|

Hat benim sessiz müziğim

Japon duyarlılığını, çölde geçirdiği yıllardan aldığı ilham ve hat sanatına olan aşkıyla birleştiren, dünyaca ünlü Japon Hat sanatçısı Fuad Kouichi Honda, “Hat benim için sessiz bir müzik gibidir” diyor.

Emeti Saruhan
00:00 - 18/11/2007 Pazar
Güncelleme: 00:11 - 18/11/2007 Pazar
Yeni Şafak
Hat benim sessiz müziğim
Hat benim sessiz müziğim

JJapon sanatçı Fuad Kouichi Honda'nın İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) tarafından düzenlenen hat sergisi Yıldız Sarayı-Çit Kasrı'nda açıldı. Halen Daito Bunko Üniversitesi'nde profesör olan Honda, 3 tablosu 2005 yılında British Museum'un koleksiyonuna eklenen, dünyaca ünlü bir hat sanatçısı.


Aylarca çölde yaşadı

9 Ocak 1946 doğumlu olan Honda'nın, hat ile tanışma hikayesi, Tokyo Üniversitesi Yabancı Diller Arapça Bölümü'nü tercih etmesiyle başladı. 1960'lar öğrenci hareketlerine denk gelen eğitimi sırasında, sınıf arkadaşları kapılara barikat kurup, ateşli sloganlar atıp, polisle çatışırken, Honda bir gün onun gibi bir yazar olma hayalleriyle Kenji Miyazawa'nın çalışmalarını okuyordu. Okul bittikten sonra 4 yıl bir başyapıt yaratmak için küçük apartman dairesinde inzivaya çekildi ama hiçbir şey yapamadı. Hala hayatın anlamını ararken, Arapça bilen az sayıdaki Japonlardan biri olduğu için bir kaç Ortadoğu hükümetine harita yapacak bir şirkette işe başladı. Böylece 1970'lerde kendini Suudi Arabistan, Libya ve Yemen'de tercümanlık yaparken buldu. Honda'nın hayatını değiştiren bu tecrübe, 5 yıl süresince, aylarca çölde kalarak, ayak izi değemiş bölgelere gidip, halkın tepelere, dağlara ve nehirlere verdiği isimleri kaydetmekti.

Bu zorlu şartlar altında geçen bir dönemdi ama Honda doğaya yakın olmayı seviyordu. Bir gün Suudi Arabistan hükümetine yaptığı bir ziyaret esnasında Arap Kaligrafi (hat) sanatçılarını çalışırken gördü. Honda Arap harflerini tanıyordu ancak bu yazım şekline çarpıldı. Sonra öğrendi ki, Arap harfleri esnek olduğu için pek çok çizgi uzatılabilir veya daraltılabilir, özgürce geometrik dizaynlar oluşturulabilir. Bu kıvrımların güzelliğine aşık oldu. Japon sanatı da dahil olmak üzere daha önce kaligrafinin hiçbir çeşidine ilgi duymamışken, hemen hat sanatçılarından birinden temel özellikleri öğretmesini istedi. Böylece işten arta kalan vakitlerinde çadırında tek başınayken pratik yapmaya başladı. Japonya'ya döndükten sonra çalışmaya devam etti ancak bu sefer tek başına çalışıyordu.


Hayatın anlamını Suudi Arabistan'da buldu

Öğretmenleri Suudi Arabistan'dan getirdiği kitaplar ve ağaç yemek çubuklarından kendi yaptığı kalemdi. Japonya'ya döndükten 4 ya da 5 yıl sonra Müslüman olarak “kalp” anlamına gelen Fuad adını aldı. 1988'de İran Irak savaşının son günlerinde, Irak hükümeti Honda'yı dünyanın her yerinden yüzlerce profesyonelin katıldığı ve en iyi çalışmalarını sergilediği Bağdat'taki Hat Sanatı Festivali'ne katılımcı olarak davet etti. Bu sergiden sonra Honda, bu sahanın önemli isimleriyle birlikte anılır oldu. Türk Hat sanatçısı Hasan Çebi ona özel ders vermeyi teklif etti. Honda 2000 yılında icazetini aldı.

Honda kullandığı renklerle hat sanatı içinde kendine bir yer edindi. Diğer sanatçılar, arka planlarında canlı parlak bir rengin diğerlerine konrastını kullanırken, Honda renklerin geçişlerini kullanmayı seviyor. Bir Arap harfi tek başına güzeldir. Fakat bir cümlenin parçası haline geldiğinde başka bir güzelliğe sahip olur. Hemen hemen sessiz bir müzik gibidir diyen Honda, Tokyo'nun batısında, deniz kenarındaki Zushi kasabasında, Japon eşi ve büyüyen kızı ile yaşıyor ve hat dersleri veriyor. İstanbul'da 3 yılda bir IRSICA tarafından düzenlenen prestijli bir sanat yarışmasında 4 Japon ödül kazandı, bunlardan 3'ü Honda'nın öğrencisiydi. Honda'nın sergisi 30 Kasım'as kadar devam edecek.

16 yıl önce