|

Geylani'nin Vatikan'daki kitaplarına ulaştı

İslam alimi ve mutasavvıf Seyyit Abdulkadir-i Geylani'nin 23. kuşaktan torunu Prof. Dr. Mehmet Fadıl Geylani, atasının kayıp eserlerini bulup yayınlayabilmek için 30 ülkede yaklaşık 400 kütüphanede araştırmalar yaptığını belirterek, 35 yılda 28 eserden 14'ünü yayınladığını söyledi.

Yeni Şafak
13:51 - 6/02/2016 samedi
Güncelleme: 11:51 - 6/02/2016 samedi
AA

Prof. Dr. Geylani, dedesinin, Seyyit Abdulkadir-i Geylani'nin eserlerini toplayıp neşretmek için kendisini 35 yıl önce Medine'ye gönderdiğini ve araştırmalarına buradan başladığını anlattı.



Medine'de Osmanlı'nın yaptırdığı Arif Hikmet Kütüphanesi'ni ziyaret ettiğini belirten Geylani, kütüphanenin hemen yanında Ebu Eyyüb-el Ensari, arkasında Halid Bin Velid ve Hazreti Ömer'in evinin bulunduğunu kaydetti. Geylani, kütüphanenin yapılma nedenini şu sözlerle aktardı:



"Henüz bedeviler evleri yıkmamıştı. Peygamber Efendimiz hicrette önce bu büyük sahabinin evine teşrif etmişler ve İslam'ın nuru oradan bütün dünyaya yayılmış. Osmanlılar da 'Biz de buraya komşu olarak kütüphane yapalım ve buradan ilim nuru tüm dünyaya yayılsın' niyetiyle bu kütüphaneyi kurmuş. El yazma eserler sıcaktan etkilendiği için taştan yapılmış bir bina olan Arif Hikmet Kütüphanesi'nde serin havada muhafaza ediliyordu. Şimdi bu kütüphane yıkıldı ve bu kitaplar başka kütüphaneye taşındı."



İlk yaptığı araştırmalarda "Fethu'r Rabbani" isimli eserin arka sayfasında Seyit Abdulkadir-i Geylani'nin 100'den fazla eserinin olduğu hakkında bazı bilgilerin yer aldığı not bulduğuna dikkati çeken Geylani, Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak, Mısır'daki birçok kütüphaneyi gezdiğini, Süleymaniye Kütüphanesi'nde eserler bulduğunu söyledi. Geylani, Bağdat'taki kütüphanelerde birçok eser bulmayı umut ederken, bilinen eserler dışında bir esere ulaşamadığını kaydetti.



Geylani'nin 3 büyük eseri


Abdulkadir-i Geylani'nin 3 büyük eserinin üzerinde yoğunlaştığını belirten Prof. Dr. Geylani, bu eserler hakkında şu bilgileri verdi:



"Bunlardan ilki ve en önemlisi; Seyyit Geylani Hazretleri'nin kayıp Kur'an-ı Kerim tefsiriydi. 'Tefsir-i El Geylan' adıyla 6 cilt olarak İngilizce, Urduca, Türkçe ve Malay dilinde yayınlandı. İkincisi 'Müsnedü'l Hadis' isimli 10 ciltlik eseriydi fakat bu esere henüz ulaşamadık. Üçüncü büyük eseri ise 'Mutlak Fıkıh' adındaki eseriydi. Bu eserin bir kısmını bulup yayınladık."



"İslam alemi ikinci Asr-ı Saadet hayatını yaşadı"


Abdulkadir-i Geylani'nin, Asr-ı Saadet'ten sonra ümmeti bir araya getiren bir asır yaşattığını vurgulayan Geylani, şöyle devam etti:



"Onun döneminde İslam alemi ve alimler bugünkü kadar kötü bir dönem yaşıyordu. Alimler, hutbe ve sohbetlerde birbirlerinin aleyhinde konuşuyorlardı. Geylani, alimleri bir araya getirmek için çok uğraştı. Sonunda hepsini medresesinde topladı ve şunları söyledi: 'Ey alimler, biliniz ki siz ümmetin imamlarısınız. Allahınız, kitabınız, peygamberiniz ve kıbleniz birdir. Siz böyle yaparak ümmeti parça parça ettiniz. Eğer birleşirseniz ümmet birleşir. Eğer delil istiyorsanız sünnet, Kur'an, icmanız ve kıyasınız size en büyük delildir.' Bu konuşmadan sonra sulh sağlandı. O günden sonra İslam alemi ikinci Asr-ı Saadet hayatını yaşadı."



Prof. Dr. Mehmet Fadıl Geylani, Abdulkadir-i Geylani'nin iki tavsiyesini uygulaması halinde ümmetin saadete ulaşacağına işaret ederek, vasiyetleri şöyle aktardı:



"Birinci vasiyeti, 'İlim aydınlıktır, cehalet ise karanlık ve zulümdür. İlmin nuru ile zulmü ve karanlığı ortadan kaldırınız. İttifak sağlayarak ihtilafı kaldırın. Helal malınızı adil bir şekilde dağıtarak fakirliği ortadan kaldırın.' İkinci vasiyeti, 'İlmin emri, hem emir sahibinin emri, üzerinde olacak hem de onun üzerinde tahakkuk edecek. Alimin emri sultanın emrinin üzerinde olacak. İlmin emri, bütün emirlerin üzerindedir. Eğer böyle olmazsa zelil olursunuz' şeklindedir."



