|

‘Kurtuba uzakta tek başına’

Yirminci yüzyılın en büyük şairlerinden sayılan Federico Garcia Lorca sadece şiirleri ile değil yazdığı tiyatro oyunlarıyla da İspanyol edebiyatını yücelten yazarların ön saflarında yer alır. Lorca’nın şiirleri ağırlıklı olarak ‘Aşk ve Ölüm’ teması üzerine kuruludur. İspanyol halkının çeşitliliğinden kaynaklanan zengin folklor, Lorca’nın şiirlerinde kendini açığa çıkarır.

Semiha Kavak
04:00 - 15/11/2021 Pazartesi
Güncelleme: 12:47 - 15/11/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Federico Garcia Lorca
Federico Garcia Lorca

İspanyol şair ve tiyatro yazarı Federico Garcia Lorca 5 Haziran 1898’de Granada’nın Vega ovasında bulunan Fuente Vaqueros kasabasında doğdu. İçe kapanık bir çocukluk geçiren Lorca’nın ailesi sanatla iç içedir. Bu durum onun sanatçı olmasını kolaylaştıran ana öğe oldu. Lorca’nın Granada’da gençlik yılları Çingeneler arasında şiir yazarak ve şarkı söyleyerek geçer. Yaşadığı ortamın renkliliği onun birçok sanat dalıyla yakınlık kurmasına aracı olur. Önce tiyatro ve müziğe ilgi duydu. 1918 yılında Granada Üniversitesi’nin düzenlediği İspanya gezisi sonunda düz yazılardan oluşan Impresiones y Paisajes (İzlenimler ve Manzaralar) adında ilk kitabı yayımlanır.

19 yaşında kadar daha çok müzisyen kimliği ile tanınan Lorca, ailesinin yönlendirmesi sonucu, hukuk ve edebiyat alanlarında eğitim gördü. Hukukun yanı sıra, edebiyat, tiyatro, müzik ve resimle yakından ilgilendi. Bu arada Madrid’de yüksek öğrenimini yaparken, Juan Romon Jimenez Salvador Dali, Bunuel gibi değişik sanat alanlarında ün yapmış sanatçılarla tanıştı.

İLK ŞİİR KİTABI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ


Yayımladığı ilk şiir kitabı, büyük ilgi uyandırdı. Çingene Romansları adlı şiir kitabı nedeniyle de Lorca’ya “Endülist çigan şairi” dendi. Lorca’nın yayınlanış sırası itibariyle şiir kitapları şunlar: «Şiirler Kitabı» (1921), «Şarkılar» (1927), «Çingene Türküsü» (1928). «Cante Jondo Şiiri» (1931), «Ignacio Sanchez Mejias’a Ağıt» (1934), «Galisya Dilinde Altı Şiir» (1935), «ilk Şarkılar» (1936), «Şair New York’ta» (1940), «Tamarit Divanı» (1940).

“Şiirler Kitabı”nda toplanan şiirlerin büyük bir kısmı çocukluk dönemlerine ait özlemini dile getirir.Yirminci yüzyılın en büyük şairlerinden sayılan Federico Garcia Lorca sadece şiirleri ile değil yazdığı tiyatro oyunlarıyla da İspanyol edebiyatını yücelten yazarların ön saflarında yer alır. “Kanlı Düğün” adlı, İspanya hayatında yer alan olayların işlendiği tiyatro eseri onun şöhretini zirveye taşıyan eserlerden biri oldu.Lorca’nın şiirleri ağırlıklı olarak ‘Aşk ve Ölüm’ teması üzerine kuruludur. İspanyol halkının çeşitliliğinden kaynaklanan zengin folklor, Lorca’nın şiirlerinde kendini açığa çıkarır.

