Baklava, günümüzde toplumun her kesimin severek tükettiği bir tatlı olmakla beraber aslında bir halk tatlısı. İnce ince açılmış yufkalar, bol malzemesi ve kıvamında şerbetiyle damakları şenlendiren baklava Anadolu mutfağına benzersiz bir zenginlik katıyor. Maharetli ustaların elinde bir sanat eserine dönüşen bu enfes lezzeti Gaziantep dışında yemek isteyenlerin adresi ise belli: Faruk Güllüoğlu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na geçtiği günden itibaren 71 şubeyle Türkiye'de hizmet veren yılların baklavacısı büyümeye devam ediyor. Merter'de hizmet veren 5 bin metre karelik üretim tesisinden sonra Güzelce'deki 6 bin 500 metre karelik bir tesisde modern ve hijyenik koşullar altında üretim yapılıyor.
GÜNLÜK ÜRETİLİYOR
Faruk Güllüoğlu Genel Müdürü Abdullah Ercan ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz ziyarette baklava, tel kadayıf, katmer, su böreği, şekerpare gibi birçok ürünü yerinde nasıl yapıldığını gördük. Burası 7 gün 24 saat durmadan üretim yapılan bir tesis. Sabah sekizden akşam beş buçuğa kadar unlu mamüller, şekerpare, katmer, et işleme ve paketleme yapılyor. Öğleden sonra saat dörtten başlayan baklava ve çeşitlerinin üretimi ise gece ikiye kadar devam ediyor.
Sabaha kadar ise mağazalara transfer işlemi gerçekleşiyor. Burada günlük ortalama iki ton baklava üretimi yapılıyor. Ramazan ayında ise bu rakam iki katına çıkıyor. Faruk Güllüoğlu şirketine TMSF tarafından yönetim kurulu olarak atandıktan sonra üretim tesisinin büyüme planları için yeterli olmadığını tespit ettiklerini söyleyen Ercan, "Burası 6 ton baklava, 500 kilo su böreği ve 500 kilo kadayıf yapılacak kapasiteye sahip. Ürünlerimiz mağazalara günlük olarak sevk ederek müşterilerimizin taze ürün yemelerini sağlıyoruz" diyor.
TÜRK MARKASI OLARAK DÜNYAYA TANITATACAĞIZ
Bir yıl içerisinde 51 olan mağaza sayısını 71'e çıkarttıklarını belirten Ercan, "Mağazalarımızın 8 tanesi Akdeniz bölgesinde Antalya merkezli. Anltalya'da da bir tane üretim tesisimiz var. Orada da hergün taze günlük ürün yapılıyor. Bugün Türkiye'de Güllüoğlu denince baklava, baklava denince Güllüoğlu akıllara geliyor. Faruk Güllüoğlu'nu bir Türk markası olarak dünyaya tanıtmak istiyoruz" şeklinde konuşuyor.
ÇIRAK EĞİTİMİ BAŞLATTIK
Baklavacılık mesleğinde Antep'in dışında bir usta yetiştirmenin zorluklarına değinen Ercan, "Düşündük taşındık ve çırak eğitim programı başlattık. Şu an 10 tane çırağımız 18 aylık bir eğitim görüyor. Bu eğitim sonunda kalfa olabilecek duruma gelecekler. Bizlerle çalışmakla birlikte istediği yerlerde de çalışabilecekler. Bunu İsmek ve İşkur'la da geliştirmek istiyoruz. Böylece bu mesleğin ilerki nesillere böylece aktarılmasında da pay sahibi olabiliriz. Hedeflerimiz bizim tamamen markanın ötesinde. Tamamen bu ülkenin tanıtımı ve gelişimi için" ifadelerini kullanıyor.
Malzemeler kaynağından
Ürünlerin yapımında kullanılan malzemelerin hepsini bizzat ana kaynağından aldıklarını belirten Abdullah Ercan, "Fısıtığı Antep'ten, yağı Urfa'dan getirtiyoruz. Un yine o bölgenin kendi unu. Hiçbir ürünümüzde glikoz yok" diyerek ekliyor: "Faruk Güllüoğlu özünde baklavacı. Lokum ya da reçelci değil. Poğaça gibi unlu mamülleri kendi reçetimizle yaptırarak ana işimize fokuslanfık. Biz burada kadayıf üretiyoruz, baklava yapıyoruz. 50'ye yakın farklı ürünümüz var. Baklava hamurundan su böreği yapıyoruz. Baklavadaki çıtırtıyı börekte de yakalayabiliyorsunuz. Börekteki peynir de Antep peyniri. Faruk Güllüoğlu'nun lezzet reçetelerinin ilk günkü gibi muhafaza ediliyor."
Osmanlı Saray Kadayıfı
Şerbetli tatlıların satıldığı bir marka olan Faruk Güllüoğlu mağazalarında kendilerinden olmayan farklı bir lezzet bulundurduklarını söyleyen Abdullah Ercan, "Bünyemizde dışardan aldığımız tek bir ürün var. O da Osmanlı Saray Kadayıfı ürünlerinden olan Sultaniye. Lezzetine güvendiğimiz Sultaniye'yi şubelerimizde müşteriye sunuyoruz" diyor.
