|

Mutfak dehalarının iksiri kereviz

.
00:00 - 9/12/2012 Pazar
Güncelleme: 22:58 - 8/12/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Mutfak dehalarının iksiri kereviz
Mutfak dehalarının iksiri kereviz

Eski Yunan''ın ''kutsal bitki''si kereviz; önce tıbbi amaçlı kullanılıp, sonradan sofralarda yerini alan nadir bitkilerdendir. Sindirim sistemini güçlendirir, vücut tansiyonunu dengeler, kolesterolü düşürür, güçlü bir idrar söktürücüdür ve kansere karşı koruyucudur. Peki ya iyi bir diyet gıdası mıdır? Hem de nasıl!!! 

Kerevizin içerdiği kalori miktarı, onu yerken tükettiğiniz kalori miktarından daha düşüktür... Bütün bunlar kereviz yemeniz için size yeterli gelmeyebilir. Ancak tüm dünyada kabul görmüş en büyük mutfak dehalarının dahi, olmazsa olmaz lezzet iksirlerinin içerisinde her daim kereviz vardır. Bazen kökü, bazen sapı, bazen de yapraklarından faydalanılır.

Dönem itibariyle tezgahlarda boy boy kerevizler yapraklı saplı yerlerini aldılar. Kereviz sapları Türk mutfağında pek kullanılmaz ama köklerine nazaran iki kat daha keskin bir aromaya sahiptirler. Özellikle sebze suları ve çorbalarda çok iyi sonuç verirler. Yaprakları ise genellikle kurutularak tüketilir.

Kereviz seçerken sap ve yapraklarının diri olmasına dikkat edin. Kök olarak satılıyorsa orta boy, beyaz ve yoğunluğu fazla olanları tercih etmenizde fayda var. Kerevizi doğradıktan sonra içine 1 yemek kaşığı un ve limon suyu sıkılmış suda bekletirseniz kararmaz. Bu kadar kerevizden bahsettikten sonra sizlere üçü de farklı ama yapımı çok kolay tarifler vermek istiyorum.

Yeşil Elmalı Kereviz Salatası

Malzeme listesi (4 Kişilik)

3 adet kereviz kökü

2 adet yeşil ekşi elma

1 yemek kaşığı mayonez

350 gr süzme yoğurt

200 gr kırık ceviz

Tuz l Kuru kekik

Havuçlu Kereviz Ograten

Malzeme listesi (4 kişilik)

3  adet kereviz

2 adet havuç

200 ml krema

100 ml süt

150 gr kaşar peynir

Tuz ve karabiber

YAPILIŞI

1- Kereviz ve havuçları yıkayın. Soyduktan sonra ince ince dilimleyin. Bu işlemi daha ince dilimlemek için soyacakla yapın.

2- Tencereye krema, süt, havuç ve kerevizi ekleyin. Tuz ve karabiberini atıp kaynama noktasına gelene kadar ocağa alın, kaynayınca altını kapatın.

3- Fırın kabına yerleştirin. Kaşar peyniri rendeleyip üzerine serpin. Alüminyum folyo ile üstünü kapatın.

4- Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 25 dk pişirin.

5- Alüminyum folyoyu çıkartın ve üzerinin kızarması için tekrar fırına verin.

6- Üzeri kızardığında fırından çıkarın ve sıcak servis edin.

Piştiğinde kereviz ve havuçlar sütlü kremayı tamamen çekmiş olacak. Salata ve ograten tarifinde kereviz yemeyenlere dahi kerevizi hissettirmeden sevdirmeniz mümkün. Beğenmeniz dileğiyle, afiyet olsun...

Kıymalı Kereviz Çanağı

Malzeme listesi

(4 Kişilik)

4 adet iri baş kereviz

200 gram dana kıyma

1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

1 orta boy soğan

2 adet orta boy domates

1 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı tereyağı

1 çay bardağı zeytinyağı

1 çay kaşığı karabiber

2 tatlı kaşığı tuz

2 adet limon

4-5 dal kereviz göbek yaprağı

1 yemek kaşığı un

YAPILIŞI

1- Kerevizleri soyun, yıkayın ve ortadan iki eşit parçaya bölün. Dip kısımlarını biraz düz kesin.

