|

Kırk yıl özenle sakladık

Hattat Ziya Aydın tarafından Bursa’da bir sahaftan alınan sonradan Topkapı Sarayı Müzesi’ne ait olduğu anlaşılan 524 yıllık el yazması Kur’an-ı Kerim 54 yıl sonra Aydın ailesi tarafından müzeye iade edildi. Aydın’ın oğlu Ali Sami Aydın, “En büyük korkumuz bu Kuran’ın satıldıktan sonra yurt dışına çıkmasıydı. Kırk yıl özenle sakladık” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/06/2018 Pazar
Güncelleme: 11:28 - 3/06/2018 Pazar
Yeni Şafak
Topkapı Sarayı Müzesi’ne ait olduğu anlaşılan 524 yıllık el yazması Kur’an-ı Kerim 54 yıl sonra Aydın ailesi tarafından müzeye iade edildi.
Topkapı Sarayı Müzesi’ne ait olduğu anlaşılan 524 yıllık el yazması Kur’an-ı Kerim 54 yıl sonra Aydın ailesi tarafından müzeye iade edildi.

Bir tarihi ve kültürü korumak onu oluşturmak kadar önemli. Müzeler bunun için var. Konunun uzmanları, sanatçılar, tarihçiler, koleksiyonerler müzecilik alanında her ne kadar yeterli seviyede olmadığımızı söylese de gelecek adına herkes ümitvar. Günümüzde de yurt dışındaki eserlerin ülkemize getirilmesi, kaybolan eserlerin müzelere iade edilmesi bu ümidi güçlendiriyor. En son geçtiğimiz hafta Topkapı Sarayı Müzesi’nin 1964’te Bursa Arkeoloji Müzesi’ne devredildikten sonra yerinde olmadığı fark edilen 524 yıllık el yazması Kur’an-ı Kerim 54 yıl sonra müzeye iade edildi. Eser, Topkapı Sarayı Müzesi’nin yazma eserler bölümünde sergilenecek.

KAYIP DEĞİLMİŞ

Kayıp olduğu düşünülen eser, hattat Ziya Aydın tarafından Bursa’da bir sahaftan alınmış. Kur’an-ı Kerim’i Topkapı Sarayı Müzesi’ne iade eden Aydın’ın oğlu Ali Sami Aydın ile görüşüp iade sürecinin detaylarını dinledik. Eseri kırk yıldır özenle sakladıklarını söyleyen Aydın, “Bize çok teklifler geldi, bu Kuran’ı bize satın diye. En büyük korkumuz bu Kuran’ın satıldıktan sonra yurt dışına çıkmasıydı. O yüzden satmayı hiç düşünmedik. Böyle bir şeyi kabul edemezdik. 1980’lerden beri elimizde olan bu eseri bizden sonraki nesil bakar mı bakmaz mı endişesiyle de biz hayattayken bir an önce ait olduğu yere teslim edelim halkla buluşsun istedik” diyor.



TEK NÜSHA

2. Beyazıt’a hocalık da yapan ve nesih türündeki hat sanatının dünyada yaygınlaşmasını sağlayan Şeyh Hamdullah’ın damadı Hattat Şükrullah Halife’ye ait 1493-1494 tarihli tek nüsha olan el yazması Kur’an-ı Kerim, 25x17 cm ölçülerinde. erlevha, sure ve ayet başlarındaki süslemeleriyle dikkati çeken Kur’an-ı Kerim’in her sayfasıda 14 satır olmak üzere nesih türünde yazılan 304 yapraklı eser, koyu vişne rengi deri üzerine yaldız, kabartma ve yapıştırma şemseli ve miklepli bir ciltle kaplı. Eser, 1964’te Topkapı Sarayı Müzesi’nden bakanlık izniyle başka eserlerle birlikte Bursa Arkeoloji Müzesi’ne devrediliyor. Ancak bir süre sonra yerinde olmadığı anlaşılıyor.

MÜZENİN OLDUĞUNU BİLMİYOR

Kur’an-ı Kerim bir süre sonra sahafların eline geçiyor. Babasının İstanbul’dan çıkıp Anadolu’nun birçok şehrindeki hattatlara şevk vermek amacıyla seyahat ettiğini söyleyen Aydın, “Babam hattat Hamit Aytaç’tan icazetli. 1980’li yıllarda Bursa’da sahaflarda gezerken bu Kuran’ı görüyor ve çok beğenip satın alıyor. Bir müzeden çıkma olduğunu bilmiyor. Gel zaman git zaman bu Kuran-ı Kerim’in İstanbul Topkapı Müzesi’nden Bursa Arkeoloji Müzesine gönderildiğini ve oradan kaybolduğunu öğreniyor. 1997 yılında vefat etti babam. İlk iş olarak Kur’an-ı Kerim’i müzeye kaydettirdik. Her sene müzeden görevliler gelip bakımını ve kontrollerini yapıyorlardı” diye anlatıyor.

BAKIMINI BABAM ÖĞRETTİ

Eserin müzeye verilmesi için aile meclisinin toplanıp bir karar aldığını belirten Aydın, “Babamdan kaldı diye önceleri vermek istemedik. Bir şekilde müzeye verelim mi vermeyelim mi diye düşündük, sonra aile meclisi toplandı. Babamın adına da vakfedilmesi, isminin yaşaması için doğru bir karar aldığımızı düşünüyorum” diyor. Bugüne kadar bakımını nasıl yaptıklarını ise “Babam bize bakımıyla ilgili bilgiler vermişti. Bu eserin saklanmasındaki güzel en büyük etken babamın bize öğrettiği tekniklerle müzeden gelen arkadaşların talimatları oldu. Kırk senelik zaman zarfında başına bir şey gelmeden saklamış olduk” sözleriyle anlatıyor.

  • İnci gibi yazılmış
  • 524 yıllık Kur’an-ı Kerim’in özelliklerini “Bu Kuran’ın en önemli özelliği sarayda yazılmış olması. İçindeki tezhiplerin süsleme sanatının çok özel örnekleri olması. Hat yazısı çok güzel. İnci tanesi gibi yazılmış olması en önemli özelliği. Yaşının 500 yılın üzerinde olması da değerini kat kat artırıyor” sözleriyle anlatan Ali Sami Aydın, “Bu bir kültrüel mirastır. Bunu nesilden nesile aktarılması gerekiyor. Hep söyleniyor. “Kuran Mekke’de nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı.” Biz bu mirasın korunması için aile olarak elimizden geleni yaptık bundan sonra da yapacağız. Bu eserlerin kaybolmadan gelişmesi lazım olduğunu düşünüyoruz” diyor.
#Hattat Ziya Aydın
#Ali Sami Aydın
6 yıl önce