|

Çiçeklerle ruh ve bedene şifa

İkinci Abdülhamit’in bahçe bitkilerine olan ilgisi bilinir. 2. Abdülhamit’in torunu olan Nilhan Osmanoğlu da dedesinin izinden giderek bitkilerin şifalı suları ve kokuları üzerine araştırma yapıyor. Aynı zamanda bu çiçek ve bitkilerden elde ettiği ürünlerden kendi markasını oluşturdu. Harrem markasıyla ürettiği çiçek sularının her biri hem ruha hem bedene şifa.

Ayşe Olgun
04:00 - 14/02/2021 Pazar
Güncelleme: 12:51 - 15/02/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Nilhan Osmanoğlu
Nilhan Osmanoğlu

Gül, defne, tarçın, ak günlük, kekik ve daha envai çeşit bitki ve çiçeklerden elde edilen sular. Her biri hem ruha hem bedene şifa. Çengelköy’deki Nilhan Sultan Köşkü’nde 2. Abdülhamit’in torunlarından Nilhan Osmanoğlu ile çiçek suları ve kokular üzerine keyifli bir sohbet yaptık.

Bilindiği gibi Osmanlı Sultanlarından 2. Abdülhamit çiçeklere, bitkilere, ağaçlara olan özel ilgisiyle de öne çıkan bir isim. Dünyanın farklı bölgelerinden İstanbul’a getirdiği botanik bitkilerle sarayın, kasırların bahçesini adete cennete çeviren 2. Abdülhamit kış bahçelerinde de tropikal bölgelerden getirilmiş meyve ağaçlarından yetiştirmiştir. 2. Abdülhamit’in diktiği pek çok ağaç bugün hala Yıldız Sarayı’nın bahçesinde ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

GÜLLERİN BABASI 2. ABDÜLHAMİT

Bugün dedesinin izinden giden Nilhan Osmanoğlu ise bitki ve çiçeklerle ilgilenmekle kalmayıp bunların koku ve sularından yeni ürünler elde ederek kendi markasını oluşturdu. Çiçek sularından ürettiği ürünleri Harrem markasıyla Sultandan.com sitesinde yurt içi ve yurt dışında satışa sunuyor.

Bitkilerin yağları ve sularının geçmişte de şifalanmak maksadıyla kullanıldığını dile getiren Nilhan Osmanoğlu kokular üzerine yaptığı çalışmalardan yola çıkarak 2020’de Koku İlmi adlı bir kitabı okurlarıyla buluşturdu. Bitkilerin kokularının yanında suları üzerine de çalışmalarını sürdürüyor. “Türkiye bir gül cenneti” diyen Osmanoğlu, dedesi 2. Abdülhamit’in öncülüğünde Isparta bölgesinde ve Bulgaristan’da gül ekiminin başlattığını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor sözlerine: “Isparta’daki güllerin babası Abdülhamit’tir. Hala onun dönemindeki gibi aynı gelenekle güller derlenir, damıtılır. İlk fabrikalaşma adımı da o zaman atılmıştır.”

TARÇIN EN İYİ DEZENFEKTE

Gülün şifasından da bahseden Osmanoğlu, gülün cildi yoğun olarak nemlendirmesinin yanında kokusunun hafızayı güçlendirdiğini ve geçmişte hafızlık için yetiştirilen çocuklara önce gül suyu koklatıldığını dile getiriyor. Yine köşkün bahçesinde olan tarihi Ak günlük ağacını işaret eden Osmanoğlu, “Bu ağaç eskiden İstanbul’da ruh ve sinir hastanelerinin bahçelerine ekilirmiş. Gölgesinde oturmak insana şifa verirmiş. Biz de yaptığımız araştırma sonucunda bu köşkün geçmişte Rumlar tarafından ruh ve sinir kliniği olarak kullanıldığını öğrendik.” Ruha şifa veren ak günlük ağacı olmak üzere 13 çiçek ve bitki türünün sularını ürettiklerini dile getiren Osmanoğlu bu ürünlerin doğal faydalarından da bahsediyor: “En iyi dezenfekte ürünü tarçın suyudur. Geçmişte ameliyathanelerdeki aletlerin tarçınla dezenfekte edildiğini görüyoruz. Karanfil göz nezlesine iyi geliyor. Ölmez otu cildi yeniliyor. Gül suyu hastalıklarda ateşi düşürmede ve göz hastalıklara şifa. “


İyi gül suyu nasıl anlaşılır?