2- Geniş bir kaba su doldurun, içine 1 yemek kaşığı un ve yarım limon sıkın. Kerevizleri bıçak yardımı ile 1 parmak kalınlığında kalacak şekilde oyun ve hazırladığınız suda bekletin

3- Diğer yanda kıymayı teflon tavada suyunu salıp çekene kadar bir kaç dakika kavurun.

4- Tereyağını ve sıvıyağın birazını fıstıklarla beraber kıymaya ilave edip biraz kavurun. Ardından soyulup, yıkanmış, küçük küp küp doğranmış havuç ve soğanı da katarak 5-6 dakika kadar daha kavurun.

5- Domatesleri yıkayın ve rendeleyip kavrulmuş içe ilave edin. Ardından ince kıyılmış kerevizin göbek yapraklarını, 1 çay kaşığı tuz ve karabiberi de katarak 10 dakika kadar kısık ateşte harcın özleşmesini sağlayın.

6- Kerevizleri pişirme tenceresine dizin, tuzluk yardımı ile içlerini hafif tuzlayın ve hazırlanmış olan harcı çanaklara paylaştırın.

7- Ayırmış olduğunuz yapraklı göbek kereviz dallarını çanakların etrafına yerleştirin.

8- 1 adet havucu ince dilimleyin ve fotoğrafta görüldüğü gibi kürdan yardımı ile çanakların üzerine yerleştirin.

9- Domates salçasını, unu, sıkılmış yarım limonun suyunu, 1 çay kaşığı tuzu ve kalan zeytinyağını 3 su bardağı su ile iyice çırpın ve çanakların üzerine gezdirerek tencereye ilave edin.

10- Tencerenin kapağını kapatarak kaynayana kadar orta, kaynayınca kısık ateşte yarım saat kadar pişirin.

Sıcak olarak servis yapın.

Kestanenin tadı kendi kabuğunda gizli

Havalar soğuyunca kestanenin tadı damağıma düşüveriyor. Kış boyunca defalarca yemezsem kendimi bir şeyler kaçırmış gibi hissettiğim kestanenin haşlanmışı da var közlenmişi de, dondurması da var tatlısı da... Ama kestanenin lezzeti, kabuğundaki tadı anlamaktan geçiyor

estane denilince aklıma hemen çocukluğum geliyor. Sobalı evimizin en güzel yanıydı kestaneli gecelerimiz. Çıtırdayan kabukları, bütün evin içini saran iştah kabartıcı kokusuyla ailece geçirilen gecelerin baştacıydı. Ne de olsa, eskiden uzun kış geceleri şimdiki gibi çabucak geçmezdi, ne televizyon vardı, ne de her evde radyo. Doğalgazın bütün yaşamımızı sarmasıyla birlikte kestane kokulu gecelerin keyfini arar hale geldim. Bu zevkimi şimdilerde az da olsa sokak köşelerinde ikamet eden kestanecilerle gideriyorum. Evde ise tencere haşlanan veya teflon tavada kızaran kestanelerle kendimi avutuyorum.

Kestane İsmi BizansTAN Kestane, insanoğlunun bala batırarak tatlıya dönüştürüp yediği ilk meyvelerden biri olarak bilinir. Ülkemizde kestane ''hingiç,karabuk,karakat,karakıllı,kesne,keşme'' gibi isimlerle anılmaktaydı. Balıkesir'de ise ''kestene'' şeklinde kullanılır. Ağacının anavatanının Anadolu olduğunu bilmekteyiz. Ancak kestaneye adını veren kent Anadolu''da değil, Yunan Yarımadası''ndaki Castan antik kenti. Kestane ismi Türkçe''ye, Eski Yunanca'dan tercüme edilerek, Arap-Fars edebiyatının tesiriyle geçmiştir. Ayrıca kestane Avrupa''ya da ilk kez Castan kentinden gitmiş, İran''da çok daha önceden beri soyluların gözdesi olan kestanenin bu kadar yaygınlaşmasını sağlayan ise Romalılar olmuştur. Çünkü Romalılar egemenlikleri altındaki topraklara ceviz ve kestane ağaçları dikmeyi ihmal etmemişler.

