|

Kediler Mustafa’yı kokusundan tanırdı

15 Temmuz darbe girişimi gecesi sokağa ilk çıkanlardan biri de Yeni Şafak Pazar ekinde çalışan gazeteci arkadaşımız Mustafa Cambaz'dı. Onun şahadet haberinin ardından yüzlerce insan ağladı. Bugün şehadetin üzerinden tam bir yıl geçti ama acımız hiç geçmedi. Hepimizi teselli eden onun Topkapı ve Bayrampaşa'daki gazetemizin iki binasında bizlere emanet ettiği yetim kedileriydi. Çünkü Mustafa Cambaz hem Yeni Şafak'taki kedilerin hem de mahallesindeki kedilerin babasıydı. Çengelköy’de yaşıyordu. Oturdukları iki evi sırf kedileri sevmeyen komşuları ve ev sahipleri yüzünden değiştirmişti. Bir keresinde iş yerinde doğum yapamayan kediyi hastaneye götürüp tedavi ettirmiş, ölmek üzere olan bir başka kediye kalp masajı yaparak hayata döndürmüştü. Oğlu Alparslan Cambaz mesai arkadaşları Mehmet Şeker, Ayşe Büşra Erkeç, Ebru Fidancı ve Celal Alabaş Mustafa Cambaz’ın kedilerle kurduğu bağı anlattı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 16/07/2017 Pazar
Güncelleme: 09:48 - 16/07/2017 Pazar
Yeni Şafak
Mustafa Cambaz
Mustafa Cambaz
Alparslan Cambaz:
Veterinerlerle
kavgalıydı

İlk evimizde bahçede çok kedi olduğu için ev sahibi kızıyordu. Gizli saklı besliyorduk. O yüzden çıktık oradan. Taşındığımız evin sahibinin özellikle kedi seven biri olmasına dikkat ettik. Başlarda kedi seven ev sahibimiz evlenince eşi kedileri istemediği için o evden de taşınmak zorunda kaldık. Evde hep bir kedi muhabbeti dönerdi. Ailece kedileri severiz. Kediler gideceği kapıyı bilir. Kimseyle bir şey paylaşmayan zenginlerin kapısında beklemez. Bizim kapımızda her zaman kediler vardı. Babam hepsine bol bol mama bırakırdı. Asla iki kediye bir kapta mama vermezdi. Çok adildi. Babam da ben de veterinelerle kavgalıydık. Çünkü kaç tane kedi götürdüysek öldürdüler. Kedinin sağlığını düşünen veterine rastlamadık.

Mehmet Şeker (Yazar):
Mustafa’dan sonra kediler bana daha yaklaştılar

Mustafa fotoğraf çekmeye her yere giderdi. Anadolu’nun da birçok yerine, şehrine kasabasına köylerine gitti. Oralarda ilk önce camilere uğrardı. Camilerin etrafında kediler çok olur malum. Önce onları sever, doyururdu. Sonra işine bakardı. Bu çok az rastlanan bir durumdur. Mahallesinde de çok fazla kedisi vardı. Onları besleyeceği zaman etrafına toplanırlardı. Adımlarından tanırdı kediler Mustafa’yı. Mustafa’yı kaybettikten sonra yolda rastladığım kediler bana daha yakın ilgi göstermeye başladılar. Bu benim için çok özel bir şey. Sık sık başıma geldi. Sanki Mustafa bana el vermiş gibi bir şey oldu. Ben kedileri eskiden beri severim ama bu bir sene içinde bana daha sıcak davranır oldu kediler. Ben de kediler yanıma her geldiğinde Mustafa’yı anıyorum.


Çilem Ötügen (Dağıtım şefi):
Birbirimize emanettiler

Ben kendimi bildim bileli kedilere bakardık. Bir yere gitsek birbirimize emanet ederdik çocuklarımızı bırakır gibi. İş yeri Topkapı’ya taşınırken bana “Gönlüm çok rahat, sen varsın burada. Kediler sana emanet” dedi. Birkaç ay sonra geldi gülümseyerek “Kilo almış bunlar dedi. Rahatlar, barınağa da alışmışlar. Allah razı olsun senden” dedi. Kediler her gün onun yolunu gözlerlerdi. Kahvaltı yapmadan birlikte kedilerin mamalarını verirdik. Maaşından ayırırdı, kedilere sosis ve mama alırdı. Mama yemeyen bir kedi vardı, sırf ona imtiyaz geçer sosis alırdı. Çay içmeye bahçeye çıktığında kediler hemen yanında toplanırdı. Kediler için “Saf, karşılıksız sevgi. Bak, görüyor musun? Kim böyle sevebilir bir insanı” derdi.


