|

Burnu 1,5 Milyon Dolar

Dünyanın en iyi parfümörlerinden Andor Hun'un burnu 1,5 milyon dolara sigortalı. Hun, burnumu kaybedersem zengin olurum diye espri yapıyor.

Emeti Saruhan
00:00 - 7/04/2013 Pazar
Güncelleme: 17:08 - 6/04/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Burnu 1,5 Milyon Dolar
Burnu 1,5 Milyon Dolar

Macar asıllı Amerikalı parfümör Andor Hun, dünyanın en önemli üç burnundan birisi olarak kabul ediliyor. Burnu 1,5 milyon dolara sigortalı Andor Hun, binde bir miligramlık hassas koku formüllerini rahatlıkla ayırt ediyor. Belleğinde milyonlarca koku kayıtlı olan Hun, emekli olduktan sonra, bu işten emekli olamayacağını anlamış, şimdi MG Gülçiçek International Fragrance Company'de şef parfümör olarak koklamaya devam ediyor. Hun'la kokulara olan aşkını konuştuk.

Çocukluğunuzda, gençliğinizde kokulara özel bir ilginiz var mıydı?

Ben Macar asıllıyım ve kokulara olan tutkum çocukluk yıllarımda saklıdır. Çocukken tüm vaktimi doğada geçirirdim, bir ormanın içinde dolaşıp tüm yaprakları, çiçekleri, hatta yerde bulduğum odunları bile koklardım. Annem bana bütün sebzeleri, bitkileri, baharatları koklatıp fikrimi alırdı. Genç yaşlarımda botanik bahçeler içinde dolaşıp hangi çiçek nedir, ismi nedir diye araştırırdım. Hatta çiçeklerin dilini anlamak için Latince öğrendim.

Yeteneğinizin keşfedilmesi nasıl oldu?

Aslında hukuk ve felsefe eğitimi aldım. Tahsilimi tamamladıktan sonra bir süre Viyana'da yaşadım ve sonra Amerika'ya yerleştim. Bir esans firmasına başvurumun kabulü hayatımı değiştirdi. Çocuk yaşta bilmeden geliştirdiğim koku duyumu eğitimle birleştirerek parfümör olma yolunda ilk adımlarımı attım. Firma beni Colombia Üniversitesine kimya eğitimi almaya gönderdi. Notaları tanımaya, burun hafızamı geliştirmeye ve binlerce kompozisyon yaratmaya işte burada başladım. Ve kendimi 60 yılı aşkın bir koku serüveninin içinde buldum.

Bu yeteneğinizi geliştirmek için ne gibi çalışmalar yaptınız?

Bizim sektörde yaratıcılık ve ince tat alma duyusu kas gibidir. Eğer çalıştırmazsanız, onu kaybedersiniz. Bu yüzden çalışmaya devam diyorum. Ben 80 yaşın ortalarında genç bir öğrenciyim.

Koku duyunuzu korumak için kaçınmak zorunda olduğunuz ( Sigara, içki vb.) ya da yapmak zorunda olduğunuz (spor, düzenli beslenme) şeyler var mı?

Balık, soğan ve sarımsak koku alma yeteneğini bozan üçlüdür. Bunları tüketmekten kaçınıp, bu kokulardan uzak durmaya çalışıyorum. Aynı zamanda vücut dengemi korumaya ve dengeli beslenmeye özen gösteriyorum.

Sizin en sevdiğiniz koku neyin kokusudur?

Benim için parfüm teatral ve gizemli olmalı, kokladıkça koklanmak istenmeli... Ben klasik, senelerle eskimeyecek ve haute coutere parfümlerden hoşlanırım. Limon ve Greyfurt ağırlıklı kokuları çok severim ve bu kokuların yoğun olduğu parfümleri tercih ederim. En sevdiğim koku zambak, en sevmediğim koku ise hayvanat bahçesi kokusudur. Tabii benim için en önemli koku alanı doğa, yaseminden nergise, tarçından vanilyaya doğada bin bir çeşit koku mevcut.

Gittiğiniz bir ülke için nasıl parfüm hazırlarsınız?

 Gittiğim ülkenin ve şehrin kalbini oluşturan özellikleri ve tarihini incelerim. En önemli bölgelerine gider ve koklarım. İstanbul'da eski tabloları inceledim. Osmanlı padişahlarının hayatlarını okudum, Galata, Kapalıçarşı, Sultanahmet gibi bu şehrin sembolü olmuş yerlere gittim ve boğazı kokladım. En çok boğazdan etkilendim diyebilirim. İstanbul tüm tarihi ve modern kent yapısı ile çok farklı bir şehir, burayı hiçbir dünya kentiyle bir tutmam.

KOKLAMAK İŞ DEĞİL ZEVK
Bugüne kadar yaptığınız parfümlerden sizin için en özeli hangisi?

Artık hayatta olmayan eşim Therese için yasemin, karanfil, bergamot, mandalina, frezya ve gizli bir kaç notadan oluşan özel bir koku tasarlamıştım.

Koklamak sizin için bir zevk mi, bir iş mi?

