|

Kadın ruhunun sırlarını çözmek için tırmalayan bedbahtlar...

Popüler televizyon dizilerinin usta yönetmeni Ken Kwapis'in göz kamaştırıcı bir oyuncu kadrosunu bir araya getirdiği “Erkekler Ne Söyler, Kadınlar Ne Anlar?”, duygusal ilişkilerde özverinin yerini ödünsüz bir bencilliğe terk ettiği günümüz dünyasında, gitgide artan kadın-erkek iletişimsizliğinin nedenlerine ilişkin olarak son derece eğlenceli gözlemler sunuyor

Ali Murat Güven
00:00 - 25/04/2009 Cumartesi
Güncelleme: 22:49 - 24/04/2009 Cuma
Yeni Şafak
Kadın ruhunun sırlarını çözmek için tırmalayan bed
Kadın ruhunun sırlarını çözmek için tırmalayan bed

Erkekler Ne Söyler, Kadınlar Ne Anlar”, 1998-2004 yılları arasında üst üste 6 sezon gösterimde kalan ve bir dönem ülkemizde de epeyce revaçta olan kült televizyon dizisi “Seks ve Şehir”in senaryo yazarları Greg Behrendt ve Liz Tuccillo'nun çok satmış bir kitabından beyazperdeye uyarlandı. ABD'nin Baltimore kentinden, birbiriyle herhangi bir bağlantıları olmayan, henüz 20'li ve 30'lu yaşlarındaki bir grup insanın karşı cinsle girdikleri sorunlu duygusal ilişkilerin ele alındığı bu yapıt, anılan dizinin yıllar önceki bir bölümünde yer alan kısacık bir diyalogdan doğmuş. “Seks ve Şehir”in iki gedikli karakteri arasında geçen o diyalogda, kahramanlardan Gigi kendisini bir türlü aramayan erkek arkadaşı hakkında şunları söyler:

“Belki beni aramıştır da mesajı bana ulaşmamıştır. Ya da belki numaramı kaybetmiştir. Ya da şehir dışındadır. Ya da ona bir taksi çarpmıştır. Ya da büyükannesi ölmüştür.”

Dert ortağı Alex'in bu ümitvar yorumlar karşısındaki cevabı ise son derece kestirme ve aynı oranda da can yakıcıdır:

“Ya da belki hiç aramamıştır; çünkü seni artık görmek ve seninle yatmak istemiyordur.”

Yönetmen Ken Kwapis, çekim çalışmaları sırasında kendisiyle yapılan bir söyleşide, “Yeni filmim, muhtemelen sinema tarihine bir televizyon dizisinin tek paragraflık diyaloğundan esinlenilerek çekilmiş ilk yapım olarak geçecek” demiş. Fakat, “aşk”ın modern zamanlarda büründüğü acınası görünümü özetleyen o kısacık diyalog aslında filmden çok daha önce, “Seks ve Şehir” dizisinin beyin takımının çok satanlar listesine giren kitapları için esin kaynağı oluşturmuştu. Senaristlerden Behrendt, kahramanı Alex'in günümüzün kadın-erkek ilişkilerinde yaşanan “etçil egoizm”i kestirmeden özetleyen cümlesini sonradan ABD'de listeleri zorlayan bir kitabın ana fikrine dönüştürmekle kalmayıp, ilişkilere manevî bir boyut katma noktasında başarısız olanlar için yakın zamanda bir de televizyon programı hazırlamaya başladı. “Aslında bu dünyaya kadın-erkek ilişkilerindeki sorunlar üzerine bir kitap yazma hedefiyle gelmedim” diyen yazar, açıklamalarına şöyle devam ediyor:

“Her şey, yıllar önce bir öğle yemeği sırasında birine öylesine yaptığım bir yorumla başladı. Bir kadına, eğer bir erkek onu artık aramıyorsa, bunun en dürüstçe ve mantıklı açıklamasının onu beğenmemesi olabileceğini söyledim.”


YÜZEYDEN SEKEN İLİŞKİLER

Film boyunca her birinin öykülerine ayrı ayrı odaklandığımız kadın ve erkek kahramanlarımız, ilişki havuzunun sığ ve keyifli kısmından evlilik hayatının alabildiğine derin ve dalınması yürek isteyen sularına doğru ilerlerken, bir yandan karşı cinsin işaretlerini okumaya, bir yandan da “Bu işlerde istisna yoktur” genel kuralı içinde kendilerince bir istisna oluşturmaya çalışıyorlar.

Bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak, kazanma ihtirasıyla bezeli sert bir satranç oyununu andıran böylesine mekanikleşmiş ve hesapçı duygusal ilişkilere beyazperdede günümüzden çeyrek yüzyıl önce tanık olsaydım, “İşte, Batı dünyasındaki bireysel kokuşmanın çok tipik bir yansıması” deyip geçerdim, “Şükürler olsun ki Doğu kültürünün mensupları olarak bizlerin hayatı, aşkı ve kadın-erkek birlikteliğini yorumlama biçimimiz bundan çok farklı. O yüzden, aşk görünümündeki bu sahtekârca oyunun içerdiği tehlikeler bizim topraklarımıza epeyce uzakta. Doğu'nun

mehtabı altında aşk, cumartesi gecesi alkol komasıyla karışık başlayan, pazar sabahı da sorgusuz sualsiz biten tek gecelik bir cinsel ilişkinin değil, ömür boyu bağlanmanın, gerektiğinde kendini sevdiği için fedâ etmenin adıdır.”

Fakat, ülkemdeki kadın-erkek ilişkileri hakkında artık bu kadar kendinden emin ve iddialı cümleler kuramıyorum ne yazık ki… Çünkü, Atlantik'in öte yakasını ve Avrupa'yı 1960'lardan itibaren darmadağın eden bir dalganın, adına “cinsel devrim” denilen bir çürümüşlük hareketinin, ülkemin Batı kıyılarından başlayarak bu coğrafyayı da sinsice tarumar etmeye başladığının farkındayım.

“Gerçek aşk”ın krallığı nicedir bizde de büyük bir gürültüyle çökmüş durumda. Şimdinin başat eğilimi “erin yiğitliğine ya da kara gözlerine değil, şişkin cüzdanına vurulmak…” Amerikan sinema endüstrisinin zaman zaman ortaya koyduğu bu tür eğlencelik romantik komediler, en azından durum saptırması yapmaya kalkışmıyor ve en ahmak insanların bile artık net olarak gördükleri çıplak bir gerçeği dürüstçe gözler önüne seriyorlar. “Kalbin kalbe vurgunluğu”nun “etin ete vurgunluğu”na dönüştüğü çağdaş bir aşk yorumunda, erkekler de kadınlar da kendilerine ilk heyecanı vermemeye başlayan partnerlerini arayıp sormaktan elbette ki yavaş yavaş uzaklaşacaklardır. Gençlik ve güzelliğin, maddî varsıllığın, tensel tazeliğin alabildiğine kutsandığı böylesine vefâsız bir dünyada da ruhlar doğal olarak her dem huzursuzluk çekmeye

devam edecektir.


ERKEKLER NE SÖYLER, KADINLAR NE ANLAR ? He's Just Not That Into You

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD-Almanya-Hollanda ortak yapımı

Türü ve Süresi: Romantik Komedi / 129 Dakika

Yönetmen: Ken Kwapis

Oyuncular: Ben Affleck (Neil Jones), Jennifer Aniston (Beth Bartlett), Jennifer Connely (Janine Gunders), Scarlett Johansson (Anna Taylor), Bradley Cooper (Ben Gunders), Drew Barrymore (Mary Harris)

İçerik Uyarıları: İçerdiği cinsellik ve argo diyaloglar nedeniyle, 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Yıldız Puanı: * *1/2


'Öteki İstanbul'un kaybetmeye mahkûm hayatları

İlk gösterimini geçen sonbahardaki 45'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapan “Başka Semtin Çocukları”, bu festivalin ulusal yarışma bölümünde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” (Volga Sorgu Tekinoğlu), “En İyi Sanat Yönetmeni” (Türker İşçi) ve “Behlül Dal Genç Yetenek Ödülü”nü (Aydın Bulut) kazanarak dikkatleri üzerine çekmişti.

Bir dizi ana kahramanın hayatlarına ilişkin paralel kurgular üzerinden akıp giden film, İstanbul'un polisiye olayların hiç eksik olmadığı huzursuz semti Gazi Mahallesi'nde yaşayan iki yakın arkadaşın, “daha güzel bir hayat” özlemi içinde, yaşadıkları sefil ortamdan kurtulma hayâllerini ve bu hayâlleri gerçekleştirebilmek için ödemek zorunda oldukları bedelleri konu alıyor. Güneydoğu'daki askerî operasyonlarda gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle ödül olarak bir ay erken terhis edilen Semih (Mehmet Ali Nuroğlu), askerden döndüğü gün mahallesinde kardeşinin cenazesiyle karşılaşır ve derin bir öfke içinde onun katilini aramaya başlar. Genç adam, kardeşini katleden kişiyi bulmak üzere girdiği karanlık âlemlerde, cevaplanması zor sorularla dolu bir başka savaşın içine doğru sürüklenecektir. Mayınlı bir araziye benzeyen bu ortamda gerçeğin izini sürmeye çalışırken kaybedilen tek şeyin kardeşinin hayatı olmadığını fark eden Semih, “Öteki İstanbul'da peşinen kaybetmeye mahkûm edilmiş binlerce hayatın öfke ve çaresizlik duygularıyla beslenen sert yüzüyle de hesaplaşmak zorunda kalacaktır.


