|

İşitme kaybı engel olmaz

İşitme kişinin dış dünya ile iletişimini sağlayan en önemli duyusu olarak tanımlanıyor. Yenidoğan işitme taraması ile iştme kayıplı bireylere erken tanı koyulabiliyor. Koklear implant hakkında konuştuğumuz Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Derneği Başkanı Prof.Dr. Özgür Yiğit, “Duyusal bir kayba erken müdehale edilmesi ile engellilik önlenebilir” diyor.

Haber Merkezi
04:00 - 17/11/2019 Pazar
Güncelleme: 04:09 - 17/11/2019 Pazar
Yeni Şafak
Geleneksel İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koklear İmplant Şenliği,2015.
Geleneksel İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koklear İmplant Şenliği,2015.

Türkiye’ de her bin canlı doğumdan birinde bebek konjenital işitme kaybı ile doğuyor. İleri yaşta karşılaşılan ve işitme cihazı kullanımı gerektiren işitme kaybı sıklığı ise yüzde 8’i buluyor. Bu oranın 2050 yılında yüzde 20’ nin üzerine çıkacağı öngörülüyor. Bu rakamları bize veren ise Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Özgür Yiğit. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen 41. Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi sonrasında sorularımızı yönelttiğimiz Prof. Dr. Yiğit bize işitme kaybı ve engellilik arasındaki ilişkiyi ve bunun nasıl önlenebileceğini anlattı. Prof. Dr. Yiğit işitme kişinin dış dünya ile iletişimini sağlayan en önemli duyusu olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “İşitme kaybı çevre seslerinin algılanmasını önler. Erken çocukluk çağında işitme kaybı konuşma ve iletişim becerilerinin gelişmesini önler. Yenidoğan işitme taraması ile işitme kayıplı bireylere erken tanı koyup hızlıca tedavi programına almak gerekmektedir. İşitme kaybı türlerine göre tedavi yaklaşımları değişmektedir. Koklear implant cerrahisi nörosensöriyel tip ileri ve çok ileri dereceli işitme kayıplarında uygulayabildiğimiz bir cerrahidir. Klasik olarak kulağa takılan konvansiyonel tip işitme cihazlarından çok daha iyi işitme kazancı ve frekans çözünürlüğü sağlamaktadır. Konuşma seslerinin iç kulağa daha iyi taşınmasını sağlar. Özellikle küçük çocuklarda dil gelişimi çok önemlidir.”


ENGELLİLİK ÖNLENEBİLİR

Yiğit, bir kaybın olmasının her zaman engellilik gelişeceği anlamına gelmediğine de dikkat çekiyor ve, “Duyusal bir kayba erken müdehale edilmesi ile engellilik önlenebilir” diyor. Yiğit şunları ifade ediyor : “İlerleyen teknolojik imkanlar daha kaliteli cihazlar sağlarken sağlık sistemindeki iyi organizasyon sayesinde hedef popülasyon erken tespit edilebilmektedir. Sosyal bir devlet olarak Türkiye bu tür yaygın rahatsızlıkların tanı, tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde oldukça başarılıdır ve kendisini geliştirmeye devam etmektedir. Öyle ki dış ülkelerden giderek artan sayıda hasta ülkemizde başarı ile uygulanan tedavilere erişmek için ülkemizi ziyaret etmektedir. İşitme kaybı tedavileri konusunda araştırmalar tüm dünyada ve ülkemizde devam etmektedir. Gelecekte daha farklı tedavi alternatifleri kullanıma girecektir. Şu an tanı alan vakaların mevcut tedavi uygulamalarını kabul etmemeleri durumunda, ileride geliştirilebilecek tedavi yöntemlerinden de fayda görme şansları oldukça azalmaktadır.”

BİR YAŞINDA KOKLEAR İMPLANT


Yeni Doğan İşitme Taramasında ülkemiz dünyada işitme taramasının önemini en erken farkeden ve en erken aksiyon alan ülkeler arasında olduğunu da belirten Yiğit, “işitme kaybı durumunda geç tanı konması, kişinin işitme kaybı haricinde konuşma ve konuşulanı anlama gibi ifade edici yeteneklerini de olumsuz etkileyen bir durumdur. Geç tanı almış ve geç rehabilite edilmiş ya da hiç rehabilite edilmemiş bireyler bilişsel ve psikolojik olarak zorlandıkları gibi akademik olarak da kapasitelerini ortaya koymakta güçlük yaşarlar” diyor. Yiğit şu ifadeleri kullanıyor: “Başarılı ulusal tarama programları sayesinde artık işitme kayıplı bireyler çok daha erken tanı almakta, cihazlandırılmaları ve özel eğitim programlarına başlatılmaları daha erken gerçekleşmektedir. 2010 yılında referans merkezi olan hastanemizde işitme kaybı tanısı alan her bireyin tanısını, tedavinin gecikmesi durumunda kendisini bekleyen olumsuzlukları, mevcut tedavi ve rehabilitasyon imkanlarını detaylı açıklıyoruz. İşitme taraması programında hedef yaşamın ilk üç ayında tanı koymak, 6 içinde cihazlandırmak ve uygun vakalarda 1 yaşında koklear implant uygulamaktır. Cihazlandırılmış tüm vakalar işitsel-sözel eğitim içeren bir özel eğitim programına başlatılmalıdırlar.” Yiğit, dünyadaki gelişmeleri, Ar-Ge çalışmalarını yakından takip ettiklerini vurgulayarak, tıbben uygun görülen yani koklear implant endikasyonu olan vakalarda sosyal güvenlik kurumunun koklear implant maliyetini karşıladığını da söylüyor.

Dünyada ne varsa ülkemizde de var

  • Yiğit’e çocuklarında doğuştan işitme kaybı bulunduğunu öğrenen bir ailenin izlemesi gereken yolu sorduğumuzda ise şu yanıtı veriyor: “İşitme kaybı tanısı herkes için üzücü bir durumdur. Çocuk hastalar söz konusu ise anne ve babanın her ikisiyle de mevcut durumu ve yapılması gerekenleri paylaşıyoruz. Bu noktada aileleri sorumlulukları hakkında bilgilendiriyoruz. İşitme kaybı anlamında dünyada ne uygulanabiliyorsa ülkemizde de bunları uygulayabilecek tıbbi, teknolojik ve ekonomik güce sahibiz. Kulak burun boğaz hekiminin rehberliğinde hızlıca çocuğumuzun her iki kulağının işitme cihazına başlatılması ve özel eğitime alınması gerekmektedir. Bireyin iyi işitsel-sözel gelişimi, gürültüde-karanlıkla yer-yön tayini için iki kulaklı “binaural” işitme çok önemlidir. Bu özel eğitim sayesinde cihaza uyum ve dil gelişiminin üst düzeyde olması sağlanmaktadır. Sonrasında orta derece işitme kayıplı vakaların işitme cihazından ne kadar fayda gördüklerinin hem işitsel değerlendirmelerle hem de dil- konuşma becerilerinin değerlendirilmesi ile takip edilmesi gerekmektedir. İleri ve çok ileri dereceli işitme kayıplı çocuklara bir yaş civarında çift taraflı koklear implant uygulanması hedeflenmektedir.”

#Özgür Yiğit
#İşitme
#Engel
#Koklear
4 yıl önce