|

Kırmızı şiddet

Fransa’nın ünlü ressamı Dominique Barreau savaşı ve şiddeti sorguladığı altı eserden oluşan ‘‘I am the Big Gun / Je suis un Big Gun’’ sergisinde, ana malzeme olarak kullandığı rujun yumuşaklığı ile savaşın sertliğinin tezatlığını kullanarak şiddete dikkat çekiyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/04/2015 Çarşamba
Güncelleme: 00:34 - 15/04/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Fransa'nın önemli çağdaş ressamlarından Dominique Barreau, Beyoğlu Gama Sanat Galeri'sinde açılan "I am the Big Gun / Je suis un Big Gun" sergisi ile eserlerini Türkiye'de ikinci kez sergiliyor. Dominique Barreau, savaş uçakları, tanklar, tüfekler, bombalar, mermileri konu ettiği 6 eseriyle, savaşı ve şiddeti sorguluyor. Şiddeti ve savaşı kırmızı rujla; kadınsılık, yumuşaklık ve büyüleyicilikle gösteriyor. "Ben Büyük Bir Silahım" diye tercüme edilen serginin ismini bulmada mizahtan yararlandığını söyleyen ressam, insanın kendisini herhangi bir nesnenin yerine koyabileceğini, bunun silah da olabileceğini söylerken 'en güçlü benim' 'en vurucu benim' duygularıyla hareket edildiğini belirtiyor.



Asıl tehlike oyuncaklar


Savaş aletlerinin, çocukların oyuncaklarında, video oyunlarında, filmlerde olmasının insanlar tarafında doğal karşılandığını eleştiren ressam, “En tehlikeli durum şiddetin normalleşmesi. Sergimle ulaşmak istediğim asıl amacım da tam bu noktada başlıyor. İzleyenlerin, kendi kendilerini sorgulamalarını istiyorum. Hepimiz izledikleri-mizle, oynadıklarımızla, hayat-larımızla birer büyük silahız" diyor.



TEZATIN GÜCÜNÜ KULLANDI


Kırmızı rengi seçmesinin sebebinin tamamen kullandığı malzeme olan rujla ilgili olduğunu söyleyen Barreau, “Ben bu sergiyle amacıma ulaştığımı düşünüyorum. Savaşın, savaş aletlerinin ne kadar itici olduğunu fakat rujla bir o kadar da ilgi çekici olduğunu kanıtlıyor. Şekilleri değişik, renkleri değişik fakat öz aynı, onlar tank olsun, uçak olsun, nükleer silah olsun hatta insan olsun, aynı yıkıcılığa sahipler. Kırmızı rujla savaş arasındaki tezat durum çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı" diyor. Sergi 7 Mayıs akşamına kadar, Pazar ve Pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edebiliyor.



Acı her yerde aynı acıdır


Savaşı ve savaş aletlerini sergisinde konu edinen Barreau “Toplumsal ve evrensel sorunları eserlerimde ana tema olarak işlemeye devam edeceğim, çünkü hayat devam ediyor ve insanlık da yaşamaya, savaşmaya" diyor. Televizyonu, bilgisayarı her açtığımızda savaşla karşılaştığımızı belirten sanatçı, “Başka insanların başına geliyor diye bu savaşların olmadığı, bizim de bunlardan etkilenmediğimiz anlamına gelmez. Eylemler ve kişiler değişse de acı aynı acı, dünyanın ortak acısı" sözleriyle anlatıyor düşüncelerini. Barreau, İstanbul için de, "Doğu'yla Batı'yı birbirine bağlayan bir geçiş noktası. Doğunun düşmeyen ateşinin en yakınındaki yer. Benim sergim için de mükemmel bir lokasyon" diyor.



Dünyaca tanınıyor


Fransa'nın önemli çağdaş ressamlarından Dominique Barreau, 1966'da St. Pierre de l'Oleron' da doğdu. Bordeaux Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan sanatçı, 1990 yılında başladığı kariyerine, 1996 yılında Poitier Çağdaş Sanat Fuarı'nda kazandığı birincilik ödülüyle devam etti. 2000 yılında St. Pierre' de kendi galerisini kurdu. Hong Kong'dan Hamburg' a, Sidney'den Tokyo'ya kadar tanınan bir sanatçı haline gelen Barreau, en son Contemporary 14 de son eserlerini izleyicisiyle buluşturmuştu.




#Dominique Barreau
#I am the Big Gun
#Beyoğlu Gama Sanat Galeri
9 yıl önce