|

Kudüs’ün gündemi sinema olacak

Bu yıl ikincisi düzenlenen Kudüs Elia Film Festivali’nin direktörü Yusuf Elsalahi, “Kudüs’ün tek gündemi sinema olsun istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Hatice Saka
04:00 - 8/09/2019 الأحد
Güncelleme: 15:47 - 11/09/2019 الأربعاء
Yeni Şafak
Kudüs Elia Film Festivali’nin direktörü Yusuf Elsalahi
Kudüs Elia Film Festivali’nin direktörü Yusuf Elsalahi

Yusuf Elsalahi, Kudüs’te yaşayan ve sinemaya gönül vermiş Filistinli bir genç. Geçen yıl iki arkadaşıyla birlikte neden Kudüs’te bir festivalimiz yok diye düşünmüşler ve harekete geçmişler. Böylece Kudüs’ün ilk sinema festivali Elia doğmuş. 12-16 Eylül tarihinde ikincisi düzenlenecek olan festival, bu yıl daha da güçlü geliyor. Dünyaca ünlü Arap oyuncular ve yönetmenler Kudüs’te olacaklar. Filistinli oyuncu Mohammed Bakri, Ürdünlü aktör Eyad Nassar , Mısırlı aktris Ragaa Hüseyin bunlardan sadece birkaçı. Biz de Elia Kısa Film Festivali’nin hikayesini Yusuf Elsalahi’den dinledik.



Elia Kısa Film Festivali’nin bu yıl ikincisi düzenleniyor. Bu yolculuğa nasıl başladınız?

Kudüs’te daha önceden bir Arap film festivali hiç düzenlenmemişti. Arap filmlerinin gösterildiği bir festivalden bahsediyorum. Bunun eksikliğini hep hissediyorduk. Biz de bu konuda harekete geçmeye karar verdik. Geçen yıl sinema alanında eğitim alan iki arkadaşımla bu festivalin ilkini düzenledik. Hem bizim için hem de Kudüs için bir ilk oldu.

Zorluklarla karşılaştınız mı?

Bildiğiniz üzere Filistin’de festival düzenlenmek kolay değil. İlk yıl bizim için gerçekten zordu. Endişelerimiz vardı. Belki başaramayacağız ve bir daha düzenleme şansımız olmayacak ya da insanlar ilgi göstermezse ne yaparız diye korkuyorduk. Diğer yandan bu alanda tecrübemiz yoktu. Ben ve iki arkadaşım yola çıktık. İnsanlar arkamızda bir şirket ya da büyük bir güç olduğunu düşündü. Halbuki herşeyi kendi çabalarımızla başlattık. Bu yılki festivla için dokuz ay önce çalışmalara başladık. Yönetmenlere, oyunculara ve yapımcılara ulaştık. Onlardan bize film seçimlerini yapmalarını istedik.

Sizi en çok ne cesaretlendirdi?

Cannes Film Festivali’ne gitme imkanı bulmuştuk. Oradaki herşeyi yakından takip ettik ve fikir edindik. Gösterimler, atölyeler, söyleşiler ve daha birçok konuda kafamızda bir konsept oluştu. İnsanlarla tanıştık. Onlardan festivalimize filmleriyle katkı sağlamalarını talep ettik. Döner dönmez de öğrendiklerimizi uyguladık. İlk festival beklediğimizden daha iyi geçti. Çok sayıda Arap yönetmen, yapımcı ve oyuncu bizi aradı. Gelecek yıl biz de katılmak istiyoruz dediler.

İkinci festival ilki arasında ne gibi farklar oldu?

Birincisinde 9 ülke, bu yıl ise 16 ülke katıldı. Geçen yıl 3 gün sürmüştü, bu yıl 5 gün sürecek. İlkinde 120 film, bu yıl 400 film ulaştı elimize. İnsanların dizilerde, sinemalarda gördüğü tanınmış isimleri getirtebiliyoruz bu yıl. Sayfamızı ziyaret edenler bizi arıyorlar. “Gerçekten bu isimler Kudüs’e mi gelecek” diyorlar. Böylece halkın ilgisini daha fazla çekmiş oluyoruz. Çok kısa sürede kendimizi geliştirmek zorundaydık. Şükürler olsun ki bir yıl içinde 10 yaş büyüdü festivalimiz.

ARAP FİLMLERİ BİZİ ANLATIYOR

Festivalin isim babası sizsiniz. Neden “Elia” şeklinde adlandırdınız?

İki sebebi var. Birincisi; Kudüs’ün çok eski isimlerinden biri “Elia”, festivale bu adın yakışacağını düşündüm. İkincisi ise kızkardeşimin 2015 yılında bir kızı oldu. Ona Elia ismini koymuştum. Ailedeki ilk torundu ve o bana hep hayata dair ümit verdi. Festivalimize yakışan bir isim oldu.

