|

Fuzuli’ye layık bir beste

Büyük Türk divan şairi Fuzuli’nin en bilinen eseri ‘Su Kasidesi’ oratoryo formunda bestelendi. Eserin bestecisi Pike Axundova, “Bugün böylesine ciddi bir eseri bestelemek benim büyük bir sorumluluk oldu. Çok hevesle çalıştım. Zorluk elbette söz konusuydu ama her beyit kendi müziğini kendisi getirdi” diyor. Su Kasidesi Oratoryosu 19 Mart Salı akşamı CRR Konser Salonu’nda dünya prömiyerini yapacak.

Harun Karabuç
04:00 - 17/03/2019 Pazar
Güncelleme: 11:24 - 16/03/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Azerbaycanlı piyanist ve
bestekar Pike Axundova’nın
bestelediği Su Kasidesi 
Oratoryosu ilk kez 19 Mart’ta CRR Konser Salonu’nda 
seslendirilecek.
Azerbaycanlı piyanist ve bestekar Pike Axundova’nın bestelediği Su Kasidesi Oratoryosu ilk kez 19 Mart’ta CRR Konser Salonu’nda seslendirilecek.

Büyük Türk divan şairi Fuzuli’nin en bilinen eseri ‘Su Kasidesi’ Azeri piyanist ve besteci Pike Axundova tarafından bestelendi. Oratoryo formunda bestelenen eser, 19 Mart Salı günü saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dev bir kadroyla dünya prömiyerini yapacak. Su Kasidesi Oratoryosu Şef Rengim Gökmen yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası, CRR Türk Müziği Saz Heyeti ve Volkan Akkoç yönetimindeki koronun icrasıyla dinleyicilerle buluşacak. Gecede orkestra ve saz heyetinin yanı sıra tarda İsmayıl Zülfükarov, balabanda Nicat Mesimov, tanburda Hakan Talu, kanunda Turgut Özüfler, neyde Burcu Karadağ, piyanoda Tutu Aydınoğlu, kemençede ise Elvin Novruzov ve Neva Günaydın sahne alacak. Tenor Caner Akın, soprano Bengisu Çimen ve Zabite Aliyeva ise gecede solist olarak yer alacak. Su Kasidesi Oratoryosu’nu bestecisi Pike Axundova ile bir araya gelerek konuştuk.

32 BEYİT DOKUZ BÖLÜM

Çok sesli müzik tekniğinin sağladığı imkanların yanı sıra makamsal müzikten de yararlanılarak hazırlanan Su Kasidesi Oratoryosu dokuz bölümden oluşuyor. Kasidenin her bölümü için ilgili fasıldan başlıklar alınarak kullanıldı. Bu başlıklar ise şu şekilde: ‘Gönlümdeki Odlar’, ‘Yüzün Gülzar’, ‘Gam Günü’, ‘Susuzum Sahrada’, ‘Ahmed-i Muhtar’, ‘Ya Habibillah’, ‘Şeb-i Mirac’, ‘Dil-i Mecrûh’ ve ‘Aşk Bu’. 32 beyitten oluşan kasidenin tüm beyitleri bir dünya dili olan oratoryoya uyarlandı. Kasidenin ilk 29 beyti enstrümantasyon ve orkestrasyon tekniğiyle, İstanbul tadı ve Anadolu ruhu nağmeler eklenerek hazırlandı. Diğer 3 beyit ise tüm orkestra, koro ve makamlarla birlikte şiir olarak icra olunacak şekilde armonize edildi. Oratoryonun sonundaki bu 3 beyitle yakarış ve teslimiyet simgelendi.


BÜYÜK SORUMLULUK

Pike Axundova Türkiyeli müzikseverlerin aslında sahnede görmeye alışık olduğu bir isim. 2009 yılından beri İstanbul’da çeşitli konserler veren Axundova, en son geçtiğimiz yılın Mayıs ayında İstiklal isimli eserinin dünya prömiyeri için buradaydı. Bu konserlerden sonra CRR Genel Sanat Yönetmeni Aslan Özdemir, tarafından Su Kasidesi’ni bestelemesi teklif ediliyor. Bu teklifi olumlu değerlendiren Axundova, “Fuzuli’nin yazdığı eserler her zaman biz bestecilerin dikkatinde olmuştur. Azerbaycan’da 1908 yılında doğuda seslendirilen ilk opera özelliğini taşıyan Leyla ve Mecnun operasının librettosu da Fuzuli’ye ait. Bugün böylesine ciddi bir eseri bestelemek benim büyük bir sorumluluk oldu. Çok hevesle çalıştım. Ümit ediyorum ki konser en yüksek seviyede icra edilir ve Fuzuli edebiyatına layık oluruz” diyor.

