|

Bir şehir bir şair bir kitap

Edebi Şeyler arasında çıkan İlhan Berk’in Manisa Yılları adlı kitabın yazarı Hakkı Avan daha önce de Yusuf Altıgan’ın Anayurt Oteli romanına ilham veren Manisa’daki Anavatan Oteli’nin yerini tespit etmişti. Yazar bu defa İlhan Berk’in Manisa’da geçirdiği yılları Manisa’nın şehir tarihi üzerinden okura aktarıyor.

04:00 - 15/01/2020 Çarşamba
Güncelleme: 22:52 - 14/01/2020 Salı
Yeni Şafak
İlhan Berk
İlhan Berk
ÂLİM KAHRAMAN

Bir şehir, Manisa; bir şair, İlhan Berk; bir kitap, İlhan Berk’in Manisa Yılları... Onlardan söz açacağım bu yazımda. Kitap, Edebi Şeyler yayınevinden çıktı. Yazarı, Hakkı Avan. Ahmet Güntan da bir sunuş yazmış başına. Belki de Hakkı Avan’dan başlamalı söze. Manisa üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor o. Daha önce, yine Manisalı bir yazar olan Yusuf Atılgan’ın bu şehirdeki izlerini sürmüş, Atılgan’ın Anayurt Oteli romanına ilham veren eski Manisa’daki Anavatan Oteli’nin yerini tespit etmişti. Bununla da kalmamış, şimdi yerinde bir apartman bulunan o binanın, bir demir işçiliği şaheseri olan kapısını, ovadaki bir bağ evinde bulup bir kitapçıkla bize tanıtmıştı.

DIŞARDAN GELİP ŞEHRİ YAZMAK

Hakkı Avan bir Manisalı mı? Evet şimdi öyle. Aslında doğum yeri Orta Anadolu kentlerinden Aksaray. Nice sonra geliyor Manisa’ya, evleniyor ve yerleşiyor. Bir ara Kültür Müdürlüğü de yapıyor. Öyle şehirler vardır ki, orada doğup büyüyenler bir bilinçle bakamazlar şehirlerine. Bir gün dışarıdan biri gelip o yazar şehrin kitabını. Adları o şehirle özdeşleşir. Hakkı Avan da öyle.. Doğma büyüme bir Manisalı’dan daha fazla dikkati ve bağlılığı var artık şehrine. Sessizce çalışıyor onun için.

ATILGAN VE BERK MANİSALI


Tıpkı Yusuf Atılgan gibi, İlhan Berk de Manisalı. Orada doğmuş, ortaokul sona kadar Manisa’da yaşamış. Ayrıldıktan sonra tam elli yıl tekrar gelmemiş bu şehre. Neden? Hakkı Avan’ın sözünü ettiğimiz kitabını okuyunca bunun psikolojik sebeplerini farkeder gibi oluyoruz. Büyük acılar, derin ruhî yaralanmalar yaşamış çocukluğunda bu şehirde. Ailesini kaybetmiş, bir yalnız adam olarak kendini yeniden var etmiş. Manisa’yı geride bırakmış, Türkiye çapında bir isim olmuş. Hatta adı ülke sınırlarını da aşmış. Fakat ruhun ve sanatın kökleri çocuklukta, çocukluğun geçtiği şehirde, o şehrin sokaklarında, evlerindedir. İnsanın bunlardan kurtulması mümkün olmaz.

Hakkı Avan, bence doğru bir yol tutmuş kitabı yazarken. Şehir ve ülkenin yaşadıklarıyla şairin kişisel tarihini iç içe vermiş. Yunan ordularının kaçarken şehri ateşe verdiği 1922 yılı Eylülünde İlhan Berk, dört-beş yaşlarında bir çocuktur. 1919 başlıklı şiirinde “Ben dünyaya bir idare lambası altında geldim” diyen şair, o yangın günlerinden de “Yunan Harbi’nde yanan şehirlerimizi bir dağdan seyrettim” diye bahseder. O şehirlerden biri Manisa’dır, o dağ da Manisa Dağı!

