|

Ergenlik çağı hüsrandır

Elena Ferrante’nin son romanı Yetişkinlerin Yalan Hayatı, Eren Yücesan Cendey’in çevirisiyle Everest Yayınları’ndan çıktı. 12 yaşındaki Giovanna’nın yetişkinliğe geçiş sürecini başarılı bir şekilde anlatan kitap, okura ergenliğin hiç bitmeyecek sanılan bunalımlarını yeniden hatırlatıyor.

Arzu Şahin
04:00 - 15/01/2021 Cuma
Güncelleme: 00:23 - 15/01/2021 Cuma
Yeni Şafak
Yetişkinlerin Yalan Hayatı Elena Ferrante Çev. Eren Yücesan Cendey Everest Yayınları 2020 340 Sayfa
Yetişkinlerin Yalan Hayatı Elena Ferrante Çev. Eren Yücesan Cendey Everest Yayınları 2020 340 Sayfa

Elena Ferrante, gizemini koruyan, dünya çapında yakaladığı başarıyla kendine büyük bir hayran kitlesi oluşturan bir yazar. Napoli Romanları serisiyle 49 dile çevrilen yazarın kimliğini gizli tutması pek çok spekülasyonu da beraberinde getiriyor. Ferrante’nin merakla beklenen son romanı Yetişkinlerin Yalan Hayatı, kültürlü bir ailenin tek çocuğu olan Giovanna’nın ergenlik dönemine odaklanıyor. Babası akademisyen, annesi öğretmen ve düzeltmen olan genç kızın vücudu ve tavırları değişmeye başlıyor. Bu bocalama içinde ebeveynlerinin kendi aralarında yaptıkları ve kulak misafiri olduğu konuşma ise yıkılmaya hazır tüm duvarları yerle bir ediyor. Çocukken kahramanı olan babasının kendisi hakkındaki şu sözleri Giovanna’yı derinden sarsıyor:”Bunun ergenlikle ilgisi yok: Aynen Vittoria oldu çıktı.”

YETİŞKİNLİĞE İLK ADIM: YALANIN KEŞFİ

Böylece Vittoria halanın ismiyle birlikte varlığı da Giovanna’nın hayatına giriş yapıyor. Fotoğraflarda bile yüzü kazınan ve ideal anne-babanın kötülüğün sembolü olarak lanse ettikleri hala birden genç kızın tüm arayış ve merak duygularının baş kahramanı oluyor. Halasıyla tanışmak için önce ailesinden izin isteyen Giovanna, ilk görüşmenin ardından eve dönüp ailesine haklı olduklarını söylüyor. Ancak Napoli’nin varoşlarında hizmetçilik yapan dobra halanın çekim gücü genç kızı rahat bırakmıyor. Ailesinden gizli gizli yaptığı görüşmeler Giovanna’ya hiç bilmediği bir dünyanın kapılarını aralıyor. Napoli’nin iki yüzünü gören ve tanıyan genç kız, sınıfsal farklılıkların da ayrımına varmaya başlıyor.

Yalanla tanışan Giovanna aslında yetişkinliğe de adım atmış oluyor. Zira çevresinde gördüğü ideal aile tablosunun koca bir yalandan oluştuğu kısa sürede ortaya çıkıyor. İyiyi ve güzeli temsil eden anne-babasının o kadar da iyi olmadığını, kötüyü temsil eden halasının ise anlatıldığı kadar kötü olmadığını fark etmeye başlıyor. Genç kızın karnında kelebeklerin uçuşmasını sağlayan kenar mahalle kilisesinin yakışıklı papazı Roberto ise hayatına din ve dua olgusunu sokuyor. Giovanna böylece, zengin-fakir, yalan-gerçek, din-inançsızlık, aşk-acı ikilemlerinin hepsini aynı anda yaşamaya başlıyor.

Elena Ferrante, akıcı üslubu ve yalınlığın içine yerleştirdiği evrensel duygularla okurun gönlünü bir kez daha çeliyor. Kendimizi dünyanın en çirkin ve ıstırap çeken varlığı olarak gördüğümüz ergenlik dönemini dört başı mamur bir anlatımla okuduğumuzda, hem o dönemin illüzyonu yeniden fark ediyor hem de pek çok sahtekarlığı barındıran yetişkinlik dönemine bu sefer bir ergenin gözünden daha net bakıyoruz.

Dizi uyarlaması için harekete geçilen Yetişkinlerin Yalan Hayatı, ergenliğin içinde kıvranan çocuklardan daha çok biz yetişkinler için iyi bir seçim. Kadınları romanlarının merkezine alan ve ustalıkla anlatan gizemli yazarımız Ferrante, fona Napoli sokaklarını koyarak evrensel hikayeler anlatmaya devam ede dursun, ergenliğe tepeden bakan ve hayatlarımızdan çıkarıp atmak isteyen bizler o dönemin içten içe taşıdığı masumiyeti yeniden keşfedelim.

#​Elena Ferrante
#Yetişkinlerin Yalan Hayatı
#Everest Yayınları
3 yıl önce