|

Ehl-i Sünnet akîdesinde Eş’arîlik

Doç. Dr. Mehmet Kalaycı’nın kaleme aldığı Ehl-i Sünnetin Reislerinden İmâm-ı Eş’arî ve Eş’arîlik kitabı bizi Eş’ariliğin arka planı anlamak için geniş bir imkân sunuyor. Kalaycı’ya göre, Ebû’l-Hasen el-Eş’arî, kendine özgü hayat hikâyesi, ortaya koyduğu fikrî mücadele ve bu mücadeleyi somutlaştırdığı çok sayıda eseriyle İslâm düşünce geleneğinde kalıcı bir etki bıraktı.

04:00 - 15/12/2019 Pazar
Güncelleme: 00:47 - 15/12/2019 Pazar
Yeni Şafak
Üniversitelerimiz ve araştırmacılar ne denli sahihlik kaygısı taşırlarsa, geçmişe bakışlarda saydamlık sağlanabilecektir.
Üniversitelerimiz ve araştırmacılar ne denli sahihlik kaygısı taşırlarsa, geçmişe bakışlarda saydamlık sağlanabilecektir.
KÂMİL EŞFAK BERKİ

Doç. Dr. Mehmet Kalaycı titizlikle ele aldığı Eş’arîlik konusunda, kaynak araştırmalarına örnek oluşturabilecek bir inceleme/araştırma sürecinin sadece ana hatlarını vermekle kalmıyor, asıl metne girmeden önce yazdığı önsöz ile İslâm’da itikadî mezheplerin tarihçesine; daha yakından bir ifade ile “Eş’arîliğin Tarihsel Arkaplanı: Küllâbîlik” [Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi 51:2 (2010), s.395-424] makalesinden de anlaşılabileceği üzere, bizler için çok yararlı olacak bir ışık tutmaktadır. Mehmet Kalaycı Bey’in, “Kaynaklar” listesinde yer alan dokuz ilmî makalesi konusunda kendisinin yol haritasını önümüze açıyor. Başka bazılarının başlıklarını verelim. “Bir Osmanlı Kelâmcısı Ne Okur?”, “Eş’arîlik ve Matudiriliği Uzlaştırma Girişimleri”, “Eş’arî’nin İkmali Matudîrî’nin İhmali: İki İmamın Gelenekleri İçerisindeki Konumlarına Dair Bağlamsal Bir Analiz”, Uluğ Bir Çınar İmam Mâturîdî: Uluslararası Sempozyum Tebliğler Kitabı içinde, “Mezhepleri veya Dini Hareketleri Tamamlan(ma)mış Kimliksel Süreçler Olarak Okumak”. Bunların yanında bir de “Osmanlı’da Eş’arîlik-Mâturîdîlik İhtilâfı Edebiyatı” adlısı da insanımızın zihninde sürüp gitmekte olan soru işaretlerini işaret eder bence. Bunu bir okur olarak önemserim. Zira devir şartlarının sıkı sıkıya düğmük attığı temel oluşumlarımız, son asırda mesele haline gelmiştir. Üniversitelerimiz ve araştırmacılar ne denli sahihlik kaygısı taşırlarsa, geçmişe bakışlarda saydamlık sağlanabilecektir. Yoksa amaçsız ilgiler; nice dinsel, tarihsel olgu ve oluşum muğlak kalmaya mahkûm kalacaktır. Tam da burada tahkik ve irdelemeye olan ihtiyacımızın farkına varmış oluruz. İronik “edebiyat” lâfzı iyi oturmuştur.

BİR KONUYU TOPLUMA MAL ETMEK


Anadolu Ay Yayınları, Doç. Dr. Mehmet Kalaycı’nın tezini Medeniyet Serisi’nin sekizinci kitabı olarak yayınlamış bulunuyor. Yayınevinin ciddî editörler kurulu dikkat çekiyor: Prof. Dr. Hilmi Demir, Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur, Turgut Şahin, Hüseyin Raşit Yılmaz, Selim Koru. Yayınevi Ankara’da ilmî yayıncılık yapmakta. Yürüyüşleri feyizli, verimli olsun. Bu akademik eseri ergonomik bir biçim ile yayımlayarak portable yani rahatça taşınabilir hale getirmişlerdir. Akademik kat ile günlük hayat arasında bir çekindirici mesafe, hatta soğuk psikoloji diye bir engelin varlığını dillendirecek olursak, toplum psikolojisine yardımcı olmak diyebiliriz.