SU GİBİ AKTI

Fuzuli’nin yalnız şair olmadığını aynı zamanda çok büyük bir felsefi alim olduğunun altını çizen Axundova, “Fuzuli tek şair değil büyük felsefi fikrin de müellifi. Eserlerindeki derinlik yazılanı anlama değil. Anlamın da altında farklı düşünceler yatıyor. Defalarca okuyorsunuz, derinliğini duymaya çalışıyorsunuz. Bu bakımdan Fuzuli, çok büyük ciddiyet istiyor besteciler için. Oradaki her beyitte derin bir mana saklanır. Yalnız o manayı duyarak onun müziğini yapabilirsiniz. Tabii büyük bir eser. Ancak bütün zorluklara aldırmadan beste süreci su gibi aktı. Zorluk elbette söz konusuydu ama her beyit kendi müziğini kendisi getirdi” diyor.

BESTECİ VE İCRACIYIM

Axundova’nın müzikle ilk teması annesi sayesinde oluyor. Piyano öğretmeni olan annesi Axundova’ya dört yaşından itibaren piyano eğitimi veriyor. 11 yıllık müzik eğitiminde piyanist, bestecilik ve müzikoloji bölümlerini tamamlıyor. Sonra konservatuvara giriyor. Azerbaycan’ın en önemli bestecilerinden Arif Melikov Axundova’nın hocası oluyor. Doktorasını da tamamlayan Axundova bir zamanlar eğitim aldığı Azerbaycan Devlet Konservatuvarı’nda şimdi öğretim üyeliği yapıyor. “Genç yaşımda öğrenciler yetiştiriyor olmak benim için gurur verici” diyen Axundova bestecilik kariyerini şu sözlerle anlatıyor: “Çok küçük yaşlardan beri beste yapıyorum ama profesyonel anlamda 1998’de, 14 yaşındayken başladım. O zamandan bugüne birçok festivalde, yarışmada ödüller kazandım. Ben sadece besteci değilim, aynı zamanda piyanistim. Bestelediğim eserleri genelde ilk ben seslendiriyorum.”

BİRBİRİMİZDEN İSTİFADE EDİYORUZ

Bu konser beri yandan Türk ve Azerbaycan geleneksel müziklerinin de bir harmanı olacak. Türk ve Azeri müziklerinin sadece enstrümantal olarak değil duygu olarak da birbirine benzediğini kaydeden Axundova, “Farklı taraflar da var. Mesela Türk müziğindeki aksak ritimler bizim dans müziklerimizde yok. Ancak iki ülkenin müzisyenleri arasında güzel bir alışveriş var. Birbirimizin eserlerinden istifade ediyoruz” ifadelerini kullanıyor. Ebru Sanatçısı Hikmet Barutçugil de Su Kasidesi’nin 32 beyitini, ebru sanatıyla yorumladı. Fuzuli’nin Peygamber Efendimiz’e olan sevgisini anlattığı ‘AB-RU’larda Su Kasidesi’ isimli sergi konser günü 19 Mart’ta saat 18.00’da CRR Konser Salonu’nun fuaye alanında sanatseverlerle buluşacak. Sergi, 30 Mart tarihine kadar görülebilir.


Kelimesini
değiştirmek büyük kabahat olur

Bestelerini yaparken genellikle klasik edebiyattan beslendiğini söyleyen Pike Axundova, “Yaşayan bir yazarın eserini bestelerken üzerinde değişiklikler yapabiliyorsunuz ama söz konusu Fuzuli gibi büyük bir şairse tek kelimesine dahi müdahale etmek büyük kabahattir” diyor.

#Pike Axundova
5 yıl önce