|

Kedili kütüphanenin meşhur müdürü

Geçtiğimiz haftalar dünyanın en iyi 10 kütüphanesi listesine giren Beyazıt Kütüphanesi’nin bir de kitapları kadar meşhur müdürü İsmail Saib Efendi vardı. İsmail Saib Sancar hem ilmiyle hem de kedileriyle sadece İstanbul’da değil dünyaca tanınan bir ilim adamıydı.

Yeni Şafak
04:00 - 24/03/2019 Pazar
Güncelleme: 12:48 - 23/03/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Beyazıt Kütüphanesi
Beyazıt Kütüphanesi

Geçtiğimiz hafta iki güzel haber aldık. İlki ABD’de yayımlanan “Wired” adlı kültür ve teknoloji dergisinin seçkisinde, en güzel 10 modern kütüphane arasında dünyanın dördüncü kütüphanesi olarak Beyazıd Kütüphanesi’nin yer almasıydı. Diğer güzel haber de uzun zamandır konuşulan Gümüşsuyu’ndaki askeri hastanenin bundan böyle şehir kütüphanesi olarak hizmet vermesiydi. Yine önümüzdeki dönemlerde ziyarete açılacak olan tarihi Rami Kışlası’ndaki kütüphane de bir başka sevincimiz diyebiliriz. Gönül ister ki bu büyük kütüphaneler zincirine Selimiye Kışlaşı’nın da bir an önce eklenmesi. Çünkü pek çok kütüphanenin depolarında yer alan binlerce eser var ve açılan yeni kütüphaneler bu eserlerin okurla buluşmasına imkan sağlayacaktır.


Şimdi gelelim gözümüzün nuru Beyazıd Kütüphanesi’ne. 1884 yılında “Kütüphane-i Umum-i Osmani” adıyla kurulan kütüphanemiz 24 saat hizmet veriyor. Kütüphane tarihi kimliğinden dolayı oldukça zengin el yazmalarıyla dolu. Güncel süreli yayınlar açısından da en iyi kütüphanelerimizden birisi. Kütüphane yarısı kitap olmak üzere yaklaşık bir milyona yakın dökümanla okuruna hizmet veriyor. Kitapların 11 bin 120’sini ise aralarında çok önemli eserlerin de bulunduğu ‘el yazması eserler’ oluşturuyor.

KEDİLİ KÜTÜPHANE

Dünyaca ünlü bu kütüphanemizin bir diğer adının da Kedili Kütüphane olduğunu duymuşsunuzdur. Yani bu kütüphanenin kitapları kadar bir dönem kedileri de ünlüymüş. Tabi bu kedilerin bir de yine kendileri kadar ünlü sahibi varmış. İlmi ve farklı kişiliğiyle bir döneme damgasını vuran İsmail Saib Sencer üzerine bugüne kadar tezler, makaleler hatta kitaplar yazılmış. Biz de dünyanın en güzel kütüphanesi seçilen Beyazıt’ı bu defa ismiyle hemhal olmuş kedileri ve müdürü İsmail Saib Sencer’le analım.

1873’de Erzurum’da dünyaya gelen İsmail Saib Efendi çocuk yaşta babasının memuriyeti dolayısıyla İstanbul’a gelir ve eğitimini burada sürdürür. Kocamustafapaşa Askeri Rüşdiyesini bitirdikten sonra dini eğitim alır. Ayrıca tıp, eczacılık ve hukuk tahsili yaptığı bilinmektedir. Yakın dostlarından Abdulbaki Gölpınarlı çok iyi Arapça, Farsça, Fransızca ve Almanca bildiğini söyler. Ayrıca Latince de bildiği söylenir. 1895 yılında Beyazıt Kütüphanesi’nde memuriyete başlar. İstanbul Üniversitesinde uzun yıllar Arap Edebiyatı hocalığı da yapar ancak 1925 yılında bu görevinden istifa eder. Derviş külahını ise hiçbir zaman başından çıkarmaz.


