|

Hayalini kurduğum şey gerçekleşti

Ali Can’ın ilk kitabı “Toprağa Dönüş” Truva Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Can, “Hayalini kurduğum şeyin gerçekleştiğini gördüm. Bu daha başlangıç diyorum” ifadelerini kullanıyor.

Merve Akbaş
04:00 - 15/04/2022 Cuma
Güncelleme: 00:45 - 15/04/2022 Cuma
Yeni Şafak
​​Ali Can
​​Ali Can
İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Öğretmenlik mesleğini yaparken bir yandan da roman yazmak hep hayalimdi. Eserim ilk yayımlandığında kendimi başka bir dünyanın kapısını aralayıp eşikten içeri girmiş gibi hissettim. Çünkü fikirleri, toplumsal sorunları, durumları kısaca hayat dair anlam bulabilecek bir durumu olaylar çerçevesinde topluma takdim ediyorsun. Bu durum hissiyat olarak gerçekten güzel. Hayalini kurduğum şeyin gerçekleştiğini gördüm. Bu daha başlangıç diyorum.

Kitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Kitabım basıldıktan sonra hemen sipariş verdim. Kargo ile gelmişti. Okuldan çıktıktan sonra hızlıca eve geldim. Defalarca kitap kargosu açmama rağmen bu başka bir heyecandı. Daha önce kapak fotoğrafını görünce de böyle heyecanlanmıştım. Hemen elime alıp sayfalarda gezindim. Parmaklarımı yazdıklarım üzerinde dolaştırdım. Düşüncelerime bu kez de somut şekilde dokunuyordum. Kitaplar yaşamın keşif rehberidir. Kitabıma bir kez daha baktığımda hem kendim yeniden keşfedeceğim için hem de başka insanlar keşfedeceği için çok mutlu oldum.

Kitabınızı ilk kime imzaladınız?

Kitabımı ilk olarak anneme ve babama imzaladım. En güzel temennilerle imzalayıp kitap rafımın en üstüne koydum. Zaten kitabın giriş bölümünde onlara teşekkürümü sundum. Onların üzerimdeki maddi, manevi emeğini düşünürsek en doğru olan buydu.

İKİNCİ ROMANA DEVAM

Yazmaya nasıl başladınız?

Yazmanın temelinin okuma olduğunu düşünürüm. Okudukça bir yerden filiz veriyor zaten. Lise hayatımdan beri düzenli okurum. Kitap, gazete, dergi hiç fark etmez. Tabii salt okumak yeterli değil, yazma kültürü de kazanmak lazım. Küçük öyküler, karalama yazılar derken olgunlaştıkça roman yazma fikri oluştu. 2018 İzmir Kitap Fuarı’nda iki önemli yazarımız başarabilirsin demişti. Bu sözlerle kendime güvenim arttı. Modern zamanlarda topluma en güçlü seslenen yazı türlerinden birinin roman olduğunu düşündüğüm için bu yolu seçtim. Kendim de edebiyata uzak olmadığım için bu fikir zamanla pekişti. Toplumcu bir yazar olmak isterdim hep. Yaşamı, insanları, doğayı, olayları gözlemledim. İçinden geçtiğimiz süreç ülkemiz ve dünya açısından çok kritik. Maalesef insanlığı gıda ve enerji konusunda zor günler bekliyor. Pandemi başında bu günlerin gelebileceğini düşünmüştüm. Toprağın ve gıdanın önemini bir başka gözle insanlara anlatmak için bu eseri kaleme aldım. İkinci romanımda da toplumcu mesajlar vermeye devam edeceğim.

Gece mi yazarsınız, gündüz mü?

Yazmanın zamanının olmayacağını düşünenlerdenim. Burada önemli olan yazmaya vaktimizin olması. Ben sürekli yaptığım kurgunun üzerine düşünürüm. Bazen öyle güzel şeyler akla geliyor ki hemen oturup yazayım diyorum. Yazarken de bir trenin lokomotifi gibi düşünceler birbirine eklemleniveriyor. Kısacası gece de gündüz de benim.

Defter mi, bilgisayar mı?

Eserin dörtte birini öncelikle deftere yazdım. Karalamalar yapıp düzelttiğim yerler oldu. Kalan dörtte üçünü de bilgisayar ortamında yazdım. Kurşun kalem defter ilişkisi hep bana bir sıcaklık vermiştir. Bir gerçeği de göz ardı edemem. Bilgisayara yazmak daha kolay geliyor. Deftere yazılan birikimi tekrar bilgisayar ortamına aktarmak bir işi iki kez yapmak gibi bir şey. Ben yine de önce birazını deftere sonra yazıp sonra bilgisayarda yazmaya devam edeceğim galiba.

#​​Ali Can
#Toprağa Dönüş
#Truva Yayınları
2 yıl önce