Sara Şahinkanat, şiirsel dili ve etkileyen kurgusuyla pek çok çocuğun kütüphanesinde yer almayı başarmış bir yazar. Her kitabının hayranları var. İlk okuyuşta Şahinkanat’ın “Annemin Çantası” isimli hikâyesini anımsatan Babamın Battaniyesi de kendisine sıkı bir kitle oluşturabilecek kadar sıcak bir hikâye. Bir tencere yaprak sarıp çocuklarının karnını doyurmuş bir baba figürüyle açılıyor kitap. Yemeğin ardından oyuna sıra geliyor. Babamız yine başrolde. Bir battaniye ile oyun kuruluyor. Battaniye önce bir çadıra dönüşüyor, herkes Kızılderili oluyor. Sonra bir sala dönüşüyor ve aç bir köpekbalığına karşı türlü maceralara yelken açılıyor. Battaniye salıncak oluyor ardından. Herkes sallanıyor sırayla. En sonunda ise ağaçta mahsur kalmış bir kedi için bir branda oluyor. Burada Üç Kedi Bir Dilek’le tanıdığımız Piti, Pati, Pus göz kırpıyor eski okuyucuya. İki kardeş ve baba birer itfaiyeci olup kurtarıyorlar kediyi. Gün sonunda herkes mutlu ve oyundan yorgun düşüyor. Yine battaniyenin altında koyun koyuna tamamlanıyor gece.
Babamın Battaniyesi’nde baba, evdeki iş bölümüne dahil olup çocuklarıyla vakit geçiriyor. Anne ise bu esnada kendi işleriyle meşgul. Kitap, gerçek hayatta ve kitaplarda daha çok görmek istediğimiz baba figürünü işleyişi bakımından örnek teşkil ediyor. Hikâyenin üzerinde durduğu bir diğer husus da “oyun”. Babamın Battaniyesi bize her evde bulunabilecek eşyaların, çocukların zevkle vakit geçirebileceği oyun malzemesine dönüşebileceğini, oyun kurmak için pahalı oyuncaklara, tematik parklara ihtiyaç olmadığını, ilgi ve hayal gücünün oyun kurmak için yeterli olduğunu hatırlatıyor. Ayşe İnan’ın, Sara Şahinkanat’ın hikâyeleriyle bütünleştirdiğimiz incelikli çizimleriyle hayat bulan Babamın Battaniyesi 3 yaş üstü okuyucusunu bekliyor.
Hikâye anlatıcısı, halkbilimci Berfin Sıla Kepez’in Cam Tavşan /Bir Hıdrellez Günü isimli kitabı Elma Çocuk’tan çıktı. Türklerde Hıdrellez geleneğinin modern bir masalla anlatıldığı eser, Hıdrellez hakkında bilgi sahibi olmak isteyen 8 yaş üstü okuyucuya hitap ediyor.
Cam Tavşan, kimseler onu görmediği için üzgün olan bir tavşanın görünür olma macerasını anlatıyor. Cemrenin suya düştüğü gün başlayan masal, Hıdrellez gecesi tüylerine gül suyu süren, renkli yumurtalar boyayan, ateş yakıp üzerinden atlayan, devasa salıncaklarda sallanan hayvanlarla devam ediyor. Bu masalda bilinen tüm Hıdrellez gelenekleri Cam Tavşan’ın heyecanıyla işleniyor. Kültürümüzde önemli bir yere sahip olan efsane, masal ve hikâyelerde cadıların süpürge üzerinde değil de küp üzerinde uçtuğunu bize hatırlatan ve bu konuda farkındalık oluşturan Cam Tavşan, kültürel değerlerimizi aktarmak ve sürdürebilir kılmak açısından önemli bir yer teşkil ediyor. Kitabın çocuklara uygun, renkli ve göz yormayan çizimleri Zeynep Özatalay’a ait. Masalda yer alan kavramların kitap sonunda tek tek açıklanması, konuyla ilgi etkinlik önerilerinde bulunulması ise Cam Tavşan’ı işlevsel bir kaynak kılıyor.
