|

Bana şehit annesi de!

Filistin’deki protestolarda şehit olan Fadi Ebu Salah’ın annesi İntisar Ebu Selma oğlunun şehit olduğu gün kendisini ziyaret ettiğini söyledi ve ”2008 yılında İsrail saldırılarında bacaklarını kaybetmesine rağmen her eyleme katılan oğlumla hep gurur duydum. İnsanlar artık adımı söylemiyor. Bana şehit annesi diyorlar”şeklinde konuştu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/05/2018 Pazar
Güncelleme: 04:47 - 19/05/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
​İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion, Filistin’i işgal ettiklerinde “yaşlılar ölecek ve gençler her şeyi unutacak” demişti.
​İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion, Filistin’i işgal ettiklerinde “yaşlılar ölecek ve gençler her şeyi unutacak” demişti.

İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion, Filistin’i işgal ettiklerinde “yaşlılar ölecek ve gençler her şeyi unutacak” demişti. Büyük Felaket’in yani İsrail’in Filistin’i işgal edişi üzerinden tam 70 yıl geçti. David Ben Gurion’un dediği gibi olmadı ve Filistinli gençler işgali asla unutmadılar.


İsrail Yahudileri, ülkelerinin kuruluş yıldönümünü coşku içinde kutlarlarken; Batı Şeria, Gazze ve dünyanın dört bir yanına dağılmış, yurtsuz bırakılmış Filistinliler ise Nekbe’yi protesto etmekten hiç vazgeçmedi. Her 15 Mayıs’ta meydanlara çıkıyorlar. Dedelerinden kalan evlerin anahtarlarını hala sakladıklarını ve yapılanları asla unutmadıklarını haykırıyorlar.


İSRAİL YASAKLADI

İsrailli Filistinliler de her yıl 15 Mayıs´ta Yahudi insan hakları aktivistlerinin de destek verdiği “Nekbe Günü” vesilesiyle bir araya gelip, gösteri yapıyorlardı. Ancak İsrail, 2012 yılı itibariyle çıkardığı bir yasa ile bu anma gününü İsrail´in “Yahudi Devleti” olma durumunu inkâr anlamına geldiği gerekçesiyle kanunsuz ilan etti. Siyonist resmi söylem, neşe ve mutluluk günü olması gereken bir günün yas günü haline getirilmesini bir meydan okuma olarak görüyor. Yasağa rağmen her yıl çeşitli gösteriler yapılıyor. Bu yıl ise İsrail’in Nekbe Günü eylemlerine müdahalesi her zamankinden daha kanlı oldu. Eylemlerin bu denli şiddetli geçmesinde ABD’nin elçliğini Kudüs’e taşımasının payı büyüktü.


GAZZE KANA BULANDI

Çatışma bölgesinde görev yapan Khan Younis Sağlık Müdürü ve Meydan Hastanesi Direktörü Salahhaddin Ali el-Rantisi, gazetemize yaptığı açıklamada, yaralıların çoğunun durumunun ağır olduğunu ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşadıklarını belirtti. İsrail’in meydan hastanesini de hedef aldığına ve hiçbir fark gözetmediğine dikkat çeken doktor El-Rantisi, “Filistin halkının bu haklı eylemleri sonlandırmaya niyeti yok. Ben de burada doktor olarak vazifemi yapacağım ve halkıma destek vereceğim.” dedi.


Protestoların başladığı ilk günden bugüne kadar meydanlarda olan foto-muhabir Mahmoud Ebu Salama, “İsrail ablukayı, işgali, silahsız olarak protesto eden insanları katletti. Burada şahit olduklarım, fotoğrafını çektiğim kareler benim içimde büyük yaralar açtı. Gazze tüm İslam aleminin gözü önünde kana bulandı. “ dedi.


EYLEMLER SÜRECEK

Gazzeli yazar ve siyasi analist İbrahim Medhun ise Nekbe protestolarının yeni bir üslupla devam edeceğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “ Dökülen kanlara, çekilen acılara rağmen direniş sürecek. Çünkü başka bir seçenek kalmadı. Tüm dünya Gazze’deki ablukayı görmeli, orada yaşananları sadece izlemeyi bırakmalı. İsrail hiçbir zaman barıştan yana olmadı. Her zaman askeri güç kullanmayı tercih etti. Siyonist rejim hiçbir sorumluluk hissetmeden katliama, işgale, insan hakları ihallerine devam ediyor. Üstelik hiçbir uluslararası mahkemeye çıkıp hesap vermiyor.” Amerika’nın elçiliğini Kudüs’e taşımasının Filistinliler tarafından asla kabul edilmeyeceğini dile getiren yazar, “ABD her zaman İsrail’ in yanında oldu. Bu elçiliğin açılması ile birlikte İsrail kanlı eylemlerini daha da artıracak” ifadelerini kullanıyor. Hamas’a yakınlığıyla bilinen Medhun, Hamas’ın tek başına değil Gazze halkıyla hareket ettiğine vurgu yapıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor : “Nekbe protestoları, her şeyden önce Filistinlilere ait. Tüm siyasi fraksiyonla ra mensup Filistinliler eylemlerini sonuna kadar sürdürmeye kararlı. İsrail Hamas’ı hedef gösterip, kara propaganda yapması tüm yasaları ihlal eden katliamlarını örtemeyecek. Gazze Şeridi denen bir hapishaneden söz ediyoruz. Bu insanlar, ahlaksızca bir kuşatma altındalar. Bu toplu cezalandırma politikası sonunda işgal karşısında kitlesel bir patlamaya yol açtı, ekmek, ilaçla ya da ekmek için değil, haklar ve adalet için direniyorlar. “


