|

Elhan-ı Şita değil kar nostalji oluyor

Kar yağışları her geçen gün azalıyor. Cenab Şehabeddin’in Elhan-ı Şitası’yla beraber bu beyaz örtü de bazı şehirler için nostaljik bir öğe olarak kalabilir. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise “Kar gelmiyorsa biz kara gideriz” diyor.

Merve Akbaş
04:00 - 30/12/2018 Pazar
Güncelleme: 12:00 - 29/12/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân,

Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân

Karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,

Karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.

Dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.

Eskiden İstanbul’a yılın ilk karı düşünce, gazetelerin ilk sayfasına Cenab Şehabeddin’in Elhan-ı Şita (1897) şiiri basılırmış. Bu güzel gelenek her kar yağışında aklımıza gelir. Ancak son yıllarda kar yağışının azalmasıyla bu bilgi de aklımızda bir nostaljik öğe olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Malum, geçtiğimiz hafta kar yağışı beklentisine girdik. Ülkenin bir bölümünde bu beklenti karşılığını bulsa da, İstanbul ve çevresi karla karışık yağmura veya cılız sayılacak kısa süreli bir kar yağışına razı olmak zorunda kaldı. Kar yağışını merakla beklememizin altında birkaç neden var. Tatil ihtimali bu listenin başında yer alıyor. Ancak hayatın yavaşlaması, sakinleşip, çevreyi izlemek için fırsat elde etmek de psikolojik bir neden olarak sayılabilir. Görünen o ki, iklim değişikliği nedeniyle Elhan-ı Şita ile beraber kar yağışını izlemek, kar ile oynamak da nostaljik bir öğeye dönüşebilir. Tabi ki bu Türkiye’nin özellikle Batı bölgesinde yer alan İstanbul ve çevre illerinin şehir merkezleri için... Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise “kar bize gelmiyorsa, biz kara gideceğiz” diyor.


Küresel ısınmaya hayır
kar tatilini geri istiyoruz

Kadıoğlu şunları ifade ediyor:

“Aslında 23 Nisan’da bile kar yağdığını biliyor, hatırlıyoruz. Bu nedenle kış aylarıyla ilgili bir beklentimiz var. İklim beklenti ama hava durumu da bir gerçek. Kar yağışının gerçekleşmesi için bir çok şartın bir araya gelmesi gerekiyor. Bazen yağış olur ama hava yeterince soğuk olmaz. Ya da tam tersi... Bunu aylar öncesinden bilmek mümkün değil. Bu kış için kar yağacak veya yağmayacak demek doğru olmaz. İnsanların beklentisi ise yağış değil, kar birikmeleri.” Tüm dünyada kar örtüsünün giderek azaldığını söyeleyen Kadıoğlu, “İstanbul için kent ısı adası faktörünü unutmayalım. Bazen kar yağışı 1 veya 2 derecelik oynamalara bakıyor. Ancak bin 500 metre ve altında kar yağışı çok azaldı. Kar görmek isteyenler 2 bin metrelerde dolaşması lazım.Türkiye kış turizm merkezleri yaparken artık, güney enlemlerden uzak durarak, 2 bin metrenin üstündeki yerleri seçmeli. Ama bu yağışın azalmasının getireceği esas problem su kaynaklarıyla ilgili. Kar büyük bir nimettir, beyaz altındır. Tabi herkesin kar yağışı ile ilgili beklentisi farkı. Geçtiğimiz günlerde ikokul çocukları, “Küresel Isınma’ya hayır, kar tatilimizi geri istiyoruz” diye pankart açmışlardı. ”


Kar getiren sistemler

artık güneye inemiyor

Sadece Türkiye’de değil, dünyada da özellikle son dönemlerden itibaren kar yağışında büyük bir azalma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, “Kar getiren sistemler artık daha kuzeyden geçiyor. Eskisi gibi güneye inemiyor. Bize de kıyısından ucundan uğruyor. Akdeniz ikliminde yaşıyoruz. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olması gerekirken artık kışlarımız ılık ve kurak olmaya başlıyor. Yağış sistemleri kuzeyde kalıyor çünkü. Aslında biliyorsunuz ki bütün yağışlar bulutta kar olarak başlar. Yere inerken de hava sıcaklığına göre kar veya yağmur gibi bir şekilde yağar. Evet artık İstanbul’a daha az kar yapıyor tüm dünyada olduğu gibi. İstanbul’a kar yağmıyorsa biz kara gideceğiz. Nerede kar varsa oraya gideceğiz” ifadelerini kullanıyor.

#kar
#nostalji
5 yıl önce