BAŞKA SEMTİN ÇOCUKLARI

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, Türkiye yapımı

Türü ve Süresi: Drama / 95 Dakika

Yönetmen: Aydın Bulut

Oyuncular: Mehmet Ali Nuroğlu (Semih), İsmail Hacıoğlu (Veysel), Volga Sorgu (Simo), Ertan Saban (Gürdal), Eyşan Özhim (Canan), Bülent İnal (Kerim), Avni Yalçın (Ali Dayı), İpek Yaylacıoğlu (Saadet), Özge Özder (Gül), Erkan Bektaş (Haydar), Serkan Keskin (Engin), Taner Barlas (Hasan), Bora Sivri (Nusret), Filiz Ahmet (Beyza)

İçerik Uyarıları: İçerdiği şiddet ve argo diyaloglar nedeniyle 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Yıldız Puanı: * * *


Bu hafta sonu gösterime giren diğer filmler

DİLBER'İN SEKİZ GÜNÜ

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, Türkiye yapımı

Türü ve Süresi: Drama / 106 Dakika

Yönetmen: Cemal Şan

Oyuncular: Nesrin Cavadzade (Dilber), Fırat Tanış (Mehmet), Osman Akça (Ali), Necmettin Çobanoğlu (Dilber'in babası), Hatice Altan Gençler (Dilber'in annesi), Macit Sonkan (Ali'nin babası), Gül Hüsniye Taş (Ali'nin annesi), Ahmet Saraçoğlu (Kemâl), Mustafa Üstündağ (Kasabanın delisi), Arzutan Bayraktutan (Berivan), Aslıhan Berguvan (Nazlı)

İçerik Uyarıları: İçerdiği şiddet nedeniyle 15 yaşından küçükler için uygun değildir.

Yıldız Puanı: * *1/2

Dilber, çocukluk çağlarından beri deliler gibi sevdiği Ali (Osman Akça) ile evlenme hayalleri kuran bir genç kızdır. Buna karşılık, Ali'nin babası (Macit Sonkan) oğlunu bir başka kızla evlendirmek için arkadaşına söz vermiştir ve oralarda verilen böylesi sözler de her ne pahasına olursa olsun tutulmak zorundadır. Baba otoritesi karşısında çaresizlik içinde kıvranan Ali için bu durumdan herhangi bir çıkış yolu yoktur; çocukluk aşkına zorunlu olarak bir başkasıyla evleneceğini söyler.


PARTİ TIRTILLARI Disco Ormene

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, Danimarka-Almanya ortak yapımı

Türü ve Süresi: Animasyon / Gençlik Serüveni / 79 Dakika

Yönetmen: Thomas Borch Nielsen

Türkçe Versiyonun Seslendirme Sanatçıları: Umut Tabak (Barry), Hakan Gerçek (Tito), Tuba Pelister (Gloria), Erkan Taşdöğen (Jimmy), Nilgün Kasapbaşoğlu (Donna), Füsun Kokucu (Anne), Orhan Hızlı (Frank-Baba), Murat Atıl (Sunucu), Murat Prosçiler (Sinek), Mazlum Kiper (Tony Dean), Talat Turhan Türkeli (Kırkayak), Cengiz Daner (Böcek), Dündar Müftüoğlu (Pattison)

İçerik Uyarıları: Her yaş grubundan izleyici için uygundur.

Yıldız Puanı: * * 1/2

Solucan Barry, son derece sıkıcı bir hayat yaşamaktadır; ta ki günlerden bir gün babası ona eski bir plak hediye edene kadar… Tavan arasından gelen bu tozlu plaktaki demode disco melodileri eşliğinde mükemmel biçimde dans edip şarkı söylemeyi öğrenen Barry, söz konusu yeteneğini kitlelerle paylaşmak üzere popüler bir şarkı yarışmasına katılmaya karar verir. Bunun için arkadaşlarının yardımıyla bir de grup kuracaktır. Ancak, gerçek hayat pistte tempo tutmak kadar kolay değildir.