“Büyük ablam deliydi” diye yazıyor Berk. Yangın öncesi herkes dağa kaçarken deli abla gelmek istemez. Devamlı kapalı tulduğu odanın kapısını açarlar, çıkıp gider şehrin içine doğru. Yangın başlayınca uzun saçlarından tutuşup yanar.

Kitabın ikinci bir özelliği de İlhan Berk’in sanat gelişiminin başlangıcından itibaren adım adım izlenmesi. İlk şiirleriyle göründüğü mahallî dergiler, sonradan toplu şiirlerine almadığı ilk şiir kitabı, öğretmenleri, gidip geldiği Manisa Kütüphaneleri, ona etki eden isimler.. Gözden kaçırılmadan hepsi okuyucunun önüne serilir. Bu konuda iğneyle kuyu kazarcasına ulaşılan bir cümle bir paragraf atlanmaz. Kritiği yapılarak okuyucuya aktarılır. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında tanıdığı simalar enine boyuna araştırılır. Mesela, yine bir Manisalı olan Şerif Hulusi hakkında kolayca bulunamayacak bilgiler verilir.

Ana mekanlardan biri, ovaya doğru şehrin sınırında bulunan Manisa Tren İstasyonudur. Buluşma ve ayrılık yeri. Şehirli için bir nefes borusu. Yolcu olmayan Manisalılar da piyasa için giderler. Yedi yaşındaki Berk, ağabeyiyle dondurma satar orada. Mustafa Kemal’i orada gördüğü gibi, trenle İzmir’e geçmekte olan Yahya Kemal’le de orada karşılaşır. On beş dakikalık bir moladan istifade İstasyondaki çınar ağaçlarınnın gölgesinde kahve içmeye inen şairi resimlerinden tanır. Artık ilk geçlik çağındadır. Şiirleri orda burda çıkmaya başlamıştır Berk’in. Fırsattan istifade şaire yaklaşıp kendini tanıtır, yanıdaki bazı şiirlerini verir ona. Yıl 1935-36!

RESİM ÖĞRETMENİM İNCİ ARAL

Manisa Yılları kitabı belge yönüyle de zengin. İlhan Berk’in karne ve notları yanında o yıllara ait şehir fotoğrafları, şairin Manisa yıllarında yayımlanan bazı şiirleri de eklenmiş esere.

İlhan Berk’in Manisa Yılları kitabı, benim için ayrıca anlamlar taşıyor. Manisa, orta ve lise tahsilimi yaptığım şehir. 1968-1974 arası yıllarım bu şehirde geçti (O zamanki Atatürk Ortaokulu’nda dal gibi bir genç kızdı resim-iş öğretmenimiz. Aradan nice yıl geçtikten sonra bir hikayeci ve romancı olarak ismine tekrar rastladım: İnci Aral!). İlhan Berk’le elli yıl var aramızda. Buna rağmen ben de eski Manisa’yı tanıdım bir parça. Bizde şehirler büyük değişimi 1980’den sonra yaşadı. Bir şiir jürisinde tanıdım İlhan Berk’i, ben o organizyonun sorumluları içindeydim. Bu vesileyle kısa bir süre yazıştık (O yıllarda Bodrum’da yaşıyordu şair). Kısa da olsa sohbet imkanı buldum. Hakkı Avan’ı tanıyalı ise on yılı geçti herhalde. İstanbul’a geldiğinde bir kahve içimi de olsa buluşuruz, telefonlaşırız arada. İlk yazı (şiir) denemelerimi bu şehirde yaptım. Bir Manisa gazetesinde çıktı da onların bir kısmı. Kendi Manisa’mı yazamadım henüz. Öyle zannediyorum ki Hakkı Avan, Manisa’nın kültür ve edebiyat tarihi içindeki iz sürmelerine devam edecek. Onun müdekkik kaleminden yeni eserler okumak isteriz.

#İlhan Berk
#Manisa
#Hakkı Avan
4 yıl önce