|

Dostları Nusret Ağabey'i anlattı

Uzun yıllar Yeni Şafak Gazete- si'nde editörlük ve yazarlık yapan Nusret Özcan'ın hatıraları, vefatının beşinci yıl dönümünde dostları tarafından kitaplaştırıldı. "Hayy'dan Hû'ya Nusret Özcan" adıyla okuyuculara ulaşan bu önemli eser, dostluk ve özlemin 'kitaplaştırılma hali' ola- rak edebiyat hayatında önemli bir yer tutuyor

Aybike Eroğlu
00:00 - 28/11/2012 Çarşamba
Güncelleme: 23:15 - 27/11/2012 Salı
Yeni Şafak
Dostları Nusret Ağabey'i anlattı
Dostları Nusret Ağabey'i anlattı

Yeni Şafak Gazetesi'nde uzun yıllar editörlük ve yazarlık yapan Nusret Özcan için biraraya gelen gazeteci yazar dostları, özlemlerini ve anılarını 'Hayy'dan Hû'ya Nusret Özcan" adlı eserle kitaplaştırdı. Kitap dostların kaleminden, kendi dilinden, kendi kaleminden ve not defterlerinden olmak üzere dört bölüm halinde yazıldı. Dostların kaleminden kısmında başta Mustafa Kutlu olmak üzere Mehmet Şeker, Mustafa Miyasoğlu, Beşir Ayvazoğlu, Şaban Abak, Abdullah Muradoğlu, Abdurrahman Şen, Fatma K. Barbarosoğlu, Ali Çolak, Hasan Kaçan, Saadettin Kaplan gibi 71 gazeteci yazarın kaleminden Nusret Özcan anlatıldı. Editörlüğünü Ekrem Ayyıldız'ın üstlendiği 'Hayy'dan Hû'ya Nusret Özcan', isabetli ya da isabetsiz her türlü çekinceye rağmen, 'olması, olmamasından iyidir' kanaatiyle hazırlandı. Editörün sunuş kısmında "Bir dostu anlatmak, bir dosta bakmak aynaya bakmaktır dolayısıyla bu kitap bir aynadır. Bir dostu hayırla anmak ona dua etmektir aynı zamanda, bu kitap bir duadır. Bir dostu yazmak bu Nusret Özcan gibi biriyse eğer, "iyi, doğru ve güzel" bir insana şahitlik etmektir aslında, bu kitap bir şehadettir' denildi.

"BİR DAHA GELSEM ONU İSTERİM"

Kendi aşkını da aynı söyleşide şöyle anlattı Özcan: Çok büyük bir aşk yaşadım. Elhamdülillah şu anda eşim. Hadi çekinmeden söyleyelim, dünyaya bir kere daha gelsem yine onu isterim" Kitapta ayrıca Hasan Ürkmez'le Çocuklar Zamansız Büyüyorlar, Gülcan Tezcan'la 'Aşkların En Önemlisi', Yeni Şafak Gazetesi Editörlerinden Hakkı Yanık'la Belalı Sevgilim İstanbul ve yine Yeni Şafak Gazetesi editörlerinden Melih Bayram Dede'nin hazırladığı 'Mustafa Kutlu Kitabı'nın Öyküsü' söyleşilerine yer verildi.

"İNŞALLAH BİRLİKTE YOK OLURUZ"

Nusret Özcan'ın 20.06.2008 - İstanbul tarihli 'Kardeşim Abdulkerim' hitabıyla başlayan notu dikkat çekti. Özcan notunda Abdulkerim Cantürk'e şu cümlelerle seslenmiş: "Aşk yolunda herşeyini berheva edecek nadide bir kumaş olduğuna inandığım kardeşim! Seninle inşallah birlikte yok oluruz!..."

Gümüş sakal öldü diyorlar

Kitapta Yeni Şafak Yazarı Mustafa Kutlu da 9 Ocak 2008 tarihli köşe yazısıyla yer almış." -Efendim bakınız meselenin aslı şudur: Gümüş sakal öldü diyorlar. İnanmıyorum... Onu Ümmî Sinan Tekkesi'nde, Eyüp Sultan Stadyumu'nda, mezarı başında, iskelede kayıkçılar ile sohbet esnasında, İslambey Camii'nde çocuklara Kur'an öğretirken, Erenler'de Burhan'a kafa tutarken, Hakkı Yanık ile Yeni Şafak sayfalarından birini hazırlarken görenler var. Gümüş sakal aramızda yaşıyor, dolaşıyor."

İyi ki Leyla ile Mecnun'u yazmışım

Kendi Dilinden bölümünde Nusret Özcan'la yapılmış söyleşilere yer verildi. Ebubekir Kurban'ın 2007'de gerçekleştirdiği söyleşide Özcan, 'Aşkı güzelleştiren aslında odur. Dolayısıyla hem aşkı duyma adına hem de muradı adına çok uygun bir hikayeydi. O yüzden Leyla ile Mecnun'u ele aldım, iyi ki yazmışım diyorum" demişti.

Çaya hayır dediğini görmedim

Mevlana İdris Zengin, 23 Haziran 2007 tarihli Yeni Şafak Gazetesi'ndeki yazısında anlatmıştı Nusret Özcan'ı. "Azizim derdi, bunu o kadar güzel söylerdi ki neredeyse aziz olduğuma inanasım gelirdi. Çok güzel çay içerdi. Yüzlerce sohbetine katıldım. Hiçbir defasında garsonun dağıttığı çaya hayır dediğini, geri çevirdiğini görmedim. Haziran'da ölmek zor, derlerdi. Öyleymiş. Ama Haziran'da kalmak da az şey değilmiş be Nusret abi."

'Tekne'de isim babasıydı

Oyuncu ve Yapımcı Hasan Kaçan, "Nusret... Fakirin taktığı lakap, aynı zamanda "Ekmek Teknesi"nin "Nusrettin Baba"sının isim babası, "Nusrettin Özcan Baba"... Güzel insan... Can insan... Özcan insan..." diye sesleniyor ve ekliyor, "Mızıkçılık yapıp erken kaçtın, Seni çok seviyorum canım kardeşim."

Kahvehanede ilk karşılaşma

İlhami Atmaca, Erenler Kahvesi'nde Özcan'la karşılaşma anını anlatıyor: 'Kısa kırçıl paltolu, beyaz saçlı bir adam beliriyor kapıda. 'Bir çay daha bırak' diyorum. Olmadı ben içerim diye düşünerek. Dosdoğru yanıma geliyor. 'Hay Allah razı olsun diyor ve çaydan bir yudum alıp ekliyor Yenisiniz galiba siz burada, ilk defa görüyoruz sizi.' Nusret Ağabeyle her karşılaşmamız aynı sıcaklık, güzellik ve muhabbetle geçiyor. Özlüyoruz.'

Buluşmak için ayrılır dostlar

Abdurrahman Şen'in Özcan'la ilgili anısı ise şöyle: 'İmam Hatip Okulu'nda benden alt sınıfta olan kardeşlerimizdendi... Kendisini en son okul arkadaşlarıyla okulların sömestr tatili esnasında İmam - Hatip'te yaptığımız kahvaltıda gördüm. Ama İsmail Yeşilbağ'ın çabalarıyla evinden alınıp getirildi Nusret aramıza. Herkesle kucaklaştı. Şimdi 'orada'ki buluşma gününe kadar böyle bir şansımız yok?'


11 yıl önce