BEVERLY HILLS ÇUVAVA Beverly Hills Chihuahua

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, ABD yapımı

Türü ve Süresi: Yarı Animasyon / Gençlik Serüveni / 91 Dakika

Yönetmen: Raja Gosnell

Gerçek Çekimlerdeki Oyuncular: Piper Perabo, Manolo Cardona, Eugenio Derbez ve Jamie Lee Curtis

Türkçe Versiyonun Seslendirme Sanatçıları: Arzu Doğan (Chloe), Gülen Karaman (Viv Teyze), Oya Prosçiler (Rachell), Faruk Akgören (Delgado), Mazlum Kiper (El Diablo), Barış Özgenç (Sam), Tülay Bekret (Delta), Almila Uluer (Blair), Nurhan Yılma (Angela), Sefa Zengin (Vasquez), Hakan Akın (Ramirez), Kerem Atabeyoğlu (Chucha), Murat Şenol (Manuel), Enver Güçlü (Monte), Selen Öztürk (Biminy), Talat Türkeli (Rafferty)

İçerik Uyarıları: Her yaş grubundan izleyici için uygundur.

Yıldız Puanı: * * *

Walt Disney şirketinin yarı animasyon-yarı gerçek çekimlerden oluşan yeni aile komedisi “Beverly Hills Çuvava”nın başrolünde, elmas tasmalı şımarık bir Beverly Hills köpeği olan sevimli kahramanımız Chloe bulunuyor. Çuvava cinsi dişi bir köpek olan Chloe mensubu olduğu Californialı ailedeki lüks hayatın tadını doyasıya çıkarırken, habire çevresinde dolanan ve onun için çıldıran Papi adlı erkek hemcinsinin bu ilgisine hiç bir biçimde karşılık vermez.


DOST KAZIĞI How to Lose Friends & Alienate People

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2008, İngiltere yapımı

Türü ve Süresi: Romantik Komedi / 110 Dakika

Yönetmen: Robert B. Weide

Oyuncular: Simon Pegg (Sidney Young), Kirsten Dunst (Alison Olsen), Danny Huston (Lawrence Maddox), Gillian Anderson (Eleanor Johnson), Jeff Bridges (Clayton Harding), Megan Fox (Sophie Maes), Max Minghella (Vincent Lepak)

İçerik Uyarıları: İçerdiği argo diyaloglar, grafik çıplaklık ve uyuşturucu kullanımına ilşikin kısa bir bölüm nedeniyle 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Yıldız Puanı: * * 1/2

Sidney; şöhret, gösteriş ve cazibeyi hem çok seven, hem de ondan nefret eden, özünde gayet saf ve mahcup karakterli bir adamdır. Çizgisini çok da benimsemeden çalıştığı dergi “Post Modern Review” medya yıldızlarına ve bunların yarattıkları zararlı trendlere her gün yeni yeni hayranlar kazandırmaktadır. Kahramanımız, bu çizginin tamamen karşısındaki muhafazakâr NewYork dergisi “Sharp's”dan iş teklifi alınca sevinçten çılgına döner. Böylece Yeni Dünya'daki daha parlak bir kariyerin kapıları da aralanmıştır.


13'ÜNCÜ GÜN Friday the 13th

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı

Türü ve Süresi: Korku-Vahşet / 110 Dakika

Yönetmen: Marcus Nispel

Oyuncular: Jared Padalecki (Clay Miller), Danielle Panabaker (Jenna), Amanda Righetti (Whitney Miller), Travis Van Vinkle (Trent), Derek Mears (Jason Voorhees)

İçerik Uyarıları: İçerdiği yoğun şiddet, cinsellik, argo diyaloglar ve uyuşturucu kullanımı nedeniyle 18 yaşından küçükler için uygun değildir.

Yıldız Puanı: * 1/2

Kayıp kız kardeşi Whitney'i aramak için, hakkında pek çok ürkütücü öykünün türetildiği Kristal Gölü ormanlarının yolunu tutan Clay Miller, ağaçların ardında iyice kamufle olmuş eski bir kulübeye ulaşır. Bu kulübe, Whitney'in kayboluşuna ilişkin pek çok sırlar barındırmaktadır. Polisin ve yöre halkının uyarılarına kulak tıkayarak kızkardeşini sabırla aramayı sürdüren Clay, aynı bölgeye hafta sonu tatili umuduyla gelen üniversiteli gençler arasından Jenna adlı bir genç kızın da yardımını alır.



15 yıl önce