|

Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali’nin İlki Gerçekleşti

Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali, geçtiğimiz günlerde Atlas Sineması’nda gerçekleştirildi. Üç gün süren festival, ilk yılında #HerŞeydenBirazKalır sloganıyla diaspora topluluklarının kültürel zenginliğini sinemaseverlerle buluşturdu ve düzenlenen tören ile ödüller sahiplerini buldu.

04:00 - 5/09/2021 Pazar
Güncelleme: 02:37 - 5/09/2021 Pazar
Yeni Şafak
Bu yıl ilk kez düzenlenen festival, son yıllarda daha sık duymaya başladığımız diaspora kavramını bir kez daha gündemimize taşıdı.
Bu yıl ilk kez düzenlenen festival, son yıllarda daha sık duymaya başladığımız diaspora kavramını bir kez daha gündemimize taşıdı.
LATİFE BEYZA KAHVECİOĞLU

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve TRT ortaklığında; Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Anadolu Ajansı destekleri ile bu yıl ilki düzenlenen Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali 27-29 Ağustos tarihleri arasında Atlas Sineması’nda gerçekleştirildi. Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı organizasyonunda gerçekleştirilen etkinlik, üç gün boyunca sinemaseverlere keyifli bir kısa film seçkisi sundu. Bu yıl ilk kez düzenlenen festival, son yıllarda daha sık duymaya başladığımız diaspora kavramını bir kez daha gündemimize taşıdı.

Farklı diller aynı duygular

Türkçe ve Türkçe lehçelerinde çekilen filmlerin yer aldığı Türkçe Konuşan Filmler ve Türkçe haricindeki bir dilde çekilen diaspora temalı filmlerin yer aldığı Yabancı Dilde Filmler kategorisindeki toplam 24 film festival boyunca ücretsiz olarak seyirciyle buluştu. Programda yer alan tüm filmler, salondaki gösterimlerin yanı sıra festivalscope.com adresinden de çevrimiçi olarak erişime açıldı. Film gösterimlerinin yanı sıra festival, film ekipleriyle söyleşilere de ev sahipliği yaptı. 27-28 Ağustos tarihlerinde katılımcılar Akademi Beyoğlu’nda ağırlandı. Banu Sıvacı, Cemil Yavuz, Ensar Altay, Haluk Piyes, Maryna Er Gorbach, Nazif Tunç, Reis Çelik, Rıza Oylum, Tarık Tufan ve Ümit Köreken gibi pek çok önemli isim, diaspora sineması ve yansımaları üzerine konuştu.

İki ayakla iki toprağa basmak

Türkçe Konuşan ve Yabancı Dilde Filmler kategorilerinde yer alan 12 filmin gösterimi festivalin ilk gününde Atlas Sineması’nda yapıldı. Festivalin ilk günü seyirciye sunulan filmler arasında Cemalettin Baş’ın Düğün Fotoğrafı, Hüseyin Aydın Gürsoy’un Toz Olmak, Hatip Karabudak’ın Zamanın Rengi ve Yasemin Demirci’nin İklim Değişimi yer aldı. Festival kapsamındaki özel etkinliklerden ilki ise Akademi Beyoğlu’nda düzenlenen, “Gitme Kal Bu Şehirde: Diaspora Sineması” söyleşi oldu. Sinema Yazarı Rıza Oylum, Yönetmen ve Oyuncu Haluk Piyes ve Yönetmen Maryna Er Gorbach’ın katılımıyla gerçekleştirilen söyleşide diaspora sinemasının özellikleri ve yönetmenlerin sinema diline etkileri konuşuldu. Diasporayı İran sineması üzerinden açıklayan Rıza Oylum, Abbas Kiarüstemi ve Asghar Farhadi’yi örnek göstererek, üzerinde baskı hissederek ülkesini terk eden pek çok yönetmenin gittikleri özgür ülkelerde özgün anlatımlarının zayıfladığını öne sürdü. Diaspora olmanın farklı yönleri üzerine bir konuşma gerçekleştiren Haluk Piyes yurt dışındaki yönetmenlerin en büyük sıkıntısının kendi hikayelerini anlatamamak olduğunu söyledi. Günün son konuşmacısı, “Diaspora olmak iki ayakla iki toprağa basmaktır” sözü ile Maryna Er Gorbach oldu.

Sinema merkeze alınmalı

Festival, ikinci gününde de dopdolu bir programla sinemaseverlerin odağındaydı. Morad Mostafa’nın Ward’s Henna Party, Sami Morhayim’in Susam, Çağıl Bocut’un Brigitte Bardot ve Viv Li’nin I Don’t Feel At Home Anywhere Anymore filmleri seyirciyle buluştu. TRT 1 Kanal Koordinatörü Cemil Yavuz, Yönetmen Reis Çelik ve Nazif Tunç’un katılımıyla gerçekleştirilen ilk söyleşide sinemanın bir kültür taşıyıcısı olarak rolü konuşuldu. Yönetmen Nazif Tunç, günümüzde sinemanın kültür aktarımı için en etkin araçlardan biri olduğunu ifade etti. Etkinlikte son söz TRT 1 Kanal Koordinatörü Cemil Yavuz’daydı. Yavuz, yaşanılan ülkeye entegrasyonun gerekliliğinden bahsederek, “Bir yere yaslanmazsak ve gerçekten içselleştirmezsek sonucunda ne iyi bir ürün ortaya koyabiliyoruz, ne de direnebiliyoruz. Dolayısıyla direnebilmek için sinemamızı bu toprakların merkezine oturtmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.


