbahar Ağacı” “yaşamda ne olursan ol sonunda bir hiç oluş”u simgesel bir anlatım diliyle tuvallere aktarııyor.