erhamet çınarı Türk Kızılay tarihine ışık tutan Kızılay Ağadere Müzesi, «İki Hilal Tek İstikbal» adlı sergiyle kapılarını açtı. Kızılay›ın 152. yılında Çanakkale Ağadere bölgesinde kurulan müzede fotoğraflar, belgeler, eşyalar, cephe canlandırmaları bulunuyor. Müzenin en dikkat çeken köşelerinden biri ise ilk Türk hemşire Safiye Hüseyin Elbi’ye ayrıldı. Elbi’yi tanımak ve hatırlamak Kızılay’ın misyonunu özetler nitelikte.
1882 - 1964 yılları arasında yaşayan, Avrupa’da eğitim almış, İngiliz ve Alman kız mekteplerinde öğrenim görmüştür. Balkan Savaşları sırasında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti tarafından göreve çağrılan İstanbullu kadınlar arasında gönüllü olarak katılmıştır. Eğitim almış ve savaş yaralılarına bakmış, bombardıman altında ameliyat hemşireliği yapmıştır. Safiye Hüseyin Elbi, ilk Dünya Savaşı sonunda Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki Türk esirlerin ve öğrencilerin durumunu incelemek, ihtiyaçlarını tespit etmek üzere Hilâl-i Ahmer Cemiyeti tarafından görevlendirilmiştir. Berlin’deki bütün öğrencilerin gemiyle yurda gönderilmesini sağlamıştır. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda çalıştı, hemşire okulu açılmasına ön ayak oldu, Yeşilay Cemiyeti’nin ilk kadın üyesiydi, Hilâl-i Ahmer Hanımlar Heyeti Merkezi, Türkiye Kadınlar Derneği ve Veremle Savaş Derneği’nin kurucularındandı. Bir röportajda hemşirelik mesleği hakkında şunları anlatmıştır: “Gittiğim şehirlerde hemen hastaneleri, hemşire teşekküllerini ziyaret ederim. İsviçre’de, Kanada’da bu davaya verilen önemi gördüğüm zaman içim titrerdi. Bütün temennim hemşireliğin bizde de bir an önce layık olduğu mevkie ulaşmasıdır. Bunu görürsem hayatımın en büyük saadetini duyacağım.”
Türk Kızılayı’nın Çanakkale Savaşı’ndaki rolü tarihin iyilik sayfalarına geçmiştir. O dönemki adıyla Hilal-i Ahmer Cemiyeti savaşın her cephesinde askerimizin yanında olmuştur. Kızılay, düşman Anzak askerlerine de şifa dağıtmaktan geri durmamıştır. Kızılay hastaneleri, hasta vapurları, hemşireleri, aşevleri, çayhaneleri ile tarihi bir görev üstlenmiştir. Kasım 1915’te ise yabancı esirlere mektup, para, kitap ve paket gönderiminde rol almıştır. 1915-1918 arasında Amerika ve Felemenk Sefaretleri tarafından Anadolu’da bulunan esirlere gönderilen toplam 8 bin 765 balya eşya ve gıda maddesi Hilal-i Ahmer Cemiyeti aracılığıyla teslim edilmiştir. Ülkelerle karşılıklı olarak esir kartları hazırlanmıştır. Savaşlarda esir düşen asker ve sivillerin adlarının, adreslerinin saptanmasından barındırılacakları yerlere, her birinin yiyecek, içecek, giyecek, sağlık gereksinimlerinden aileleriyle haberleşmelerine kadar yardım sağlanmıştır. Esir düşen yabancı askerlere merhamet elini uzatan 152 yıllık iyilik bugün de sürdürülüyor. Bu kapsamda Kızılay’ın arşivlerinde bulunan esir askerlere ait mektuplardan bazıları düzenlenen törenle ailelerine gönderildi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan sergi çalışında "Kızılay en zor zamanlarda bizim iyilik kültürümüzü yaşayan ve yaşattıran bir kurum" demiş bugün de üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirtmişti. Demircan'ın şu sözleri önemli: "Pandemi de dünya ülkelerine yaptığımız yardımlar iyilik kültürümüzü bir kez daha ortaya çıkardı"
İnsan hikayeleri ödüllendi
- Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce çevrimiçi düzenlenen “Uluslararası Göç Filmleri Festivali” sona erdi. Sinema dünyasının usta isimlerini buluşturdu. Göç Filmleri Festivali’nde Amerikalı oyuncu Danny Glover Onur Ödülü’ne layık görüldü. Sınırsız İyilik Ödülü Gamze Özçelik›e verildi. UNICEF Uluslararası Kısa Film ve Aynı Gemi Kısa Film kategorilerinin yanı sıra Nuri Bilge Ceylan, Danny Glover, Emir Hadzihafizbegovic, Joan Chen, Lone Scherfig, Sandy Powell ve Seyyid Şahap Hüseyni’den oluşan jüri Uluslararası Uzun Metraj filmi seçtiler. 45 film çevrimiçi olarak ücretsiz olarak izlenebilecek.
- KIZILAY FİLMLERİ ÖNE ÇIKTI
- Öte yandan Festivalde ‘Kızılay Filmleri’ de konuşuldu. Kızılay Yapım Sorumlusu Fatih İşçi, Rıza Oylum moderatörlüğündeki “Live Talk” söyleşilerinin konuğu oldu. İşçi, festivalde “Kısa Göç İzlenimleri” kategorisi altında Kızılayın yapımlarına destek verdiği Üç Kadın, Samir’in Rüyası ve Mutfak filmlerinin yer aldığını aktararak, «İnsan ızdırabının yaşandığı pek çok ülkede çalışmalar yaptığımız için hem o bölgelerdeki çalışmalarımızı görüntüledik hem de bir anlamda insan hikayelerine odaklandık” ifadelerini kullandı. Doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan mültecilerin “Yeni Yurtlar”ına uzanan yolculukları, hayat mücadeleleri, eski alışkanlıkları ve özlemlerini anlatan filmler ve diğerleri festivalscope.com sitesinden izlenebilir.
