Bilge Kral'ın kaleminden tarihe tanıklık

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç

Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı, İslam adına verdiği mücadeleyle Balkanlar’da Müslümanların umudu olan, 2003 yılında kaybettiğimiz Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in otobiyografi niteliğindeki kitabı “Tarihe Tanıklığım” ilk kez Boşnakça aslından Türkçeye çevrildi.

Ketebe Yayınları tarafından Otobiyografik Kayıtlar başlığıyla yayınlanan kitap çocukluk ve ilk gençlikten itibaren başlayarak Aliya İzzetbegoviç’in hapis yılları, Yugoslavya’yı yeniden düzenleme teşebbüsleri, Bosna Hersek’in bağımsızlık süreci, parti liderliği ve ilk seçim zaferi, üç yıl devam eden acımasız savaş günleri, Srebrenitsa katliamı, Dayton Antlaşması ve sonrasında Bosna Hersek’in bağımsızlığıyla noktalanan süreçteki tanıklıkları aktarıyor. Kitabın çevirisi İbrahim Hakan Aydoğan ve Azra Blekiç Aydoğan’a ait.

MÜCADELESİNE TANIK EDİYOR

Aliya İzetbegoviç’in bütün eserlerinin yer aldığı seride daha önce “İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri”, “Özgürlüğe Kaçışım (Hapishaneden Notlar)”, “Doğu Batı Arasında İslam”, “İslam Deklarasyonu ve Tarihi Savunma” kitapları yayınlanmıştı. 560 sayfadan oluşan serinin son kitabı “Tarihe Tanıklığım (Otobiyografik Kayıtlar)” okuyucuya, yakın tarihte yaşamış bir liderin, fikir, aksiyon ve mücadele insanının hayatına tanıklık etme imkânı sunuyor.

ARŞİVDEN ORJİNAL BELGELER

Devlet adamlığı yanında bilge kişiliğiyle de tanınan Aliya İzetbegoviç, hatıralarını kaleme alırken geçmişte sıcağı sıcağına tuttuğu günlüklerden, yazdığı mektuplardan, mülakat kayıtlarından ve arşivine aldığı orijinal belgelerden sıklıkla yararlanıyor.

“HAYATIMIN BIR KISMI”

Aliya İzetbegoviç, “Hayatımın bir kısmı” başlığını verdiği kitabın giriş yazısında samimiyet ve tevazuyla şunları söylüyor:

“Buradakiler hayatımın belli kesitlerinden ibaret; çünkü hayatımın bazı kısımlarını unuttum, bazı kısımları da bana özel. Geriye kalanlar ise biyografiden çok tarihi kronoloji mahiyetinde. Hayatımı takip eden hadiselere ilişkin hikâyeler, gerçek halleriyle, kendimize ait hikâyeler ne kadar samimi ve doğru olabilirse o ölçüde anlatıldı.”