Tarihi At Pazarı’nın bugünkü görünümü hem semt esnafını hem de çayını, kahvesini içerken güzel vakit geçirmek isteyenlerin yüzünü güldürüyor. Belediyenin de desteğiyle eskiden tamirhanelerin sıralandığı At Pazarı meydanında şimdi birbirinden güzel kafeler hizmet veriyor. Mekanların alkolsüz olması da en büyük artısı. Şimdi sizleri At Pazarı’nın hemen girişinde yer alan, tarzıyla etrafındaki kafelerden ayrılan bir yere götürüyoruz.
Varan orta yaşlarına gelmiş biri. 3 yıl önce karar veriyor böyle bir kafe açmaya. Dükkandaki her şey onun elinden geçiyor. Dört ay boyunca dükkana kapanıp kozasını ören tırtıl gibi işliyor dükkanın her bir detayını. Bir vitrin için dolaşmadığı ikinci elçi, eskici, antikacı kalmıyor. Her şeyi hazır almıyor bazılarını da kendisi yapıyor. Sıradanlığa, basitliğe ve kolaycılığa karşı olması Telve’nin her köşesine sinmiş durumda. Para cüzdanından menü yapmak başka kimin aklına gelebilir? Ya elektrik duyundan şekerliğe ne demeli? Bugüne kadar hep iyi tepkiler almış. Duyduğu güzel sözler onu daha da heyecanlandırmış.
Eşyaların da ruhu olduğuna inanan Varan, “Olmasaydı bize hizmet etmezlerdi” diyor. Eski mobilyalarda emek, uğraşı ve ruh var. Detaylara önem veren Varan için bunlar son derece önemli şeyler. Hem eşyaya saygı duyuyor hem de eşyayı bugüne getirenlere. Varan dükkanı tek başına idare ediyor. Kendi küçük dünyası olmuş Telve.