Vatikan yolculuğu


Abdülkadir-i Geylani'nin Vatikan Kütüphanesi'nde eserleri olduğunu öğrenip bu ülkeye gittiğini anlatan Geylani, şunları dile getirdi:



"Vatikan'a ilk gittiğimde kapı görevlisine 'Ben Geylani'nin torunuyum ve kitaplarını araştırıyorum' deyince görevli ayağa kalktı ve bana 'Evet İslam filozofu Abdulkadir-i Geylani.' Kapı görevlisinin anlattığına göre büyükbabası Bağdat'ta kardinal ve misyoner olarak çalıştığı sırada Abdulkadir-i Geylani'nin 'Fethu'r Rabbani' isimli eserini okumuş ve kitaptan çok etkilenmiş. Bu kişi vasiyetinde 'Benim zürriyetim, ne durumda olursa olsun bu kitabı okusun. Eğer insanlar bu zatın emirlerini yerine getirirse hiçbir kan dökülmez' demiş. Aramızdaki bu konuşmadan sonra pasaportumu kontrol edip, geçmemize izin verildi.



Kütüphaneye giriş için birçok evrak gerekiyordu, elimdeki evraklarım yetersizdi. İçeriye girmek bir şekilde nasip oldu. Kütüphanede eseri iki gün aradıktan sonra bulabildik. Bu eser 'Peygamber Efendimizi Rüyada (aşikar) görebilir miyiz' isimli kitaptı. Bunun dışında Vatikan'da toplam 3 eser bulduk ama bu eserler henüz basılmadı."



Araştırmanın ardından görevli kardinalin kendisiyle görüşmek istediğini belirten Geylani, "Kardinale, kütüphanenin giriş şartlarının ağırlığı hakkına şunları söyledim. 'Bu kütüphanede 80 bin civarında eser var. Bu kitabın yazarı bu eseri 400 yıl önce kaleme aldı. Bir de bu kitapların üzerinde 'Bu eser Vatikan Kütüphanesi için yazılmıştır' diye bir şey yazmıyor. İlim tüm canlılar içindir.' Bu söz kardinale çok tesir etti. Ardından kardinal bana ilk defa bir araştırmacının kendisini bu şekilde uyardığını söyledi. Aradan 3 sene geçti ve Vatikan'a ikinci gidişimde, güvenlikteki yetkiliye 'Giriş için eski zorluklar devam ediyor mu?' diye sorduğumda bana, geçen yıllarda bir Türk'ün kardinalle konuştuğunu ve o günden sonra giriş şartlarının çok yumuşadığını söyledi" ifadelerini kullandı.



"Eserler yağmalanarak Vatikan'a getirilmiş"


Geylani, kitapların Vatikan'a nereden geldiğinin sayfalarına not edildiğini ama nasıl geldiğinin kaynaklarda yazılmadığını ifade ederek, "Ama kitapların çoğunun talan edilerek bu kütüphanelere aktarıldığını biliyoruz" dedi.



Abdulkadir Geylani'nin 13 ilim dalında dersler verdiğini belirten Fadıl Geylani, "Onun medresesi herkese açıktı. Sabah Müslümanlara, öğleden sonra ise gayrimüslimlere mühendislik, tıp ve astronomi dersleri anlatıyordu. Geylani'nin bulduğumuz jeoloji ile ilgili bir kitabı var. Tıp kitabını ise henüz bulamadık. Geylani 'Tefsir' adlı eserinde, ayın kendi ışığını güneşten aldığını söylüyor" diye konuştu.



Mehmet Fadıl Geylani, büyük dedesinin 35 yıllık çalışma sonucunda ulaştıkları 28 eserinden 14'ünü yayınladıklarını bildirdi.



"Tasavvuf şeriatın süslemesidir"


Mezhep ve tarikatların birbirine düşman edildiğinin altını çizen Geylani, şunları kaydetti:



"Bunları İslam ve Müslümanları birbirine düşman etmek için yaptılar. Kimi zaman fikir, kimi zaman maddi güçle Müslümanları birbirine düşman ettiler. Şu anda ülkemize de bunu dayatıyorlar. Tasavvuf şeriatın süslemesidir. Tasavvuf olmazsa şeriat süslenmez ve şeriatın maddeleri tatbik edilemez. Türkiyemizi mezhep kavgasına sürüklemek için maddi ve manevi bütün güçleriyle uğraşıyorlar. Devletimize düşen görev, talebelerimizin Osmanlı eğitim sistemini kullanarak eğitilmesidir. Dikkat edin artık... Türkiye'yi fikir sistemiyle yıkmaya çalışıyorlar. Savaşı göze alamadılar ama fikir sistemini kullanmaya başladılar. İnsanlarımız çamura batmaya başladı. Dünyada ümmet ruhunu aşılayabilecek ve yaşatabilecek tek ülke Türkiye kaldı. O yüzden Türkiye'ye yükleniyorlar."

#Abdülkadir-i Geylani
#Dr. Muhammed Fadıl Geylani
il y a 8 ans