|

Çaya saygı duymak gerekiyor

Ruhunun peşinden gidenler, yüreğini dinleyenler bilirler ki hayallerini gerçekleştireceklerdir ve bu savaşı kazanacaklardır. Yol zorludur ama inanç bu zorluğu yener. Nilgün Yalçın’da bu zorlu serüvende tünelin sonundaki ışığı görenlerden.

Hakan Varol
04:00 - 18/08/2019 Pazar
Güncelleme: 13:06 - 17/08/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Türk çayı
Türk çayı

Memur hayatını bırakıp hayallerinin peşinden giden Nilgün Yalçın aldığı çay eğitimi sonrası çayın serüvenini tanıdı. Aldığı bu eğitim onu dünya çaylarını kapsayan bir marka kurmaya kadar götürdü. Ailesi onu vazgeçirmeye çalıştı. Eniştesi “Kusura bakma baldız, bize göre sen bir delisin, bizim anlamamızı bekleme” dedi. Nilgün Yalçın boyun eğmedi ve tüm zorluklara rağmen kurduğu çay markası için şimdi yabancı markalar ortak olmaya talip. Kendisiyle hem bu serüveni hem de çay nasıl demlenir ve çay üzerine doğru bildiğimiz yanlışları Yeni Şafak Pazar’a özel konuştuk.


Sizin bir çay tutkunuz var bu serüven nasıl başladı?

Bu serüven ilk olarak 2015 yılı ilk aylarında başladı. Yıllarca bir kafe açmak niyetim vardı ama bir yandan da bilgisayar eğitmeni olarak çalışıyordum. Çalışma hayatım devam ederken hemen hemen her iş çıkışı girişimcilik, kişisel gelişim, marka ve birçok konuda seminerlere ya da atölyelere katılıyordum. Derken artık bu isteğin somutlaşması için adım üzere önce ne yapabilirim diye işin mutfak kısmı için eğitim araştırmasına başladım. İçecek konusunda barista kahve ve artisan çay eğitimi yakın bir tarihte vardı. İznimi ayarlayıp ilk eğitimleri almak üzere programımı yaptım. İzin tarihime çay eğitimi denk geldi ve o denk gelme durumu bir tesadüf olamaz bugüne baktığımızda… Çay eğitimin ilk gününde ilk kez Pu-erh ile tanıştığımda bir evreka anı yaşadım. O günün akşamı benim için bir anlam tamamlama durumu olmuştu. Eğitim bittikten sonra araştırmalarım, çalışmalarım devam etti. 2018 yılında Artizan Tea markası için resmi adımlarımı attım.

SEN BİZE GÖRE DELİSİN

Bir bilgisayar öğretmeni iken birden her şeyi elinizin tersi ile itip büyük bir aşkla bu işe girişmek, markalaşmak nasıl gerçekleşti?

Emin olun hiç kolay olmadı. Ama beslediğiniz tutku tüm zorlukları aşmanız için size büyük motivasyon sağlıyor. Öncelikle 2017 Şubat ayında istifamı verdim. İstifa ile birlikte başta aile olmak üzere herkes olumsuz karşıladı. Ben onlara rağmen çalışmalarımı hızlandırdım. Kosgeb girişimcilik desteğine başvurdum. Kurul 2018 Mart ayı sonunda yapıldı. Cuma günü kurula girdim ve Pazartesi günü onaylandığının haberini aldım. Hemen şirket açılışı için işlemleri başlattım. Ertesi Artizan Tea markasının açılışını gerçekleştirdim. İnanılmaz koşturmaca içinde geçti günler, haftalar… Bu süreçte aile ve yakın çevrem asla anlayamadı ne yaptığımı. Hatta eniştem şirketi açtıktan 2 ay sonra şöyle bir şey söyledi: “Kusura bakma baldız, bize göre sen bir delisin, bizim anlamamızı bekleme.” Onlara göre sabit maaşlı bir işi, hele ki bir eğitmen iken bırakmak büyük delilikti. Onlar da kendilerine haklıydı ama ben de bir amaç üzerine kurduğum markamı artık hayata geçirmiştim. Çok büyük tecrübeler edindim. Çok kötü günlerim de oldu çok çok iyi günlerim de. Bir marka yaratmanın ya da girişimciliğin asla kolay olduğunu düşünmeyin. Her şeyin bir tecrübe olduğunu da es geçmeyin.

Ben de sizin sunumlarınıza katılmıştım. Gözlemlerim oydu ki; “çaya saygı duymak gerekiyor” Doğru kavramış mıyım?

Kesinle doğru yakalamışsınız. Teşekkür ediyorum. Çay; Çin ve Japonya özelinde saygı kavramı ile birlikte hayatlarının bir parçasıdır. Japon Çay Seremonisi’nde ve Çin Çay Seremonisi’nde bunun yansımalarını öğretiler dahilinde görüyoruz. Saygı kavramını yani başkaları ile olan ilişkilerinizi düşünerek bunu çaya yansıtan bir kültür dağılımından bahsediyoruz. Ben de özellikle Japon Çay Seremonisi ve Çin Çay Seremonisi’ni çay kültürünün önemine dikkat çekmek için her fırsatta anlatıyorum ve gerçekleştiriyorum. İlgi duyan herkese mutlaka bu gerçekleştirdiğim seremonilere katılmalarını öneriyorum.