DENİZ BİLE ÖLÜR’DE 29 ŞİİR

KTB Yayınlarından çıkan “Deniz Bile Ölür” adlı şiir kitabında birbirinin devamı gibi duran 29 şiir yer almakta. Ülkü Tamer’in yalın çevirisi şiirlerin bir çeviri şiirleri olduğu hissini yaşatmıyor. Hatta bazı şiirlerinde ısrarla öne çıkan temalar okuyucuya kimi şairlerimizi hatırlatıyor. Örneğin, Sezai Karakoç gibi, Lorca’nın şiirlerinde de ‘Balkon’ çok şeyi anlatmak için kullanılan bir tema. “Balkon” başlıklı şiirinin yanı sıra bazı şiirlerinde de balkon önemli bir imge. “Ayrılık” şiirinde ‘Ölüm’ ve ‘Balkon’ iç içe geçmiş gibi;

  • “Eğer ölürsem,
  • Bırakın açık kalsın balkonum.
  • Küçük oğlan portakal yiyor.
  • (Görüyorum balkonumdan)
  • Rençber buğdayları biçiyor
  • (Duyuyorum balkonumdan)
  • “Eğer ölürsem,
  • Bırakın açık kalsın balkonum.”
  • ‘Ağıta Kaside’ adlı şiiri de balkonla başlar;
  • Kapadım balkonumu,
  • Duymak istemiyorum ağlayışlarını çünkü...
  • ‘İntihar’ adlı şiirde de ‘balkon’ yerini alır;
  • “Bir kule gördü balkondan
  • Duydu kendini balkon gibi, kule gibi.”

Lorca, nice medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kurtuba için de en güzel şiirleri yazmış olan bir şairdir. O nedenle edebiyat çevrelerinde Kurtuba şairi diye de anılır;

  • “Kurtuba
  • Uzakta tek başına
  • Ay kocaman at kara
  • Torbamda zeytin kara
  • Bilirim de yolları
  • Varamam Kurtuba’ya
  • Ovadan geçtim yel geçtim
  • Ay kırmızı at kara
  • Ölüm gözler yolumu
  • Kurtuba surlarında
  • Yola baktım ama yol uzun
  • Canım atım yaman atım
  • Etme eyleme ölüm
  • Varmadan Kurtuba’ya
  • Kurtuba
  • Uzakta tek başına.”

Doğduğu ve öldürüldüğü şehir olan Granada Lorca için acının şehridir;

  • “Her ikindi Granada’da
  • Bir çocuk ölür her ikindi,
  • Her ikindi su çöker oturur
  • Kendi yakınlarıyla konuşmaya.....”

Ölümün gerçekliğini çeşitli varlıklar üzerinden dile getiren Lorca, kitaba ismini veren «Deniz Bile Ölür» adlı kitapta yer alan «Kaçışa Gazel» adlı şiirinde kendini denizde yitirdiğini vurgular;

  • “Birçok kere yitirdim denizde kendimi
  • Yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım
  • Dilim sevgiyle, acıyla dolu.
  • Birçok kere yitirdim denizde kendimi
  • Bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi.
  • Bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi
  • Birçok kere yitirdim denizde kendimi.
  • Gidiyorum aramaya, suyu bilmeden,
  • Beni çürütecek, ışık yüklü ölümleri."

Lorca 38 yaşında karşısına dikildiği Franco faşizminin kurşunlarına hedef oldu. Faşist güçler tarafından öldürülen Lorca’nın cesedi günümüzde hala bulunabilmiş değil. Ölümünü takiben Lorca’nın eserleri de kendisi gibi ortadan kaldırıldı; Franco rejimi yazarın tüm eserleri için 1953 yılına kadar sürecek İspanya genelinde geçerli bir yasak uyguladı. Lorca’nın hayatı ve ölümü hakkında konuşmak ise ancak Franco’nun 1975’teki vefatı sonrasında mümkün oldu. Ünü de git gide yayıldı.

KTB Yayınevinin yeniden okuyucuyla buluşturduğu kitabın tanıtımında “Elinizdeki kitap, şiirin evrensel sesinin eşsiz örneklerinden birisi. Deniz Bile Ölür’de Lorca’nın acı sesi, bir arkadaş, bir kardeş kadar yakından duyuluyor.” denmekte. Bu cümleden de anlaşılabileceği gibi bu eser, şiir severlerin elinden düşürmeyeceğine inandığımız bir kitap.

#Federica Garcia Lorca
#Ülkü Tamer
#Ketebe Yayınları
2 yıl önce