“İyi anlatılmış her hikaye evrenseldir”

Yönetmen Ensar Altay, Yönetmen Ümit Köreken, Yönetmen Banu Sıvacı ile Senarist ve Yazar Tarık Tufan, Sinemada Evrensel Hikaye Anlatıcılığı başlığında festivalin son söyleşisini gerçekleştirdiler. Söyleşide hikayelerin farklı kültürler üzerinde bıraktığı etkiler ve hikayeyi evrensel kılan unsurlar ele alındı. Yönetmen Ümit Köreken bir filmin evrenselliğinin uluslararası festivallerde gösterilmesi ile belirlenemeyeceği görüşünü savunarak, filmin evrenselliğinin filmin özü ile ilgili olduğunu ifade etti. Banu Sıvacı, farklı bilimsel alanlarla ilgilenmenin de bir yönetmeni besleyeceğinin önemine değinerek, “Kendi çevrenizi sinemacı gözüyle tekrar bakmanız taramanız oralardan iyi hikayeler çıkartmanızı sağlayacaktır” tavsiyesini verdi. Söyleşinin bir diğer konuğu da Senarist ve Yazar Tarık Tufan’dı. Tufan, “İyi anlatılmış her hikaye evrensel karşılık bulur. Herkesin karşılaşabileceği insanlar, mekanlar olmasına gerek yok. İyi anlatılmış tüm hikayeler evrensel olabilmişlerdir” dedi. Yönetmen Ensar Altay da söyleşide evrensel hikaye anlatıcılığı hakkında görüşlerini paylaştı.



Festivalin ilk ödülleri sahiplerini buldu

Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali, 29 Ağustos’ta Atlas Sineması’nda gerçekleştirilen kapanış ve ödül töreniyle sona erdi. Türkçe Konuşan Filmler Yarışma Kategorisi’nde En İyi Film Ödülü’nü üniversite eğitimini tamamlamak için Türkiye’den ayrılarak ona oldukça yabancı olan bir şehre taşınan İklim’in karşılaştığı soğuk atmosfer ve mesafeli insanlar onun alışma sürecini anlatan “İklim Değişimi” filmiyle Yasemin Demirci kazandı. Yabancı Dilde Filmler Yarışması Kategorisi’nde ise En İyi Film Ödülü, yönetmenliğini Viv Li’nin yaptığı ve on yıldır yurtdışında yaşayan bir sanat öğrencisinin Pekin’e yaptığı ziyaretin özlem dolu, aynı zamanda yurtdışında geçirdiği süre zarfında köklerinden ne denli kopmuş olduğunu mizah yüklü şekilde anlatan “I Don’t Feel at Home Anywhere Anymore” filminin oldu.


Diasporaların sesini yükseltmek lazım

Gecede törenin açılış konuşmasını Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkanı Abdullah Eren yaptı. Diasporanın sadece belirli toplulukların değil dünyanın pek çok farklı noktasında yaşayan toplulukları da kapsadığını belirten Eren, “Diasporaların sesini daha yüksek sesle duyurmak için Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali”ni hayata geçirdik” şeklinde konuştu. Açılış konuşmasının ardından sahneye gelen isim Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam oldu. FEstivalin ilk yılında olması rağmen 3123 başvuru ile sanata en çok ihtiyaç olan bir dönemde böylesine değerli bir festivali düzenleyen herkese teşekkürlerini sundu. Türkiye’de yaşayan pek çok farklı milletin bu topraklarda tek potada erimesinin çok kıymetli olduğuna değinen Çam, tüm bu toplulukların birbirleriyle arasında iletişim kanallarının kurulmasının da yapılan kültürel çalışmalarla önemli bir noktaya geleceğinin altını çizdi.


ÖDÜL TÖRENİNDE KARSU SAHNE ALDI

Türk diasporasının en önemli sanatçıları arasında yer alan ve 2016 yılında Hollanda’nın en prestijli ödülü Edison Jazz/ World’ü kazanan ilk Türk sanatçı olan piyanist ve besteci Karsu Dönmez, caz, blues ve Türk Müziği’ni harmanladığı parçalarıyla festivalin ödül törenine sahne aldı. Piyanosuyla sevilen şarkılarını seslendiren sanatçı katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen festivalin ödül törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, sponsor kuruluşlar, film ekipleri, basın mensupları ve çok sayıda davetli katılım gösterdi.

#​Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali
#Atlas Sineması
#YTB
#TRT
#Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü
#Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı
3 yıl önce