Fransız asıllı fotoğraf sanatçısı Catherine Van den Steen, İstanbul sokaklarında çektiği siyah-beyaz fotoğrafları tek renk boyayarak ve evlerinde ziyaret ettiği insanlara sorduğu sorulardan yola çıkarak portrelerini tuvale aktardığı sergiyle bu aybaşında sanatseverlerle buluştu. Bir nevi sosyolojik araştırma niteliği de taşıyan çalışma, 2010 yılında Liège, Anvers, Brüksel ve 2011 yılında da Paris'te görücüye çıkmıştı. Eserler şimdi ise İstanbul'da sergilenişor. ISTANBUL/IN SITU adını verdiği serginin ön çalışmalarını İstanbul'da altı hafta boyunca kendi ortamlarında bir araya geldiği kadınlar arasında tesettürlü olanlar da var. Steen, kadının yaşadığı toplum tarafından nasıl görüldüğü, toplumun dayattığı imajı, kadının gerçekte nasıl olduğunu, neler hissettiğini röportajlar yaparak eserlerinde yer veriyor.
Catherine Van den Steen İstanbul'u ilginiç buluyor. Gelmeden önce İstanbul'la ilgili çok fikri olmadığını söyleyen sanatçı 'İstanbul çok ilginç bir kent. Oldukça dinamik olan yapısı ilgimi çekti. Farklı kültürlerin oluşturduğu bir şehir ve şuan olunması gereken bir yer olarak görüyorum' diyor. Bir sanatçı için İstanbul'un verimli bir yer olduğunu belirten Van den Steen, İstanbul'da özellikle ilgisini çekenin renkler olduğunu, toplum yapısının geniş ve istekli bulduğunu belirtiyor. Çektiği fotoğraflar üzerine ikisi floresan olmak üzere dört canlı renk kullanmış.Sanatçı, bu renklerin eserlerinde ultramodern ve güçlü bir görüntü yakalamasına neden olduğunu belirtiyor. İstanbul sokaklarını yansıtırken niçin floransan tekniğini kullandığını ise 'Florasan renkler İstanbul' a çok uygun' sözleriyle açıklıyor.
Kadınları seçerken Türk toplumundan değişik ortamlardan kadınlara yer vermeye çalıştığını belirten sanatçı, 'Kadınlarla yaptığı röportajları kendi evlerinde gerçekleştirdim. Onları evlerinde gözlemlemeyi tercih ettim, çünkü en doğal halleri evlerindedir diye düşündüm' diyor. Röportaj yapmanın oldukça ilginç olduğuna değinen sanatçı sergisine konu ettiği kadınların tanıma fırsatını bulduğunu belirtiyor. Catherine Van den Steen: 'Beni en çok etkileyen hepsinin çok dinamik olması, ortak yanları birşeyler yapmak için çok istekli olmalarıydı' diyor.
Fransa'da yaklaşık altı yüz bin Türk yaşıyor. İstanbul'dakilerin Fransa'da yaşayan Türkler arasındaki en temel farkın Türkiye' de yaşayan Türk kadının Fransa'dakilere oranla daha dinamik ve daha olumlu olduğunu söylüyor. İstanbul çok heyecan verici bir kent olduğunu belirten Catherine Van den Steen 'Burada olmaktan çok mutluyum. Gelenksel ve modern arasında çarpıcı bir uyum var. Çok canlı ve yaşayan bir kent' diyerek sözlerini noktalıyor. Sergiyi 1-30 Kasım tarihleri arasında Gama Gallery'de Salı'dan Cumartesi'ye saat: 11:00- 18:00 arası izleyebilirsiniz.
Sanatçının 'buralı kadınlar' adlı portrelerinden oluşan serisi ile İstanbullu kadınların evlerini ve yaşadıkları çevreyi inceliyor. 'Buralı kadınlar'la, kadınının toplumdaki ve kendi özel yaşamlarındaki gelişimini sorguluyor. Sergi bu kadınların hayatlarına hem içeriden hem de dışarıdan bakarak bugünkü kentlerin değişimine de genel bir bakış sunan sanatçı 'Buralı kadınların ortak sorunları, yapmak istedikleri çok şeyler olması ama maalesef toplumun dayattığı sınırlar yüzünden yapamıyor olmaları' diyor. İstanbul kadınına üçüncü bir gözle bakınca ne gördünüz sorusuna ise şöyle cevap veriyor: 'Dışarıdan bakınca aslında çoğu benim heryerde karşılaştığım sorunlar. Fransa' da bir banliyöde de aynı sorunlarla karşılaşabiliyorsunuz' diyor. Sanıldığı gibi oryantalist bir gözle bakmadığını anlatan Fransız sanatçı, amacının daha kültürel açıdan bakmak olduğunu anlatıyor. Sanatçı: 'Bir kadın herhangi bir semtte oturabilir ama kişisel sorunları aynı olabilir' diyor.