Doç. Dr. Mehmet Kalaycı bu incelemesini üç bölüme ayırmıştır. Birinci Bölüm: “Eş’arî Öncesi Sürecin Genel Bir Tasviri”. İkinci Bölüm: Basra’dan Bağdat’a Eş’arî’nin Hayat Hikâyesi. Üçüncü Bölüm: Eş’arî’den Eş’arîliğe Giden Süreç. Bunlar da her biri kendi içinde alt bölümlere ayrılmış. Ve 161. sayfada SONUÇ!

Doçent Kalaycı’ya göre: “Ebû’l-Hasen el-Eş’arî, kendine özgü hayat hikâyesi, ortaya koyduğu fikrî mücadele ve bu mücadeleyi somutlaştırdığı çok sayıda eseriyle İslâm düşünce geleneğinde kalıcı etki bırakmış bir kimsedir. Kendine özgüdür; çünkü onun gibi bir gelenek içerisinde yetişip başka bir geleneğe geçen ve yeni bir düşünce muhiti içerisinde bu kadar başarılı olabilen çok fazla isim yoktur”.

Peşi sıra gelen ayrıntılarda görüleceği gibi Ebû’l-Hasen el-Eş’arî, 260/873 doğumludur. “Kendi iç dünyasında yaşadığı derin bir hakikat krizinin ürünüdür.” Günümüzde kullanılan şekliyle entelektüel kriz. Toplumun belirsizlik dönemlerinde idarî hatta itikadî alanlarda tereddütler sonucu çekişmeler baş gösterir. İslâm toplumunun kuruluş safhası da bir sürece bağlı olduğu için çözümsüzlükler, toplumu bunaltır. O bunalmadan payını alan bazı kimseler, mesuliyet duygusu ile hayatlarında bir karar almışlardır. Fikir beyan ederek, ön plana çıkarlar. Çoğunlukla da tepki çekerler. İmâm-ı Gazalî’nin hayatı da böyledir, elbette kader ve kişilik farkıyla. Örnekler bu kadarla da kalmaz. Hz. Ali’nin sözlerinden birini hayatımıza katmanın tam sırası mı yoksa? “Kişi, bilmediğinin (zaman içinde) düşmanı olur.” Demek ki ilim, demek ki öğrenme, demek ki donanım. Bu sözü borçlu olduğumuz Peygamber yeğeni hem şiir divânı, hem hikmet yüklü denemeler yazmış (Nehcü’l Büleğa) bir İslâm aydınıdır. Yüceltici ve eğitici. Cumartesi gününe övgüsü harikulâde bir yazıdır meselâ.

Yazarın Önsöz’ü incelikli bir metin olmuş. Dileriz “Sonuç” da kısa, özlü ve herkesin anlayabileceği bir metin. Şimdi ona yakından bakalım.

DÖRT PARÇADAN OLUŞAN BİR MATRUŞKA

Bu, benim değil, bizzat Mehmet Kalaycı hocanın benzetisi: “Farklı zaviyelerden bakınca beliren böylesi bir tablo, Eş’arî’nin Mu’tezile’den ayrıldıktan sonraki adresinin neresi olduğunu sorusunu askıda bırakmaktadır. Cevap ne sadece ehl-i Sünnet ne sadece ehl-i Hadîs’tir. Bu durum, Eş’arî’nin Mu’tezile sonrası sürecini yalnızca kendisiyle mukayyet olmayan geniş bir düzlemde ele almayı gerekli kılar. Bu geniş düzlemi, dört parçadan oluşan bir matruşkaya benzetmek de mümkündür.”

Kalaycı diyor ki: “Mu’tezilî cenahtan bakınca Eş’arî, yaptığı tercihle kelâmcı olmaktan vazgeçmiş ve Ehl-i Hadîs’in saflarına katılmıştır. Maturidî açıdan bakınca Mu’tezile’yi terk etmiş, sonra da Ehl-i Hadîs’in kelâmcısı olmuştur.” Bunlar günümüzden İslâm toplumunun oluşumuna toplu bakışta ihtilâflar olmaktan çok, ulaşılmış çözümler olarak değerlendirilirler.

İmâm-ı Maturidî ve İmam-ı Eş’arî büyüklerimiz iki temel sütun gibidirler. Bitirirken 1969’da Diriliş Dergisi’nde yayınlanan merhum Ziya Nur’un araştırmasını genç okurlara haber vermek isterim.

Bir kısım kelâmcıların anlam spekülasyonları böyle ilmî incelemelerle gözden düşecektir.

#Doç. Dr. Mehmet Kalaycı
#İmâm-ı Maturidî
#İmam-ı Eş’arî
4 yıl önce