ZİYARETİNE GELEN ÜNLÜLER

Türk-İslam kültürüne hizmet eden İsmail Saib Efendi, özellikle yurt dışında ilahiyat, edebiyat, tarih, felsefe ve tıp tarihiyle ilgili yazılan pek çok eserin yazılması esnasında müracat edilen isim olmuştur. Mehmet Ali Ayni, A. Mecdi Tolon, Şerafeddin Yaltkaya, Kilisli Rifat Bilge, M. Fuat Köprülü, Osman Nuri Ergin, Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Hasan Basri Çantay, İbnülernin Mahmud Kemal, İsmail Hami Danişmend, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Alıdülbaki Gölpınarlı, A. Süheyl Ünver, Oskar (Osman) Rescher, Louis Massignon ve Helmuth von Ritter gibi isimlerle tanışıklığı olduğu bilinmektedir.

Aile dostu Raşit Özdenay İsmail Saib Efendi’nin kütüphaneden çok az çıktığını ve çıktığı zamanlar da Laleli’deki konaklarına yemeğe geldiğini söyleyip onu şöyle anlatıyor: Bugün yerli yabancı hiçbir araştırmacının elinden düşürmediği Bursalı Mehmed Tahir’in ‘Osmanlı Müellifleri’ isimli eserini sanki İsmail Saib Efendi yazmıştı. Bayezid Kütüphanesi’nde onunla beraber yıllarca kalan Alman şarkiyatçı Oscar Rescher’in birçok eserinde de rahmetlinin etkisi vardı. Oscar Rescher, İsmail Saib Efendi’den o kadar çok etkilenmişti ki Müslüman olmuş ve ‘Osman Yaşar’ ismini almıştı. Cumhuriyet döneminde yayınlanan en önemli eserlerden biri, Kâtip Çelebi’nin bibliyografya kitabı olan ‘Keşfüzzünun’ isimli kitabıydı. Bu eseri Şerafeddin Yaltkaya ve Kilisli Rıfat Bilge yayınlamışlardır fakat neşrin arkasındaki asıl isim İsmail Saib Hoca olmuştu. Yine Osmanlı tarihçisi Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya da İsmail Saib’in büyük yardımları olmuştu. Uzunçarşılı, İsmail Saib için ölümünden sonra Belleten Dergisi’nde, ‘Keşfüzzünun ile tarihi eserlerini okuduğumuz büyük Türk âlimi Kâtip Çelebi ile hocanın kitabiyat, biyografi, tarih ve edebiyat konularındaki bilgileri mukayese edilince, onyedinci asrın yüksek âlimi, İsmail Saib üstadın yanında mübalağasız olarak bir öğrenci vaziyetinde kalır’ diye yazmıştı. İsmail Saib Sencer’e yalnız âlimler değil, herkes müracaat ederdi. Halktan gelenler dini konularda sorular sorarlar, hoca fetva makamı İbnülemin Mahmud Kemal inal gibi çalışırdı. Bilim adamları herhangi bir konuda birşey sordukları zaman, aradıkları bilgiyi nerede bulacaklarını kitabın sayfa numarasına kadar söylerdi.”

22 Mart 1940 tarihinde vefat eden İsmail Saib Sencer Efendi’nin cenaze namazına katılanlar gördükleri kalabalık karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadıkları söylenir. Merkezefendi’nin yanı başına defnedilmiştir. Vefatından sonra kedileri ise Aksaray’da bir eski konağa gönderilmiş.


Maaşının yarısını kedilere verirdi

Raşid Özdenay hafızası kadar kedilerinin de çok ünlü olduğunu belirterek o meşhur kedileri şöyle anlatıyor: “Rahmetlinin kedileri de, hafızası gibi meşhurdu. Kedilere olan sevgisi bilindiği için herkes artık bakmak istemediği sakat, hasta kedisini Bayezid Kütüphanesi’nin bahçesine bırakırdı. Kedi sayısının 100’ü aştığı zamanlar olurdu ve bu sebeple Bayezid Kütüphanesi’ne “Kedili Kütüphane” de denirdi. Kedilere bakmak için maaşının büyük bir kısmını harcar; her gün bir leğen ciğer, bir leğen süt, bir leğen de su verirdi. Kitap okurken omuzunda mutlaka birkaç kedi uyurdu. İsmail Saib’in çevresi geniş olduğu için hasta kedilerinin tedavisini de profesörler yapardı. Kedilerine çok düşkün olduğu için aç kalabilirler korkusuyla dostlarının davetlerine bile gitmezdi.”


#Kedili Kütüphane
#İsmail Saib Sencer Efendi
#Merkezefendi
5 yıl önce