|

“Kadim hikâyeler, bugünün şarkısını daha güçlü söyleyebilmek için gerekli”

Yazar, editör Feyza Kartopu’ya yeni kitabı Zamanın Şarkısı ve çocuk edebiyatı ile ilgili sorularımızı yönelttik. Kartopu, “Geçmişte yaşanan, üzerimizdeki izlerini henüz silemediğimiz yaşanmışlıkları hatırlanır kılmak, onları nefes alan hikâyelere dönüştürmek, bu kadim mirasa sahip çıkmak için bir adım.” diyor.

04:00 - 15/02/2022 Salı
Güncelleme: 21:50 - 14/02/2022 Pazartesi
Yeni Şafak
Feyza Kartopu
Feyza Kartopu
ZEYNEP TUBA KESİMLİ
Deneme, çocuk edebiyatında öykü ya da roman kadar sık rastlamadığımız, ihmal edilmiş diyebileceğimiz bir tür. Yeni kitabınız Zamanın Şarkısı’nda ise çocuklar için kaleme aldığınız denemeler yer alıyor. Masal ve roman türlerinde de eser verdiğinizi göz önünde bulundurarak sormak istiyorum. Çocuklar için deneme yazmak daha riskli ve zor değil mi?

Deneme, üslupçu bir yanı olması sebebiyle şiire yakın; aktarımını, öykücükler anlatarak vermesi yönüyle de öyküyü içeren bir tür. Diğer formların dışarda bıraktıklarını da içine alan, geçirgen, pervasız bir yanı var. Bu yoğun etki ve kuralsızlık, zannediyorum bir tekinsizlik hissi uyandırıyor. Özellikle çocuklar için yazarken. Anlattıklarınızın “çocuğa görelik” ilkesine uygunluğu değil yalnızca, yazılanların onları neden ilgilendirdiği sorusuna verecek bir yanıtımız da olmalı. Aktarımı, bir hikâyenin içinde vermenin, çocuk edebiyatında en tercih edilen yol olduğunu düşündüğümüzde, denemenin bunun kıyısında kaldığını söylememiz kaçınılmaz.

Atalarımızın deneyim ve hikâyelerinin ışığında yürümek gibi çok kıymetli bir amaç için kaleme alınmış, birer hikâyesi de olan denemeler yer alıyor kitabınızda. “Bir zamanlar söylenmiş şarkıları bilip söylemek güzeldir fakat yeni şeyler söylemeye de ihtiyacımız var,” diyorsunuz öte yandan. Geçmişin unutulan şarkıları, bugünün şarkısına nasıl dönüşebilir?

Gelenekçi bir yazar değilim, salt eskiyi dillendirmenin yerinde saymakla bir ve eş olduğuna inanıyorum fakat öte yandan inandığım ve peşinden gittiğim bir başka soru daha var: Kadim mirasla olan ilişkimizi yeniden düşünmek ve bu düşüncenin izini sürmek bugün neyi şekillendirmemize yardımcı olur? Bu deneyimler, kurulan ve bozulan bu düzen, yeşeren ve solanlar… bize ne anlatıyor? Neyi yeniden hatırlatıyor? Bu sorulara verdiğimiz iyi bir cevabımız olduğunda, geçmişle şimdinin köprüsünü daha sağlam kurabileceğimize, dolayısıyla yaşanılan ana daha köklü bir bakışla bakabileceğimize inanıyorum.

Çocuk kitabı editörlerinin sayıca ve nitelik olarak gelişim göstermesi, çocuk edebiyatının gelişim sürecine sizce nasıl bir katkı sundu?

Çocuk kitabı editörlüğü, sanatsal hassasiyetlerin tümüne sahip olması bakımından edebiyatın diğer şubeleriyle aynı hareket noktasına sahip fakat “çocuğa görelik” ilkesi etrafında düşünülmesi gereken pek çok farklılığı da göz ardı etmemek gerekiyor. Çocuk edebiyatı, illüstrasyonundan, grafik tasarımına, arka kapağından, sunuşuna değin çocuk okura göre düzenlenmesi gereken pek çok farklılığı bünyesinde barındırıyor. En çok da bu sebeple ayrı bir çalışma disiplini gerektirdiğini söyleyebiliriz. Bahsettiğim içeriklere hâkim editörlerin sayıca ve nitelik olarak gelişim göstermesinin edebiyata olumlu katkı sunacağı muhakkak. Belki bunun yanına bir şerh düşmeli ve çocuk yayıncılığının dünyadaki seyrini takip etmenin gerekliliğinin altını çizmeliyiz. Yayımlanan yeni makaleler, konu yelpazesinin giderek genişleyip karmaşık bir hâl alması, postmodern eserlerin yaygınlaşması bu takibi zorunlu kılıyor.

Sizin severek okuduğunuz çocuk kitapları neler?

Resimli çocuk kitapları ve postmodern metinler. Bunlar, kütüphanemde özel bir yere sahip. Anna Llenas’ın Boşluk’u, David Ouimet’in Suspus’u, Edward Van De Vendel & Anton Van Hertbrvggen’in Olmayan Bir Köpeğin Hikâyesi böyle kitaplar. Yoruma, düşe, çoğalmaya, ters yüz etmeye, başka metinler üretmeye açık, doğurgan metinler. Böyle metinlerin peşinden gitmeyi seviyorum.

#Feyza Kartopu
#Anna Llenas
#David Ouimet
2 yıl önce