Arap filmleri gösteren festival dediniz. Bunu biraz açar mısınız?

Önceden Kudüs’te mesela Fransız Kültür Merkezi’nde Fransızca filmler gösteriliyordu. bu filmler kültürümüze, dilimize uzak yapımlar. Bu nedenle dertleri bize benzeyen, aynı dili konuştuğumuz, ortak coğrafyaların kaderini paylaştığımız ülkelerin filmlerini izlemek istiyorduk. Lübnan, Suriye, Ürdün, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerden filmler seçtik. İlk yıl insanlar geldiğinde şunu gözlemledik. Gülüp, ağladılar, kendi yaşamlarına benzeyen hikayeler üzerinde düşünüp , konuştular. Bu anlamda Arap filmlerinin gösterilmesine ayrı bir önem veriyoruz.

Peki Kudüs’te film gösterimi için mekan sıkıntısı yaşadınız mı?
  • Kudüs’te aslında doğru dürüst sinema salonu yok. Birçoğu uzun zaman önce kapanmış veya düğün salonlarına çevrilmiş. Biz de mütevazi kültürel merkezlere yöneldik. Birkaç kültür merkezinde gösterimleri yapıyoruz. Aynı zamanda bu merkezlerde gençler için film atölyeleri düzenliyoruz. Festivalin açılış ve kapanışı Yabous Kültürel Merkezi’nde yapacağız. Yabous Kültürel Merkezi’nin, Kudüs’ün sinema tarihinde ayrı bir önemi ve anlamı olan bir yer. Filmlerin büyük çoğunluğu da bu bölgede gösterime girecek.
Bu yıl maddi anlamda bir destek bulabildiniz mi?

Bazı şirketlerden yardım alıyoruz. İnsanlar mekanlarını açıyorlar. Bu ticari bir iş değil. Hedefimiz de bilet parası bile almadan herkesin izlemesi sağlamak var. Bir de festivallerde yarışmalara yapmak ve ödüller vermek önemli. Tüm festivallerde bu şekilde işler. Yeni filmler üretilmesi ancak bu şekilde sağlanabilir. Bu anlamda güçlenmek istiyoruz.

Film atölyelerinde neler yapıyorsunuz?

Burada hepsinin adını sayamayacağım. Lübnan, Ürdün, Cezayir ve Mısır’dan yönetmenler geldi. Öğrenciler hem yönetmenlerle filmleri izleme, hem de onlara sorularını yöneltme şansı buldu. Master Class’ta ödüllü oyuncu Salih El-Bakri atölye düzenleyecek. Wajib filminin yönetmeni Annemarie Jacir ile atölye çalışmaları yapılacak.

GENÇ YETENEKLER İÇİN FIRSAT SUNUYOR

Önümüzdeki yıllar için hedefleriniz ne?

Sinema elbette Kudüs halkı için öncelikli ve en önemli şeylerden biri değil. Halk ekonomik ve sorunlar nedeniyle yıpranmış durumda. Bu filmlerde biraz tüm bu olaylardan uzaklaşsınlar istiyoruz. Diğer yandan son yıllarda Arap filmlerinin dünyanın en önemli festivallerinden ödülle döndüğünü görüyoruz. Ancak bu filmler kendi halklarına ve topraklarına ulaşmıyor. Biz bu filmleri halkımıza ulaştırmak istiyoruz. Kudüs halkı Filistin’in yetiştirdiği yönetmenleri tanısınlar, yapılan güzel işleri görsünler istiyoruz.Festivaldeki tanışma ve kaynaşma ortamında gençler bu yönetmenler, oyuncular ile bir araya geliyor. Bu da yeni yeteneklerin ortaya çıkmasına vesile oluyor. Başka festivallere de gideceğiz, insanların tecrübelerinden faydalanacağız. Bu festival adından söz ettiren önemli festivaller arasında yerini alması en büyük hayalimiz.

Halkımız ilkleri yaşayacak

Kudüs’te ilk kez gösterilecek filmlerden öne çıkanları söyler misiniz ?

Filistinli yönetmen Abed Alfattah Dawod’un “Kayıp 48” adlı filmi ilk kez gösterilecek. Film, 1948’de Filistin’de Siyonizme karşı savaşan ve “kayıp” olarak kaydedilmiş Ürdün askerlerinden birinin hikayesini anlatıyor. Meryam Joobeur’un Kardeşlik filmi var. 18 ödüllü ve 91 dünya festivaline katılmış. Bir baba ve oğlu arasında yaşananları anlatıyor. Mültecilik konusunda da Lübnanlı ve Suriyeli yönetmenlerin filmlerini göstereceğiz.

#Kudüs
#Sinema
#Yusuf Elsalahi
٪d سنوات قبل