TAMAMEN KANUNSUZ

Kudüs üzerine araştırmalar yapan akademisyen Cemal Amr ise ABD’nin elçiliğini Kudüs’e taşımasıyla ilgili şunları söyledi: “İsrail ordusu, Gazze sınırındaki canlı mermilerle Filistinlileri öldürürken, Trump’ın kızı ve damadı tarafından yönetilen Amerikan yetkilileri ve kongre üyeleri, Kudüs’te bir elçilik açtı. Büyük Amerikan delegasyonu ABD Büyükelçiliğini işgal altındaki şehre taşındığı için çok sevinçliydi. Amerika kanunsuz bir şekilde işgal edilmiş topraklarda herkesi gözü önünde yaptı bunu. ” şeklinde konuştu. Bu kararın her şeyden önce uluslararası kanuna aykırı olduğunu belirten Amr , sözlerini şöyle sürdürdü: “ Filistinliler’in en doğal hakkı sokağa çıkmak ve direnmek. Tüm dünyada Müslümanlar ayağa kalktı. Kudüs’ü işgalden kurtarana kadar elbette bu eylemler sürecektir. Diplomatik yolların hepsi denenecek. Elbette şimdiye kadar diplomatik hiçbir adım sonuç getirmedi. Şunun farkındayız uluslararası alanda yapılacak görüşmelerle Kudüs özgür kalmayacak ama yine bunu denemek zorundayız. İsrail topraklarımızı silah zoruyla , katlederek ve işgal ederek ele geçirdi. Şimdi bir savaşın içindeyiz ve direnmeyi sürdüreceğiz. “


ÇEYREK ASIR SÜREN OYUN BİTTİ

Filistinli yazar ve Avrupa’nın Filistin meselesine yönelik kararlarıyla ilgili çalışan Hüsam Shaker, kaleme aldığı yazısında ABD’nin bu tavrı karşısında Avrupa’nın bu aşamada nasıl adım atacağının merak konusu olduğuna vurgu yaptı ve yazısında şu ifadelere yer verdi:“Çeyrek asır süren oyun sona erdi ve Ortadoğu’nun “barış süreci” bayrağı altında Filistin halkına satılan uluslararası vaatler buharlaşmaya başladı. Artık bağımsız bir Filistin devleti için kim umut edebilir? Washington’un son kararından bu yana Kudüs’te neler olacak? Tüm bu sorulara verilecek yanıtların hiçbiri bizi ikna etmeyecek. “ Nakba’nın 70. yıldönümününde yaşananların zamanın tam tersi bir etkiye sahip olduğunu gösterdiğini belirten Shaker, “ Bu milleti tüketmek için yapılan tüm planların başarısız olduğunu gördüler. Sonuçta ne oldu. İsrail askerlerinin tetikte hevesli parmaklarına rağmen, yeni Filistin kuşağı canlı mühimmattan korkmuyor ve katillerinin gözünün içine bakıyor “ ifadelerini kullanıyor. Gazze sınırında eylemler tüm hızıyla devam ediyor. Filistinliler de her zamankinden daha kararlı ve hep bir ağızdan “Filistin özgür olana dek asla yolumuzdan dönmeyiz” diyorlar.


Beş yetim bıraktı

Şehitler arasında Filistin’in direnişin sembolü Fadi ebu Salah da vardı. 2008 yılında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında iki bacağını da kaybetmişti. Ancak buna rağmen vatan sevgisiyle her eylemde en önde yer aldı. Gazetemize konuşan şehidin annesi İntisar İbrahim Ebu Selma artık herkesin ona şehit annesi diye hitap ettiğini söylüyor. İntisar İbrahim:“Oğlum kimseyi dinlemezdi ve herkesten önce meydanlara giderdi. Şehit olduğu gün beni ziyaret etti. Fadi için endişlensem de bu asil tavrıyla hep gururlanırdım. Şimdi ardında beş yetim bıraktı. En küçüğü bir buçuk yaşında, onlar da babalarının yolundan gidecek.”diyor.


NEKBE GÜNÜ NEDİR?

Filistinliler 14 Mayıs 1948’de İsrail’ in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması nedeniyle 15 Mayıs’ı Nekbe yani“Büyük Felaket” olarak anıyor.

#Filistin
#İsrail
#Nebke
6 yıl önce