|

Başka yüzler başka fikirler

Hamit Emrah Beriş’ın son kitabı “Siyasetin Yüzleri”, siyaset kavramına dair tartışmaları yeniden gündeme taşırken ülkemizde son yıllarda kamuoyunda yürütülen sistem tartışmalarına da katkı sunacak bir çalışma olma özelliğine sahip.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/03/2016 Cuma
Güncelleme: 20:20 - 3/03/2016 Perşembe
Yeni Şafak
KENAN ÇAPIK


Hamit Emrah Beriş siyaset bilimiyle ilgilenen her okuru fazlasıyla tatmin edecek derinliği ve bir o kadar da yalın ve akıcı üslubuyla Siyasetin serencamını ortaya koyuyor. Tarih boyunca farklı kültürler, medeniyetler nezdinde siyasete atfedilen anlamları ele alırken, okuyucuya bugünün siyasal sistemlerinin tarihsel arka planını ve medeniyetler arası etkileşimin bugün aldığı biçimleriyle evrimini ustalıkla ortaya koyuyor.



GELENEĞİN AÇTIĞI UFUKLARA DEĞİNİYOR


Siyasetin içkin olarak düzen kavramıyla olan bağını vurgulayan Beriş, toplumun varlığının sürdürülmesinin en temel ön koşullarından biri olarak düzenin, dolayısıyla Siyasetin evrenselliğini ortaya koyarken, diğer yandan hiçbir ülkenin ve devletin siyasal düzeninin bir diğeriyle aynı olmadığını hatırlatarak, yönetim ve toplumsal örgütlenmenin din, kültür gibi değişkenlere ne derece bağlı olduğunun altını çiziyor. Beriş, Robinson Crusoe ile Cuma metaforundan yola çıkarak iki kişinin karşılaşmasıyla başlayan siyasetin, bugünün karmaşık uluslararası ilişkiler zemininde aldığı biçimlere kadar kavramın tarih boyunca tekabül ettiği anlamları okuyucuya sunuyor. Kadim gelenekte büyük ölçüde daha ulvi bir amacı gerçekleştirmenin yolu, tekniği, yeteneği ve/ya sanatı olarak görülen siyasetin, özellikle Batıda Machiavelli ve Hobbes ile birlikte başlı başına bir amaç ve bu yolda münhasır bir bilim haline gelişinin serencamını ortaya koyuyor.



Yazar, “Siyasetin Yüzleri”nin alt başlığında belirttiği gibi “Antik Yunan'dan Postmodern döneme Kavramlar ve Süreçleri” Hint, Çin medeniyetleri, Mezopotamya ve Ortadoğu kadim geleneklerini, İslam öncesi Türk devletlerinin siyaset anlayışlarını, sonrasında İslam'a girişle birlikte Türklerde devlet, yönetim, siyaset anlayışında ortaya çıkan değişim etkileşim ve entegrasyon ilişkilerini ve siyasal kavramların kazandıkları yeni dinsel içerikleri tartışıyor. İslam devletlerinde adalet kavramına yüklenen anlam üzerinden Yusuf Has Hacib, Farabi, Gazali, Nizamülmülk gibi isimlere göndermede bulunarak siyasetname geleneğinin açtığı ufuklara değiniyor.



Devlet iktidarını sürekli kılabilmek amacıyla güçlü bir bürokratik yapılanmanın oluşturulduğu Çin devlet geleneğinin ve bu geleneğin sık sık karşı karşıya geldiği Türklere yansımalarını ele alıyor. Özellikle M.Ö. 500'lerde yaşayan Konfiçyüs'ün Çin siyaset anlayışında bıraktığı etkinin altını çiziyor. Hint siyasal düşüncesinde ise özellikle M.Ö. 500'lerde tarih sahnesine çıkan Brahmanların Vedaları yorumlama biçimlerinin yönetim anlayışına etkilerini vurguluyor. Ortadoğu coğrafyasında siyasal düşüncenin ilk temayüz ettiği Mısır bölgesine, M.Ö. 4000 civarında Mısır'da sulamanın da başlamasıyla tarımsal faaliyetlerin, yani coğrafi, kültürel özgünlüklerin onları dönemindeki diğer uygarlıkların oldukça ötesine geçiren rolüne değiniyor.



