Suç, ceza ve adaletle ilgili sorunların sinema sanatındaki yansımasını kitlelere ulaştırıp bu sorunları sinema ve akademik perspektiften tartışan filmleri bir araya getiren Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin işbirliği ile bu yıl sekizinci kez düzenlenecek. Festival kapsamında düzenlenecek 8. Uluslararası Altın Terazi Uzun Mertaj Film Yarışması’nın bu yılki Jüri Başkanı ise ünlü Yönetmen Derviş Zaim oldu. 9-15 Kasım 2018 tarihleri arasında gerçekleşecek festival öncesi Derviş Zaim ile bir araya gelip festivali değerlendirdik.
İLGİYİ HAK EDİYOR
Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin Türkiye sineması için bir zenginlik olduğunu söyleyen Derviş Zaim, “Kaçırılmaması gereken bir festival. Geçen senelerdeki gösterilen film programlarını ele aldığım zaman diğer festivallerden geride olduğunu söyleyemeyiz, hatta bazılarından çok ileride. Sadece hukuk öğrencileri veya hukukla ilgilenen insanların değil herkesin ilgisini hak eden bir festival” diyor. Film festivali ile birlikte akademik programlar da sürdürülecek. Festivalin bu yılki akademik program konusu “Madde ve Alkol Bağımlılığı” olarak belirlendi. İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakalarında Beyoğlu Atlas ve Kadıköy sinemalarında gösterimlerin gerçekleşeceği festival filmleri 2017-2018 yıllarına ait yapımlarından seçildi.
Adalete sinema diliyle bakmak önemli
“Tema olarak bütün dünya için önemli olduğunu düşündüğüm bir festival. Adalet şu anda insanların karşı karşıya kaldığı en önemli fenomenlerden bir tanesi. Böyle bir temayı sanat yoluyla ele alıp tartışmaya çalışan bir platformda yer almaktan mutluyum” diyen Zaim, bu festivalin tematik olmasının dışında diğer festivallerden farkını şu sözlerle aktarıyor: “Tematik olmak belli bir alanda yoğunlaşmak anlamına geliyor. Her ülkenin her kültürün her yerel yönetimin böyle festivaller yapması akıllıca olur. Çünkü her şeye değindiğiniz zaman sizin esas ihtiyaçlarınız olan bazı meseleleri ıskalamış olabilirsiniz. Bu yoksulluk gibi görülebilir ama öyle değil. Öteki festivallerin sahip olmadığı başka bir derinliğe sahip olabilir adalet konusunda. Özellikle adaletin belli bir veçhesini ele alıp sinema kavramlarıyla yorumlamak farklı düşünceleri tetikleyebilir. Bu festivalin de yararı bu olacaktır.”
