|

Hira mağarası hacı adaylarını duygulandırıyor

Peygamber Efendimize ilk vahyin geldiği Nur Dağı'ndaki Hira Mağarasını ziyaret eden yüzbinlerce hacı, bu güzel mekanda duygu dolu anlar yaşıyorlar.

İha
00:00 - 16/10/2012 Salı
Güncelleme: 13:36 - 16/10/2012 Salı
Yeni Şafak
Hira mağarası hacı adaylarını duygulandırıyor
Hira mağarası hacı adaylarını duygulandırıyor

Oku' emrinin geldiği, Peygamberlik nurunun indiği kutlu dağa çıkmak için yaşlısı, genci, engellisi, bebeği bir yol bulup sarp kayalıklara tırmanıyor. Ayağında rahatsızlık olmasına, yaşına rağmen yukarı tırmanmaktan vazgeçmeyen hacı adayları , Peygamber Efendimizin kokusunu hissettikleri kutlu mekanda gözyaşlarına boğuluyorlar. 'Bana nasip oldu bu güzel mekanlara geldim, bütün akrabalarıma da buraları göster' diye dua eden hacılar yorulmayı bilmiyorlar. 35 yaşında Van'dan hacca gelen Mahmut Sağlam, bu kutsal mekanların rahatça ziyaret edilmesi için bütün hac farz olan vatandaşları erkenden kutsal topraklara davet ediyor. Mağaranın içerisinde dua ederken duygu dolu anlar yaşayan hacılar, sıranın kendisine gelmesi için dışarıda sabırla dakikalarca bekliyorlar. İran, Endonazya ve Türkiye'deki hac sırası uzun olduğundan gelenler birbirlerine kaç senedir sıra beklediklerini soruyor. İran'da 7 ile 15 sene arasında sıra olması çekiyor. Kutsal topraklara fazla nufüsü sebebiyle en fazla hacı adayı gönderen Endonezya'da bile ortalama 5 sene sıra bekleniyor. Türk hacılar ise 2 ile 6 sene arasında cevabını veriyorlar.

Peygamber Efendimiz zamanında üstü açık olan ancak daha sonra üstüne taşlar gelince mağara halini alan yerde, hacı adayları birbirlerine büyük bir hürmet gösteriyorlar. Akşam gün batarken mağara içerisinde şükür namazı kılmak isteyenleri, Afganistan, Pakistan gibi yerlerden gelen hacılar, 'Güneş batarken yani gurup vakti namaz kılmak haramdır' diyerek ikaz ediyorlar. Zilhicce'nin başlayıp başlamadığını, yani ilk hilali görmek için de, konunun hassasiyetini bilen Türkiye, Yemen, Pakistan, Endonezya, Afganistan, gibi memleketlerin hacıları da bir taraftan gözlerini gruptan ayırmıyorlar. Ancak hava çok puslu olduğu için güneşin tam olarak batışı da hilalin çıkması da çıplak gözle fark edilemiyor.

Kutlu mağarayı ziyaret edenler, akşam namazlarını da mağaranın içerisinde, önünde ve üstünde eda ediyorlar. Işıldamaya başlayan mükerrem şehir Mekke ve Harem-i Şerif manzarası, manevi atmosferi daha da sıcaklaştırıyor. Kayaların üzerinde Kabeyi karşılarına alan hacı adayları büyük bir huşu ile akşam namazlarını kılıyorlar. Yolda hacılara soğuk su, güzel bir çay ve meşrubat satan küçük mekanlarda, havanın kararması ile tezgahları yavaş yavaş topluyorlar. Nur dağının yolu üzerinde tespih ve hediyelik eşya satanlarda, geceyi bölgede geçiriyorlar. Dağda hava kararmadan olduğu gibi karardığında da yüzlerce hacı yollarda bulunuyor. Türk hacı adayları, 'Bu duygular anlatılmaz ancak yaşanır. Peygamberimizin bizler için ne sıkıntılar çektiğini bu sarp dağa çıkınca anladık' diyorlar.

Suudlu görevlilerin, Hira Dağı'nın çıkış noktasında 'Bu dağa çıkmak kutsal değildir' gibi, farklı dillerde birçok CD'ler dağıtmasına rağmen kimse yoldan geri dönmüyor. Dağa temizlik için Suudlu yetkililer tarafından hiçbir hizmet verilmemesine ziyaretçiler anlam veremiyor. Nur Dağına herkesin rahatça çıkması için bölgeye teleferik yapılması tavsiyesi ve talebine de Suudlular kulaklarını tıkıyorlar. Nur Dağı'na gelen ziyaretçileri bekleyen 2 büyük tehlike var. Birincisi, sarp kayalıklardan geçerken dengeyi kaybedip aşağıya düşme riski, ikincisi bölgede dolaşan maymunlara çantanızı kaptırmanız. Sarp kayalardan aşağıya götürülen çantada kıymetli evrak ve para var ise, bölgedeki bazı tecrübeli kişiler, pahalı bir bedel karşılığında sarp kayaların kenarından aşağıya inip çantaları alıyorlar.

Bu sene ilk defa mağaranın üst tarafındaki bir düzlüğe ve yolun başında alış veriş yapılan yere kurulan iki küçük mescitte Suudlu görevlilerin cemaatle namaz kıldırması dikkat çekiyor.


12 yıl önce