SİYASAL DÜŞÜNCEDEKİ KIRILMALAR


İslam öncesi Türklerdeki Kut anlayışının devlet yönetimindeki merkezi rolüne değinen Beriş, sonrasında İslam'a girişle kavramın dönüşümünü ve İslam medeniyetine eklemlenme biçimlerini tartışıyor. Türklerdeki Kurultay anlayışının da altını çizen Beriş devlet yönetiminde “istişare kurulu”nu İran, Emevi ve Abbasi deneyimleriyle karşılaştırmalı olarak ele alıyor. İslam tarihinde Hz. Peygamber dönemi ve O'nun ölümü sonrası gelişen olaylar ekseninde siyasal düşüncede ortaya çıkan kırılmaları ortaya koyarak, bugün küresel ölçekte karşılaşılan şiddet-siyaset ikileminde Müslümanlara düşünsel ufuk sağlıyor. Müslümanların Roma ve Sasani gelenekleriyle kurduğu etkileşimin siyasal düşünceye kattığı açılımları hikmetin evrenselliği ekseninde ele alan Beriş, sonrasında Avrupa'da özellikle Hobbes, Machiavelli, Locke ve Rousseau gibi isimlerin öncülüğünde yükselen yeni siyasal kültürün açtığı düşünsel imkanlara değiniyor.



Kuşkusuz devlet ve siyaset ilişkisi söz konusu olduğunda bugünümüzü de doğrudan ilgilendiren en temel kavram olan demokrasiye ağırlıklı yer ayıran Beriş, demokrasinin Antik Yunan'dan, Ortaçağ sonrası Batı siyasal düşüncesindeki yeri ve bugüne uzanan serencamını detaylı biçimde ele alıyor. Batı'da demokrasinin yükselişini İngiltere ve Fransa örneklerini merkeze alarak tartışan Beriş'in kavramın evrimini özellikle Fransız devrimi ve yükselen Burjuva sınıfının mücadelesiyle ilişkilendirmesi önemli bir tartışma alanı olarak kitabın sonlarında karşılaştığımız piyasa ve demokrasi sorunsalına da temel teşkil ediyor. Yazar, demokrasinin çelişkileri bölümünde de ele aldığı üzere ekonominin siyasetle olan sorunlu ilişkisini, demokrasi kapitalizm çelişkisini tartışıyor.



YENİ TARTIŞMA ALANLARI


Beriş'in Demokrasinin çelişkileri kısmında vurguladığı bir diğer sorunsal, çoğunluğun diktatörlüğü tartışmasıdır. Yazar Popper, Giddens, Habermas, Laclau, Mouffe gibi isimler üzerinden Batı'da kamu düzeni, özgürlük, güvenlik, çoğulculuk, diyalog ve müzakere gibi kavramlar ekseninde yürütülen tartışmaların ve yeni arayışların sağladığı teorik açılımları özetliyor. Özellikle Osmanlı tecrübesine büyük önem atfeden Beriş, bizlere geleceğin ancak gelenekle kurulan sıkı bir düşünsel bağ ile mümkün olabileceğini zengin pratik örneklerle tekrar hatırlatıyor. Modernleşme sürecini Osmanlı ve Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ne yansıyan boyutlarıyla ele alan Beriş yüzyıllarca Batı ülkelerinde elçilik açılmasına ve onların dilini öğrenmeye dahi tenezzül etmeyen Osmanlı'nın savaş yenilgileri sonrasında teknik üzerinden başlayan modernleşme ve bu sürecin zihin dünyamızda bıraktığı etkileri yine Türkiye Cumhuriyetine nüfuz eden boyutlarıyla ele alıyor.



Yazar postmodern dönemde siyaset üzerine yürüttüğü tartışmada ise Nietzsche başta olmak üzere Foucault, Baudrillard gibi isimlerin açtığı yeni tartışma alanlarını okuyucuya sunuyor. Hamit Emrah Beriş'in Siyasetin Yüzleri içeriği ve dili itibariyle düşünsel hayatımıza önemli bir katkı olarak değerlendirilebilir. Çalışmanın, yazarın önsözde takındığı mütevazi tutumu fazlasıyla aşacak bir derinlik ve kapsama sahip olduğunu söyleyebiliriz.





• • •


Siyasetin Yüzleri


Hamit Emrah Beriş


Tezkire Yayınları


2016


312 sayfa




#Hamit Emrah Beriş
#Siyasetin Yüzleri
#siyaset
8 yıl önce