Ayşe Büşra Erkeç (Muhabir):
Babaları gibi davranıyorlar

Sabah işe geliyordum. Mustafa Abi’yi her gördüğümde etrafında kediler olduğu için ona zaten ‘kedicik babası n’aber’ gibi laf atardım. O da bana tebessüm eder ve cevap verirdi. O gün de kedilere aynen fotoğrafta görüldüğü gibi yemek yediriyordu. Sabah 07.30 civarıydı sanırım. “Kedicik babası kediler sabahın bu saatinde acıkmışlar mı” dedim. Güldü “Acıkmazlar mı hiç” dedi. Biraz izledim onu. Kediler ona babaları gibi davranıyor. O da kedilere evladı gibi şefkat gösteriyordu. Aralarında tuhaf ama gerçek bir iletişim kurulmuştu. Mesela kedinin biri başka bir kediyi şikayet eder gibi miyavlıyor. Mustafa Abi de ona cevap veriyor. Mustafa Abi konuşurken kedi susuyor. Kedi miyavlarken Mustafa Abi susuyordu. ‘Abi fotoğrafını çekebilir miyim’ diye sordum. Olur der gibi tebesssümle başını salladı. Çay molasına çıktığımda onu sürekli kedilerle hemhal olurken görürdüm.


Ebru Fidancı (Hemşire):
Benim gibi bir meczup daha var

O Allah’ın dostlarıyla hemhaldi. Hepimiz de ilgilensek onun gibi olamayız. O kediler için başkaydı. Benim Mustafa Abi’yle ilk tanışmam işe başladığım ilk gündü. Ben de kedi çok severim. Bizim gibi kedi severlere dışarıdan meczup gözüyle bakılıyor. Mustafa Abi’yi kedilere gülümseyerek yemek verirken görünce yanımdaki arkadaşa “Benim gibi bir meczup daha varmış burada” dedim. Ara ara kedilerle ilgili paylaşımlarımız oldu. Hatta en son vefat ettiği Cuma günü iki tane cılız yavru kedi bulmuş bunları nasıl iyileştiririz diye bana göstermişti. Ben de o geceden ciğer haşlamış onu getirmiştim kedilere. “Sen canını sıkma Mustafa Abi ben onlara kebap yedirdim az önce” dedim.


Celal Alabaş (Aşçı):
Kalp masajı yaptı kediye

Mustafa ile çok eskiden beri tanışırız. Bayrampaşa’daki iş yerinde jeneratör dairesinde boylu boyunca uzanmış bir kedi vardı. Hiç nefes alamıyordu. Kediyi sıvazlamaya başladık. Bir çırpındı kedi. Nefes almaya çalıştı. Mustafa hemen suni teneffüs ve kalp masajı yaptı kediye. Kedi kendini toparladı. Ama bitkin durumdaydı. Aldı 3-4 gün evinde baktı o kediye. Tamamen iyileşince tekrar getirdi. Ben akşamları gelirdim işe. Hasta olanlara veterinerin verdiği bir antibiyotik vardı. Boğaz enfeksiyonu olanlara sabah o verirdi ilaçlarını akşam ben. Mustafa gezeteye doğru sokağa girdiği sırada kediler onun kokusunu alır, yoluna çıkarlardı. O da hemen sırt çantasından yiyecekleri çıkarır elleriyle parçalar kedileri beslerdi. Bir baba nasıl evde onu bekleyen çocuklarına nasıl hediyesiz gelmezse o da öyleydi. Doğum yapamayan bir kedi vardı. Yavrularının ikisini doğurmuş. Bir tanesi rahminde ölmüştü. Mustafa eldiven giyip o yavruyu kedinin rahminden çıkardı ve çok bitap düşmüş kediyi hastaneye götürdü. Çok merhametliydi.





#15 Temmuz
#Mustafa Cambaz
7 yıl önce