Nilhan Osmanoğlu herkesin evinde mutlaka gül suyu bulundurmasını tavsiye ediyor. Ancak doğal gül suyu seçimi için de şu uyarıları yapıyor: Asla plastik şişe içindeki gül sularını almayın, cam şişeleri tercih edin. Gerçek bir gül suyu mis gibi kokmaz hafif ekşi kokar. Eğer mis gibi kokuyorsa içine esans katılmıştır. Yine gerçek gül suyu şeffaftır. Eğer renkli ise içine boya vardır.”

İçinde hiçbir sentetik madde bulunmayan tamamıyla doğal üretilen şifalı çiçek sularının(hidrosol) faydalarıyla ilgili Nilhan Osmanoğlu şu bilgileri veriyor:
Defne Suyu

Tamamen doğal içerikleri sayesinde tüm cilt tipleri için kullanıma uygun olan Defne Suyu, defne yağının arındırıcı etkisi ile saç dökülmesi ve kepek sorunlarını gidermeye yardımcı oluyor. Saçları nemlendiriyor, beyazlamaları geciktirerek canlı ve parlak bir görünüm kazandırıyor.


Gül Mayası Suyu

“Rosa Damascena” adı verilen gül türünden elde edilen Gül Mayası, yaşlanmayı geciktiriyor, toksinlerin atılmasını sağlıyor, serinletici ve ferahlatıcı bir etki sunuyor. Standart nemlendiricilerdeki moleküllere oranla daha küçük yapıya sahip olan gül mayası cildi nemlendirir, besler, onarılmasına ve sıkılaşmasına yardımcı olur.

Akgünlük Suyu

Akgünlük Suyu, tonik olarak kullanıldığımızda, kırışıklıklara iyi geliyor. Vücudun direncini kuvvetlendirerek yatıştırıcı özelliği ile dikkat çekiyor. İyi bir yatıştırıcı özelliğine sahip olduğu için meditasyon yaparken çok sık kullanılıyor. Ciltte ve saçlı deride de antiseptik ve temizleyici olarak dıştan uygulanabiliyor.

Okaliptus Suyu

Günlük hayatta en çok karşılaşılan sağlık problemleri arasında yer alan baş ağrısına Okaliptus Suyu kullanmak en iyi doğal çözümlerin başında geliyor. Okaliptus Suyu, soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığını geçirirken, eklem ve kas ağrılarını da rahatlatıyor.


Tarçın Suyu

Isıtıcı özeliğinin yanı sıra güçlü bir dezenfektan olan Tarçın, aynı zamanda stresi azaltmaya da yardımcı oluyor. Tarçın suyunu ellerimize, yüzümüze, sıkabildiğimiz gibi, kapı kolalarına, mutfak tezgahlarına, dışarından getirdiğimiz alışveriş poşetlerine ve evimizi temizlediğimiz sulara katarak kullanabiliriz.

Mersin Suyu

Ter kokularına karşı iyi bir deodorant olan Mersin Suyu, selülit için hazırlanan karışımlar ile kullanıldığında da destekleyici özeliğine sahiptir. Bilinen en güçlü etkisi ise saç ve sakallar üzerinde. Saç ve kıl köklerini güçlendiren Mersin Suyu, erkeklerde sakal ve saç dökülmelerinde oldukça etkilidir. Ayrıca saçlara parlaklık verir ve güçlenmesine de yardımcı olur.

#Çiçek
#​İkinci Abdülhamit
#Nilhan Osmanoğlu
3 yıl önce