|

Kız çocukları ezber bozacak

Farklı dönemlerde yaşamış 24 Müslüman kadının hayatlarını kız çocukları için kaleme alan Hatice Özdemir Tülün, “Ezber Bozan Kadınlar” adlı kitaptaki başarılı kadınların ortak noktasını en zor durumda bile Allah’tan ümitlerini kesmemeleri olarak açıklıyor.

Ayşe Olgun
04:00 - 19/04/2020 Pazar
Güncelleme: 21:53 - 18/04/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Hatice  Özdemir Tülün
Hatice Özdemir Tülün

Farklı çağlarda farklı coğrafyalarda dünyaya geldiler. Kiminin ailesi zengin kiminin ki yoksuldu. Farklı milletlere ırklara aittiler. Konuştukları ana dilleri bile birbirine benzemiyordu. Ama hepsinin ortak hikayesi aynıydı: Zoru başarıp isimlerini tarihe not düşürmüşlerdi. İşte bu 24 Müslüman kadının hayat hikayesi bugün bir kitapta toplandı. Her birinin ilgi alanı farklıydı: Astronot, devlet yöneticisi, pilot, sanatkar, doktor, akademisyen, bilim insanı olan bu 24 kadının hikayesini Hatice Tülün Özdemir gençliğe ilk adımını atan kızlara örnek olsun diye kaleme aldı. Ezber Bozan Kadınlar’ın kimi asırlar önce yaşamış kimi ise bugün hala aramızda. ABD’den Bayreyn’e, Nijerya’dan Türkiye’ye dünyanın dört bir yanındaki Müslüman kadınların çizimlerinin de yer aldığı kitap Düş Değirmeni Yayınları arasında çıktı. Üç yıllık bir emeğin sonunda ortaya çıkan kitabın hikayesini Özdemir’den dinledik. Buyrun.


Öncelikle şunu sorayım: Sizin hayatınıza dokunan ezber bozan kadınları merak ettim. Bir kitapta okuduğunuz, tanıştığınız ve size ilham veren ilk kadınlar kimlerdi acaba?

Annem benim için ezber bozmanın en iyi örneği oldu hayatımda. Kayseri, Pınarbaşı’ndaki bir köy okulundan çıkıp Öğretmen Lisesi’ni kazanan tek öğrenci oluşu, onun kadar öğretmenliğe aşık bir insanın 1980’de başörtüsü yüzünden mesleğinden istifa ettirilişi, buna rağmen dimdik durup “mesleğimi yapmama izin vermediler ama ben de kızlarımı inançları ve eğitimlerini bir arada götürecek kadınlar olarak yetiştireceğim!” diyerek kendini yeni bir ideale ve hedefe kilitleyişi... Çocukluğum boyunca onu hep azimli, kararlı diye kodlamıştım. Büyüdükçe gördüm ki tüm bunlar yaşanan zorlukların, engellemelerin onu daha da güçlendirmesiyle olmuş. Gözlerimi ilk açtığımda meğer beni bu dünyada ilk karşılayan bir ezber bozan kadınmış.

Ezber bozan kadınlar dünyanın farklı coğrafyalarında farklı dönemlerde yaşamış Müslüman kadınlar. Bu kadınları geçmişten bugüne sizin kitabınızda birleştiren ortak duygu neydi?

Yaşanan tüm zorluklardan sonra özüne dönüp kendine şifa olabilmek. Kitaptaki kadınlardan ailelerini yitirenler, eşlerini, işlerini kaybedenler var. Ve bu yaşadıkları olaylardan sonraki adımları onları ezber bozan yapmış. Bize göre hep mükemmel şartlar içinde gerçekleşir başarı hikayeleri. Halbuki en zorunu başaranlar; hayatta da en zor koşullardan geçmiş yine de Rabbinden ümidi kesmemiş olanlar...


DÜŞÜNÜP AKLETMEK FARZDIR
Ezber bozan kadınları okurken şunu fark ettim: Bazılarının isimlerini ben de ilk kez duyuyordum. Bu isimleri keşfetme, onlarla tanışma hikayenizi ve bu kitabın ortaya çıkış hikayesini sizden dinleyelim mi?