Şu anda yaptığım işin parfümörlük olmasından çok mutluyum ama benim için koklamak çok büyük bir zevk. Benim sahip olduğum özellik tüm kokuları sadece burnumu kullanarak ayırt edebilmek ve bunların verdiği zevkleri tadabilmek. Bu durumu ilk fark ettiğim günden beri en çok zevk aldığım durum koklamak.

Size göre iyi bir parfümün özellikleri nelerdir?

Öncelikle parfümün şişesine göre karar vermeyin derim ben. Üstünüzde nasıl duruyor, ona bakmalısınız. Çok bilinen ve pahalı bir parfüm almak size kendinizi elit hissettirebilir, en son çıkan bir parfümü almak, trendleri takip ettiğinizi gösterir ama ya gerçek siz... Belki de karar vermeden düzinelerce parfümü üzerinizde denemeniz gerekir. Belki bir parfümörden yardım almalı, belki de konu ile ilgili bir workshop çalışmasına katılmalısınız.

Ama aslında gerçek eğilim, kendinizi ve teninizi tanıyarak sizin için en doğru olan parfümü doğru seçebilmenizdir ve belki de parfümleri karıştırarak kendinize özel parfümü yapmanızdır.

Hiç koku duyunuzu kaybetme korkusu yaşadınız mı? Kokusuz bir hayatı gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?

Eğer koku alma duyumu kaybedersem 1,5 Milyon Dolar'ım olur çünkü burnum sigortalı. Şaka bir yana eğer mümkün olursa ölene kadar çalışmak istiyorum. Kokusuz bir hayatı canlandırmak bir parfümör için çok zor ama umarım böyle bir durum yaşamak zorunda kalmam. 

Esans nasıl yapılır? Koku üçgeni nedir?

Aslında esans kelimesinin tam Türkçe karşılığı 'uçanyağlar'dır. Doğadan destilasyon, ekstraksiyon gibi yöntemlerle elde edilen ve laboratuvar ortamında geliştirilen çeşitli doğal ve bunun gibi hammaddelerin değişik oranlarda karıştırılmasıyla yapılan kompozisyona da esans denir.

Esansın içine giren öğeler, uçuculuk derecelerine göre farklı zamanlarda, farklı notalarıyla burnumuza doğru algılama sürecini başlatır. Genelde kokladığımızda ilk algıladığımız ferah unsurlardır. Uçuculuğu en çok olan meyveler, yeşil notalar, aynı zamanda turunçgiller esansın tepe (üst) notalarını oluşturur. Esansın ana temasını oluşturan orta notalar esansın kalbidir. Çiçekler birçok bitki ve aromatik unsurlar orta notalarda yer alır. Esansın kalıcılığını sağlayan ve kokunun iskeletini taşıyan dip notalardır. Bu notaları baharatlar, tahtamsı notlar ve reçineler oluşturur. Esansın bu teorik yapısına 'koku üçgeni' denir.

İstanbul deniz yeşil ve insan kokuyor
İstanbul nasıl kokuyor? Gittiğiniz başka yerlerin kokusu nasıl?

İstanbul; deniz esintisinin yeşili de içine alarak insana karışması gibi kokuyor. Ruh hallerinin de kokuları vardır. İstanbul umut kokuyor. Daha önce İstanbul için bir koku tasarlamıştım, İstanbul'u anlatan ana kokular deniz, çiçek ve biraz da baharat diyebiliriz. Paris, romantik bir şehir ama yeşil olmadığı için toz kokuyor. Brezilya, parfüm kullanmayan güzel kız kokuyor. New York, nehirden gelen esintiyle karışık teknoloji kokuyor. Santa Monica, karton kutu kokuyor. Dubai, yapay kokuyor. Şam, toprak kokuyor. Budapeşte, çocukluğumda akasya kokardı.

Kişiye özel koku hazırlarken neye dikkat edersiniz?

Aslında parfümler insanlar gibidir… Çok mükemmelse sıkıcı olabilir, mükemmellikten çok uzaksa da bir ilişki kurmak mümkün olmaz. Dışa dönük ve cesur kişilikli karakterler için, cazibesini anında ortaya koyabilen taze ve floral notalar uygundur. Gizemli ve şehvetli karakterler için yoğun oryantal notalar seçilebilir. Pudramsı notalar, duygusal veya kalbi genç olan kadınlar içindir. Floral ve meyve notalarının birlikte kullanıldığı parfümler, genç karakterlerle eşleşir. Klasik tarza sahip karakterler için ise en uygunu chypre notalar barındıran parfümlerdir. Nasıl gece kıyafeti veya smokinle iş yerine gitmeyi tercih etmezseniz, kokunuzu da ona göre seçmeniz gerekir. Ancak, gün içerisinde kendiniz kontrastlar yaratabilirsiniz. Güne narenciye-floral bir koku ile başlayıp, akşamında gideceğiniz yer ve ortama göre oryantal bir parfüm ile tamamlayabilirsiniz.

Ayrıca, bana göre, giyim gibi parfüm de mevsimle eşleşebilir. Olgun meyve dolu, yenilebilir hissi uyandıran parfümler sonbahar içindir. Pudramsı notalar vücudu çok iyi sardığı için kışa daha uygundur. Floral notalar bahar zamanı kalbi uyandırır ve taze kokular yaz aylarında cilt üzerinde mükemmel durur.


11 yıl önce