PADİŞAH Kahvaltıda YEMİŞ

Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı'nda hemen hemen her padişahın sofrasında kestaneye ve kestaneli yemeklere oldukça fazla yer verilmekteydi. Özellikle elçilerin saraya kabul günlerinde meyve ve kestane ile birlikte şerbet ve kahve ikram edilmekteydi. Sabah yemeklerinin çok bol ve çeşitli tutulduğu padişah sofralarında Fatih Sultan Mehmet''in 12 Haziran sabah menüsünde mantı, kestaneli bulgur ve muhallebi olduğunu görmekteyiz. Meyve kurularının sık sık et yemeklerinin ve hamur işlerinde kullanıldığını bildiğimiz Osmanlı saray mutfağında Erdel elçisine ikram edilen kıymalı böreğin içinde de kestane olduğunu görmekteyiz.

YİYEN LEZZETİNDEN ŞEHİT OLUR!

Evliya Çelebi''nin kayıtlarına göre kestanenin en irisi Bursa''da yetiştirilirdi. 125 gr ağırlığındaki kestane yeryüzünde tekti ve bu kestanenin ilginç bir kebabı da yapılırdı: ''Kirde kebabıyla kestaneyi yarup şişde kebap ile pişüp kebap yağıyla mülemma''olup nevr olur, adem yemeden doymayup şehid olur demek mertebesi lezizi kestanesi vardır. Ve yedi gune dudu meshur-ı afakdır ve dud bağları vardır kim Filedar sahrasını zeyn etmişdir.'' Evliya Çelebi seyahatnamesinde kestanenin lezzetli olduğuna dair de sık sık mübalağa yapmaktadır.

KUZU ETİYLE DENEYİN

Pek çok ülkenin mutfağında, özellikle et yemeklerinde ve pilavlarında aktif rol oynayan kestane, ülkemizde ise daha çok tatlıların içlerine konularak, haşlanarak ya da ocakta kızartılarak tüketilmektedir. En çok hindi etine yakıştığı söylenen kestanenin kuzu etiyle uyumu da bahsedilmeye değerdir. Ülkemizde Bursa ile ünlenmiş kestane şekeri bu tatlılara sadece bir örnektir.

5 asırlık kestaneli bulgur pilavı

Kestaneli bulgur pilavının 15.yüzyılda Has mutfakta pişen yemekler arasında yer aldığını, sarayın 1473 yıllarına ait muhasebe kayıtlarından öğrenmekteyiz. Daha sonraki yıllarda ise kestaneli bulgur pilavı ortalıktan kayboluyor ve ancak 18. yüzyılda Eşref Dede''nin tariflerinde yeniden karşımıza çıkıyor.

Malzemeler (4-6 Kişilik)

2 bardak bulgur

4 bardak su yada et suyu

200 gr kestane

2 orta boy soğan

4 kaşık tereyağı

2 kaşık kuru üzüm

2 tatlı kaşığı kimyon

1 tatlı kaşığı yenibahar

½ demet dere otu

Tuz

Yapılışı

Kestaneleri çizin, tuzlu suda haşlayın, dış ve iç kabuklarını soyun ve ikiye bölün .

Soğanları yemeklik doğrayın

Tencerede 2 kaşık yağda önce soğanları kavurun. Soğanların bulgurun içinde biraz dirice kalmaları fena olmaz, diri sevmiyorsanız biraz fazla kavurun.

Et suyunu yada suyu tencereye koyun; kalan yağı tuzu, kuru üzümü, kimyon ve yenibaharı ekleyip bir taşım kaynatın

Su kaynayınca yıkamadan bulguru ve kestaneleri katın. 3-4 dakika kuvvetli, sonra orta ateşte, bulgur suyunu çekinceye kadar 10-15 dakika pişirin

Bulgur pilavını ateşten alın.15 dakika dinlendirdikten sonra karıştırın, servis tabağına boşaltın ve ince kıyılmış dere otuyla süsleyin

Tweet at Ülker'i kap

Ülker''in yeni kampanyasında para değil, tweet geçiyor; mutlu anlar çoğalıyor. Üniversite, stat ve alışveriş merkezlerinde gerçekleştirilen #tweetineulker kampanyasında bir tweet atana, bir Ülker ürünü ücretsiz. Geçtiğimiz hafta Starcity Outlet Center ve İstanbul Şehir Üniversitesi''nde tüketicilerle buluşan #tweetineulker standı, bu haftasonu İstinye Park''ta olacak. Kampanyaya katılan herkes, bir tweet karşılığı yirmi farklı Ülker ürününden birine sahip olacak. ''Tweetine Ülker'' isimli projede sadece bir tweet karşılığında, yirmi farklı Ülker ürününden dilediğinizi alabiliyorsunuz.

11 yıl önce