İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından butik bir etkinlik olarak Emek Sineması için tasarlanan Filmekimi, bu yıl 13. kez 11-17 Ekim tarihleri arasında düzenleniyor. Tek bir sinemada bir haftada birkaç filmin gösterildiği festival, bu yıl 43 filmle 4 salonda gerçekleşiyor. Prömiyerini Sundance, Berlin, Cannes, Venedik, Toronto gibi saygın festivallerde yapan filmler Filmekimi sayesinde İstanbullu izleyicisiyle buluşuyor. Filmekimi yine bizi heyecanlandıran iyi ve seçkin bir programla karşımıza çıkıyor. Filmekiminin kendilerini de çok heyecanlandıran bir etkinlik olduğunu söyleyen İstanbul Film Festivali direktörü Azize Tan, ''İnsanlar hangi filme gidelim diye sorduklarında benim önerim Godard oluyor ama onun dışındaki filmlere de gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz. Filmekimi, son dört yıldır İstanbul dışındaki şehirlere de gidiyor. Dağıtım sorunu yaşayan bağımsız sinemanın farklı şehirlerde ilgi bulduğunu ve Filmekimi''nin bilinirliğini görmek bizi daha çok heyecanlandırıyor'' diyor. Festival, İstanbul''da Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City''s''den sonra bu yıl ilk kez Kadıköy Rexx Sineması''nda gerçekleşiyor. Ayrıca, bağımsız sinemayı Anadolu''ya da götüren Filmekimi, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzon''da sinemaseverleri ağırlayacak.
İlk filmi Yabancı ile dikkatleri üzerine çeken Avusturyalı yönetmen Feo Aladağ, bu kez gerçek olaylardan esinlenerek beyaz perdeye aktardığı Ayrı Dünyalar ile karşımıza çıkıyor. Dünya prömiyerini Berlin''de yapan film, askeri sorumluluklarıyla vicdanı arasında kalan bir adamın hikayesini anlatıyor.
Filmekimi bizi sarsacak filmlerle dolu. Bunlardan biri de Roy Anderson''un Venedik''te Altın Aslan ödülüne layık görülen İnsanları Seyreden Güvercin''i. İkinci Kattan Şarkılar ve Siz, Yaşayanlar''ın ardından ''yaşayanlar'' üçlemesini bu filmle tamamlayan Anderson, kara komedi tarzıyla dikkat çekiyor.
Avangart, kendine özgün Björk''ün konser filmi Björk – Biophilla Live, Filmekimi programında gözümüze takılanlardan. Nick Fenton ve Peter Strickland''ın yönetmenliğini yaptığı bu konser film en az Björk kadar renkli ve sıra dışı görünüyor. Björk''ü sahnede izleme şansı bulamadıysanız bu filmi kaçırmayın.
Filmekimi programında en dikkat çeken filmlerden biri sinemanın 83 yaşındaki duayen ismi Jean-Luc Godard''ın Cannes''da Jüri Ödülü''ne layık görülen Adieu Au Language (Dile Veda) oluyor. Godard''ın 39. uzunmetrajı olan film, onun yenilikçi bir yönetmen olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Filmde Heloise Godet, Kamel Abdelli, Richard Chevallier, Zoe Bruneau, Christian gregori ve Jessica Erickson rol alıyor. Godard, Dile Veda ile bilincimizi yine alt üst edeceğe benziyor. Şimdiden iyi seyirler.
Senaryosunu Küba''nın en saygın yazarlarından Leonardo Padura''nın ve Altın Palmiye ödüllü filmleri ile tanıdığımız ünlü yönetmen Laurent Cantet''in kaleme aldığı Havana''ya Dönüş, ''her şeye rağmen'' dostluk konusunu irdeliyor. Filmde, sürgünde geçirdiği 16 yılın sonunda memleketine dönen bir adamın bir günbatımında arkadaşlarıyla geçmişin acı ve tatsız yanlarını, gençliklerini, hayal kırıklıklarını ve sırlarını paylaşmasına tanıklık ediyoruz.
