2016 yılında plastik sanatlar üzerinden yüksek lisansını tamamlayan Karabulut, plastik sanatlara nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
- “Plastik sanatlar ve plastik makyaj iki ayrı alan. Sanat makyajı da kapsıyor. Öğrencilere resim, kara kalem, yağlı boya dersleri verirken ‘Hocam plastik makyajı niye yapmayalım’ dediler.Çalışmalarım da olunca, zombi kültürünün nasıl ortaya çıktığıyla yola çıktık. Bizdeki karşılığı Gulyabaniyle karşılaştırdık.Kültürel anlamda nasıl değiştiğini anlattım. Sonra malzemeleri tanıtmaya başladım.”
KENDİ MALZEMELERİNİ ÜRETTİLER
Plastik makyajda kullanılan ürünlerin pahalı ve ithal olduğunu söyleyen Karabulut, bu malzemelerin cilde zarar vermediğini söylüyor. Bir yandan da öğrencileriyle bu ürünleri evde nasıl üretiriz diye düşünerek alternatif malzemeler geliştirmişler.
Eğitimci Karabulut, “Mesela, nişastanın içine bal mumu eklediğimizde yara izi oluşturabilecek bir ürün ortaya çıktı. Macunlardan, alt katmanları oluşturduğumuz lateks malzemelerden silikon kalıba geçiş yaptık. Öğrencilerimiz artık heykel üzerinde çalışıyor. Böylelikle kısa süreli kullanılan macunların yerine dayanıklılığı uzun bir nevi maske silikonlar meydana getirdik” diyerek, sanat içerisinde bir çelişki oluşturduklarını ve bu sayede sanatın “çirkin” kısmının da sanatı güzelleştirdiğinin altını çiziyor.
YA TİKSİNİYOR YA KORKUYORLAR
Makyajın yapılacağı alanın anatomisini öğrenerek malzemeleri kullanan öğrenciler, gerçekliği yakalamak için renklendirici, nemlendirici, vazelin, şeker şurubu gibi türlü malzemelere de başvuruyor.
Günümüz sinema sektöründe plastik makyajın çok fazla kullanıldığını aktaran Karabulut şunları ifade ediyor, “İnsanlar bu sanattan ya tiksiniyor ya da korkuyor. Korku maalesef, sinema sektörünün gerçeği. Sinemada izledikleri şeyleri biz gençlik merkezimizde yapıyoruz. O korkuların önüne sanatsal faaliyetlerle geçebileceğimizi gördük. Yaptıklarımızdan ilk zamanlar rahatsız olan bir öğrenci, bu işi kendisi yapıp bu korkularını yendi.”
PLASTİK MAKYAJ ÖDÜL GETİRDİ
- Türkiye’de bir belediye çatısı altında sadece Bağcılar Belediyesinde verilen bu eğitim, gençlerin üretkenliklerine de olumlu etki sağladı. “Plastik makyaj öğrenciler içerisinde de güzel etki oluşturdu. Yaratıcı fikirleri olan çocuklar ön plana çıkmaya başladı. Kısa film yarışmalarına normal konularda katılan bir öğrenci, plastik makyajı öğrendikten sonra zombileri kapsayan bir kısa film çekti ve birinci oldu. Bu alana ilgi duyup plastik sanatlar okumak için başka üniversitelere yetenek sınavlarına girip kazananlarımız oldu. Yine burada yapmış olduğumuz performansları sergileyerek tiyatroda küçük bir sahneye bile hemen bizim öğrenciler koşuyor.”