Annem ve babam; hem inancımızdan taviz vermememiz hem de dünyada olup biten hakkında fikri olan, bilimi, teknolojiyi, yönetimi, pazarlamayı bilen, bunun yanında yemek yapıp, ev idare etmeyi de huzur vesilesi olarak gören kişiler olarak yetişmemiz için Allah’ın izni ile çok büyük bir emek verdiler. Anne-babamın kalbi & fiili duaları; Rabbimin lütfu ile beni hiç tahmin edemeyeceğim noktalara getirdi. Portakal Ağacı’nı ilk kurduğum zamanlar “Yemek sitesi kurmak senin işin değil!” diye eleştirildim, çocuk kitabı yazınca “sen yemek yap, senin neyine edebiyat!” diye eleştirildim (Boğaziçi Edebiyat mezunuyum) Ülke gündemi hakkında yazınca “Sen çocuk kitapları yaz, siyaset senin neyine!” diye eleştirildim. Sonrasında aklıma Hz. Ayşe geldi. Şair, alime ve siyasetçi. Onun bu farklı alanları kendinde toplayışı bana ilham oldu. Bir kadının hayatında yaşayabileceği en zor şeyleri yaşamış ama bu onu daha da güçlendirmiş. “ her müslüman kadının düşünmesi , üretmesi , akletmesi bir sorumluluktur. ” yazmıştım onu okuyunca. Sonrasında böyle başka kadınlar da var mıdır diye araştırırken bu alanda çok az Türkçe bilgi bulabildim. Onların isimlerini geleceğe bırakabilmek en büyük hayalim oldu. Sonrasında Dr. Betül Kavun Özbayraktar tüm kadınları araştırmam, editörüm Dr. Fatma Hazan Türkkol tüm bu yazılarımın bir kitap haline gelebilmesi, kızım da pes etmemem noktasında en büyük destek kuvvetlerim oldu.

SEYYİDE HURRA’NIN AYRI YERİ VAR

Tıp alanından, devlet hükümdarlığına, ilimden sanata çok farklı alanlarda adını yazdırmış bu kadınlardan sizi en çok şaşırtan, kendinize en yakın bulduğunuz ismi sorsak cevabınız ne olur?

Her bir kadın hepimizde olan bir parçayı barındırıyormuş gibi hissediyorum. Yine de Seyyide Hurra’nın bendeki yeri ayrı, onun nedenini de de zaten onun sayfalarında anlatıyorum.

Yazdıklarımı önce kendilerine okuttum


  • Kitapta bugün hala aramızda olan isimler de var. Onları kitaba alırken kendileriyle iletişime geçtiğinizi kitabın sonundaki notlardan anlıyoruz. Onları kitaba dahil etme, onlara ulaşmanız nasıl oldu? Aralarında sanırım tanıdığınız hatta arkadaşınız olan isimler de var?
  • Kitapta geçen ve aramızda olan kadınları yazdıktan sonra onlara okutmadan yayınlamak istemedim. Ayşe Hümeyra Ökten’e Medine’deki Türk okulunda yöneticilik yapan bir arkadaşımız aracı oldu, Gülsen Ataseven hocamıza yine çok sevdiğim hocalarım aracı oldular ve metinlerle çizimleri yolladım. Gülsen hanımın o heyecanlı sesiyle telefonda ilaveler yaptırışı, Doktor ablamızın el yazısı ile gönderdiği notları benim için çok kıymetli. Filistinli Samaar’ı editörümün Filistinli eniştesi vesilesiyle araştırıp ulaştık. Fatıma Al Zahra’a Al Atraktchi’ye Linkedin’den ulaşıp yolladım, çok mutlulukla karşıladı. Sevgili Mahinur Özdemir ile Portakal Ağacı vesilesiyle bir dostluğumuz vardı, ona da mesajla yolladım. Olumsuz değil ama şu anda kendisi hakkında bir çocuk kitabı hazırlandığı için sonraki baskılarda yer almak isteyen bir İngiliz kadını çıkarttık.
  • Kitabı kızınıza ithaf ediyorsunuz. Aynı zamanda kitabın sonunda da okurdan kendisinin ezber bozan yönlerini kaleme alacağı bir bölüm bırakıyorsunuz. Bu bölümden yola çıkarak size gençlerden nasıl dönüşler oldu diye sormak istiyorum. Bir de anladığım kadarıyla kitap sonraki baskılarında yeni isimlerle genişleyerek devam edecek. Değil mi?
  • Gençlerden böyle bir kitabı ne kadar çok zamandır beklediklerine dair mesajlar alıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Kitaptaki bazı kadınları hiç duymadıklarını, asırlar önce yaşamış bir kadınla meğer ne kadar çok ortak özellikleri olduklarını anlatıyorlar. Vermek istediğim belki de en önemli duygu bu. Dünya hayatında oyuncular, dekorları, kostümler değişiyor belki ama her farklı sahnede yaşanan duygular ortak... İnşallah devam etmeyi istiyorum.
  • Ayrıca kitabın çizimlerini çok beğendim. Bir ekip tarafından çizilmiş bu resimlerde geçmişte yaşamış ancak görseli olmayan kadınların portrelerinin ortaya çıkış hikayesini merak ettim, nasıl oldu?
  • Gerçekten her bir kadına ayrı ayrı emek veren Ceyda Kurteş, Damla Tutan, Nur Betül Aktaş ve Nurdan Fenerci ‘den oluşan çok kıymetli bir ekiple çalıştık. Daha çok batılı ressamlar tarafından çizilmiş görselleri vardı. Biz bunlardan etkilenmemeleri için metinlerden yola çıkarak, bugün okuyan bir gencin yerine kendisini koyabileceği, ressamlarımızın hayallerindeki kadınları çizmelerini istedik. Biz de çizimlerimizi çok seviyoruz!
#Hatice Özdemir Tülün
#Ezber Bozan Kadınlar
#Kitap
4 yıl önce