CAY HAŞLANMAZ DEMLENİR

Türk çayına gelelim. Doğru bildiğimiz yanlışlar neler?

Çayı haşlamak ile çayı demlemek arasındaki fark en başta suyun sıcaklığıdır. Türk siyah çayı için konuştuğumuzda; siz kettle ile suyu hazırlıyorsanız; kettle suyu hazırladığında tık diye ses gelir ve su 100°C olur. Bu noktada yapılması gereken su 100°C iken ortalama 2 dakika bekleyerek suyun 95°C olmasını bekleyip, çay yapraklarına yavaşça suyu dökerek demlemeye bırakmalısınız. Ve uygun derece sıcaklıktaki su ile çay yapraklarını bir araya getirdikten 15 dakika sonra maksimum 20dk içinde çayın yapraklarını yani posayı sudan ayırmanız gerekiyor. Posasını çıkardığınız çayın demini maksimum 2 saate kadar aynı kalitede içebilirsiniz. Ve elbette kullandığınız çayın kalitesine göre de sudan ayırdığınız posayı atmayıp, 2.kez demleme yapabilirsiniz. Bu durumda ise 30dk demleme süresi uygun olmaktadır. Türk siyah çayı muazzam bir lezzet. Onun üzerindeki “acı çay” etiketi tamamen yanlış demlemeden dolayıdır.

Saygınlık kazandırmak için çabalıyorum

Yurt dışından ortaklık teklifleri var markanıza yatırımcı olmak isteyenler var dünya kıymetinizi Türkiye’ye göre daha iyi biliyor diyebilir miyiz?

Evet, bunun sebebi kesinlikle çaya saygınlık kazandırmak için yaptığım çalışmalar ve markanın bir misyon ve vizyon sahibi olması diyebilirim. Elbette en başından beri çaya olan tutkumu daima yansıtıyor olmam, yurtdışından gelen ortaklık teklifinde büyük öneme sahip. Her iletişim sağladığımızda beni takdir eden bir yansımadan bahsediyoruz. Hatta şöyle kısa bir örnek vermek istiyorum; Çin’den başka bir firma benim Pu-erh’e olan ilgim karşısında: Türkiye’ye o kadar gidip geliyoruz, ilk kez bize Pu-erh hakkında bilgi veren ve soru soran birini gördük, sizin yaptığınız workshoplar ve seremoniler için Çin adına, çay adına teşekkür ediyoruz dediler. Bu ifadelerin manevi değerini asla tahmin edemezsiniz.

Her ülkenin çayı farklı

Dünya çayları hakkında damak tadımız nasıl oluşur. Ülkelerin çay damak tatları sertlik ve aroma açısından nasıl çeşitleniyor?

Dünya çayları elbette bölgesel olarak farklılık gösteriyor. Örneğin Hindistan bölgesinde baharat ağırlıklı harika siyah harman çaylar sizi karşılıyor. Her ülkede bir farklılık söz konusu. Artizan Tea markasında bu konuya çok önem veriyoruz. Her ülkenin kendine özgün çaylarını o ülkede olduğu hali ile sunuyoruz.

Siz Gastronomi Turizmi Derneği ile ve Rize’de kamu kurumları ile önemli iş birlikteliği yapıyorsunuz sanırım biraz detaylarını alabilir miyim?

Evet, Türkiye’deki gastronomi turizmi için Gastronomi Turizmi Derneği çok önemli bir yere sahip. Gastronomi denilince içinde içecek kırılımında çay ayrı bir önem arz ediyor. Bu noktada Gastronomi Turizmi Derneğinde Çay Danışmanı olarak çalışmalarımı yapmaktayım. Yakında çok önemli çalışmalarımızı duyuracağız. Rize’deki kamu kurumları ile planlanan projeler de henüz duyuruya açık değil, fakat yine misyonumuz dahilince çok önemli çalışmalar yaptığımı söyleyebilirim.

Dünyada en çok biz içiyoruz

Çayı çok seven bir ülke olarak dünya da çay kültürü ve sektöründe yerimiz nerede sizce?

Öncelikle çay üretimi yapan ülkeler arasında 5.sıradayız. Kişi başı çay tüketiminde dünyada 3.5kg ile 1.sıradayız. Türk siyah çayını günün her saatinde tüketiyoruz. Çaydanlık ismini verdiğimiz demleme ekipmanımız Rusya’nın semaverinden esinlenerek ortaya çıkmış. Dünyada en uzun demleme yapılan çay siyah Türk çayıdır. Türk çay kültürü dünyada ince belli bardak ve çay tabağımız ile bir figür olarak bilinen bir bütündür. Türk insanının samimiyetini çay kültürüne yansıttığını kabul etmektedirler. Çin çay kültürü ile Türkiye çay kültür ve tarihini asla kıyaslamamak gerekiyor. Bölgesel olarak farklı yaklaşımlar söz konusu. Türkiye’de çaya dair yapılacak daha çok iş var. Ki bu konuda çok önemli çalışmalar yapılıyor. Bizler de gerek bireysel gerek de şirket olarak bu çalışmalara daima destek vermekteyiz.

#çay
5 yıl önce